Bugün bazı yazılar okudum, Ozan Tufan'a Volkan Babacan'a çok yükleniliyor mesela. Volkan Babacan hayatında ilk defa üst düzey turnuva oynuyor, Fenerli ayıdan da daha iyi oynuyor bence. Ozan Tufan da 20 yaşında çocuk, yok Modric topa vururken saçını düzeltiyormuş. Bunların bizim milli takımda işi yokmuş, milli takım tecrübe edinme yeri diilmiş. Ulan milli takımda oynamadan milli takım tecrübesini nerde edinecek? Bi de biz sanki Almanya Brezilya milli takımıyız, kupalara ambargo koymuşuz da genç oyuncu bize yakışmıyor filan. Almanya'ya bakıyorsun Draxler ilk 11'de, 20 yaşından beri milli takıma çağrılıyor. Müller 19 yaşında dünya kupasında 5 gol atmıştı.
Aradaki fark da bence bu. Eğer bu yaşta yerden yere vurur en ufak hatada üstüne binersek o özgüven asla gelişmez. Türk futbolcuların çoğu dribling, uzun pas ve ara pas atmada zayıf. Hemen en yakındaki oyuncuya pas atıp kurtuluyorlar, uzaktan şutlarda da çok iyi değiller. Bu bahsettiğim beceriler erken yaşta ve özgüven olursa gelişecek beceriler. Emre Mor'da mesela bugün yine gördük bizde hiçbir oyuncuda olmayan bir özgüven var, o yüzden iyi ki Türkiye'ye transfer olmadı. Mahvolur onun o özgüveni Türkiye'de.
Yukarda konuştuğumuz o uefa kupası jenerasyonundaki oyuncularda müthiş bir özgüven vardı. O özgüven hem Terim bunlara kalkan olarak hem de Türkiye ve Avrupa'da maç kazana kazana gelişti. Şimdi taraftar ve medya oyuncuların özgüvenini parçalamak için elinden geleni yapıyor, yok 3-5 maç oynadı ne gördün, yok ekstra işlere kalkışma, yok bizim takımda işi yok. Herkes takımını Real Madrid zannetmeye ve elindeki oyuncuları 2-3 maçta küçümseyip yerden yere vurmaya başladı.
O kazanılan uefa ve süper kupanın belki bu anlamda faydasından çok zararı oldu. Sonuçta bizden sonra CSKA Moskova, Feyenoord, Zenit ve Shakhtar Donetsk de o kupayı kazandı ama bozulmadılar, biz ülkece havalara girdik, o yüzden de o gün doğru yaptığımız şeyleri bıraktığımız ve "yıldızlar" peşinde koşmaya başladığımız için devamlılık sağlayamıyoruz.
Son düzenleme:
