Riekerink'i başından beri sevdiren saydıran olay, adaletli forma dağıtması ve her oyuncuyu yerli yerinde oynatmasıydı. Tabi medyanın ona karşı takındığı alçakça tavır da kendisine karşı desteğin artmasında etkili oldu. Son 3 maçtır ise yine oyuncular yerli yerinde ama forma adaleti kayboldu. Gençlerbirliği maçının ilk yarım saati bu sezonun zirve noktasıdır bizim adımıza. O futbolu referans alıp üzerine koyarak gitmesi gerekirken, sırf isimlere takılı kalıp iyi giden şeyleri mahvetmiş oldu. Adaleti sağlamadığın anda sonucunu da mutlaka alıyorsun bu şekilde. Adana maçını bile kaybedebilecek noktaya getirmişti sırf o eyyamcı tercihleri yüzünden.
Gelinen noktada da benim gözlemlediğim takımdaki coşku da kaybolmuş. Bunu zaten saha içinde görmek epey mümkün olsa da, Sneijder'in açıklamaları da bunu destekliyor. Sadece takımda değil, taraftarda da coşku bitti. Nasıl oynanan güzel oyun bir anda herkesi heveslendirdiyse, o tribünler bir anda 45000'leri bulduysa, son maçlardaki kötü oyun da aynı şekilde motivasyonu yerle bir etti. Kısacası sen formayı adaletli dağıtmazsan bunun gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Oynamayı bekleyen oyuncuların da motivasyonu pek kalmadı gibi duruyor artık. Başkalarına sınırsız kredi verirken, Linnes'i, Cavanda'yı, Josue'yi ilk hatalarında kulübeye çekeceksin, Serdar'a şans bile vermeyeceksin, Tolga'nın cezalı olduğu haftada Hamit'i kadroya bile almayacaksın, ondan sonra takım içinde huzur bekleyeceksin, o iş mümkün değil bir kere. Futbolcu da aptal değil, çifte standartı gördüğü an salıyor kendini.
Ben gerçekten Riekerink'in farklı olacağına inanmıştım, yoktan bir teknik direktör var edebiliriz diye düşünüyordum. Gel gelelim şimdi belki de fb maçı bizdeki kariyerini bitiren maç olacak. Öyle olursa da tamamen kendi kabahatinden dolayıdır, yapacak bir şey yok artık. Ama sezonu tamamlamasını istiyordum doğrusu.