kulübümüzün ilacı olabilecek cermen hoca. benim için tüm kutuları tikliyor:
- ✅ cermen
- ✅ şampiyonluk yarışlarında bulunmuş (salzburg ve young boys ile)
- ✅ büyük bir ligde çalışmış ve takdir toplamış (buli)
- ✅ yoğun pres uzmanı
- ✅ direkt hücumcu
- ✅ genç oyuncularla çalışmış ve parlatmış
- ✅ kupalar kazanmış
- ✅ avrupa kupalarında kendinden iyi takımları dize getirmiş
- ✅ tepeden tırnağa modernleşmiş modelde kulüp yapısına hakim
kıymetli hütter hoca resmen tırnaklarıyla kazıyarak kariyer yapmış. avusturya'da alt liglerde göz doldurduktan sonra grödig takımını önce en üst lige çıkarmış sonra da o takımla herkesi şaşırtarak üçüncü olup uefa'ya gitmeye hak kazanmış. oradan rb salzburg'a geçip sadece bir sezon kaldığı takımda hem ligi hem kupayı kazanmış, gerçi salzburg alışık kupalara. ilginç bir not salzburg'da ilk maçında 10 gol atmış takımı.
oradan isviçre'ye young boys takımına geçmiş. takım kendisiyle harika bir sürece girmiş ve üst üste iki sezon ikinci olduktan sonra üçüncü sezonunda şampiyon olmuşlar, hem de 1986'dan sonra ilk defa. yine 10 yıl aradan sonra kupa finaline çıkmışlar ama kupayı kazanamamışlar. hütter hoca bu efsane şampiyonluktan sonra ayrılmış ancak arkasında bıraktığı takım üç sezon daha üst üste şampiyon olmuş.
bayern'in yolunu tutan ve frankfurt'a dfb kupasını kazandıran kovac'ın yerine gelmiş. burada hayli kötü bir başlangıç yaptıktan sonra (ilk maçta süper kupa'da bayern'e 5-0'lık mağlubiyet, ardından kupadan ilk turda 4. lig takımına elenme ve son olarak ilk beş haftada sadece dört puan toplama) dümeni toplamayı başarıp efsane bitirmiş sezonu. yaptığı serilerle takım yedinci bitirmiş (54 puan toplamış ki bu frankfurt için bundesliga rekoruymuş, fi tarihindeki sezonları saymazsak; daha sonra bu rekoru kendisi kıracak). uefa'da ise takım önce gruplarda altıda altı yapmış, bu süreçte lazio ve marsilya'yı birer defa dörtlemek suretiyle içeride dışarıda yenmiş. shakhtar, inter ve benfica'nın üstünden silindir gibi geçtikten sonra yarı finale kadar gidip chelsea'ye penaltılarda elenmiş ki o chelsea finalde arsenal'i dörtleyerek turnuvayı kazanan takım olmuş. hatta bu efsane uefa serüveni takımı öylesine yormuş ki son altı hafta galibiyet alamamış frankfurt, oysa sondan ikinci haftaya kadar dördüncü sıradalarmış ve cl'ye gidiyorlarmış az daha 1960'tan sonra tarihlerinde ilk defa.
hocamız almanya'da yılın hocası seçilmiş bu ilk senesinde.
ikinci sezonunda ilk sezonun ışıltısı yok ne yazık ki. ante rebic, luka jovic ve sebastian haller gibi önemli oyuncularını kaybeden hoca pandeminin de böldüğü sezonda ligde sadece dokuzuncu olabilmiş ve avrupa'nın dışında kalmış. kupada sükseli sonuçlar alıp yarı finale kadar gelmişler ancak bayern'e 2-1 yenilmişler yarı finalde. uefa'da ise grupta iyi işler yapıp ilk turda salzburg'u elemişler ancak hoca eski belalısı basel'i geçememiş son 16 turunda.
üçüncü sezonunda andre silva ile kendine yeni bir forvet bulan ve önemli bir öğrencisini kaybetmeyen hoca sezona tutuk başlamış. ilk 12 maçta sadece iki galibiyet ve sekiz beraberlik alıp onuncu sıraya demir atan frankfurt, takımın oturmasıyla dolu dizgin devam etmiş. sonraki 10 maçta 9 galibiyetle dördüncülüğe kadar tırmanan hoca, sezon sonunda aldığı üç mağlubiyetle beşinciliğe razı olup bir puanla cl'yi kaçırmış. 60 puan toplayarak frankfurt rekorunu kırmış. kupada ise erkenden leverkusen'e elenmiş. yine de hoca ikinci defa almanya'da yılın hocası seçilmiş ve almanya'nın sükseli takımlarından gladbach'ın yolunu tutmuş. ardında bıraktığı frankfurt ise büyük oranda kadroyu koruyarak ligde hüsran yaşamasına rağmen uefa şampiyonu oldu.
birkaç sezondur düşüşte olan, kovidle beraber finansal darboğaza girmiş, kilit oyuncuların ya beleşe kaçtığı ya da çaptan düştüğü gladbach hikayesi maalesef iyi sonuçlanmamış. ligin ilk devresini küme düşme hattının hemen üstünde bitiren hoca ikinci devre toparlayıp son dokuz haftada sadece bir maç kaybederek onunculuğa yükselmeyi başarmış. kupada ise bayern'i 5-0 gibi şok bir skorla geçmelerine rağmen alt lig takımı hannover'e elenerek hüsran yaşamışlar. özetle zaten düşüşte ve ekonomik sıkıntıdaki gladbach'ın ihtiyacı olan kan değişikliğini kendisi sağlayamamış ama tamamıyla başarısız olmuş demek de diğer faktörleri yok sayarak haksızlık etmek olur.
gladbach'la sezon sonunda yollarını ayıran hoca yazdan beri boşta. 'doğru işi' bekleyen adi hütter, frankfurt'tan ayrılıp gladbach'a gittiğine pişman olduğunu da itiraf etmiş.