2007-2008 Şampiyonluk Almanağı (orjinal) - Sayfa 4 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

2007-2008 Şampiyonluk Almanağı (orjinal)


Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Cevap: 2007-2008 Şampiyonluk Almanağı (orjinal)



Galatasaray'ımızın Kaptanları :



Boris Nikolof () • Emin Bülent Serdaroğlu () • Horace Armitage () • Hasan Basri () • Celal İbrahim () • Sadi () • Ali Sami Yen () • Emil Oberle () • Necip Şahin () • Sedat () • Hüseyin () • Ziya () • Adil Giray () • Nihat Bekdik (1928–36) • Mithat Ertuğ () • Avni Kurgan () • Suavi Atasagun () • Necdet Cici () • Salim Şatıroğlu () • Selahattin Almay () • Faruk Barlas () • Arif Sevinç () • Musa Sezer () • Danyal Vuran () • Gündüz Kılıç () • Bülent Eken (1953–54) • Muzaffer Tokaç (1954) • Naci Özkaya (1954) • Çoşkun Özarı (1954–60) • İsfendiyar Açıksöz (1960) • Turgay Şeren (1960–67) • Metin Oktay (1967–69) • Talat Özkarslı (1969–71) • Uğur Köken (1971–73) • Muzaffer Sipahi (1973–75) • Nihat Akbay (1975–78) • Mehmet Oğuz (1978–79) • Gökmen Özdenak (1979–80) • Fatih Terim (1980–85) • Cüneyt Tanman (1985–91) • Erdal Keser (1991–94) • Tugay Kerimoğlu (1994–95) • Bülent Korkmaz (1995–05) • Hakan Şükür (2005–08) • Ümit Karan (2008–09) • Arda Turan (2009–-) •
 
Galatasaray Spor Kulübü Nasıl Kuruldu? (Resmi Site)



Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.



Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.



Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.



1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.
 
Galatasaray Spor Kulübü Nasıl Kuruldu? (Resmi Site)



Türk olmayan takımları yenmek

Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır:

"1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.



"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."



Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.
 
Galatasaray Spor Kulübü Nasıl Kuruldu? (Resmi Site)



Kurucu Listeler

1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:

1-Ali Sami Yen

2-Asım Sonumut

3-Emin Bülend Serdaroğlu

4-Celal İbrahim

5-B. Nikolof

6-Milo Bakiş

7-Pol Bakiş

8-Bekir Sıtkı Bircan

9-Tahsin Nahit

10-Reşat Şirvanizade

11-Hüseyin Hüsnü

12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu

13-Abidin Daver



1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:

1-Ali Sami Yen

2-Asım Sonumut

3-Emin Bülend Serdaroğlu

4-Celal İbrahim

5-Bekir Sıtkı Bircan

6-Reşat Şirvanizade

7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu

8-Abidin Daver.
 
Galatasaray Spor Kulübü Nasıl Kuruldu? (Resmi Site)



Renklerin öyküsü

Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-lacivert renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:



"Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.
 
Şehitlerimiz (Resmi Site)



sehitlerimiz.jpg




Bugünkü Galatasaray Lisesi'ne girer, ağaçların doğal bir koridor oluşturduğu yoldan ilerlerseniz karşınıza çıkacak olan Mektep binasının ana kapısına ulaşırsınız. İçeriye girin tüm Galatasaraylılar ve Galatasaraylı olmayanlar ve tarihin bir bölümüne tanık olun.



İçerdeki bu taş ve mermer salonda sizi "VATAN" ve "GALATASARAYLILIK" sevgisi karşılayacaktır. Kapının tam karşısındaki bölümde yalın olmasına karşın görkemli bir anıtta vatan uğruna şehit düşen Galatasaray Lisesi öğrencilerinin listesi yer almaktadır.



Bu anıtı gördükten sonra "fazla söze gerek olmadığını" siz de anlayacaksınız. Salonun, giriş kapısına göre sağ tarafında, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1910 senesi hudutlarını gösteren bir harita, haritanın her iki yanında ise şehit olan gencecik yurtseverlerin fotoğrafları sıralanmıştır. Ve haritanın üstünde bir ibare: "Galatasaray'ın bu kahraman evlatları, 500 yıllık bu vatan topraklarını kurtarmak için şehid düştüler."



Bu bölümün tam karşısındaki duvarda ise Donanma Mecmuası'nın Ekim 1915 sayısının Spor İlavesi'nde yayınlanmış olan Galatasaray mensubu şehitlerin, yaralıların ve cephelerde vuruşanların listeleri "Şerefli İdmancılar" başlığı altında yer alıyor. Bu liste Donanma Mecmuası'nın büyük boyda yayımlanan haftalık dergisinin "İdman Sütunları" ismi altında verdiği ilavelerin 118 ve 119. sahifelerinde yayımlanmıştır. Bu panoların yanındaki bir başka panoda, Devrin en büyük gazetesi Tasvir-i Efkar'ın 13 Nisan 1913 tarihli ve 725 sayılı nüshasında çıkan resmin ve yazının bugünkü Türkçe'yle ifadesi bulunuyor: '1913 Balkan Harbine Gönüllü Giden Galatasaray Talebeleri Hakkında' başlığıyla verilen yazıda, talebeyken savaşa gidenlerin haberi yer alıyor. Çoğu öğrenciyken gönüllü olarak katıldıkları savaşlarda şehit olan bu yurtseverler hiçbir zaman unutulmadı.



Ruhları şâd olsun.
 
Galatasaraylı Şehitlerimiz



1- Ahmet Muhtar Bey, mektep numarası 783; Sultaniyi bitirdikten sonra (1895 mezunu) asker oldu, İstanbul'da 31 Mart 1908 ihtialinde şehit edildi. Taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir.



2- İdris Bey, talebe iken 1911'de gönüllü olarak katıldığı Trablus Garb harbinde şehit oldu.



3- Fuad Bey, talebe iken 1912'de gönüllü olarak katıldığı Balkan Harbinde şehit oldu.



4- Arif İsmail Bey, Trakya'da zengin bir çiftçinin oğlu idi, Balkan Harbinde talebe iken Bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu.



5- Ahmet Refik Bey, mektep numarası 119, mektebin 1911 yılı mezunlarından; Hammer mütercimi Mehmet Ata Beyin büyük oğlu, Dr. Galib Ataç ile yazar Nurullah Ataç'ın ağabeyleri, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1914'de şehit oldu.



6- Cahid Bey, mektep numarası 206, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.



7- Cemil Bey, mektep numarası 64, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.



8- Halid Fuat Bey, mektep numarası 134; müşir Deli Fuat Paşanın oğlu, 1911'de gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı ve Çanakkale'de şehit oldu.Paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur.



9- Muzaffer Bey, mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.



10- Vecdi Bey, mektebi son sınıfta terk ederek önce gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı, Çanakkale'de şehit oldu.



11- Hasnun Galib Bey, valiliklerde bulunmuş Galib Paşanın oğlu. Galatasaray Kulübünün en iyi futbolcularındandı, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu (1915). Kulüp binasının bulunduğu sokak onun adını taşımaktadır.



12- Mehmet Ali Bey, Kadıköylü Enver Paşanın oğlu, talebe iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine, sonra Birinci Cihan Harbine katıldı ve 1915'de şehit oldu.



13- Aziz Ulvi Bey, şair Ali Ulvi Beyin oğlu, 1915'de mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı 1. Cihan Harbinde şehit oldu.




14- Agop Elmasyan, askeri doktor olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1915'de bombardıman altında yaralıları tedavi ederken vatanı yolunda öldü.



15- İbrahim Orhan Bey, mektep numarası 794, mektebin 1912 yılı mezunlarından; Dr. Sadık Beyin oğlu, Sadullah Paşanın torunlarından, gönüllü olarak hava subayı oldu, Çanakkale Muharebelerinde iki defa yaralandı. 1916'da uçağı ile Semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu, harpte düşen ilk havacımızdır.



16-Said Fuad Bey, son sınıfta iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu; mektebin ilk Keşşaflarından (izcilerinden) idi, Keşşaf Said diye anılırdı.



17- Neş'et Bey, mektep numarası 434, Bandırmalı Tevfik Paşanın oğludur, mektebin son sınıfında iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine katılmış, 1. Cihan Harbinde şehit olmuştur.



18- Mehmet Refik Bey, talebe iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1914'de Kafkas Cephesinde şehit oldu.



19- Cevad Bey, mektep numarası 317, mektebin 1912 yılı mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1916'da Kafkas Cephesinde şehit oldu.



20- Halet Bey, talebe iken Balkan Harbine gönüllü olarak katıldı, sonra orduda kalarak Birinci Cihan Harbinde Sina Cephesine gitti, "Fedai Hecinsüvar Birliği" kumandanı iken mektepten sınıf arkadaşı Memduh Beyle birlikte şehit oldu (1916).



21-Memduh Bey, mektep numarası 669, Halet Beyin sınıf arkadaşı, 1912'de yalnız Türkçe'den ehliyatname almış, bir ara mektepte muid (mubassır) olarak çalışmıştı, mektepte "Alişpaşazade" diye anılırdı, Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Sina cephesinde arkadaşı Halet Beyle birlikte şehit oldu.



22- Hasib Bey, mektep numarası 13, mektebin 1913 senesi mezunlarından, Almanya'da ziraat tahsilinde iken tahsilini yarım bırakarak gönüllü katıldığı Birinci Cihan Harbinde Kafkas Cephesinde şehit oldu.



23- Celal İbrahim Bey, mektep numarası 6, mektebin 1914 yılı mezunlarından ve Galatasaray takımının ünlü futbolcularından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Irak cephesinde şehit oldu.



24- Ahmed Hamdi Bey, mektep numarası 117, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Gazze'de şehit oldu.



25- Mehmed Ali Bey, mektep numarası tesbit edilemedi, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbi'nde 1917'de Sina'da şehit oldu.



26- Sadi Bey, Mektebi Sultani'den Harbiye'ye geçti, muvazzaf subay oldu, 1921'de Sakarya Muharebesi'nde şehit oldu.



27- Fatin Bey, mektep numarası 1073, mektepten 1920'de mezun oldu, askeri tıbbiyeyi bitirdi. 1932'de askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi. Menemen'in Kubilay'ı gibi, hatırası kutlanacak, Ağrı'ya yahut Karaköse'ye abidesi dikilecek bir şehittir.




Galatasaray Dergisi, Ağustos 2002, Sayı 2, Mustafa Bayka
 
Galatasarayımızın EN'leri ve İLK'leri (Resmi Site)



Türkiye'nin Avrupa'da kupa kazanan İLK ve TEK futbol takımı GALATASARAY



Dünya sıralamasında 1. sıraya yükselen İLK Türk Takımı.

Devlet üstün hizmet madalyası alan İLK Takım

UEFA Kupası'nı hiç yenilgi almadan kazanan İLK ve TEK Türk Takımı

Üç yıldızı alan İLK takım

Türkiye Süper Ligi'nin İLK Şampiyonu

Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda Avrupa'yı temsil eden İLK ve TEK Türk Takımı

Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final'e yükselen İLK Türk Takımı

Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Yarı Final oynayan İLK ve TEK Türk takımı

İstanbul Şampiyonluğu'nu kazanan İLK Türk Takımı (1908-1909)

Yurt dışında galibiyet alan İLK Türk Takımı (1911)

Yurt dışında maç yapan İLK Türk Takımı (1911)

Şampiyonlar Ligi'ne katılan İLK Türk Takımı

Avrupa'da, UEFA Kupası'nı hiç yenilgi almadan kazanan İLK Takım

Balkanlar'da UEFA Kupasını kazanan İLK ve TEK Takım

Uluslararası maçlarda kendi sahasında ardarda EN çok galibiyet alan TEK Türk Takımı (20 kez)



UEFA Kupası'nı kazanan İLK ve TEK Türk Takımı

Süper Kupa'yı kazanan İlk ve Tek Türk Takımı

İnternet sitesine sahip İLK Türk Takımı

Bir İspanyol takımını deplasmanda yenen İLK Türk Takımı (Real Mallorca - Galatasaray: 1-4)

Bir sezonda 2 İtalyan takımını eleyen İLK Türk Takımı (Milan ve Bologna)

Bir sezonda 2 İngiliz takımını eleyen İLK Türk Takımı (Leeds United ve Arsenal)

Türkiye 1. Ligi'ni namağlup bitiren İLK Takım (1985-86)



Profesyonel ligde EN fazla aralıksız şampiyon olan Takım (4 kez üst üste)

Profesyonel ligde yerli hocayla EN çok şampiyon olan Takım (8 kez)

EN fazla şampiyonluk yaşayan futbolculara sahip olan Takım (Hakan Şükür ve Bülent Korkmaz 8 kez, Suat Kaya ve Arif Erdem 7 kez)

Bir sezonda EN fazla Avrupa kupası maçı yapan Takım (17 maç)

Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'ne EN fazla katılan Takım (10 kez)

Türkiye Kupası'nı EN fazla kazanan Takım (14 kez)

Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı EN fazla kazanan Takım (10 kez)

Avrupa kupalarında 1 sezonda EN fazla puan toplayan Takım (17 maç 34 puan)

Bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla galibiyet alan Türk Takımı (9 kez)

Bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla gol atan Türk Takımı (29 gol)

Deplasmanda aralıksız EN fazla yenilmeyen Takım (40 kez)

Bir sezonda EN fazla maç yapan Takım (58 kez)

Avrupa kupalarında EN çok tur atlayan TEK Türk Takımı

Avrupa kupalarında EN fazla maç yapan TEK Türk Takımı (17 maç)

Türkiye liglerinde bir sezonda EN fazla gol atan Takım (1962-1963 sezonu 105 gol)

Avrupa kupalarında EN çok gol atan Türk Takımı
 
Galatasaray Tarihinde Bugün (Resmi Site)



28agustosB.jpg




METİN OKTAY SARI KIRMIZI FORMAYLA

28 Ağustos 1955

1955-1956 sezonu başlarken yeni ve iddialı bir takım oluşturmanın peşindeki Gündüz Kılıç, İzmir’deki genç bir futbolcuyu ısrarla istemektedir. Bu genç futbolcu attığı golleri ve oynadığı futboluyla dikkatleri üzerine çeken Metin Oktay’dır. Bu yetenekli genci alabilmek için başta Galatasaray olmak üzere pek çok kulüp yarışmaktadır. Kimi zaman da Metin Oktay’ı ve kulübünü ikna etmek için polisiye filmlere taş çıkartacak türden girişimlere rastlanır.

Ancak her ne yapılırsa yapılsın Metin Oktay, sonraki yıllarda bir tür ibadete benzettiği Galatasaray aşkıyla kararını çoktan vermiştir. Tercihi sarı kırmızı formadır. Ve öyle de olur. Galatasaray’a bir Chevrolet araba karşılığında 5 yıllığına imza atar. 28 Ağustos 1955 günü sarı kırmızı formayla ilk kez bir Beyoğluspor maçında da sahaya çıkar. Artık o Galatasaraylıdır.. Sonsuza kadar da öyle kalacaktır. Fotoğrafta Metin Oktay, bir dönemin ünlü İzmir’li teknik direktörü Adnan Süvari ile birlikte görülüyor.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt