Yaratıcılıktan uzak; ancak bir hayli akılda kalıcı... Her kulüp bir hayvan veya mitolojik simgeden ilham alırken neden bu kadar kolaya kaçıldı?
1887 yılında SC Germania adıyla kurulan kulüp, 1888’de kurulan Hamburger FC ve 1906’da kurulan FC Falke Eppendorf ile birleşerek I. Dünya Savaşı’nın sonunda, 1919 yılında Hamburger SV adını almıştır.
Der Dinosaurier yani dinazor lakaplı Hamburg bu yakıştırmanın da hakkını veren bir kulüp. Zira I. Dünya Savaşı’nın sonundan beri Alman futbol ligi sisteminin en üst kademesinde sürekli olarak oynayan tek takım olma özelliğini taşıyordu. Ayrıca 2017-18 sezonunda bir alt lige düşmeden önce 1963 yılında kurulan Bundesliga’nın her sezonunda aralıksız olarak oynayan tek Alman kulübüydü.
6 lig şampiyonluğu, 3 DFB-Pokal, 2 lig kupası ve bir de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla ülkenin en başarılı takımlarından biri olarak gösterilen Hamburg’un 1999’da son bulan UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda da bir şampiyonluğu bulunur.
1970’lerin sonu ve 1980’lerin başı, Hamburg için kulübün altın çağı olarak adlandırılabilir çünkü 1976–77 sezonunda UEFA Kupa Galipleri Kupası ve 1982–83’te Şampiyonlar Ligi zaferleri yaşanmıştı. Ayrıca geçmişten günümüze hatrı sayılır isimler de Hamburg forma giymişyi: Kevin Keegan, Felix Magath, Franz Beckenbauer, Manfred Kaltz, Horst Hrubesch, Uwe Seeler, Rafael Van der Vaart, Hans-Jörg Butt (Bundesliga’nın en ‘golcü’ kalecisi), Jerome Boateng, Son Heung-min, Sergei Barbarez, Vincent Kompany…
Şimdi gelelim bu armanın alametifarikasına…
Yelkenler Fora!
Başta da belirttiğim gibi pek ilgi çekici bir tasarıma sahip değil. Ama bir o kadar da akılda kalıcı. Futbolseverlerin birçoğu Hamburg’un armasını nerde görse tanır desek yanlış olmaz.
101 yaşında olan Hamburger SV, yıllar boyunca armasında temsil ettiği şehri yansıttı. İlk kurulduğunda şimdikinden çok farklı bir armaya sahipti ve üç kulübün birleşimi gösteriliyordu. Solda bulunan bayrakta SC Germania, ortada Hamburger FC ve sağdaki bayrakta da FC Falke Eppendorf’a yer verilmişti. Ancak bu armanın kullanımı bir hayli kısa sürdü.
Tarihi ne kadar eskilere dayanıyorsa kulübün günümüzde kullandığı arması da bir o kadar eski. İlk armanın ardından 1919’da yeni bir arma tasarlandı ve zamanla dünyanın en tanınır armalarından biri haline geldi. Yeni armada mavi, siyah ve beyaz renklere yer verildi. Bu renkler, bir araya gelen üç kulübün en eskisi olan SC Germania’nın renkleriydi.
Almanya’nın en büyük, Avrupa’nın en büyük ikinci ve Dünya’nın da en büyük dokuzuncu limanına sahip olan Hamburg şehrini temsil eden bu kulübün yeni tasarımında ilk bakışta elmas şeklini anımsatan şekiller ise şehrin denizcilik geleneklerine bir atıfta bulunuyor. Nasıl mı?
İlk olarak 1777 yılında İngiliz Donanması, “Blue Peter” olarak adlandırdıkları bir işaret bayrağını kullanmaya başladı. Arka planı mavi, ortasında beyaz bir kare şekli yer alan bu bayrak 18. yüzyılın sonlarına doğru denizciler arasında popüler oldu. Bu bayrak bir gemide havalandığı zaman, geminin denize yelken açmaya hazır olduğu; tüm mürettebatın ve yolcuların gemiye geri dönmesi gerektiği anlamına gelir. Bu işaret bayrağı, günümüzde Bundesliga 2’de mücadele eden Hamburger SV oyuncularının göğsüde neredeyse yüz yılı aşkın bir süredir yer almakta…
Kulüp belki de yaratıcılığını forma veya armadan ziyade yeşil sahalarda göstermek istemiştir; ancak gördüğünüz gibi hikaye kısmından pek çalmış sayılmazlar…
