yahu, ben sanırım ya paranoyağım, ya çok farkındayım her şeyin, ya da bir bok bilmiyorum; şizofrene bağladım...
cem garipoğlu yakalandı, yakalanmasına belki ama tarih 17 eylül. neden önemli bu tarih?
15 eylül 2009 tarihli habere bakalım:
Sel soruları Topbaş'ın önünde - Yerel- ntvmsnbc.com habere göz atarsanız, sel felaketi ile ilgili chp'li meclis üyelerinin hazırladığı soru önergesi, kadir topbaş'ı fena halde köşeye sıkıştırabilecek sorularla dolu. ve dikkat ederseniz, sel felaketinden sonra topbaş, kamuoyu tarafından da bir hayli köşeye sıkıştırıldı, eleştirildi; kendisinin mağdurların yanına yaptığı ziyaretinde ağzından çıkan "geçmiş olsun"'a bir kişi bile yanıt vermedi...
topbaş'ı içine düştüğü "sıkıntı"dan kurtarmak için ortaya konmuş bir piyes gibi geliyor cem garipoğlu'nun yakalanması... üzgünüm ama öyle; zira göreceğiz:
günlerce cem konuşulacak.
cem nefes aldı, cem böyle yaptı, cem'in avukatları böyle dedi, cem'in babası cipiyle geldi, karabulut ailesinden açıklamalar vb şeklinde gündemi çok meşgul edecek mevzu, doğal olarak. ama işin kötüsü, halk yine, seldi, felaketti, mağduriyetti, yasal olmayan yollar ile yapılaşmaydı... hepsini unutup gidecek...
umuyorum, ben şizofren sisteme güvensiz salağın tekiyimdir, ve bunlar olmaz. ve bu yakalama olayı tahmin ettiğim gibi değildir.
ah ama güzide ülkem gündem değişikliği olmadan yaşayamıyor. gündem müptelası güzel ülkem.
tanım: 17 eylül 2009, gece yarısı saat 2 suları yakalandığı(teslim olduğu) söylenen zanlıdır.