Zeigarnik Etkisi: Tamamlamadığınız İşleri ve Bitirmediğiniz Görevleri Neden Daha Sık Hatırlıyorsunuz? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Zeigarnik Etkisi: Tamamlamadığınız İşleri ve Bitirmediğiniz Görevleri Neden Daha Sık Hatırlıyorsunuz?


Zeigarnik etkisi, tamamlanmamış, bölünmüş, ya da yarım kalmış görevlerin veya yaşananların, tamamlananlara göre daha kolay bir şekilde hatırlanmasını ifade eden psikolojik bir fenomen kavramdır. Yani sürekli bir şeyleri yarım bıraktığınızı düşünüyorsanız, bunun nedeni beyninizin tamamlanmamış işleri hatırlamak konusunda daha seçici olması olabilir! Gelin bu etkinin tarihine ve konu hakkındaki çalışmalara bir bakış atalım.

Zeigarnik Etkisi (ZE) Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

1901 doğumlu Rus psikolog ve psikiyatrist Bluma Wulfovna Zeigarnik tarafından geliştirilen Zeigarnik Etkisi, ilginç bir ilham kaynağına sahiptir: garsonlar!

1920'li yılların başında Bluma Zeigarnik, içlerinde Bluma Zaigarnik’in doktora tezi danışmanı ve Pozitif Psikoloji'nin kurucusu olan profesör Kurt Kewin’in de olduğu bir grup psikolog ile birlikte, Berlin Üniversitesi'deki bir restorana yemek yemeye gittiler. Restoranda, bir garson tüm siparişleri almaktaydı ve garsonun davranışları ve siparişlere olan yaklaşımları grubun dikkatini çekti; çünkü garson, servis edilen siparişleri bir kağıda yazmak yerine, aklında tutmaktaydı. Garson, servis süreci tamamlana kadar siparişleri başarıyla hatırlayabilmekteydi! O zamanlar bir doktora öğrencisi olan Zeigarnik, bu durumu merak edip garsona bunu nasıl başardığını sordu. Garson, "siparişlerini aklına yazıp, yemekleri kişilere verdikten sonra bu mental notları zihninden sildiğini" söylemiştir. Bu beceri ilgisini çeken Bluma Zeigarnik ve akıl hocası olan Kurt Kevin, bu olgu üzerine ile ilgili çeşitli deneyler yapmaya karar verdiler.

Zeigarnik Etkisini İncelemek İçin Yapılan Deneyler

Etkinin isim sahibi olan Zeigarnik, restoranda yaşadığı olaydan sonra bu fenomeni incelemek ve hipotezini test etmek için bazı deneyler geliştirdi. Deneye katılan insanlardan, laboratuvarda boncuk dizmek, bulmaca çözmek, matematik problemini tamamlamak gibi ortalama 20 basit küçük görevleri tamamlamalarını istedi. Deney boyunca katılımcılar, bazı görevleri yaparken kesintiye uğratıldılar ve bazı görevleri kesintiye uğratılmadan tamamlamaları izin verildi. Zeigarnik’in bu deneydeki amacı, katılımcıların hatırlama becerisi açısından tamamlanan görevler ile kesintiye uğrayan görevler arasında fark olup olmadığını görmekti. Daha sonrasında katılımcılara, deney sırasında tam olarak hangi etkinlikleri yaptıkları soruldu. Katılımcıların, yarıda kesilen görevleri, tamamladıkları görevlere göre yaklaşık %90 daha fazla hatırladığı sonucuna ulaşıldı.

Zeigarnik, yaptığı deney ve incelemeleri sonucunda; yetişkinlerin kesintiye uğrayan görevler için bir çeşit "bellek avantajı"na sahip olduğunu buldu ve çocuklarda yapılan deneyler sonucunda, çocukların da tamamlanmamış görevleri, tamamladıkları görevlere göre ortalamada 2 kat daha sık hatırladığını raporladı.

Zeigarnik’in bu etki ile ilgili olarak açıklaması, bir göreve başlayan kişinin, onu tamamlama ihtiyacı hissetmesiydi. Eğer tamamlanması engellenirse, zihin gergin bir durumda kalmaktaydı ve bu durum, stres yaratarak tamamlanmamış görevin bellekte yer tutmasına neden oluyordu. Bu sayede, tamamlamadan önce görevin kesintiye uğraması, göreve özgü gerilim nedeniyle, tekrar aklımıza gelen bilginin aktif bir şekilde prova edildiğini ve böylece bilginin daha uzun süre bellekte tutulmasına yol açtığını ileri sürdü.

Zeigarnik Etkisi'ni desteklemek için, bağımsız bilim insanlarınca farklı araştırmalar da yapıldı. Bir bellek araştırmacısı olan John Baddeley, 1960’larda katılımcıların bir dizi anagramı çözmeleri üzerine bir çalışma gerçekleştirdi. Yapılan deneyde, katılımcıların bitiremedikleri anagramların cevapları verildi ve hatırladıkları kelimeleri söylemeleri istendi. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların başarıyla bitirdikleri anagramlara göre tamamlayamadıkları anagramların kelimelerini daha iyi hatırladığı gözlemlendi.

Kenneth McGraw ve Jirina Fiala tarafından 1982 yılında yapılan bir çalışmada, katılımcılara uzamsal bir muhakeme görevi verildi. Katılımcılar görevlerini tamamlayamadan, yarıda kesildiler. Deneye katılmaları için herhangi bir teşvik verilmeyen katılımcıların %85’i, deney bittikten sonra bile görevlere devam edip bitirmek istediklerini söylediler.

Zeigarnik Etkisi'ni destekleyen çalışmalar olduğu gibi, karşı kanıt oluşturan çalışmalar da yürütülmüştür. Bu çalışmalarda elde edilen kanıtlar, Zeigarnik Etkisi'ni etkileyen farklı parametreler olduğunu göstermiştir. Kesintinin yapıldığı zamanlama, başarı ile tamamlama motivasyonu, katılımcının yorgunluk düzeyi, görevle ilgili önyargılar gibi faktörlerin, tamamlanmamış görevi hatırlamayı etkileyen faktörler olduğu öne sürülmüştür.

Günümüzde Zeigarnik Etkisinin Kullanıldığı Yerler

Aslında günümüzde, Zeigarnik Etkisi farklı sektörlerde oldukça popülerdir ve yaygın bir şekilde yıllardır kullanılmaktadır.

Zeigarnik Etkisi, dizilerin en heyecanlı yerinde bölümün bitirilmesi ve "Devam Edecek..." sözleri ile kesintiye uğratılmış bir olay örgüsünü çözülmeden bırakarak, devam hissi yaratmakta kullanılır ve insanların yeni bölüm gelene kadar, olacakları merak edip, yeni bölümü izlemeleri için teşvik edici bir durum haline gelir. Ayrıca bu etkiden ötürü iki bölüm arasında da, bir önceki bölümün unutulma oranı dikkate değer miktarda azalır. Sonuç olarak izleyiciler, yeni bölüm gelene kadar son bölümü aktif bir şekilde hatırlar ve motive olmuş bir şekilde yeni bölümü beklerler.

Zeigarnik Etkisi'nin kullanıldığı bir başka sektör ise dijital dünyadır. Katılımı arttırmak, siteyi ziyaret etme sıklığını arttırmak, insanların bir görevi tamamlamaya motive etmek ve insanların ürünlere tekrar gelmesini sağlamak için uygulanır. Daha açık anlatmak gerekirse; haber siteleri ve bloglar, yaygın bir şekilde büyük içeriği küçük parçalar halinde sunarak, gerçek içeriğe ulaşmaları için bir kısmını göstererek bu etkiyi kullanırlar. “…” ve “devamı için” gibi yönergeler ile, okuyucunun içeriği henüz bitirmediğini gösterir ve bu sayede okuyucularda ilgi uyandırır. İçgüdüsel olarak bu görev tamamlanmak istendiği için, okucuyular bu seçeneklere tıklayarak asıl siteye ulaşırlar ve sitelerin tıklanma sayısı artmış olur.



Bir başka örneği ise insanların potansiyel müşteri oluşturma formlarını doldurmasını sağlatmaktır. Bu durumda, insanların ilk bakışta formun tamamı bir sayfa olarak görmesi yerine, ilerleme tuşu yardımı ile tamamlamasını sağlanır. İnsanlar merak ederek formun sonuna kadar ilerler ve Zeigarnik Etkisi sayesinde daha fazla kullanıcıya ulaşılabilir.

Aynı zamanda, bazı sitelerin yaygın olarak kullandığı, ulaşılmak istenilen içeriğin bir kısmını göstererek tüm içeriğe ulaşma isteğini arttırma yöntemi de Zeigarnik Etkisi'nin kullanımına örnektir. Kullanıcıların içeriğin tamamını görmesi için üye ya da belli bir miktar ücret ile aboneliğe yönlendirirler ve bu sayede aboneliklerini arttırırlar.

Zeigarnik Etkisi, bazı yazarlar tarafından da kullanılmaktadır. Örneğin İngiliz yazar Charles Dickens, Oliver Twist adlı eserinde bu etkiyi kullanarak insanları heyecanda bırakmıştır ve sonrasında ne olduğunu merak eden okuyucular, seriye devamlılık göstermişlerdir. Aynı şekilde dergilerde de bu etki kullanılır ve insanlar, bir sonraki sayıyı alması için motive edilir. Bu sayede süreklilik sağlanır.

Zeigarnik Etkisini Avantaja Çevirme

"Erteleme hastalığı" başta olmak üzere birçok durumda Zeigarnik Etkisi'ni kullanarak zorlukların üstesinden gelinebilir. İlk olarak, erteleme hastalığının üstesinden gelmek için bir başlangıç yapmak gerekir. Herhangi bir şekilde başlangıç yapılabilir; yani başlangıcın büyük olmasına gerek yoktur. Zeigarnik Etkisi, görevin başlatılmış olması ve henüz tamamlanmamış olmasında devreye girmektedir. Zeigarnik Etkisi sayesinde görev ya da durumun tamamlanması yönünde motive olursunuz ve görev, zihnin "ön tarafında" tutulur. Küçük bir başlangıç ve Zeigarnik Etkisi sayesinde, ertelemeden kurtulmanız mümkün olabilir.

Bir diğer deyişle Zeigarnik Etkisi, "Başlamak bitirmenin yarısıdır." cümlesini çok güzel bir şekilde tasdik etmektedir. Çünkü başlangıç yapıldıktan sonra psikolojik bir etki yaratarak, tamamlanmamış herhangi bir şeyin tamamlanması yönünde düşünceler oluşturmaktadır. Yani devam etme motivasyonu, büyük oranda, başlamaktan gelmektedir.

Zeigarnik Etkisinin Çalışmadığı Durumlar

Her ne kadar Zeigarnik Etkisi'ni uygulayarak olumlu bir sonuç elde etmek mümkün olsa da, görevi tamamlamak için özellikle motive olunmadığı ve iyi bir sonuç elde etmeyi beklenmediği zaman Zeigarnik Etkisi çalışmayabilir. Bu etki, kişinin yaklaşımına bağlıdır ve genellikle hedefler için geçerlidir; çünkü ilgi çekici bulunmayan ve tamamlanmasının imkansız olduğu düşünülen görevlerde kişi, uğraşmayı reddeder ve zihninde bariyerler oluşturur. Fakat kişi, tamamlayacağına inanır ve hedefine değer verirse, ilk adım olan "başlama"yı gerçekleştirdikten sonra, Zeigarnik Etkisi devreye girer ve görev tamamlanabilir.

Zeigarnik Etkisinin Zihin Sağlığı Üzerindeki Olası Etkileri

Her ne kadar pozitif olarak uygulanmak mümkün olsa da Zeigarnik Etkisi'nin zihin sağlığı üzerinde olumsuz etkileri de olabilir. Önemli görevler, fiziksel olarak tamamlamadan eksik bırakıldığı zaman, zihinsel bir yük oluşmaktadır ve bu, görevi bitirmek için sürekli bir dürtü yaratmaktadır. Bu histen dolayı ortaya çıkan müdahaleci düşünceler; stres, endişe, uyku güçlüğü, zihinsel ve duygusal tükenmeye yol açarak, daha büyük psikolojik sorunlara neden olabilir.

Diğer bir taraftan ise Zeigarnik Etkisi, görevleri tamamlamak için gerekli olan motivasyonu sağlayarak zihin sağlığını iyileştirebilir. Tamamlanmamış göreve ait gerilim, sorunun beyni terk etmemesi ve göreve verilen dolaylı odaklanma, zihinsel zaman ve alan sağlayarak, daha iyi ve kapsamlı bir çözüm üretmeye yol açabilir. Ayrıca, bir görevi tamamlamak, bireye başarı hissi verebilir ve özgüven duygusunu geliştirebilir. Özellikle, baş etmesi güç olan stresli görevleri tamamlamak, psikolojik sağlığı iyileştirebilecek bir hisse neden olabilir.
 
Üst Alt