adolf hütter | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

adolf hütter


bu ilginç isimli şahıs şu anda bundesliga takımı frankfurt'un teknik direktörü. Kendisine Adolf yerine Adi denmesini istiyor. Geçen sene Young Boys ile Basel'in hegemonyasını kırmayı başardılar. Bu sene bu başarısı onu Frankfurt'a getirdi. Niko Kovac ile belli bir sistem yakalamışlardı ama Hütter bunu geliştiriyor. Takımı şu anda Bundesliga'da Bayern'in averajla üstünde 4.sırada. Avrupa Liginde ise 4 maçını da kazanıp 12 puanla gruptan çıkmayı garantiledi. Grupları öyle basit değil. Lazio ve Marsilya var.

Luka Jovic ve Sebastien Haller çok dikkat çeken oyuncuları. Seneye iyi takımlarda görürüz. Hütter'de ismi ve başarılarıyla ilerleyen dönemde ismini sık duyabileceğimiz bir isim.
 
Hiç ama hiç beklemiyordum böyle bir performansı gerçekten saygı duymak lazım.

Kovac'ın gidişinden sonra dağılabilirler diye korkmuştum ama Kovac'ın bıraktığı takımı bir iki tık daha üst seviyeye çıkarmayı bile başardı. Muazzam gidiyor şimdiye kadar.

Frankfurt haftalardır Avrupa nın en formda takımlarından biri ve açıkçası biraz erken olsa da Uefa Kupası için benim gizli favorim.

Ek olarak Fredi Bobic de çok iyi menajerlik yapıyor, sonunda kıvırdı bu işi. Futbolculuktan sonra ilk yöneticilik zamanlarında bayağı eleştiri gören bir isimdi, Frankfurt da çok iyi işler yapıyor bir kaç senedir.

Adolf ismine gelince bütün Hitler denen piçten kaynaklı bu olay. Adolf ismi Almanya veya Avusturya/Isviçre de lanetli isim gibi birşey. Bu isme sahip olan hemen hemen herkes Adolf yerine Adi kısaltmasını kullanıyor Hitler yüzünden.

Bir arkadaşımın da Adolf diye bir tanıdığı var o da Adi ismini kullanıyor resmi evraklar falan dışında.

sent via GSC
 
Hiç ama hiç beklemiyordum böyle bir performansı gerçekten saygı duymak lazım.

Kovac'ın gidişinden sonra dağılabilirler diye korkmuştum ama Kovac'ın bıraktığı takımı bir iki tık daha üst seviyeye çıkarmayı bile başardı. Muazzam gidiyor şimdiye kadar.

Frankfurt haftalardır Avrupa nın en formda takımlarından biri ve açıkçası biraz erken olsa da Uefa Kupası için benim gizli favorim.

Ek olarak Fredi Bobic de çok iyi menajerlik yapıyor, sonunda kıvırdı bu işi. Futbolculuktan sonra ilk yöneticilik zamanlarında bayağı eleştiri gören bir isimdi, Frankfurt da çok iyi işler yapıyor bir kaç senedir.

Adolf ismine gelince bütün Hitler denen piçten kaynaklı bu olay. Adolf ismi Almanya veya Avusturya/Isviçre de lanetli isim gibi birşey. Bu isme sahip olan hemen hemen herkes Adolf yerine Adi kısaltmasını kullanıyor Hitler yüzünden.

Bir arkadaşımın da Adolf diye bir tanıdığı var o da Adi ismini kullanıyor resmi evraklar falan dışında.

sent via GSC

Bu sene için kesinlikle izlenilmesi gereken takımlardan. Rebic,Jovic,Haller çok iyi oynuyor ön tarafta. Jovic'in adı Bayern ile geçiyor zaten.
 
kulübümüzün ilacı olabilecek cermen hoca. benim için tüm kutuları tikliyor:
  • ✅ cermen
  • ✅ şampiyonluk yarışlarında bulunmuş (salzburg ve young boys ile)
  • ✅ büyük bir ligde çalışmış ve takdir toplamış (buli)
  • ✅ yoğun pres uzmanı
  • ✅ direkt hücumcu
  • ✅ genç oyuncularla çalışmış ve parlatmış
  • ✅ kupalar kazanmış
  • ✅ avrupa kupalarında kendinden iyi takımları dize getirmiş
  • ✅ tepeden tırnağa modernleşmiş modelde kulüp yapısına hakim
kıymetli hütter hoca resmen tırnaklarıyla kazıyarak kariyer yapmış. avusturya'da alt liglerde göz doldurduktan sonra grödig takımını önce en üst lige çıkarmış sonra da o takımla herkesi şaşırtarak üçüncü olup uefa'ya gitmeye hak kazanmış. oradan rb salzburg'a geçip sadece bir sezon kaldığı takımda hem ligi hem kupayı kazanmış, gerçi salzburg alışık kupalara. ilginç bir not salzburg'da ilk maçında 10 gol atmış takımı.

oradan isviçre'ye young boys takımına geçmiş. takım kendisiyle harika bir sürece girmiş ve üst üste iki sezon ikinci olduktan sonra üçüncü sezonunda şampiyon olmuşlar, hem de 1986'dan sonra ilk defa. yine 10 yıl aradan sonra kupa finaline çıkmışlar ama kupayı kazanamamışlar. hütter hoca bu efsane şampiyonluktan sonra ayrılmış ancak arkasında bıraktığı takım üç sezon daha üst üste şampiyon olmuş.

bayern'in yolunu tutan ve frankfurt'a dfb kupasını kazandıran kovac'ın yerine gelmiş. burada hayli kötü bir başlangıç yaptıktan sonra (ilk maçta süper kupa'da bayern'e 5-0'lık mağlubiyet, ardından kupadan ilk turda 4. lig takımına elenme ve son olarak ilk beş haftada sadece dört puan toplama) dümeni toplamayı başarıp efsane bitirmiş sezonu. yaptığı serilerle takım yedinci bitirmiş (54 puan toplamış ki bu frankfurt için bundesliga rekoruymuş, fi tarihindeki sezonları saymazsak; daha sonra bu rekoru kendisi kıracak). uefa'da ise takım önce gruplarda altıda altı yapmış, bu süreçte lazio ve marsilya'yı birer defa dörtlemek suretiyle içeride dışarıda yenmiş. shakhtar, inter ve benfica'nın üstünden silindir gibi geçtikten sonra yarı finale kadar gidip chelsea'ye penaltılarda elenmiş ki o chelsea finalde arsenal'i dörtleyerek turnuvayı kazanan takım olmuş. hatta bu efsane uefa serüveni takımı öylesine yormuş ki son altı hafta galibiyet alamamış frankfurt, oysa sondan ikinci haftaya kadar dördüncü sıradalarmış ve cl'ye gidiyorlarmış az daha 1960'tan sonra tarihlerinde ilk defa.

hocamız almanya'da yılın hocası seçilmiş bu ilk senesinde.

ikinci sezonunda ilk sezonun ışıltısı yok ne yazık ki. ante rebic, luka jovic ve sebastian haller gibi önemli oyuncularını kaybeden hoca pandeminin de böldüğü sezonda ligde sadece dokuzuncu olabilmiş ve avrupa'nın dışında kalmış. kupada sükseli sonuçlar alıp yarı finale kadar gelmişler ancak bayern'e 2-1 yenilmişler yarı finalde. uefa'da ise grupta iyi işler yapıp ilk turda salzburg'u elemişler ancak hoca eski belalısı basel'i geçememiş son 16 turunda.

üçüncü sezonunda andre silva ile kendine yeni bir forvet bulan ve önemli bir öğrencisini kaybetmeyen hoca sezona tutuk başlamış. ilk 12 maçta sadece iki galibiyet ve sekiz beraberlik alıp onuncu sıraya demir atan frankfurt, takımın oturmasıyla dolu dizgin devam etmiş. sonraki 10 maçta 9 galibiyetle dördüncülüğe kadar tırmanan hoca, sezon sonunda aldığı üç mağlubiyetle beşinciliğe razı olup bir puanla cl'yi kaçırmış. 60 puan toplayarak frankfurt rekorunu kırmış. kupada ise erkenden leverkusen'e elenmiş. yine de hoca ikinci defa almanya'da yılın hocası seçilmiş ve almanya'nın sükseli takımlarından gladbach'ın yolunu tutmuş. ardında bıraktığı frankfurt ise büyük oranda kadroyu koruyarak ligde hüsran yaşamasına rağmen uefa şampiyonu oldu.

birkaç sezondur düşüşte olan, kovidle beraber finansal darboğaza girmiş, kilit oyuncuların ya beleşe kaçtığı ya da çaptan düştüğü gladbach hikayesi maalesef iyi sonuçlanmamış. ligin ilk devresini küme düşme hattının hemen üstünde bitiren hoca ikinci devre toparlayıp son dokuz haftada sadece bir maç kaybederek onunculuğa yükselmeyi başarmış. kupada ise bayern'i 5-0 gibi şok bir skorla geçmelerine rağmen alt lig takımı hannover'e elenerek hüsran yaşamışlar. özetle zaten düşüşte ve ekonomik sıkıntıdaki gladbach'ın ihtiyacı olan kan değişikliğini kendisi sağlayamamış ama tamamıyla başarısız olmuş demek de diğer faktörleri yok sayarak haksızlık etmek olur.

gladbach'la sezon sonunda yollarını ayıran hoca yazdan beri boşta. 'doğru işi' bekleyen adi hütter, frankfurt'tan ayrılıp gladbach'a gittiğine pişman olduğunu da itiraf etmiş.
 
hocayı stuttgart'ın istediği söyleniyor ama açıkçası biz çok daha çekici bir destinasyonuz. hocanın frankfurt'u kompakt 3-4-1-2 dizilişi ve doğrudan oyunu ile nam salmıştı. takım topla fazla oynamamasına rağmen yoğun pres gücüyle rakipleri kalesine yaklaştırmayarak pozisyon vermiyordu. top ayağındayken önce dikine oynamayı düşünen hütter hocanın öğrencileri, özellikle sahanın ortasındaki üçlü, kontra setlerinde yer değiştirerek değişik ve esnek bir yapı ortaya koyuyordu.

kenar ortalarına büyük ağırlık veren hocanın takımları ayrıca xG/şut istatistiğinde sürekli zirvede olmalarıyla meşhurdu. yani takımın şut kalitesi çok yüksekti. başka kelimelerle aktarmak gerekirse, frankfurt hücumda ne zaman pas atıp ne zaman şut çekeceğini en iyi bilen takımdı.
 
hoca bern ile kazandığı şampiyonluk kupasını kaldırırken:

373984525-huetter-young-boys-bern-trainer-schweiz-meister-2spCsdcOec.jpg


hocaya bern ekibinin taraftarları 'trainergott' yani 'tanrıhoca' lakabını takmıştı:

1195507692-1095298-3jec.jpg
 
adolf ismini almak almanyada yasak değil miydi, sanki öyle bir olay vardı.
Yasak değil ama malum şahıs yüzünden neredeyse hiç kullanılmıyor. Bir yerde okumuştum Almanya'nın tamamında yılda 10-15 kere bu ismi çocuğuna veren aileler oluyormuş yine de ilginç bir şekilde.

Ama çocuğu için bu ismi kullanmak isteyen aileleri araştırıyorlarmış sağ eğilimliler mi değiller mi diye.
 
Adamı önerip tanıtınca hangi oyuncu tiplerini oynattığını biliyosun sandım
Yani ben Young Boys ve Salzburg takımlarını izlemedim ama Frankfurt'ta oynattığı şekilde bizi oynatması mümkün değil. Asistçi kanat bek yok, çift forvet oynatacak kompozisyonu bulmak çok zor, bir tek orta saha uygun gibi denebilir. Üçlü oynatıyordu o dönem ama öyle bir takıntısı yok takım üçlüye müsaitti.
 
Adolf hitler de avusturya doğumludur. Hutterin buyukbabasi ve hitler aynı köydendir. Çocukluk arkadaşıdırlar ve aynı zamanda hitlerin yakın generallerinden biridir. Hutter sülalesi ağır nazidir.
 
Üst Alt