1959 Öncesi Şampiyonluk Saçmalığı ve Yıldız Sistemi Hakkında | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

1959 Öncesi Şampiyonluk Saçmalığı ve Yıldız Sistemi Hakkında


Şampiyonluk sayısında Galatasaray'ın 4 şampiyonluk gerisine düşünce tarihi çarpıtmaya çalışan Fenerbahçe'nin bu rasyonaliteden uzak talebinin TFF tarafından bir şekilde tartışmaya açıldığı şu günlerde adım adım ligin genetiği ile oynamaya çalışan bu düşüncenin temelsizliğini ele almak isterim.

Bununla ilgili iddianın ilk defa gündeme geldiği dönemde forumda bir konu açmıştım burada yönetici iken. Ondan sonra önce fikren, sonra da kaçak yollar ile fiilen gittikçe bu şımarık hezeyanı gözümüze sokan Fenerbahçe camiası, şimdi de meşru zemin arayışına en büyük karşılığı güdümlü TFF'den buldu.

Türkiye gibi ülkelerde bu tarz mesneti olmayan iddiaların, kurullar tarafından eşitlikçi bir yaklaşımla değerlendirilmesinin söz konusu bile olmadığı aşikar. Kimlerin kurulları ve medyayı 10 yıllardır dizayn ettiği de aynı şekilde.

O nedenle kendimizi bir anda bileğimizin hakkı ile 4 şampiyonluk öne geçmişken 4 şampiyonluk geride bulmamak adına bu ''iddiaların YALAN olduğunu'' basında var gücümüzle savunmak zorundayız maalesef.

İŞTE KANITLARI İLE 59 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUK YALANI:

1. MİLLİ KÜMENİN ULUSAL OLDUĞU YALANI


A) Milli Küme 1937-1950 yılları arasında Ankara, İstanbul ve İzmir illerinden takımların ve bu yöresel liglerde oynayan civar illerden sınırlı sayıda takımın katılımı ile düzenlenen ve 81 ili asla kapsamayan bir organizasyondur.

B) Söz konusu organizasyon 1937-1950 yılları arasında 14 sezon olması gerekirken 11 defa düzenlenebilmiş, ve organizasyon ulusal standartlarını sağlamadığı ve Avrupa Kupaları katılımı sağlamayan ve profesyonel yapıdan uzak, tercihe dayalı takımların yarıştığı ve küme düşme çıkma gibi ulusal lig şartlarından uzak olduğu için 1950'den sonra düzenlenmemiştir.

2. TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONASI/BİRİNCİLİĞİNİN PROFESYONEL VE ULUSAL OLDUĞU YALANI
A) Fenerbahçe'nin bir başka şampiyonluk devşirmeye çalıştığı kupa olan ''Türkiye Futbol Şampiyonası/Birinciliği'' ise 1927-1940 ve 1940-1952 yılları arasında aralıklar ile oynanan ancak sadece İstanbul ve İzmir bölgesi takımlarının yarıştığı bugünün lokal bir ZTK Kupası ayarında olan bu turnuvadır. Bu turnuvayı 3 defa kazanan Fenerbahçe kalan şampiyonluklarını buradan tamamlamayı beklemektedir.

B) Organizasyon son kez 1951 yılında yapılmış sonrasıda İSTANBUL PROFESYONEL FUTBOL LİGİ'nin kurulması ile MİLLİ KÜME gibi kaldırılarak AMATÖR Futbol Kulüplerinin yarıştığı organizasyon olarak devam etmiştir.

C) Söz konusu organizsyon'un birincisi ile Milli Küme birincisi bir başka kupa maçında karşılaşacak şekilde 1940 sonrası için karşılaşmıştır. Bu turnuva olsa olsa Türkiye Kupası standartında olup, Fenerbahçe'nin 3 şampiyonluk beklentisinin yanında ANADOLU KLÜPLERİNİ de yanına çekme çabası olarak değerlendirilebilir.

3. İSTANBUL PROFESYONEL LİGİ DÖNEMİ


A) 1951-1952 yılından itibaren PROFESYONELLEŞMEYE GEÇİLMESİ ile önemini yitiren MİLLİ KÜME VE FUTBOL ŞAMPİYONASI yerine daha prestijli olan İstanbul Profesyonel Ligi kurulmuştur. Ülkenin ilk profesyonel organizasyonu olan bu lig ulusal olmasa da en üst düzey futbolun oynandığı ve 1959 kurulacak PROFESYONEL FUTBOL LİGİ'nin temellerini atması bakımından önemlidir.

B) 1958-1959 sezonu sonuna kadar toplam 8 defa düzenlenen ligi Galatasaray (3), Fenerbahçe (3), Beşiktaş (2) kez kazanmıştır.


FENERBAHÇE'NİN TUTARSIZ STRATEJİSİNE RAĞMEN BEKLENTİSİ NE OLABİLİR?

1. Türkiye Futbol Birinciliği ve Milli Küme ''Ulusal değil'' iken, ve üzerinde aynı yıllar aralığında oynanmışken 9 şampiyonluğun tamamını saydırmayı ilk etapta beklemiyorlar. Asıl dertleri profesyonel ve ulusal olmayan bu liglerden fazla olan Milli Küme'yi (6 Şampiyonluk) saydırıp, diğer 3'ünü de Türkiye Kupası olarak kayıtlara geçirmek olabilir.

2. Yıldız sisteminin getirildiği ve Beşiktaş'a avantadan 2 şampiyonluk verildiği süreç bu mesnetsiz iddianın hukuksal boyutta mihenk taşı olarak karşımıza çıkacak. Orada yapılması gereken o 2 şampiyonluk da rakipten silinerek haksız rekabetin ortadan kaldırılması.

3. 1923-1951 arasında futbol yok muydu söylemine bozuk plak gibi taklılan rakibimiz, o dönemin amatör kulüp kurallarına göre oynanan süreklilik, küme düşme çıkma ve avrupa katılımı sağlamayan, çakışan liglerini LEFTER, Baba Hakkı vb. değerler üzerinden duygu sömürüsü ile kendine başarı olarak devşirmeye çalışıyor haksız yere.

4. Galatasaray'ı sahada son 30 senede durduramayan, günden güne eziklik psikolojisine düşen, şampiyonluklardan uzak kalan Fenerbahçe daha önce Aziz Yıldırım döneminde de şampiyonluk alabilmek için ve üzerinde ki baskıyı kırmak adına tehdit olarak kullandığı bu argümana şu an 9 yılın agresifliği ile 4 elle sarılıyor.

5. Minör Amaçlarından biri de geçmişte de geriye düştüklerinde olduğu gibi başarısızlığı hazmedemeyerek 1-2 avantadan şampiyonluk ile susturulmak bu komisyon süreci boyunca bağırarak.


GALATASARAY SK YÖNETİMİ VE TARAFTARI NE YAPMALI

1. Yönetim gerek hükümete gerekse TFF'ye üst kurmalı ve gerekli temasları kurmalı.
2. Komisyon'un toplanması engellenemiyorsa da alanında profesyonel veya geçmiş dönemi yaşamış Melih Şabanoğlu, Orhan Aydın, Kemal Belgin vb. tarihçi ve basın mensuplarını komisyona dahil ettirmeli.
3. Hukuksal açıklar ve ilgili başlıkta da belirtilen kanıtlar kulüp avukatları aracılığı ile TFF yönetimine sunulmalı, kamuoyuna gerek taraftar hesapları gerek ise direkt yönetim tarafından duyurulmalı.
4. Fenerbahçe'nin haksız taleplerini iddia eden kim varsa boykot edilerek reytinglerine katkıda bulunulması önlenmeli. Kullanan basın mensuplarının akreditasyonları iptal edilmeli. Süreç takip edilerek rüşvet, yolsuzluk gibi olası rakip tarafından uygularak ısıtılacak süreç ile ilgili hukuksal karşı adımlar da atılmalı.
5. Nefesin yettiği bütün platformlarda bu konularda muhbirlik yapacak Galatasaray muhabirleri vs yerleştirilerek gerekirse kulüp bünyesinden para da verilmeli (Çünkü rakip bunları yapacak bu süreçte)

SON NOT: Hepimize çok iş düşüyor bu süreçte. Çok dikkatli ve dik durmalıyız.

O FARKI DA KAPATIRIZ NE OLACAK
BİZ DE 2 YILDIZ UEFA KUPASI VE SÜPER KUPA EKLERİZ

gibi kabulleniş söylemleri ihanet ile eşdeğerdir ve oldukça yanlış bir yaklaşımdır.

Sahada geçmişten bugüne emek veren futbolcularımızın emeklerine ihanet demektir.Yıldız değil önemli olan tarihtir ve tarih 23 şampiyonluk ZİRVE GALATASARAY demektedir.

Tarihi eğip bükerek istediği gibi değiştirme gücüne sahip bir camia etiketi ile ödüllendirilse rakip buradan dönüş de olmaz. Çünkü bu çok ciddi bir kırılmadır. Sahada kazanılanı masa başında değiştirme şımarıklığı jenerasyonların yöneliminden tutun kulübümüzün gücüne ve geleceğine kadar bir çok alanda olumsuzluk olarak karşımıza sorun olarak çıkar.
 
Üst Alt