92. Oscar Ödülleri Sahiplerini Buldu - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

92. Oscar Ödülleri Sahiplerini Buldu


Aptal saptal oyuncuların ödül kazandıklarında dunyanin en bilge adamıymış gibi insanlara mesajlar/ögütler vermelerine ne diyorsunuz. Altı üstü oyuncusunuz ulan neyin tribindesiniz. Teşekkürünü et ve uza.
 
Aptal saptal oyuncuların ödül kazandıklarında dunyanin en bilge adamıymış gibi insanlara mesajlar/ögütler vermelerine ne diyorsunuz. Altı üstü oyuncusunuz ulan neyin tribindesiniz. Teşekkürünü et ve uza.

Joaquin Phoenix için diyorsan eğer o sadece tribünlere oynamakla kalmayıp, eylemlere de katılıyor. Geçenlerde tutuklanmıştı hatta.
 
Oyle bakarsak buyuk bilge ulu önder Emily ratajkowski de eylemlere katılıp tutuklanıyor rengim. Neyse ricky usta bunlara ufak bir ders vermişti. Ben olsam daha sert girişirdim.

Ricky Gervais de o eleştirdiği sisteme hizmet ediyor. Bütün herkesi gömüp, kendi dizisinin tanıtımını yaptı. Ayrıca şimdilerde gündeme gelmeye çabalamasının nedenlerinden biri de dizisinin ikinci sezonunun yakında yayınlanacak olması da olabilir.
 
Bi ara PS Hoffmanle "The Master" diye bir tarikat filminde oynamisti. En iyi diyemem ama fena degildi sanki. The Master (2012) - IMDb
izleyip anlam veremeyenler saldırmış biraz ama güzele benziyor reis bu rollede oscarı taciz etmiş sanırım. bkarım mutlaka saolasın

Her hakkında yorumlarını alalım üstat
reis detaylı yorum yapmaya gelince patlıyorum ben yav :asd: geleceğin insanlarını izleten güzel klas bi film. bunları yavaş yavaş siri ile falan hafiften görmeye başlıyoruz sanki. senin daha detaylı yorumunu okumak daha iyi olur tabi
 
reis detaylı yorum yapmaya gelince patlıyorum ben yav :asd: geleceğin insanlarını izleten güzel klas bi film. bunları yavaş yavaş siri ile falan hafiften görmeye başlıyoruz sanki. senin daha detaylı yorumunu okumak daha iyi olur tabi
Filmi senden sinefil olmasın bu işlerden iyi anlayan bir arkadaşımla izlemiştim. Çok net hatırlıyorum çünkü biz film bitene kadar hiç konuşmayız, durdurmayız normalde. Her'de ise baş karakterimizin eski karısına sanal bir sevgilisinin olduğunu söylediği sahnede dayanamayıp durdurmuş, baya bir yarılmıştık. Filmin genel tarzına kıyasla orası çok absürt gelmişti. Oyunculukla falan alakası yok bu arada adama yazıp vermişler gayet güzel de oynamış ama film olarak benim çok hoşuma gitmedi açıkçası. Sadece ses üzerinden böyle bir muhabbete girmek için ciddi sorunlu olmak lazım. Amy Adams'ın tripler falan da çok tuhaftı yaw yazılım buna trip atıyor diye bunalıma girmişti :D Tam da hatırlamıyorum şimdi sallamayayım 5-6 sene oldu izleyeli. Yanlış hatırlamıyorum değil mi sadece sesle etkileşime geçiyorlardı?

Geçen bir video atmıştım genel sohbete, Güney Kore'li bir anneyi ölen kızıyla buluşturuyorlar vr sayesinde. Tabii dokunma-tutma hissi veren aparatlarla birlikte, sadece görüntü+ses değil. Gelecekte böyle birliktelikler olursa da o şekilde olacağını düşünüyorum. Zaten şu anda da vr kafeler var mesela girip milletle muhabbet ediyorsun şimdilik avatar üzerinden ama taramamızın yapılıp kendi suretimizle bu işleri yapabileceğimiz zamanlar da çok uzak değil. Şu anda görüntü kalitesi ve eşleme çok başarılı değil ama 10-20 sene sonra farklı olur.

Bu arada sana özel mesaj atılmıyor üstat nasıl iletişime geçeceğiz :(
 
Filmi senden sinefil olmasın bu işlerden iyi anlayan bir arkadaşımla izlemiştim. Çok net hatırlıyorum çünkü biz film bitene kadar hiç konuşmayız, durdurmayız normalde. Her'de ise baş karakterimizin eski karısına sanal bir sevgilisinin olduğunu söylediği sahnede dayanamayıp durdurmuş, baya bir yarılmıştık. Filmin genel tarzına kıyasla orası çok absürt gelmişti. Oyunculukla falan alakası yok bu arada adama yazıp vermişler gayet güzel de oynamış ama film olarak benim çok hoşuma gitmedi açıkçası. Sadece ses üzerinden böyle bir muhabbete girmek için ciddi sorunlu olmak lazım. Amy Adams'ın tripler falan da çok tuhaftı yaw yazılım buna trip atıyor diye bunalıma girmişti :D Tam da hatırlamıyorum şimdi sallamayayım 5-6 sene oldu izleyeli. Yanlış hatırlamıyorum değil mi sadece sesle etkileşime geçiyorlardı?

Geçen bir video atmıştım genel sohbete, Güney Kore'li bir anneyi ölen kızıyla buluşturuyorlar vr sayesinde. Tabii dokunma-tutma hissi veren aparatlarla birlikte, sadece görüntü+ses değil. Gelecekte böyle birliktelikler olursa da o şekilde olacağını düşünüyorum. Zaten şu anda da vr kafeler var mesela girip milletle muhabbet ediyorsun şimdilik avatar üzerinden ama taramamızın yapılıp kendi suretimizle bu işleri yapabileceğimiz zamanlar da çok uzak değil. Şu anda görüntü kalitesi ve eşleme çok başarılı değil ama 10-20 sene sonra farklı olur.

Bu arada sana özel mesaj atılmıyor üstat nasıl iletişime geçeceğiz :(
reis bende ilk çıktığı yıl izledim baya oldu fakat adam öyle bişeyi yaşamasının sebebi zaten sorunlu olması baya dibe çöküşü yaşıyordu.özellikle o dönemlerde bu tür yalnızlık temalı filmler oldukca yoğundu zaten. bana hikayesi senaryosu çok güzel geldi ki benzer hikayeleri halen black mirror ile görüyoruz. üstelik sadece ses diyip geçme reis yanılmıyorsam o ses scarlett johanssonındı :asd: şakası bi yana tabi teknoloji ilerledikçe insanlar yalnızlaşmayı tercih ediyorlar ya da filmdeki bu tür depresif durumları teknolojinin bi şekilde içinde yer alarak atlatmaya çalışıyorlar. filmde bu olayı çok uç bi noktada anlatmaya çalışmaları bu yüzden anlaşılabilir aslında. ya reis lisede falan ne herifler görmüştüm bi sese aşık olup aşk acısı çeken bu yuzden bana gerçekçi gelmiş olabilir :asd: veya çoğumuzun başına gelmiştir msn dönemleri ayça_22 ile otrum ama şenlikleri. vsvs.

reis sergenle zaman zaman türk futbolunun içerisinde bulunduğu kaosla alakalı çeşitli söylemler yapıyoruz çatır çatır mesaj atıyor acaba mesaj kutumumu doldurdu hergele bi kaç mesaj sileyim olmadı yöneticilere sorarım.


edit
şimdi aklıma geldi yav herif filmde yazılım tarafından bile terk edildi daha ötesi yok yav :asd:
 
reis bende ilk çıktığı yıl izledim baya oldu fakat adam öyle bişeyi yaşamasının sebebi zaten sorunlu olması baya dibe çöküşü yaşıyordu.özellikle o dönemlerde bu tür yalnızlık temalı filmler oldukca yoğundu zaten. bana hikayesi senaryosu çok güzel geldi ki benzer hikayeleri halen black mirror ile görüyoruz. üstelik sadece ses diyip geçme reis yanılmıyorsam o ses scarlett johanssonındı :asd: şakası bi yana tabi teknoloji ilerledikçe insanlar yalnızlaşmayı tercih ediyorlar ya da filmdeki bu tür depresif durumları teknolojinin bi şekilde içinde yer alarak atlatmaya çalışıyorlar. filmde bu olayı çok uç bi noktada anlatmaya çalışmaları bu yüzden anlaşılabilir aslında. ya reis lisede falan ne herifler görmüştüm bi sese aşık olup aşk acısı çeken bu yuzden bana gerçekçi gelmiş olabilir :asd: veya çoğumuzun başına gelmiştir msn dönemleri ayça_22 ile otrum ama şenlikleri. vsvs.

reis sergenle zaman zaman türk futbolunun içerisinde bulunduğu kaosla alakalı çeşitli söylemler yapıyoruz çatır çatır mesaj atıyor acaba mesaj kutumumu doldurdu hergele bi kaç mesaj sileyim olmadı yöneticilere sorarım.


edit
şimdi aklıma geldi yav herif filmde yazılım tarafından bile terk edildi daha ötesi yok yav :asd:
Bu yapay zeka işi şaka değil ya. Gerçi henüz yapay zeka yok ama öğrenen makineler var. Mesela bunlara müzik dinletiyorlar, ona göre bunlar kendileri de müzik yapıyor ve diğer makinalar onları da dinliyor. Sonuçta hayatta her şeyin bir matematiği var. Bunlar da işin bir aşamasında hangi notalar, hangi geçişler, hangi tekrarlar insanda ne etki yaratıyor diye tam olarak tespit edecekler ve bunu yaptıklarında saniyede 5000 tane falan şaheser çıkarabilirler ortaya. Dinlerken ağlayıp, gülebilirsin o derece etkili olabilir. Beyinde direkt uyaracağı yerler belli olacak zira.

3d tasarım işinde de bu var mesela belli bir mekan için tasarım istiyorsun ve önüne yüzlerce seçenekle geliyor bir anda. Hatta bunlardan birisine bir tablo yaptırıyorlar tarihte en çok beğenilen eserleri gösterip. Sanat tarihçilerinin %75'i falan yapay bir eser olduğunu anlayamıyor. Hiç var olmamış insan suretleri yapan bir site vardı pek çok gerçek insan fotoğrafını işleyip, o şekilde sanal aktörler-filmler, kusursuz performanslar görebiliriz. Al Pacino'nun "Simone" diye bir filmi vardı, o hesap.

Buradaki en büyük sıkıntı insanların sanat yaparken aslında ölüm korkusuyla bir şeyler ürettiği gerçeği. Yok olmamak için arkasında bir eser bırakma durumu. Ölüm korkusu sayesinde acı çekiyoruz, bir şeylerin kıymetini biliyoruz vs. Üretimimiz bundan kaynaklı. Bir makinede ölüm korkusu olmayacaktır, taklit edebilirler mi? Edebilseler bile aynı sonuca varır mı? O da ayrı bir tartışma konusu. Interstellar'da Matt Damon benzer bir muhabbet yapıyordu Matthew'a.

O sebeple benim görüşüm bir makine yeterli veriyle insanı, duygusal reaksiyonlarını vs taklit edebilir. Dediğin gibi buna düşecek lavuklar da var, damacanaya hallenenleri de hesaba katarsak. Ama Black mirror'daki anlatımların aksine "Her"de baş karakterle empati kuramadım ben ama dediğin gibi sorunlu bir tip olduğu için normal olabilir.

Kafa açtım reis kusura bakma, profilin hiç gözükmüyor bu arada sen sınırlamışsın görebilecek kişileri.
 
yie2kznwl3g41.jpg


hoakim yerine heath olsa 6 Oskar garanti idi
 
Bu yapay zeka işi şaka değil ya. Gerçi henüz yapay zeka yok ama öğrenen makineler var. Mesela bunlara müzik dinletiyorlar, ona göre bunlar kendileri de müzik yapıyor ve diğer makinalar onları da dinliyor. Sonuçta hayatta her şeyin bir matematiği var. Bunlar da işin bir aşamasında hangi notalar, hangi geçişler, hangi tekrarlar insanda ne etki yaratıyor diye tam olarak tespit edecekler ve bunu yaptıklarında saniyede 5000 tane falan şaheser çıkarabilirler ortaya. Dinlerken ağlayıp, gülebilirsin o derece etkili olabilir. Beyinde direkt uyaracağı yerler belli olacak zira.

3d tasarım işinde de bu var mesela belli bir mekan için tasarım istiyorsun ve önüne yüzlerce seçenekle geliyor bir anda. Hatta bunlardan birisine bir tablo yaptırıyorlar tarihte en çok beğenilen eserleri gösterip. Sanat tarihçilerinin %75'i falan yapay bir eser olduğunu anlayamıyor. Hiç var olmamış insan suretleri yapan bir site vardı pek çok gerçek insan fotoğrafını işleyip, o şekilde sanal aktörler-filmler, kusursuz performanslar görebiliriz. Al Pacino'nun "Simone" diye bir filmi vardı, o hesap.

Buradaki en büyük sıkıntı insanların sanat yaparken aslında ölüm korkusuyla bir şeyler ürettiği gerçeği. Yok olmamak için arkasında bir eser bırakma durumu. Ölüm korkusu sayesinde acı çekiyoruz, bir şeylerin kıymetini biliyoruz vs. Üretimimiz bundan kaynaklı. Bir makinede ölüm korkusu olmayacaktır, taklit edebilirler mi? Edebilseler bile aynı sonuca varır mı? O da ayrı bir tartışma konusu. Interstellar'da Matt Damon benzer bir muhabbet yapıyordu Matthew'a.

O sebeple benim görüşüm bir makine yeterli veriyle insanı, duygusal reaksiyonlarını vs taklit edebilir. Dediğin gibi buna düşecek lavuklar da var, damacanaya hallenenleri de hesaba katarsak. Ama Black mirror'daki anlatımların aksine "Her"de baş karakterle empati kuramadım ben ama dediğin gibi sorunlu bir tip olduğu için normal olabilir.

Kafa açtım reis kusura bakma, profilin hiç gözükmüyor bu arada sen sınırlamışsın görebilecek kişileri.
estağfurullah reis ne kafa açması bişeyler kapmaya çalısıyorum bende anlattıklarından. o empatiyi min. seviyede de olsa kuramamanın sebebi belkide kafa dengi bi arkdaşınla birlikte izlemiş olmandan kaynaklanıyor da olabilir söylediğim gibi yalnızlık temalı bi film olduğundan dolayı sen baştan taça çıkarmışsın zaten filmi. ister istemez kafa dengi biriyle izlemek baya farkediyor bi filmi.birde bu şekilde absurd denebilecek sahneler olunca kopmak kaçınılmaz oluyor. misal gorayı bi ton ergen arkdaşımla izlemiştim o dönem sinemada gülecez diye birbirimizi dövüyorduk gelgelelim yalnız izleyince gram gülmedim. birde "her" de yazılımla senin deyiminle girilen etkileşimi eleştiriyorsun fakat benzer psikolojiyi yaşayan heriflerde bu anlatım görülüyor. misal 2 3 aydır yaşar kemalin ince memed romanını bekliyorum sipariş verdim halen gelecek kitap arada kitapla alakalı şeylere bakarım derken yaşar kemal bi röportajında 17 yaşında yazdığı bi şiirine denk geldim okudu. bi bölümünde her filminde eleştirdiğin durumun bi benzerini benzer bi çaresizlik durumunu anlatmış biri amerikan vari biri yaşar kemal vari ikiside benzer durumları kendilerine göre yorumlayıp anlatmışlar.

birazdan mesaj atarım sana reis bi kaç mesaj sildim yer açılmıştır mutlak.
 
estağfurullah reis ne kafa açması bişeyler kapmaya çalısıyorum bende anlattıklarından. o empatiyi min. seviyede de olsa kuramamanın sebebi belkide kafa dengi bi arkdaşınla birlikte izlemiş olmandan kaynaklanıyor da olabilir söylediğim gibi yalnızlık temalı bi film olduğundan dolayı sen baştan taça çıkarmışsın zaten filmi. ister istemez kafa dengi biriyle izlemek baya farkediyor bi filmi.birde bu şekilde absurd denebilecek sahneler olunca kopmak kaçınılmaz oluyor. misal gorayı bi ton ergen arkdaşımla izlemiştim o dönem sinemada gülecez diye birbirimizi dövüyorduk gelgelelim yalnız izleyince gram gülmedim. birde "her" de yazılımla senin deyiminle girilen etkileşimi eleştiriyorsun fakat benzer psikolojiyi yaşayan heriflerde bu anlatım görülüyor. misal 2 3 aydır yaşar kemalin ince memed romanını bekliyorum sipariş verdim halen gelecek kitap arada kitapla alakalı şeylere bakarım derken yaşar kemal bi röportajında 17 yaşında yazdığı bi şiirine denk geldim okudu. bi bölümünde her filminde eleştirdiğin durumun bi benzerini benzer bi çaresizlik durumunu anlatmış biri amerikan vari biri yaşar kemal vari ikiside benzer durumları kendilerine göre yorumlayıp anlatmışlar.

birazdan mesaj atarım sana reis bi kaç mesaj sildim yer açılmıştır mutlak.

Benim olaylara genel olarak çok düz bakmamdan kaynaklanıyor sanırım anlamamam zira dediğin gibi sadece bir kağıt üzerinden iletişim kurarak yaşanan aşklar falan var tarihte. Şu anda da sosyal medya üzerinden benzer muhabbetler bulunabilir. Eğer o makine insanı yeterince iyi taklit edebiliyorsa duygusal etkileşime geçmek isteyen insanlar olacaktır. Ama bunu gururla da anlatmazsın yaw eski karına :D Hani böyle bir şey yaşasam gizli saklı olur çünkü mallık olarak düşünürüm. Guilty pleasure diyebilirim en iyimser tanımla. Gerçi filmde yazılımıyla aşk yaşayanlar baya yaygın bir şey olarak gösteriliyordu. Öyle bir durumda saklamak da gereksiz. Absürt gelen kısım o aslında bana. Sen ne düşünüyorsun böyle bir yazılım olsa sesi de Scarlett olsa kendisiyle bir çay içmek ister miydin? İstesen bunu çevrene anlatır mıydın?

Zaten öyle berbat film falan demiyorum mesela bu Parazit'i beğendim ama insanların bahsettiği kadar bir şey de göremedim. Tekrar izleyeceğim onu da bir ara.
 
Benim olaylara genel olarak çok düz bakmamdan kaynaklanıyor sanırım anlamamam zira dediğin gibi sadece bir kağıt üzerinden iletişim kurarak yaşanan aşklar falan var tarihte. Şu anda da sosyal medya üzerinden benzer muhabbetler bulunabilir. Eğer o makine insanı yeterince iyi taklit edebiliyorsa duygusal etkileşime geçmek isteyen insanlar olacaktır. Ama bunu gururla da anlatmazsın yaw eski karına :D Hani böyle bir şey yaşasam gizli saklı olur çünkü mallık olarak düşünürüm. Guilty pleasure diyebilirim en iyimser tanımla. Gerçi filmde yazılımıyla aşk yaşayanlar baya yaygın bir şey olarak gösteriliyordu. Öyle bir durumda saklamak da gereksiz. Absürt gelen kısım o aslında bana. Sen ne düşünüyorsun böyle bir yazılım olsa sesi de Scarlett olsa kendisiyle bir çay içmek ister miydin? İstesen bunu çevrene anlatır mıydın?

Zaten öyle berbat film falan demiyorum mesela bu Parazit'i beğendim ama insanların bahsettiği kadar bir şey de göremedim. Tekrar izleyeceğim onu da bir ara.
yok reis istemezdim o günleride görmiyeyim mümkünse :asd: bende ilk anlamıyorum izlediğim karışık filmleri metaformuş sembolizmmiş vs film hakkında incelemelere bakıyorum anca ozaman jeton zaman zaman düşebiliyor sırf ilk izlediğimde anlamıyacam diye bi ton film bekletiyorum öyle.
 
Üst Alt