Elinde sol ayaklı boey, davies falan yoksa sol bek kim oynarsa oynasın sırıtır. Hatta sol ayaklı boey bile sırıtır çünkü onun önünde genelde Rashica, Barış, Tete gibi defansa yardıma gelmeyi seven atamlar oynuyor. Orta saha oyuncuları da daha çok sağa gidiyor.
Elinde eğer Bruno Guimaraes, İlkay veya bir tane daha Torreira yoksa 8 numarada kim oynarsa oynasın sırıtır. Çünkü sen 8 numaradan hem rakip ceza sahası önünde basmasını, hem rakip 6 numaraya basmasını, hem orta alanda 2 kişiyle genelde 3 kişilik rakibe üstünlük kurmasını, hem de geriden oyun kurmasını bekliyorsun.
Benim anlamadığım hoca madem bu oyunda ısrar edecekti. Niye Angelino’yu, Ndombele’yi, Kerem Demirbay’ı aldınız kardeşim? Ne adamların kariyeriyle oynasaydınız, ne biz bu işkenceyi çekseydik. Bu transferler yapılınca ben dedim ki hoca vazgeçti herhalde. 3’lü stoper veya 3’lü orta saha oynayıp 3-8 numaralardaki fiziki eksikliğğ önden feragat ederek kapatacak. Ee onu da yapmadı.
Yahu dünyanın hiçbir yerinde farklı tarzda oyuncularla aynı sistem oynanmaz. Ya oyuncular değişir, sisteme uygun oyuncular transfer edilir. Ya da taktik değişir, oyunculara daha uygun taktik bulunur.
Bu inat niye ben onu anlamıyorum. Hocanın ısrar ettiği taktik Avrupa ve Derbilerde işe yarıyor. Yani sana karşı geriden oyun kurmaya çalışan takımlar için efsane bir taktik. Bayern’i bile çaresiz bırakıyor. Ama standart lig maçlarında bir halta yaramıyor. Ee bari lig maçlarında farklı bir oyun anlayışı belirle hoca. Açık konuşacağım geriden oyun kurmayan takımlara karşı bu oyun sistemi tamamen çöküyor. Yetenekli ayakların işi bitirmesine bakıyoruz.
Biraz yeniliklere açık olmak lazım. Elindeki oyuncu havuzu belli. Özellikle anadolu maçlarında farklı bir oyun anlayışı belirlemek şart. Ha Avrupa için şu an uyguladığımz oyun anlayışı şart. Ama her maç aynısı onanmak zorunda değil. Hafızayı biraz kuvvetlendirmek, rakibi şaşırtmak farz