Daha öz güvenli olduğunu kabul ediyorum. Öyle de olması gerekir, fakat ben tribünlerle etkileşimden yana değilim. O biraz kafayı maç boyu oraya takmak gibi geliyor bana.
Sahada, top oynarken hırslı görüntüsü çok olumlu zaten. Belki aradaki çizgiyi netleştirmesi lazım.
Yine de bu sene sonunda mesela, şu ankinden bile çok üstte bir Bruma izleyeceğiz. Oynadıkça açılan ve alışan bir futbolcu Bruma. Afrika kökenli futbolcuların geneli böyle.
Her futbolcunun kendine göre bir karakteri vardir. Kimi Ergün gibi sessidir, agzi vardir konusmaz, efendidir. Kimi vardir Melo gibi hem kendi tribünleri, hemde rakip tribünleri ile oynar mac icinde, piskolojik baskir kurar, kimide Hagi gibidir takimini atesler, rakibi ve hakemi etki altina alip maci hakem ile birlikde yönetir. (Melo´da iyidi bu konuda)
Yildizlarin bir figürü vardir, bir karakteri olur, zellik ile yildizlarin. Bruma´da bu iste. Beni pozitif etkileyen sadece taraftar ile ugrasmasi degil, ugrasmasina ragmen, gidip o güzel oyunu oynayip, o muhtesem golü atmasaydi. Demekki tribünde takili kalmiyor. (Misal adini anmak istemedigim x gibi)
Bruma agresif bir cocuk, hirsli, ve cekinmesi yok. Geldiginde öyleydi. Sonra sakatlik yasadi, performansi düsdü, bunun ile birlikde silik bir karakteri evrilmisdi takimda. Cekiniyordu yaptigi hareketlerden, bu sahaya da yansiyordu.
Bugün ise yeniden o karakterini yansitmaya, yeniden kesfetmeye basliyor. Bu bana göre cok önemli bir futbolcu icin. Kendi has karakterini sahaya yansitamayan adamin, futbolculugu da sekteye ugrar.
Emre Mor´da mesela melek yüzlü, cok cabuk acildi, ve direk gercek karakterini göstermeye basladi. Saha icinde agresif bir cocuk.