Faul bir sanattır, zanaattır, bir futbol ustalığıdır. Faul sanatını icra etmek kolay değildir. Bunun üstatları vardır, Lugano, Melo gibi. Şaşırmayın, bir oyuncunun yaptığı faullerin şekli ve cinsi o oyuncunun kalitesini, zekasını gösteren bir kıstastır nazarımda. Benim en uyuz olduğum futbolcu tipi hakeme göstere göstere, paldır küldür faul yapan futbolcudur ve özellikle de sırtı senin kalene dönük bir rakibin en fazla arzu edeceği şey senin gelip ona faul yapmandır. N'Diaye'nin rakiplerine fizik üstünlüğü var kabul, savaşçı kabul, dirençli kabul ama kimse kusura bakmasın zeka seviyesi Onyekuru'dan bile geride. Porto maçında yenen ilk golden önceki faul pozisyonunu kabul edemiyorum. Kafası biraz çalışan, akıllı bir futbolcu ortada pozisyon dahi yokken sırtı dönük rakibe öyle girmez. Sadece goldeki faul pozisyonu değil, maçta N'Diaye'nin bu şekilde yaptığı en az 3-4 faul var. Yok hayır bir de hafifçe bir yoklama da değil yaptıkları, tam hakemin önünde bütün vücudunu kullanarak, olabildiğince kontrolsüz ve dengesiz dalışlarla Porto'ya baskı dakikalarında nefes aldıran faullerde hep onun imzası var. Koskoca Galatasaray'ın merkezindeki oyuncu biraz daha soğukkanlı olmalı, kendini dizginlemeli, en azından rakiplere nerede nasıl müdahele edeceğini biraz tartmalı. Aksi taktirde tek defoyla bütün doğrularını birden sıfırlamış olursun.