Futbolun Avrupa Tekeline Girmesi | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Futbolun Avrupa Tekeline Girmesi


2018 Dünya Kupası'nda çeyrek finalin yarısını bitirdiğimiz bu akşam itibariyle turnuvada kalan 6 takımın da Avrupa temsilcisi olması neticesinde karşımıza çıkan bir realite var. O da artık Avrupa'nın Dünya'nın geri kalan kıtalarıyla arayı çok fazla açmış olması. Aslında Asya, Afrika, Kuzey-Orta Amerika kıtalarıyla fark hep açıktı, bu yeni bir şey sayılmaz. Lakin uzunca yıllar Dünya Kupası'na damga vurmuş Güney Amerikalılarla da makas açılmaya başladı. Bunun en belirgin örneği 2002 Dünya Kupası'ndan sonraki 4 turnuvanın 3'ünde finaller Avrupalılar tarafından oynanıyor. Bir tek 4 yıl önce Brezilya'da düzenlenen kupada Almanya-Arjantin finali izlemiştik. Rakiplerini eze eze gelen Almanya karşısında finale gelene kadar hiç ışık vermemesine rağmen şansının yardımıyla Almanya karşısına çıkan Arjantin de tutunamamış ve tarihte ilk kez bir Avrupa ülkesi kıtası dışında kupa kazanmıştı.

Pele'li dönemlerde ortalığı kasıp kavuran, 80'lerde kazanamasa da Zico, Socrates'iyle gönüllerde taht kuran, 94'te Romario-Bebeto, 98 ve 2002'de Ronaldo, Rivaldo, Ronaldinho, Roberto Carlos, Cafu ile esen Brezilya çok çok iddialı geldiği 2006 Dünya Kupası'nda çeyrek finalde Fransa'ya elenmişti. 2010'da yine güçlü kadrosuyla Güney Afrika'ya giden Brezilya, çeyrek finalde Hollanda'ya boyun eğmiş, 2014'te nispeten zayıf bir kadroyla fakat kendi evinde düzenlediği kupada yarı finale kadar grup aşaması hariç Avrupa takımıyla oynamadan gelmiş ama yarı finalde Almanya karşısında tarihin en şok sonucuna imza atmıştı.

Ve bugün... Yine gruptan çıkıp son 16'da Kuzey Amerika temsilcisi Meksika'yı geçen Brezilya, yine çeyrek finalde yine bir Avrupa takımı olan Belçika karşısında kupaya veda etti. Her turnuvaya doğal favori olarak gelen Brezilya artık kendisinden daha zayıf gözüken Avrupa takımlarına bile diş geçiremez hale gelmiş durumda. Güney Amerika'nın her daim en büyük temsilcisi olmaları onları erken elenmekten kurtaramıyor. 78 ve 86'da kupayı kazanan Arjantin zaten Brezilya'nın da gölgesinde kalmış durumda. 32 sene önceki kupanın ekmeğini bu kupada da yediler ve kendilerine güvenenleri hüsrana uğrattılar üstelik de ellerinde tarihin en iyi oyuncularından biri olmasına rağmen rezil rüsva olmaktan son anda kurtulduktan sonra Fransa'ya pas pas oldular. Son yıllarda çıkışa geçen ama mazisindeki 2 kupalı dönemlerinden çok uzakta olan Uruguay da etkinlik gösteremedi Fransa karşısında. Kolombiya penaltılarda gitti, Peru iyi oynamasına rağmen tecrübe sıkıntısı çekti, her ne kadar Kuzey Amerika kıtasında yer alsa da Güney Amerikalılara daha yakın bir futbol kültürü olan Meksika üst üste 7. kez aynı turda elendi. Diğer kupaların müdavimlerinden Paraguay, Şili, Ekvador katılma başarısı bile gösteremedi.

6-0 geride olduğu maçta gol attı diye sevinen Panama'ya elemelerde elenen ABD vardı mesela daha önceden sürpriz yapabilen. Ya da hemen hemen her kupada Kamerun'la, Nijerya'yla, Gana'yla, Senegal'le, Fildişi ile iz bırakan Afrika kıtası hem gruplardan çıkamadı hem de az biraz Fas hariç iz bırakamadı. Asya, geçen turnuvalara nazaran biraz daha iyiydi ama gücü yetmedi. Japonya neredeyse çeyrek final görüyordu. Güney Kore, Almanya'yı altına aldı, İran son dakikada golü atabilse grup lideri olacaktı, Avustralya beklenenden iyi maçlar çıkardı. Gel gelelim kupanın bitmesine 1 hafta kala üstelik de turnuva tarihi başarılarla dolu olan İtalya ve Hollanda'nın elemeleri geçemediği Avrupa 6 takımıyla yoluna devam ediyor. Çeyrek finalin 2 maçını, yarı finali ve finali kendi arasında oynayacak.

Peki daha önce birbirine yakın olan bu makas neden bu kadar açılmaya başladı. Bence en büyük neden paranın Avrupa'da olması. Para futbolun içine eskiye nazaran çok daha fazla girdiği için artık diğer kıtalarda biraz bile parlayan oyuncu kendisini Avrupa'da bir kulüpte buluyor. 90'lar sonuna kadar hem futbolda bu kadar "Bas parayı al Latin Amerikalıyı" durumu yoktu hem de devşirme olayı bu kadar yaygın değildi. Son 20 yıldır Fransa Milli takımı neredeyse bir Afrika ülkesi kadar göçmen siyahi oyuncularla oynuyor. İngiltere'sinden, Portekiz'ine kadar bu siyahileri görmek mümkün. Hatta sarışınlığıyla nam salmış Danimarka'da bile Afrika kökenli oyuncu vardı bu turnuvada. Almanya, Türk, Polonyalı devşiriyor. Portekiz Brezilyalıları topluyor. İsviçre'de gerçek İsviçreli azınlıkta vs. Yani artık o eski milli duygularla oynayan oyuncular da azalmış. Para ve kariyer uğruna ülkesinden kaçanlar ya da daha büyük ülke milli takımını seçenler var. Bu da genelde Avrupa ülkelerinde toplanıyor. Arjantin'in İspanya'dan, İtalya'dan ya da Nijerya'dan birilerini devşirdiğine şahit olamadık henüz. Bu işler de Avrupa üzerinden yürüyor. Genç yaşında banka hesaplarında servet gören Paris'te, Londra'da kral hayatlar yaşayan Brezilyalılar unutuyor Rio sahillerindeki günlerini, ya da sefaletten kurtulan Senegalli'nin aklına Fransa Milli takımı daha yatkın geliyor.

Kupa Rusya gibi dünyanın en geniş coğrafyasında düzenlenmesine rağmen her maçta binlerce kilometre uzaktan Rusya'ya gidip tribünlerin çoğunluğunu dolduran coşkulu ve ülkelerine tutkulu Güney Amerikalı taraftarlar olamayacak artık yarınki maçlardan itibaren. Bu da turnuvanın biraz daha renksizleşmesi, Dünya Kupası ruhunu azaltması demek. Umarım bir sonraki kupada fark biraz kapanır da Avrupa Şampiyonası gibi Dünya Kupası izlemek zorunda kalmayız. Naçizane üzüntümdür..
 
Son düzenleme:
Üst Alt