Akhisarspor'un genç teknik adamı Okan Buruk, Hürriyet'e konuştu. Sarı kırmızılı yönetimin Tudor'u çok doğru zamanda gönderdiğini savunan Buruk, "Her hafta sistem ve oyuncu değiştiren Galatasaray'ın onunla başarılı olma şansı sıfırdı" dedi.İşte o röportajdan Galatasaray ile ilgili kısımlar...
Tudor gönderildi. Kalsa idi Galatasaray’ı şampiyon yapabilir miydi?
Herkesin gördüğü net şey, Galatasaray şampiyonluk havasını Tudor ile beraber kaybetmişti! Son Malatya maçı da bunun ispatı oldu. Galatasaray’daki en büyük sıkıntı, çok fazla değişim vardı. Her hafta oyuncu, sistem değişiyordu. Değişikliğin içerisinde Galatasaray takımının başarılı olma şansı yoktu. Oyuncularda buna adapte olamıyordu. İyi giden ve iyi başlayan bir sistem vardı. 4-2-3-1 dizilişi ile Galatasaray puan farkını da açmıştı. Ondan sonraki değişiklikler takımın ileride daha büyük sıkıntılar yaşayacağını gösteriyordu. Ben zamanlama olarak da bu ayrılışın doğru olduğunu düşünüyorum.
Galatasaraylıların hala içinde geriye döndüğümüzde Inter’e gittiğiniz için bir sitemi vardır. O günlere dair bir şeyler söylemek ister misiniz?
Ben Galatasaray’da çok büyük başarılar yaşadım. 2001’de gidene kadar, 6 şampiyonluk, 1 Süper Kupa, 1 Uefa Kupası, sayısını tam hatırlamıyorum en az 4-5 Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlık, TSYD...Belki 15-20 tane kupa kazanmıştık. Ve biz bunu fedakarca yaptık. Ben Galatasaray için ayağımı verdim. Çok genç yaşta ayağım kırıldı. Ben futbolu da bırakabilirdim. Ayrıca ayağım kırıldığı zaman profesyonel bile değildim. Çok zor günler geçirdim. Ama tekrar futbola döndüm. Galatasaray bana çok büyük şeyler verdi. Ben 1985 yılında Galatasaray alt yapısında futbola başladım. 2001’e kadar oynadım. Maddi anlamda kulübümüzün geçirdiği çok kötü dönemlerimiz oldu. 90’ların sonunda özellikle! Biz UEFA Kupasını kazandığımızda tam 6 ay maaş almamıştık. 2001’deki sezon içinde çok uzun süre maaş almadık. Ama her zaman her şeyi bir kenara bırakıp Galatasaray’ın başarısı için oynadık. Inter’e gitmeden önce de bende pubis vardı kasıklarımda. Normalde pubisten ötürü 6-8 ay oynamayan oyuncular var. Ben bütün sezonu iğne olarak geçirdim ve sahaya çıktım. Hep fedakarca bir şeyler yapmaya çalıştık. O transfer öncesinde de ben Galatasaray ile önce görüştüm. Bana o zamanki başkan ve yöneticilerimiz sunulan şartlar sonrasında “ Bizim şartlarımız bu. Bunları kabul ediyorsan kal. Böyle bir teklif varsa da istediğin yere gidebilirsin” dediler. Ondan sonra ben ayrıldım. Hatta içeride Galatasaray Kulübünden uzun süredir almadığı maddi imkanlar vardı. Onları da hiç talep etmeden, hiçbir şey almadan gittim. Bu benim hayalim, idealimdi. Bu şansı bulmuşken değerlendirmek istedim. Yeni bir hedef çizmem gerekiyordu. Türkiye’de kalsam belki 31-32 yaşında futbolu bırakacaktım.
Fatih Terim Galatasaray’ın başına geçti. Bu hamle şampiyonluk yarışında dengeleri değiştirir mi?
Başakşehir’in burada iyi bir çizgisi ve gidişi var. Beşiktaş kadro ve oyun olarak bana göre ligin en iyisi. Fenerbahçe son dönemde bir yükselişe geçmişti. Buradaki tek düşüşte olan takım Galatasaray’dı. Ve Fatih hoca ile birlikte hemen seyircinin ilgisi ile sinerji oluştu. Saha içinde de son Göztepe maçında oyun, istek olarak ne kadar değiştiğini gördünüz. Önemli olan bunu 2.yarı aynı şekilde devam ettirebilmek. Ben burada Fatih hocayı yine aynı eski heyecanı ile görüyorum. Sanki yeniden ilk defa teknik adamlığa başlamış gibi heyecanlı ve istekli. Bu da hem Galatasaray takımına hem de camiaya olumlu yansıyor. Ben zirve yarışında gerçekten bütün takımların şanslarını eşit görüyorum. Herkes burada şampiyonluk yarışında iddialı.
Fanatik
GSCimbom Portal
Tudor gönderildi. Kalsa idi Galatasaray’ı şampiyon yapabilir miydi?
Herkesin gördüğü net şey, Galatasaray şampiyonluk havasını Tudor ile beraber kaybetmişti! Son Malatya maçı da bunun ispatı oldu. Galatasaray’daki en büyük sıkıntı, çok fazla değişim vardı. Her hafta oyuncu, sistem değişiyordu. Değişikliğin içerisinde Galatasaray takımının başarılı olma şansı yoktu. Oyuncularda buna adapte olamıyordu. İyi giden ve iyi başlayan bir sistem vardı. 4-2-3-1 dizilişi ile Galatasaray puan farkını da açmıştı. Ondan sonraki değişiklikler takımın ileride daha büyük sıkıntılar yaşayacağını gösteriyordu. Ben zamanlama olarak da bu ayrılışın doğru olduğunu düşünüyorum.
Galatasaraylıların hala içinde geriye döndüğümüzde Inter’e gittiğiniz için bir sitemi vardır. O günlere dair bir şeyler söylemek ister misiniz?
Ben Galatasaray’da çok büyük başarılar yaşadım. 2001’de gidene kadar, 6 şampiyonluk, 1 Süper Kupa, 1 Uefa Kupası, sayısını tam hatırlamıyorum en az 4-5 Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlık, TSYD...Belki 15-20 tane kupa kazanmıştık. Ve biz bunu fedakarca yaptık. Ben Galatasaray için ayağımı verdim. Çok genç yaşta ayağım kırıldı. Ben futbolu da bırakabilirdim. Ayrıca ayağım kırıldığı zaman profesyonel bile değildim. Çok zor günler geçirdim. Ama tekrar futbola döndüm. Galatasaray bana çok büyük şeyler verdi. Ben 1985 yılında Galatasaray alt yapısında futbola başladım. 2001’e kadar oynadım. Maddi anlamda kulübümüzün geçirdiği çok kötü dönemlerimiz oldu. 90’ların sonunda özellikle! Biz UEFA Kupasını kazandığımızda tam 6 ay maaş almamıştık. 2001’deki sezon içinde çok uzun süre maaş almadık. Ama her zaman her şeyi bir kenara bırakıp Galatasaray’ın başarısı için oynadık. Inter’e gitmeden önce de bende pubis vardı kasıklarımda. Normalde pubisten ötürü 6-8 ay oynamayan oyuncular var. Ben bütün sezonu iğne olarak geçirdim ve sahaya çıktım. Hep fedakarca bir şeyler yapmaya çalıştık. O transfer öncesinde de ben Galatasaray ile önce görüştüm. Bana o zamanki başkan ve yöneticilerimiz sunulan şartlar sonrasında “ Bizim şartlarımız bu. Bunları kabul ediyorsan kal. Böyle bir teklif varsa da istediğin yere gidebilirsin” dediler. Ondan sonra ben ayrıldım. Hatta içeride Galatasaray Kulübünden uzun süredir almadığı maddi imkanlar vardı. Onları da hiç talep etmeden, hiçbir şey almadan gittim. Bu benim hayalim, idealimdi. Bu şansı bulmuşken değerlendirmek istedim. Yeni bir hedef çizmem gerekiyordu. Türkiye’de kalsam belki 31-32 yaşında futbolu bırakacaktım.
Fatih Terim Galatasaray’ın başına geçti. Bu hamle şampiyonluk yarışında dengeleri değiştirir mi?
Başakşehir’in burada iyi bir çizgisi ve gidişi var. Beşiktaş kadro ve oyun olarak bana göre ligin en iyisi. Fenerbahçe son dönemde bir yükselişe geçmişti. Buradaki tek düşüşte olan takım Galatasaray’dı. Ve Fatih hoca ile birlikte hemen seyircinin ilgisi ile sinerji oluştu. Saha içinde de son Göztepe maçında oyun, istek olarak ne kadar değiştiğini gördünüz. Önemli olan bunu 2.yarı aynı şekilde devam ettirebilmek. Ben burada Fatih hocayı yine aynı eski heyecanı ile görüyorum. Sanki yeniden ilk defa teknik adamlığa başlamış gibi heyecanlı ve istekli. Bu da hem Galatasaray takımına hem de camiaya olumlu yansıyor. Ben zirve yarışında gerçekten bütün takımların şanslarını eşit görüyorum. Herkes burada şampiyonluk yarışında iddialı.
Fanatik
GSCimbom Portal
Moderatör tarafında düzenlendi: