75 ve 90. dakikalar arasında en çok gol yiyen takım | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

75 ve 90. dakikalar arasında en çok gol yiyen takım


Trabzonspor ve Galatasaray'in sezon başından beri benzer şekilde önde olduğu maçları tutamamasi ve sürekli son dakikalarda puan kaybetmesi büyük bir soruna işaret ediyor ancak ikisinin bu durumu da birbirine zıt sebeplerden kaynaklanıyor.
Trabzonspor'da takım boyu uzun,oyun uzun mesafelerde oynanıyor ve pasör oyuncu sayısı da az olunca topu ayağında tutmakta zorlanıyor.Dakikalar ilerledikçe de baskı yiyen ve yorulan takım oyundan düşüp maçı üstün bitiremiyor.
Galatasaray'da ise Trabzonspor aksine takım boyu kısa, pasör oyuncu sayısı fazla ancak mücadeleci oyuncu sayısı sınırlı.
Buradan çıkarılacak sonuç yine takım kimyası, kadro mühendisliğinin önemi.Oyuncu seçerken kaliteli-pasör oyuncuların aynı zamanda mücadeleyi seven oyuncu tipleri olması gerekiyor.(Lemina,Atiba,Gustavo vb.)
 
Bunu mac basligina yazmistim.
Insanlari algi yaparak kandiriyorlar. En basta Fatih Terim var. Eskiden Hoca boyle degildi. Adam inanilmaz degisti. Ve cok kotu yonde degisti. 96-00 arasi 4-1'lik bir maglubiyetten sonra oyundan zevk aldim falan demesi imkansizdi. Ki oynadigimiz oyunda les bir futbol. Iyi falan oynadigimiz yok. isin aci yani o.

Su assagida belirttigim notlar cok onemli. Insanlarin bunlari yememesi lazim.

1. Galatasaray Pademi oncesi iyi oynamiyordu. Omer'in dikine oynamasi arti Saracchi'nin surekli bindirmeleriyle kipirdadik. Bunda rakiplerin cok kotu olmasinin da payi var. Ayni zamanda taraftarin da ciddi payi vardi. Iyi, disiplinli, kaliteli, cok kosan, cok mucadele kazanan, rakibi bogan bir takim falan degildik. Sadece biraz daha iyiydik. Ama berbat bir takimdan berbat bir takim +1 level yukariya cikmak bizi iyi yapmaz. Bu konuda herkesle tartismaya acigim.
2. Onceki yillarda da hep yazdim. Galatasaray'in deplasman fobisi yok. Karaktersiz futbolu var. Ic sahada 30-50 bin kisi onunde oyuncular yuzde 10-25 daha fazlasini verince kadro kalitesiyle takim rakiplerine ciddi ustunluk kuruyordu. Deplasmanda bu etki olmayinca anormal uyusuk ve karaktersiz futbol ile ciddi puan kayiplari geliyordu. Deplasman fobisiymis... Yemeyin bizi...
3. Galatasaray'in sakatliklar yasamasi sanssizlik degil. Tamamen berbat antremanlardan oturu. Ya dunyanin en sanssiz takimiyiz (yersen), ya da takim iyi calismiyor.
4. Galatasaray'in maclarin son donemlerinde surekli gol yemesi sanssizlik degil. Manchester United'da Fergie time denen bir sey vardi. Cunku adamlar 75-90 arasi cok gol atiyorlardi. Bir donem ozellikle 80-85 sonrasi attiklari gollerle sampiyon oldular. Sans miydi? Oyuncularin son donemlerde verdikleri roportajlara bakin. Sans mi, yoksa fiziksel olarak acayip iyi calisip kendilerini inanilmaz diri tutmalari nedeniyle mi oyunun son donemlerinde rakiplerine ciddi ustunluk sagliyorlardi siz karar verin. Biz de surekli son surecte gol yiyorsak bu sanssizlik degil. Sampiyonlar Ligi'nde en az kosan bir iki takimdan biriysek bu sanssizlik degil. Sampiyonlar Ligi'nde ve hatta bizim dandik ligde Muslera'yi her mac supermen yapiyorsak bu sanssizlik degil.

Yeter artik. Herkesin bir bahanesi var. Berbat oynuyoruz ve bunun cozumunu de cok iyi yardimci hocalar ve ozellikle bir fitness hocasi getirerek cozecegiz deseler basimizin ustunde yerleri var. Ama Fatih Hoca ve yonetimin hic bir zaman bir seyden ders aldiklarini sanmiyorum. Ayni tas ayni hamam.
 
Üst Alt