7. Haftası geride kalan Spor Toto Süper Lig'de 17 puan ile son 6 senenin en iyi başlangıcını yapan Galatasaray ligde maç fazlası ile 2. sırada yer alırken bireysel performanslar ile de dikkat çekiyor.
Lige Karabükspor maçı ile başlayan takımımız bu maçta oynadığı futbol ile taraftarı tatmin etmezken, maçın son anlarından yeni transferi Eren Derdiyok'un kafasından bulduğu gol ile lige galibiyetle merhaba demişti.
İlk haftada galibiyete rağmen oynana kötü futbol ile hayal kırıklığı yaratan takımımız 2. haftada Akhisar'a konuk olacaktı. Akhisar önünde rahat bir maç çıkaran takımımız henüz maçın ilk dakikasında mağlup duruma düştüğü maçı Bruma, Tolga ve Eren'in mükemmel performansı ile maçı 3-1 kazandı. Bir sonra ki hafta Rize önünde pozisyon olarak olmasa da istekli bir oyun ile kazanmasını bildik. 4. hafta ise bu kez rakibimiz ligin vasat altı takımlarından olan Kayserispor olurken maç içinde yaşadığımız düşüş ile beraberlik ile yetinmek zorunda kaldık. Ligin 5. haftasında oynadığımız ve 5 sene sonra taraftarımızla yer aldığımız bir derbi mücadelesi olarak tarihe geçen Beşiktaş maçında çok iyi bir ilk yarı çıkaran Galatasaray, ikinci yarı da oyundan yavaş yavaş düşüp Chedjou'nun bireysel hatalarından iki gol yiyerek sahadan beraberlik ile yetinmek zorunda kalacaktı. Milli Takım arası öncesi son maçta Antalya'yı konuk eden takımımız baştan sona kontrolü elinde tuttuğu maçta 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen 3-1 kazanırken ilk 5 hafta da sakatlığı sebebi ile forma giyemeyen Podolski 2 gol ile sezona merhaba diyecekti.
ÖNE ÇIKANLAR: TOLGA-EREN-BRUMA
Geçtiğimiz sezon kanat bölgesinde üretkenlik sıkıntısı yaşayan ve fazla statik kalan takıma can veren isimlerden biri kuşkusuz Bruma idi. 2013 senesinde büyük umutlar ile yüklü bir bonservis bedeli ile transfer edilen Portekizli oyuncu bir türlü beklenen performansı gösteremediği, ve çok ciddi bir sakatlık geçirdiği 3 senelik süreçten sonra bu sezon öncesi kampında oldukça formda bir görüntü ortaya koymuştu. Hazırlık maçlarında ki başarılı performansını lige yansıtabilir mi gibi sorular herkesin aklından elbet geçmiştir? Ama Bruma bundan önceki senelerden farklı olduğunu her geçen maç bize göstermeye başlayacaktı.
Hızı ve tekniği konusunda şüphe getirmeyen yeteneğini koordinasyon problemleri yüzünden gösteremeyen Bruma bu sene hem oyun içinde daha diri, hem de patlayıcı gücünü daha iyi bir şekilde kullanmayı ve kontrol etmeyi öğrenmiş gibi görünüyor.
Bruma sonrasında takımın çehresini değiştiren en önemli isimlerden biri de şüphesiz Eren oldu. Son yıllarda Drogba sonrası pivot özelliği ve top saklama becerisi olan bir forveti olmayan takımımıza adeta can simidi oldu Eren. Golcü olarak belki çok net bir oyuncu değil (lige bu açıdan iyi başlasa da) ama oyun içinde sadece gol atmaya endeksli bir santrafor da değil. Bunun yanına topu tutabilen, indirebilen ve arkadaşlarına servis edebilen bir forvet kendisi. Bruma'nın istatistiklere de yansıyan çıkısında da onun indirdiği veya servis ettiği topların büyük payı var.
Bu isimlerin yanında, takıma geçen sene eksik olan enerjiyi katan Tolga'da takdir edilesi bir performans ortaya koydu. Belki oyun zekası ve şut becerisi çok yüksek değil ancak top kapma ve fiziki yönden oldukça başarılı bir oyuncu kendisi. Antalya maçı ve bu maç biraz sallantı da bir performans gösterdi gerçi ama yeniden toparlayacağına da herkesi inandırmıştır herhalde.
EKSİ PUAN ALANLAR: CAVANDA-JOSUE-SELÇUK
Sakatlığı sebebi ile oynayamayan De Jong ve Serdar'ı ayrı tutarsak bu sene için oyunda olduğu süreleri en kötü geçiren isimler için bu 3 futbolcuyu rahatlık ile gösterebiliriz. Selçuk Milli Takım ile EURO 2016'da kötü bir performans sergiledikten sonra bu seneye de oldukça kötü girdi. Öyle ki geçen hafta attığı frikik golü bile kendisini kıpırdatmaya yetmemiş duruyor. Saha içinde kaybolup gittiği dakikalar o kadar arttı ki faul aldığı pozisyonlar olmasa adını bile duymayacağız herhalde.
Selçuk'un yanına oynadığı maçlarda negatif bir görüntü çizen ve Beşiktaş maçında çok ciddi bir pozisyondan faydalanamayan Josue ismi de eklenebilir. Bugün her ne kadar attığı tek top ile iyi bir kontra atak başlatsa da bizim topa hükmeden oyunumuzda Sneijder'in rolünü üstlenebilecek bir oyuncu olmadığını da net olarak gösterdi.
Cavanda ise bana göre oldukça yanlış bir transferdi. Trabzon'un elden çıkarmak için kapı kapı gezdiği bir ortamda takımımıza katılan Belçikalı sağ bek her ne kadar çok süre almasa da oynadığı bölümlerde oldukça dağınık ve hataya meyilli bir performans ortaya koydu. Hucum açısından da sağlam bir performans gösterdiğini söylemek zor.
SAKATLIK BELASI YİNE VURDU: SERDAR & SİGTHORSSON & DE JONG HALA SAKAT
Sezona yeni transferler ile giren takımımız bu süreçte bir çok transferden de henüz faydalanamadı. Serdar Aziz'i savunma tandemi için as oyuncu olarak düşünerek transfer etsek de daha 1 dakika bile formamızı giyemedi. Eren'den başka forveti olmadığı için kadromuza transferin son günlerinde katılan Sigthorsson da henüz siftah yapamayanlardan. Yine orta sahaya direnç koysun diye transfer edilen De Jong'da 45 dakika vasat altı oynadığı Kayseri maçından sonra hiç forma giyemeyen bir başka isim oldu.
SONUÇ: TRANSFER DE KARAVANA YÜKSEK AMA...
Sene başında çok övülen transfer dönemi performansımız kağıt üstünde olduğu kadar sahaya yansımazken Eren, Tolga, Muslera ve Bruma'nın bireysel performansları bizi 7. haftaya iyi bir konuma taşıdı. Bruma hucum için adeta bir ''x-factor'' olurken, Eren ve Tolga'da geçen sene olmayan enerji ve hava hakimiyetini takıma getirdiler.
ŞAMPİYONLUK İÇİN TAKIM OLARAK YÜKSELMEK ŞART
Türkiye Ligi kalitesiz de olsa bireysel performanslar ile şampiyonluk her ligde olduğu gibi burada da kolay değil. Belli periyotlarda belki iş görürsünüz ama bir sezonu şampiyon bitirmek için saha da sağlam bir performans göstermen de gerekiyor.
Bu seneyi ele alacak olursak iyi pas yapan, atanı, tutanı iyi olan bir takım görüyoruz. Ancak takımın devamlılığı ile ilgili soru işaretleri de yok değil.
Tolga iyi başladı ama kariyerinde çok istikrarlı oynamış bir oyuncu değil. Saha da tek şansı diri ve güçlü olmak zorunda olan bir oyuncu profili. Eğer ben oldum der ve bugün ki gibi oynarsa ilk 5 haftada nasıl çok övgü aldıysa 10 katı eleştiri alır. Bruma ve Eren'de performanslarını sürekli olarak bu seviye de tutmak zorundalar.
Bunların yanında çok kötü giren Selçuk, Chedjou da en azından bir standarda kavuşmak zorunda. Defansif açıdan sadece bireysel değil takım olarak da açıklar verdiğimiz gerçek. Yine çok sevdiğimiz Riekerink de tecrübe eksikliği de ilerleyen haftalarda handikap yaratabilir.
Bunları tamir edebilirsek ve şansımız yaver giderse 21. şampiyonluk için iddialı oluruz. Ama her maçı ciddiye alarak, havaya girmeden, inançla oynamaya devam etmemiz gerekiyor. Zira bu takım iyi yolda olsa da hala isimlere bağlı ve oyunu tam oturmamış,ve sınırları belli bir takım.
Lige Karabükspor maçı ile başlayan takımımız bu maçta oynadığı futbol ile taraftarı tatmin etmezken, maçın son anlarından yeni transferi Eren Derdiyok'un kafasından bulduğu gol ile lige galibiyetle merhaba demişti.
İlk haftada galibiyete rağmen oynana kötü futbol ile hayal kırıklığı yaratan takımımız 2. haftada Akhisar'a konuk olacaktı. Akhisar önünde rahat bir maç çıkaran takımımız henüz maçın ilk dakikasında mağlup duruma düştüğü maçı Bruma, Tolga ve Eren'in mükemmel performansı ile maçı 3-1 kazandı. Bir sonra ki hafta Rize önünde pozisyon olarak olmasa da istekli bir oyun ile kazanmasını bildik. 4. hafta ise bu kez rakibimiz ligin vasat altı takımlarından olan Kayserispor olurken maç içinde yaşadığımız düşüş ile beraberlik ile yetinmek zorunda kaldık. Ligin 5. haftasında oynadığımız ve 5 sene sonra taraftarımızla yer aldığımız bir derbi mücadelesi olarak tarihe geçen Beşiktaş maçında çok iyi bir ilk yarı çıkaran Galatasaray, ikinci yarı da oyundan yavaş yavaş düşüp Chedjou'nun bireysel hatalarından iki gol yiyerek sahadan beraberlik ile yetinmek zorunda kalacaktı. Milli Takım arası öncesi son maçta Antalya'yı konuk eden takımımız baştan sona kontrolü elinde tuttuğu maçta 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen 3-1 kazanırken ilk 5 hafta da sakatlığı sebebi ile forma giyemeyen Podolski 2 gol ile sezona merhaba diyecekti.
ÖNE ÇIKANLAR: TOLGA-EREN-BRUMA
Geçtiğimiz sezon kanat bölgesinde üretkenlik sıkıntısı yaşayan ve fazla statik kalan takıma can veren isimlerden biri kuşkusuz Bruma idi. 2013 senesinde büyük umutlar ile yüklü bir bonservis bedeli ile transfer edilen Portekizli oyuncu bir türlü beklenen performansı gösteremediği, ve çok ciddi bir sakatlık geçirdiği 3 senelik süreçten sonra bu sezon öncesi kampında oldukça formda bir görüntü ortaya koymuştu. Hazırlık maçlarında ki başarılı performansını lige yansıtabilir mi gibi sorular herkesin aklından elbet geçmiştir? Ama Bruma bundan önceki senelerden farklı olduğunu her geçen maç bize göstermeye başlayacaktı.
Hızı ve tekniği konusunda şüphe getirmeyen yeteneğini koordinasyon problemleri yüzünden gösteremeyen Bruma bu sene hem oyun içinde daha diri, hem de patlayıcı gücünü daha iyi bir şekilde kullanmayı ve kontrol etmeyi öğrenmiş gibi görünüyor.
Bruma sonrasında takımın çehresini değiştiren en önemli isimlerden biri de şüphesiz Eren oldu. Son yıllarda Drogba sonrası pivot özelliği ve top saklama becerisi olan bir forveti olmayan takımımıza adeta can simidi oldu Eren. Golcü olarak belki çok net bir oyuncu değil (lige bu açıdan iyi başlasa da) ama oyun içinde sadece gol atmaya endeksli bir santrafor da değil. Bunun yanına topu tutabilen, indirebilen ve arkadaşlarına servis edebilen bir forvet kendisi. Bruma'nın istatistiklere de yansıyan çıkısında da onun indirdiği veya servis ettiği topların büyük payı var.
Bu isimlerin yanında, takıma geçen sene eksik olan enerjiyi katan Tolga'da takdir edilesi bir performans ortaya koydu. Belki oyun zekası ve şut becerisi çok yüksek değil ancak top kapma ve fiziki yönden oldukça başarılı bir oyuncu kendisi. Antalya maçı ve bu maç biraz sallantı da bir performans gösterdi gerçi ama yeniden toparlayacağına da herkesi inandırmıştır herhalde.
EKSİ PUAN ALANLAR: CAVANDA-JOSUE-SELÇUK
Sakatlığı sebebi ile oynayamayan De Jong ve Serdar'ı ayrı tutarsak bu sene için oyunda olduğu süreleri en kötü geçiren isimler için bu 3 futbolcuyu rahatlık ile gösterebiliriz. Selçuk Milli Takım ile EURO 2016'da kötü bir performans sergiledikten sonra bu seneye de oldukça kötü girdi. Öyle ki geçen hafta attığı frikik golü bile kendisini kıpırdatmaya yetmemiş duruyor. Saha içinde kaybolup gittiği dakikalar o kadar arttı ki faul aldığı pozisyonlar olmasa adını bile duymayacağız herhalde.
Selçuk'un yanına oynadığı maçlarda negatif bir görüntü çizen ve Beşiktaş maçında çok ciddi bir pozisyondan faydalanamayan Josue ismi de eklenebilir. Bugün her ne kadar attığı tek top ile iyi bir kontra atak başlatsa da bizim topa hükmeden oyunumuzda Sneijder'in rolünü üstlenebilecek bir oyuncu olmadığını da net olarak gösterdi.
Cavanda ise bana göre oldukça yanlış bir transferdi. Trabzon'un elden çıkarmak için kapı kapı gezdiği bir ortamda takımımıza katılan Belçikalı sağ bek her ne kadar çok süre almasa da oynadığı bölümlerde oldukça dağınık ve hataya meyilli bir performans ortaya koydu. Hucum açısından da sağlam bir performans gösterdiğini söylemek zor.
SAKATLIK BELASI YİNE VURDU: SERDAR & SİGTHORSSON & DE JONG HALA SAKAT
Sezona yeni transferler ile giren takımımız bu süreçte bir çok transferden de henüz faydalanamadı. Serdar Aziz'i savunma tandemi için as oyuncu olarak düşünerek transfer etsek de daha 1 dakika bile formamızı giyemedi. Eren'den başka forveti olmadığı için kadromuza transferin son günlerinde katılan Sigthorsson da henüz siftah yapamayanlardan. Yine orta sahaya direnç koysun diye transfer edilen De Jong'da 45 dakika vasat altı oynadığı Kayseri maçından sonra hiç forma giyemeyen bir başka isim oldu.
SONUÇ: TRANSFER DE KARAVANA YÜKSEK AMA...
Sene başında çok övülen transfer dönemi performansımız kağıt üstünde olduğu kadar sahaya yansımazken Eren, Tolga, Muslera ve Bruma'nın bireysel performansları bizi 7. haftaya iyi bir konuma taşıdı. Bruma hucum için adeta bir ''x-factor'' olurken, Eren ve Tolga'da geçen sene olmayan enerji ve hava hakimiyetini takıma getirdiler.
ŞAMPİYONLUK İÇİN TAKIM OLARAK YÜKSELMEK ŞART
Türkiye Ligi kalitesiz de olsa bireysel performanslar ile şampiyonluk her ligde olduğu gibi burada da kolay değil. Belli periyotlarda belki iş görürsünüz ama bir sezonu şampiyon bitirmek için saha da sağlam bir performans göstermen de gerekiyor.
Bu seneyi ele alacak olursak iyi pas yapan, atanı, tutanı iyi olan bir takım görüyoruz. Ancak takımın devamlılığı ile ilgili soru işaretleri de yok değil.
Tolga iyi başladı ama kariyerinde çok istikrarlı oynamış bir oyuncu değil. Saha da tek şansı diri ve güçlü olmak zorunda olan bir oyuncu profili. Eğer ben oldum der ve bugün ki gibi oynarsa ilk 5 haftada nasıl çok övgü aldıysa 10 katı eleştiri alır. Bruma ve Eren'de performanslarını sürekli olarak bu seviye de tutmak zorundalar.
Bunların yanında çok kötü giren Selçuk, Chedjou da en azından bir standarda kavuşmak zorunda. Defansif açıdan sadece bireysel değil takım olarak da açıklar verdiğimiz gerçek. Yine çok sevdiğimiz Riekerink de tecrübe eksikliği de ilerleyen haftalarda handikap yaratabilir.
Bunları tamir edebilirsek ve şansımız yaver giderse 21. şampiyonluk için iddialı oluruz. Ama her maçı ciddiye alarak, havaya girmeden, inançla oynamaya devam etmemiz gerekiyor. Zira bu takım iyi yolda olsa da hala isimlere bağlı ve oyunu tam oturmamış,ve sınırları belli bir takım.