Emre Mor Galatasaray'a Transfer Oluyor - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Türk futbolu gercekten talihsiz. 40 yilin basinda, böyle olaganüstü naturel bir yetenek cikiyor, o da arizali cikiyor. Sergen Yalcin kari, kiz, kumar pesindeydi, cani istediginde oynayip, istemediginde oynamiyordu. Emre Mor diye bir adam cikiyor, genc yasta dortmund parlatmak icin transfer ediyor, ama sonra ortaya cikiyor ki, cocuk Allahin manyagi.


He birde daha kötüsü, ülkede bu tarz tespit sicip, kendini zeki sanan bir kitleyi pesinden sürekleyebilecek dangalaklar var ki, bu futbol meselesinden bile daha vahim ve dramatik.

Bugün o Zulfo Aga denilen o hiyar agasi, terlemis donunu indirip, su tespiti kasan danagalak p..vengin üzerine sicsa, yaptigi en yerinde hareket olur. ki o bile beni yeterince tatmin edemez... O kadar kuruldum bu ise...


Umarim Hoca su cocugu hasbelkader futbola geri döndürür. Potansiyalinin ceyregine ulassa, Galatasaray adina ligin kaderini degistirebilecek bir oyuncu olur.
 
bu ergen zıpçıktıdan hiçbir şey olmaz. dortmund gibi alman disiplini içeren takımda dikiş tutmadı terim adam edemez bunu.
istanbul'un gece hayatı tuz biber olur üstüne.
 
Türk futbolu gercekten talihsiz. 40 yilin basinda, böyle olaganüstü naturel bir yetenek cikiyor, o da arizali cikiyor. Sergen Yalcin kari, kiz, kumar pesindeydi, cani istediginde oynayip, istemediginde oynamiyordu. Emre Mor diye bir adam cikiyor, genc yasta dortmund parlatmak icin transfer ediyor, ama sonra ortaya cikiyor ki, cocuk Allahin manyagi.


He birde daha kötüsü, ülkede bu tarz tespit sicip, kendini zeki sanan bir kitleyi pesinden sürekleyebilecek dangalaklar var ki, bu futbol meselesinden bile daha vahim ve dramatik.

Bugün o Zulfo Aga denilen o hiyar agasi, terlemis donunu indirip, su tespiti kasan danagalak p..vengin üzerine sicsa, yaptigi en yerinde hareket olur. ki o bile beni yeterince tatmin edemez... O kadar kuruldum bu ise...


Umarim Hoca su cocugu hasbelkader futbola geri döndürür. Potansiyalinin ceyregine ulassa, Galatasaray adina ligin kaderini degistirebilecek bir oyuncu olur.

Sen süper yetenekleri gündeme getirince diğer manyak da aklıma geldi şunun bizde ki sakatlığını bir araştırdım. Hiç öyle aşırı seks meks işi değil çok ciddi bir mesele imiş osteitis pubis.

Pubis dönüşü hantallaşmasa Arda da bence naturel bir yetenekti. Atletik açıdan zayıflayıp garip bir çabukluk kaybı yaşadı sakatlık sonrası, o dönemler yine karakteristik dönüşümü de başladı.


1-hastalık, sporcunun anatomik yapısından kaynaklanır.
2-sporcunun yere basış şekli çok önemlidir.. pubis hastalığı ayağı içeri basan sporcularda daha fazla görülür.

Şurada şu sahneler güzel bir örnek. Arda'nın yere basış şekli, girdiği pozisyonlar ve fiziki yapısı kasıklarına müthiş bir zulm yaratıyor. Zaten hiç çok güçlü kas yapısı olan biri değildi, yere sağlam bastığı ve gövdesi alt-ayak-bacak grubuna göre orantısal açıdan daha geniş olduğu için o kasığa binen yükü hayal edemiyorum. Bu sakatlıkta tamamen yüklenme kaynaklı. Parladığı andan itibaren sayısız maça çıkmıştı. Bu pubis meledi de öğrendiğim kadarıyla kronik bir vakaya dönüşebiliyor iyileştim desen bile o ağrılı sancılı dönemden ötürü tekrar aynı mücadeleyi göze almak kolay değil. Kaka'da kronik pubis yüzünden o muhteşem atletizmini kaybetti bir daha toparlanamadı. Arda yine şanslıymış bu konuda.

Sergen ve Mor gibi sınırsız bir potansiyel vaadi yoktu ama onlara göre daha komple bir oyunu vardı öğrenmeye açıktı ben çalımcı olacağım diye de ısrar etmedi. Rijkaard-Neeskens ilk sezon kafayı kaldırıp oyun kurucu meziyetlerini de sergilemeye başlamıştı. Yine önemli bir kariyer yaptı denebilir ama pubis evveli başka bir şey vaat ediyordu bence.
 
Sen süper yetenekleri gündeme getirince diğer manyak da aklıma geldi şunun bizde ki sakatlığını bir araştırdım. Hiç öyle aşırı seks meks işi değil çok ciddi bir mesele imiş osteitis pubis.

Pubis dönüşü hantallaşmasa Arda da bence naturel bir yetenekti. Atletik açıdan zayıflayıp garip bir çabukluk kaybı yaşadı sakatlık sonrası, o dönemler yine karakteristik dönüşümü de başladı.


1-hastalık, sporcunun anatomik yapısından kaynaklanır.
2-sporcunun yere basış şekli çok önemlidir.. pubis hastalığı ayağı içeri basan sporcularda daha fazla görülür.

Şurada şu sahneler güzel bir örnek. Arda'nın yere basış şekli, girdiği pozisyonlar ve fiziki yapısı kasıklarına müthiş bir zulm yaratıyor. Zaten hiç çok güçlü kas yapısı olan biri değildi, yere sağlam bastığı ve gövdesi ayak grubuna göre orantısal açıdan daha geniş olduğu için o kasığa binen yükü hayal edemiyorum. Bu sakatlıkta tamamen yüklenme kaynaklı. Parladığı andan itibaren sayısız maça çıkmıştı. Bu pubis meledi de öğrendiğim kadarıyla kronik bir vakaya dönüşebiliyor iyileştim desen bile o ağrılı sancılı dönemden ötürü tekrar aynı mücadeleyi göze almak kolay değil. Kaka'da kronik pubis yüzünden o muhteşem atletizmini kaybetti bir daha toparlanamadı. Arda yine şanslıymış bu konuda.

Sergen ve Mor gibi sınırsız bir potansiyel vaadi yoktu ama onlara göre daha komple bir oyunu vardı öğrenmeye açıktı ben çalımcı olacağım diye de ısrar etmedi. Rijkaard-Neeskens ilk sezon kafayı kaldırıp oyun kurucu meziyetlerini de sergilemeye başlamıştı. Yine önemli bir kariyer yaptı denebilir ama pubis evveli başka bir şey vaat ediyordu bence.

hiç hızlı bir adam olmadı arda ama çabuk olduğunu hatırlıyorum. Pubis floryadan çıkan topçularda epey görülen bir sakatlık. saha ile alakalı galiba. Aslında atletico da çok başarılı oldu ama simeonenin katı sistemi yüzünden çok fazla kendini gösteremedi.
 
Sen süper yetenekleri gündeme getirince diğer manyak da aklıma geldi şunun bizde ki sakatlığını bir araştırdım. Hiç öyle aşırı seks meks işi değil çok ciddi bir mesele imiş osteitis pubis.

Pubis dönüşü hantallaşmasa Arda da bence naturel bir yetenekti. Atletik açıdan zayıflayıp garip bir çabukluk kaybı yaşadı sakatlık sonrası, o dönemler yine karakteristik dönüşümü de başladı.


1-hastalık, sporcunun anatomik yapısından kaynaklanır.
2-sporcunun yere basış şekli çok önemlidir.. pubis hastalığı ayağı içeri basan sporcularda daha fazla görülür.

Şurada şu sahneler güzel bir örnek. Arda'nın yere basış şekli, girdiği pozisyonlar ve fiziki yapısı kasıklarına müthiş bir zulm yaratıyor. Zaten hiç çok güçlü kas yapısı olan biri değildi, yere sağlam bastığı ve gövdesi ayak grubuna göre orantısal açıdan daha geniş olduğu için o kasığa binen yükü hayal edemiyorum. Bu sakatlıkta tamamen yüklenme kaynaklı. Parladığı andan itibaren sayısız maça çıkmıştı. Bu pubis meledi de öğrendiğim kadarıyla kronik bir vakaya dönüşebiliyor iyileştim desen bile o ağrılı sancılı dönemden ötürü tekrar aynı mücadeleyi göze almak kolay değil. Kaka'da kronik pubis yüzünden o muhteşem atletizmini kaybetti bir daha toparlanamadı. Arda yine şanslıymış bu konuda.

Sergen ve Mor gibi sınırsız bir potansiyel vaadi yoktu ama onlara göre daha komple bir oyunu vardı öğrenmeye açıktı ben çalımcı olacağım diye de ısrar etmedi. Rijkaard-Neeskens ilk sezon kafayı kaldırıp oyun kurucu meziyetlerini de sergilemeye başlamıştı. Yine önemli bir kariyer yaptı denebilir ama pubis evveli başka bir şey vaat ediyordu bence.

Müthis cözümlemissin olayi güzel kardesim Puki.

Arda´nin sakatligi temposunu kariyeri boyunca etkiledi desek yeridir. Arda bir Emre gibi ucmuyordu zaten, ama bizde de bir süre icinde gözle görülür bir agirlasma yasamisti. Bence Arda ve taraftar arasi atesi fitilleyen olaylarin basinda da bu geliyor. Bu cocuk igneler sikip oynadi, muhtemeln büyük agrilar cekti, sonra taraftarin tepkisini alinca büyük haksizliga ugradigini düsündü.

Ve bir daha onarilamadi eski düzeye, taraftar ile arda iliskisi. Arda sana Paris Hilton yakisirdan, Arda sinema kapatsana mevzularina gitti olay.

Ancak bunlar kendisi adina sportif olarak kötü tercihleri yapmasina yol acmadi, tam tersi o Atletico Madrid´e gidip, onlar ile birlikte büyümesi cok zeki bir kariyer adimi oldu.

Arda´yi bitiren sportif tercih ise Barcelona transferi. Fatih Terim´in Arda ile arasinda zamaninda yari yolda birakip gitmesinden kaynaklanan limoni bir durum hep vardi. Baba ogul gibi olsalar dahi, orada da bir zedelenme vardi. Barcelona´ya gitmesi, yine o yarayi desti.

Neden ?

Fatih Hoca acisindan, yine bencil bir karar verdi Arda. Milli takim cikarlari adina sorumsuzca bir hareketti. Bende Arda´ya anlayis gösteririm, herkes Barcelona´da oynamak ister, ama Fatih Hoca´nin bukadar önemli hedefleri varken, ve onlara inaniyorken Arda yarim sezon top oynamamayi göze alarak gitti oraya. Ve o dönem her takima gidebilirdi aslinda. Ciddi anlamda, kendi durumunu da bile bile avrupa kupasinda fit olmamayi göze aldi.

Zaten fizikte o sakatliktan kaynaklanan bir cürüklük var. Kaldiramadi bu yarim sezonu fizik olarak. Hoca´da buna bu yüzden kuruldu derken, olaylar patladi. Üstüne birde kötü performans gelince Arda hem fiziksel, hemde mental olarak hayatinin cöküsünü yasadi. Sonra yine oynayamadigi dönemler oldu, cezalar felan derken, bu duruma geldi.

Arda önemli bir kariyer yapti, ama Arda-Galatasaray iliskisi Galatasaray tarihinin tozlu raflarinda her daim mutlu sonu olmayan trajik bir iliski olarak yer alacak.
 
Üst Alt