Dinozorları Yok Eden Asteroit İnsana Nasıl Yaradı? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Dinozorları Yok Eden Asteroit İnsana Nasıl Yaradı?


160418123948_asteroid_hitting_world_640x360_spl_nocredit.jpg


66 milyon yıl önce dev bir asteroidin dünyaya çarptığını hemen herkes bilir. Ama bu olayın etkileri hala tam anlamıyla çözülmüş değil.
Yeryüzüne çarpan asteroit yaklaşık 10 km çapındaydı. Düşüşten birkaç dakika sonra yeşil ve canlı dünya sessizliğe büründü. Özellikle çarpma etkisinin hissedildiği birkaç bin km karelik alan dümdüz olmuş, her tür canlılık belirtisi kaybolmuştu.
Bu asteroidin etkisiyle dünyadaki bitki ve hayvan türlerinin dörtte üçünden fazlası yok oldu. Bunlar arasında en çok bilineni dinozorlardı. Oysa onların büyük bir kısmı daha sonra kuşa evrilecek şekilde hayatta kalmıştı.
Dinozorların dünyaya asteroit çarpması sonucu yok olduğu fikri ilk olarak 1980’de ortaya atıldı. O zaman için tartışmalı bir iddiaydı bu.

160418123812_yucatan_asteroid_crater.jpg



1991’de jeologlar bu asteroidin çarptığı yeri keşfetti: Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda çarpma etkisiyle 180 km çapında bir krater oluşmuştu: Chicxulub Krateri.
Fakat bu krater yeraltında olduğu için gözle görülemiyordu. Kuzeydeki yarısı ise okyanus tabanında birikmiş 600 metre tortunun altında kalmıştı.



Nisan 2016’da araştırmacılar bu tortuların altından 3 metrelik örnekler çıkarmak için kazılara başladı. Bu örneklere bakılarak kayalardaki değişimler incelenecek, minik fosillerin, hatta belki de kayalara sıkışmış DNA’ların varlığı araştırılacak.

160418123757_asteroid_chicxulub_crater.jpg



Bu krateri delip örnek çıkarmadan da bazı şeyleri belirlemek mümkün. Örneğin, kraterin büyüklüğünden, çarpma sırasında ne kadar enerji oluştuğu kestirilebilir.
[h=2]Hiroşima’nın 7 milyar katı[/h]Araştırmacılar ayrıntılı ölçümler yaptı. Asteroidin, ses hızının 40 katı bir hızla (yani saatte 50 bin km civarında) düşerek yerkabuğuna çarptığına inanılıyor.
Bu çarpma, 100 trilyon ton TNT ya da Hiroşima’ya atılan bombanın yedi milyar katı güçte bir patlamaya eşdeğer etki yaratmıştı.



160418124238_asteroid_hit.jpg



Çarpma nedeniyle oluşan şok dalgaları yerkabuğunda yayıldı. Meksika Körfezi’nde 100 ila 300 metre yükseklikte tsunami dalgaları oluştu. Bunlar 500 metre derinliğe kadar deniz tabanını alt üst etti.
Deniz kıyıları 10 şiddetinde depremlerle sarsıldı. Binlerce km’lik ormanlık alan yerle bir oldu. Gökten yağan tonlarca kaya geride kalan tüm canlıları yok etti.
Ama bazı canlı türlerinin tümüyle yok olmasına neden olan şey sadece bu bölgesel etkiler değildi.


[h=2]Soğuk ve karanlık dönem[/h]
160418123757_asteroid_ejecta_rain.jpg


Çarpmanın etkisiyle yerkabuğunun büyük bir parçası kopup parçalanarak ateş topu halinde atmosferi aşarak uzaya fırladı.
Bu parçalar uzayda Dünya’yı tümüyle çevreleyip yerçekiminin etkisiyle yeniden atmosfere düştü.
Soğuyup yoğunlaşan trilyonlarca minik cam parçası halinde hızla düşen bu parçalar atmosferi ısıtıp bazı yerlerde bitkilerin alev almasına neden oldu.
Bu yangınlardan çıkan dumanlar, çarpmanın etkisiyle göğe yükselen parçacıklarla birleşip güneş ışınlarını engelledi ve Dünya uzun bir soğuk ve karanlık döneme girdi.

160418124753_asteroid_cretaceous_boundary.jpg


Bu parçacıkların atmosferden yağması aylar boyu devam etti ve yeryüzünde bir asteroit tozu tabakası oluştu. Paleontologlar bu tabakayı fosilleşmiş halde görebiliyor.
Geçen yıl, K-Pg Sınırı adı verilen bu tabakanın ABD’de Kuzey Dakota bölgesinde yer üstüne çıkmış büyük bir kesitinde, tabakanın alt kısmının dinozor kalıntılarıyla dolu olduğu, üst kısmında ise bunlara rastlanmadığı görüldü.


[h=2]Besin zincirinde kırılma[/h]
160418123758_asteroid_forest_dead.jpg


O zamanlar iklim bugünkünden daha sıcaktı; kutuplarda buzullar yoktu. Dinozorlar en kuzeyden en güneye kadar hüküm sürüyordu. Yeryüzünde biyolojik çeşitlilik oldukça fazlaydı.
Fakat çarpmanın ardından, özellikle krater bölgesi ve çevresi ay yüzeyi kadar ıssız ve kuru hale geldi.
Çarpma bölgesinde bitkiler ve hayvanlar çarpmanın etkisiyle oluşan yangın, tsunami, deprem, fırtına ve gökten yağan taşlar nedeniyle ortadan kalkmıştı. Diğer bölgeler ise güneş ışınlarını engelleyen toz bulutlarının atmosferi kaplaması sonucu oluşan dolaylı etkilerden mustaripti.

160418123758_asteroid_triceratop.jpg


Yangından doğrudan etkilenmeyen yerlerde, aşırı sıcaklar hayvanların besin kaynaklarını yok etti, asit yağmurları suları zehirledi. Daha da kötüsü, gökyüzündeki toz bulutları güneş ışınlarını engellediğinden bitkiler fotosentez yapamaz hale geldi, besin zincirleri zarar gördü.

[h=2]Yeniden yaşam[/h]Yeryüzünce çoğu şey yanıp kül olmuş, özellikle büyük hayvanlar açlıktan ölmüştü.
Fosil verileri, rakundan büyük canlıların ortadan kalktığını gösteriyor. Küçük canlılar ise daha fazla sayıda oldukları, daha az yedikleri ve daha hızlı çoğalıp adapte oldukları için hayatta kalmayı başardı.
Tatlı suda yaşayan canlılar karadakilerden daha şanslıydı. Ama okyanuslardaki tüm besin zincirleri çökmüştü.



160418123757_asteroid_dead_dinosours.jpg


Fosil verileri, asteroit çarptığında kuzey yarıkürede canlıların büyüme sezonunda olmadığı kış dönemi başladığından, Avrupa ve Kuzey Amerika’da yıkıcı etkilerin daha az olduğunu gösteriyor.
Ama en çok etkilenen bölgelerde bile kısa süre sonra yaşam yeniden başladı. Fakat ekosistemlerin yeniden oluşması yüzlerce, hatta binlerce yıl aldı. Araştırmacılar, okyanuslarda organik maddelerin normal seviyeye ulaşması için üç milyon yıl geçmesi gerektiğini söylüyor.



[h=2]Memelilere fırsat[/h]Dinozorların ortadan kalkması yeni canlılara fırsat yarattı, memelilerin yaygınlaşmasını sağladı.
Kraterden alınan örnekler incelenerek dünyaya o büyüklükte asteroit çarpmasının ne tür etkiler doğurduğu, iklim üzerindeki etkileri ve yaşamın yeniden nasıl doğduğu daha ayrıntılı saptanabilecek. Bazı türlerin ve organizmaların ortadan kalkmasının diğerleri açısından nasıl fırsata dönüştüğü anlaşılabilecek.

160418123758_asteroid_termophile_bacteria.jpg


6 milyon yıl önce dünyaya bir asteroit düşüp o yıkımı yaratmasaydı evrim çok farklı gelişebilir, insan ortaya çıkmayabilirdi.
Oluşumundan 3,9 milyar yıl öncesine kadar Dünya dört bir yandan asteroit yağmuruna tutulmuştu.
Bazı bilim insanları bu sayede dünyada yeraltı sıcak su kaynaklarının oluştuğuna ve ilk canlı organizmaların bu ortamda meydana geldiğine inanıyor.

bbc earth
 
Bu asteroitin Dünya'ya düşmesine Jupiter katkı yapmış olabilir.

jupiter ve mars bildiğim kadarı ile dünyaya kalkan oluyorlar bu konuda.Özellikle jupiter asteroit kuşağından gelen gök cisimlerini müthiş çekim gücü sayesinde hep kendisine çekiyor ancak bu çarpan asteroit kuşağı yada en dışarıdaki kuiper kuşağından değilde bir kuyruklu yıldız çarpması ihtimali fazla gibi görünüyor.
 
Astronomi aslinda hep ilgimi cekmistir hatta bir arlar bunun üzerine egitim alsam mi diye düsünmüstüm ama sonra nedense vaz gectim.
 
İnsan meraklı varlıktır. Merakı olan herkesin de ilgisini çeker böyle seyler. Güzel, inanılmaz, fazlasıyla da ilgi çekici konular bunlar. Tabi çoğuda teori. 100 yıl sonra biri çıkar kanıtlarıyla baska bisey anlatırsa bu öğrenilenler de gider. :D Öyle de tuhaf bir yanı var. Suan için mantıklı ve ulasılabilinen kadar donenin fazlasına 100lerce yıl sonra ulasılabilir. Ve olaylar o zaman geçmiş bambaska bir boyut alabilir.
 
jupiter ve mars bildiğim kadarı ile dünyaya kalkan oluyorlar bu konuda.Özellikle jupiter asteroit kuşağından gelen gök cisimlerini müthiş çekim gücü sayesinde hep kendisine çekiyor ancak bu çarpan asteroit kuşağı yada en dışarıdaki kuiper kuşağından değilde bir kuyruklu yıldız çarpması ihtimali fazla gibi görünüyor.

Evet bu teori çok söyleniyor ama doğru değil.
Jupiter ve Saturn çok büyükler, çekim güçleri fazla, asteroitleri kendilerine çekebiliyorlar ya da yörüngeleriini değiştirebiliyorlar fakat bu her zaman Dünya'nın yararına olacak diye bir kaide yok. Dünya ile alakasız bir yörüngeye sahip bir asteroit, Jupiterin çekim etkisiyle yörüngesini değiştirip Dünya'ya yönelebilir. Bu her zaman ihtimal dahilinde.
Ayrıca Mars çok daha küçük bir gezegen, o kadar etkili bir çekim gücü yok.
 
Üst Alt