Çağın Modern Futbol Savaşı: Gegenpressing vs Tiki-Taka | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Çağın Modern Futbol Savaşı: Gegenpressing vs Tiki-Taka


gegenpress-vs-tiki-taka-620x400.jpg


Gegenpress ve Tiki-Taka savaşı ! Tiki-Taka’nın zafiyeti Gegenpress mi? Yoksa ikisi de bir taktiğin ayrı dalları mı?
Gegenpress Nedir?
Yakın dönemin en iyi ama en az kullanılan taktiklerinden biridir. Çünkü “Gegenpress”e uygun oyuncular bulmak ve haftalarca bu sistemi uygulamak oldukça zordur. Klopp’un kusursuz uyguladığı bu sistem, Borussia Dortmund ve Liverpool ile en üst noktasına ulaştı.​
“En iyi defans hücumdur” diyenlerin taktiği olan “Gegenpress”de amaç; top rakibin yarı sahasındayken 5-6 oyuncuyla korkunç bir pres yapıp adam adama ve alan markajıyla topu oraya hapsetmek ve kazanmaktır. Gereksiz paslardan kaçınılan bu sistemde, direkt futbol ön plandadır. Forvette “false nine” (orta sahaya yardım eden ancak gol de atan) tarzında bir oyuncunun olmazsa olmaz olduğu formattır.​
Tiki-Taka nedir?
Rinus Michels’in öğrencisi olduğu Cruyff, Total futbolun değişik bir versiyonu olarak “Tiki-Taka”yı icat etti. Ajax ve Barcelona’da denediği bu sistem yıllarca beğeniyle takip edildi. 4-3-3 sistemini baz alan Tiki-taka modeli olabildiğince pas yapmaya dayalıdır. Dakikalarca sabırla pas yapan takımda amaç; karşı tarafı topla beraber koşturup yormak ve dalgınlıklarından yararlanıp ara paslarıyla sonuca gitmektir. Topu kaybettiklerinde “6 saniye kuralını devreye sokan “Tiki-Taka”cılar şok presle 6 saniye içinde topu kapıp tekrar pozisyon üretmeyi hedeflerler.​
Luis Van Gaal, Rijkaard ve Del Bosque’nin de büyük başarıyla uyguladığı bu sistem, kulüp ve milli takım bazında birçok kupa getirdi. Günümüzdeki en büyük temsilcisi ise şüphesiz Manchester City’nin teknik direktörü Pep Guardiola’dır.​
Total Futbol Nedir?
General lakaplı Rinus Michels’in mucidi olduğu bu sistemde teori, top kendi takımında iken sahayı olabildiğince genişletmek ve top rakip takımdayken alanı olabildiğince daraltmaktı. Bu da sahanın her yerinde yoğun pres yapmayı olmazsa olmaz kılıyordu. Topa sahipken 4-3-3 sisteminde sahada yer alsalar da topu kaybettikleri an hiçbir matematiğe bağlı kalmadan, ofsayt taktiğini de kullanarak rakibe ölümcül pres yapıyorlardı.​
Özellikle 1974 Dünya Kupası’nda bu sistemin maksimum noktasına ulaşıldı. Sistem öyle bir hâl almıştı ki kaybedilen her top sonrası bir anda 6-7 oyuncu bir oyuncunun üzerine koşup, rakip oyuncunun paniklemesine ve uzun top oynayıp ofsayta kalmalarına sebep veriyordu. Günümüzde bu çılgın formatı deneyen kulüp bulunmuyor.​
Panzehiri Olmayan Taktik
Liverpool, yenilmez olan Manchester City’i hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde 3 ay içinde 2 kez yendi. Yenmekle kalmayıp, iki maçta toplam 7 gol attı. İşin daha da ilginci Manchester City, Anfield Road’da oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında kaleye isabetli şut dahi atamadı. Peki ama neden?​
Bir yılan tarafından sokulup zehirlenirseniz, sizi kurtaracak olan yine aynı yılanın zehrinden üretilecek panzehirdir. Takımınız, Guardiola tarafından zehirlendiyse ve siz kısa sürede panzehir üretemezseniz, 90’ıncı dakikaya gelmeden skorbordda Pep’in takımının farkı çoktan açtığını göreceksiniz.​
Bu ana kadar Guardiola’nın panzehirini iki hoca üretebildi. Mourinho ve Klopp… Mourinho’un “Parkir Bus” taktiğinde amaç 10 kişi ile savunma yapmak olduğu için o duvar çoğu zaman aşılamazdı. Fakat Pep, ilerleyen yıllarda ona da bir çözüm üretti. Kendi forvet oyuncusunu orta sahaya kadar çekip, ters toplar ve aldatıcı koşularla defans arkasında boşluklar yaratarak sonuca ulaştı.​
Ancak hâlâ; sarışın, gözlüklü ve eşofmanlı Alman karşısında istediğini yapamıyor. Ya da istediğinin yapılmasına izin verilmiyor! İki hocanın da taktiklerinde ana fikir aynı olsa da bazı nüanslar, onları bir taktiğin iki kolu olarak bölüyor. Aslına bakarsak iki taktik de total futbolun amacı olan bol pas ve presten doğma taktikler.​
Guardiola’ya karşı panzehir olarak yalnızca Gegenpress taktiği başarılı olabilir. Çünkü, iki taktik de aynı yılan yani aynı taktikten doğma. Guardiola da bunun farkında fakat aynı laboratuvardan çıkıp farklı şifreleme sistemiyle, kardeş taktiği sahada görünce sistemi hackleyemiyor.​
Gegenpress ve Tiki-Taka savaşları, Klopp ve Guardiola teknik adamlığa devam ettikçe süreceğe benziyor. Onları izlerken; sahadaki geometrik danslar, gözle görülmeyen matematikler ve taktik savaşları ilelebet sürsün istiyoruz…​
Yazı: Burak Özgül
FourFourTwo
 
Bunlar birbirinden temelde ayrılan yöntemler, onun dışında zaten iki yapı da iç içe.

Gegenpressingin Dortmund ve Liverpool uyarlamalarını analiz edebilen bunu direkt olarak farkedecektir zaten.

Yüzde 30 topla oynadığı maçı 5-0 kazanan bir Dortmund vardı, Liverpool'da ise daha fazla topa sahip olan bir yapıda oynatıyor takımı.

İkisi arasında da bir vs durumu söz konusu değildir, tiki takayı, gegenpressingin farklı varyasyonlarıyla, gegenpressingi ise tiki takanın farklı varyasyonlarıyla alt edebilirsin.

Pep'in Barca-Bayern ve City'deki birbirinden farklı tarzda oyunu buna en iyi örnek.
 
gegenpress bizim topçularla yapılacak gibi gözükmüyor selçuk bence bu sisteme karşı olarak doğdu
tudor zamanında hunharca pres yapıp topu alıyoduk ama sonrası olmuyordu çünkü top bizdeyken kaplumbağa gibi hareket ediyorduk
 
Uzatmayalım; Bayern vs Barcelona

Alman Panzerleri vs İspanyol Matadorları

Dikey Futbol vs Yatay Futbol

Osram Heynckes vs Dansöz Pep

Hepsinde ilk tercihim ilk seçenekler...çok istiyorsanız alın: Geggenpress vs Tiki Taka... :)
 
Bir düzeltme yapalim "Gegenpress" degil dogrusu "Gegenpressing" dir.

Ayrica yanlis hatirlamiyorsam Klopp'un Dortmund döneminde bir aciklamasi vardi, topu kapinca rakip kaleye 7-8 saniye icinde ulasmayi hedefliyoruz her zaman diye. Dikkat etmistim buna, gercekten öyle yapiyorlardi. Pres uygulayip topu kapip sonra da jet hiziyla rakip kaleye atak gerceklestiriyorlardi. Dortmund da yakaladigi basarinin temel sirlarindan biri buydu.
 
Displinli bir alman teknik direktör gegenpressing uygulatacak klopp tarzı hynkes tarzı löw tarzı bir hoca lazım bu takımın başına, Fatih Terim'i çok severim ama artık Fatih Hoca'nın bir üst seviyeye yükselme zamanı geldi menajer olarak futbol takımının başında bulunabilir...
 
Gegenpressing candır. 1996-2000 yıllarında bizi Avrupa şampiyonu yapmıştır bu oyun anlayışı.

Bazıları bam bam bam diye alay edercesine hocaya çok saymıştır.
Oysa ki bu Gegenpressing bizi dünya sıralamasında bir nummara yapmıştır ve re re re ra ra ra Galatasaray Galatasaray cim bom bom sloganına yakışan en uygun oyundur.

Gegenpressing Galatasaray dır :)
 
Gegenpressing candır. 1996-2000 yıllarında bizi Avrupa şampiyonu yapmıştır bu oyun anlayışı.

Bazıları bam bam bam diye alay edercesine hocaya çok saymıştır.
Oysa ki bu Gegenpressing bizi dünya sıralamasında bir nummara yapmıştır ve re re re ra ra ra Galatasaray Galatasaray cim bom bom sloganına yakışan en uygun oyundur.

Gegenpressing Galatasaray dır :)
Bizim o dönem oynadığımız gegenpressing değildi.
 
Bir düzeltme yapalim "Gegenpress" degil dogrusu "Gegenpressing" dir.

Ayrica yanlis hatirlamiyorsam Klopp'un Dortmund döneminde bir aciklamasi vardi, topu kapinca rakip kaleye 7-8 saniye icinde ulasmayi hedefliyoruz her zaman diye. Dikkat etmistim buna, gercekten öyle yapiyorlardi. Pres uygulayip topu kapip sonra da jet hiziyla rakip kaleye atak gerceklestiriyorlardi. Dortmund da yakaladigi basarinin temel sirlarindan biri buydu.

Biz topu kapıp selçuğa verdik topu kontrol edene kadar 5 sn, kendi ekseni etrafında bir dönüş 7 sn, sonra geriye doğru yavaş bir pas serdar azize 10 sn, serdardan kaleciye dönüş 4 sn, muslera topu yolladı 3 sn hop aa taça gitmiş bitti pozisyon.
 
Üst Alt