GSC Haber - Erden Timur: "Gerçekten kayrılarak, 90+'larda en az fazladan 8-10 puan alan bir takım var" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

GSC Haber Erden Timur: "Gerçekten kayrılarak, 90+'larda en az fazladan 8-10 puan alan bir takım var"


1711551498830.png

Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur, basın mensuplarının gündeme dair sorularına yanıt verdi.

Erden Timur’un sözlerinden satırbaşları şu şekilde:

“HER ŞEYİN ÇÖZÜMÜ ŞEFFAFLIK”


Son 13-15 aydır söylüyoruz. En son bununla ilgili çok spesifik birçok boyutu da olan bir çağrı yapmıştık. Futbolda ‘temiz eller ‘başlamalı diye. Bu bir manifesto gibiydi, madde madde altını doldurduk. O maddelerle ilgili TFF’ye resmi müracaat yaptık. Sonuçta herkesin şikayet ettiği bir şey var. Herkes şikayetçi olduğu, yapan da şikayetçi olduğu için kimin yaptığı da belli olmuyor. Toplumu rahatlatmak gerekiyor. Hakikaten de sürekli bir mağdur edebiyatı oluşturup sürekli mağdur oluyoruz diye insanları manipüle etmek işi çok farklı boyuta getiriyor. Bu işin temizlenmesi için çok şeffaf olmak gerekiyor. Şeffaflık her şeyin çözümü. Federasyonun tüm yayını açıklaması… Ne varsa karında dökülüyor.

“ABD’DEN BİR OPERASYON…”

Dün bir şey planlı bir şekilde sistemli ve aslında hepimizin alışık olduğu Amerika ‘dan bir operasyon… Önceden bağlantılıları olan, söylenilen o hesabın eskiden farklı bağlantıları da varmış. Hatta sürekli bizi suçladıkları Fetö ile ilgili bağlantılarını olduğu söylenen bir hesap üzerinden böyle bir şey yayınlanıyor. Kesilip biçilip sadece bir kısmı yayınlanıyor. Sonuçta futbolun bütün paydaşlarını aynı dertten muzdarip. Dediğim gibi hakkı yiyen de puan gasp eden de aynı dertten muzdarip olduğunu söylüyor, gasp edilen de. Bunun için nedir en büyük çare? Tekrar tekrar çağrı da bulunacağım. Medyada birçok yorumcu, yazar bu baskıdan ötürü ya da başka ilişkilerden ötürü onu ben bilemem objektif yorumlar yapmıyor.

“HEPİMİZİ İNCELEYİN”

Biz geçenlerde bir çağrı da bulunduk hiç yer almıyor, neler konuşuluyor. Farklı takımlardaki yöneticiler çok daha ağır açıklamalar yapıyor. Örneğin; üzerinden 1,5 sene geçmiş olan üzerine yirmi defa özür dilediğim tam aslında kelimeleri öyle olmayan kelimeleri öyle gibi yansıtılan, defalarca özür dilediğim şey şu an hala gündemde tutuluyor. Futbol da temiz elleri ilk kez söyledik bu sezon içerisinde. Hepimiz incelenelim dedik. Hepimizin banka hesapları incelensin, mesajlaşmaları incelensin. Bu iş başka türlü çözülmez arkadaşlar. Herkesin telefon görüşmelerinin, tüm mesajlaşmalarının incelenmesi lazım. Kamunun bu işe el koyması lazım. Biz federasyona müracaat ettik. Bizim çevremizde kim varsa KVKK metnine imza attığın zaman incelenebiliyor. Onu federasyon bir soruşturma ekibi yapar ama herkesin bu konu da incelenmesi lazım. Çünkü hakemler üzerinde, federasyon üzerinde ciddi baskı uygulanıyor. Federasyon da bu manada dik duramıyor. Bugün hareketleri takdire şayan çünkü her şey serbest olsun. VAR kayıtlarının hepsi yayınlansın sadece VAR çağırıldığın da değil her şey konuşulsun. Kendinden emin olan insanlar her şey paylaşılsın, konuşulsun ister. Her şey açıklansın. Biz bunu istiyoruz sürekli.

5 ay önce katıldığım programda bu temiz eller çağrısı yaparken söylemiştim. İçerden sızdırılıyor diye… Bu zaten kendi sistemleri bir şekilde ispat edilmiş oldu. Sadece Ali Bey değil başkaları da, yorumcular da bunu söyledi. Kaldı ki o hafta iki tane hata olmuş. Bakarsanız biri çok daha bariz. Antalyaspor maçından sonra da bir konuşma yapacaktım ama konuşmadım. Bizim maçta da tartışmalı bir şey olmuş. Çok daha ağır penaltılar çok daha bariz olanlar bize verilmedi. Ama hepimizin özeleştiri yapması lazım. Antalya maçında bize de verilmeyen bir şey var. Ama Türkiye'de verilen penaltılar ortalama olarak belli bir ağırlığı da olması lazım. Bakıyorsunuz gerçekten de kayrılarak 90 artılarda en az fazladan 8-10 puan alan bir takım var. Her hatadan sonra bir de mağdur gibi konuşmalar açıklamalar yapıyorlar. Geren şeyler bunlar.

“CESUR MEDYA YORUMCULARINA, YAZARLARA İHTİYAÇ VAR”

En önemli şey bu konudaki edep. Gerçekten birisi hata yapıyorsa öz eleştiri yapar. Basın organlarınında da adil bir şekilde değerlendirilmediği için bunlar oluyor. Sivasspor maçından sonra biz böyle kararlar istemiyoruz diyen tek takımız. Kendi lehimizde bir hata olduğunda bunu ön plana çıkardık. Diğer takımlara çağrı yapın, siz de açıklama yapın. Çok cesur medya yorumcularına, çok cesur yazarlara ihtiyacımız var. Biz çağrı yaptığımızda diğer herkes de çağrı yapsın. Haydi hep birlikte incelenelim desin. İncelenelim demeyen, incelenmek için imza vermeyen herkes bu işin bir parçası olur o zaman. Başka bir çaresi yok. Eski yöntemlerle, o bağırsın, o hakkını savunsunu dışına çıkarmazsak biz bu işi temizleyemeyiz. Futbol geriye gitmeye devam eder. Futbolun geriye gidip gitmemesi tabi ki futbol paydaşı olarak umurumuzda. Bakın ilk bunu söylediğimden yana 14 ay geçti. İnsanlar birbirine bileniyor. Sonuçta toplumsal sorumluluk. Bunu söylüyoruz ve bunun da gereğini yapıyoruz. Benim şahsıma onlarca laf söylendi, ahlaksız dendi, yalancı dendi, alhzeimer dendi. Videolarlala ağzımız taklit edildi. Hiçbirine dönüp cevap vermedik. Sadece gerginlik artmasın diye.

Biz camiayız. 50 kere konuşuyorsunuz, bir kere cevap veriyoruz. Toplumu doğru aydınlatmak için Boğaziçi, ODTÜ gibi iletişim fakülteleri iyi olan üniversiteler incelesin. Galatasaray ve Fenerbahçe’den hangi takımdan, hangi yönetici kaç kez açıklama yapmış. Toplamda ne kadar negatif, pozitif ve nötr açıklama yapmış. Cevaben ne kadar açıklama yapılmış? Çünkü siz de camia yönetiyorsunuz. Bunların hepsi konuşulsun. Medyada hiç kimse oralı olmuyor. Bu şekilde çözemeyiz. Kim bu işi gerçekten geriyor, kim manipüle edip sosyal medyayı kullanıyor, kim medyaya baskı yapıyor? Bunların açıklanması lazım.

Medya yöneticisi baskısıyla programa çıkarılmamış, görevine son verilmiş, hangi takım aleyhine yapılıyorsa çıksınlar. Cesur olmamız lazım. Hayatta doğru olduğunu düşünen, adil olan, başkasının hakkına saygı gösterdiğini düşünen insan cesur olur. Ben hiçbir zaman hayatımda ahlaksızların cesur olduğunu görmedim. Ahlaksız insan, çıkar güden insan sonunda korkaktır. İdealist insan cesurdur.

“TEK YOL ŞEFFAFLIK”

Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş için değil Türk futbolu için ortadan konuşalım, cesur olalım. Herkes kendine yapılan şeyleri açıklasın. Kim yapmışsa ortaya çıksın. Medya yöneticisine baskıyla bir şey yapılmışsa ortaya çıksın. Bunlar TFF’yi ve hakemi baskı altına alan şeyler. Ondan bunu önemsiyorum. Bunlar PFDK’yı baskı altına alıyor. Arınmaktan, her şeyi şeffaflaştırmaktan başka çözümü yok bunun. Şeffaflaşmadıkça böyle kirli eller içeriden bilgi sızdırıyor. ABD’ye gidiyor. ABD’de kirli bir organizasyon buraya getiriyor. Görüntü gönderilmeden önce birkaç açıklama ile bunun altyapısı yapılıyor. Her şey planlı. Bu kirliliklerin son bulmasının tek yolu şeffaflık.

İki takım maç yapacak. Oraya binlerce iki takım taraftarı gidecek. Keşke herkes birbirine sarılsa. Kamuoyunda söz sahibi insanlardan, fikir önderlerinden, medyadaki söz sahiplerinden ricam her şeyin ortaya çıkmasını desteklemeleri. Hepimizin ortak çağrısı bu olmalı. Şampiyonluğa giderken bu işi ele verme pahasına böyle bir şey yaptılar. Hem hakemler etkilensin hem PFDK sevklerini etkilemek için böyle bir şeyin yapıldığını düşünüyorum.

“KİM ŞAMPİYON OLACAKSA OLSUN”

Rekabetimiz Türk futbolu için değer arz ediyor. Kimsenin tırnağının kanamasından önemli değil başka bir şey. Bunu sezon sonunda herkes anlayacak. Birisine bir şey olacaksa şampiyonluğun hiçbir önemi yok. Kim şampiyonluk olacaksa olsun. Bu bir temizlenelim çağrısı. Maç düzgün şekilde oynansın. Bu gergin ortamda minimum gerginlikle geçsin. Yaptığım açıklamaların yüzde 90’ını bu konuda yanlışları söylemekle ilgili yapıyorum. Toplumun yüzde 90’ı gerginliğin azalmasını istiyor. O haftaya kadar çözüme yönelik şeyler konuşalım ve gerginlik tırmanmasın.

Çok boyutlu bir olay. Olmaması gereken bir olaydı. Taraftarın hiçbir şekilde sahaya girmemesi gerekiyordu. Maç içinde su atılmasının olmaması gerekiyordu. Daha önceki maçlarda da oldu. Fenerbahçe - Galatasaray maçında ve birçok maçımızda da oldu. Boyutu farklı seviyededir. Hiçbir şekilde olmaması gerekiyor.

Aynı şekilde sahaya giren taraftar etkisiz hal getirilmişken, bırakın futbolu dışarıda bile vurulmaz. Halil Umut Meler’e vurulduğunda nasıl bir yankı oldu. Yere düşmüşken… Hukukta en önemli ilke eşitlik ilkesidir. Kim veya ne olduğunuz hiçbir şekilde fark etmez. Vicdanda herkes eşittir. Giren taraftarın girmesi çok yanlış. Etkisiz hale getirilmişken üstüne atlanması, yumruklanması, kafasının tekmelenmesi de yanlış.

“NEDEN BİR ŞEYLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Bu, Yargıtay kararlarında da böyledir. Postalla birisinin kafasına vurursanız onu silah sayıyor. Krampon bambaşka bir şey. Adalet Bakanımız çok değerli bir açıklama yapıyor. Giren de vuran da herkesin adil şekilde yargılanması lazım diyor. Çok normal ve yüzde yüz hukuki bir açıklama. Bizim futbolcularımızla ilgili böyle bir şey olsa bunun üstüne çıtımızı çıkarmayız. Diyecek bir şey yok. Kamuoyu baskısı, taraftar gücü, resmi site açıklamalarıyla Adalet Bakanının hukuk çağrısının aleyhine davranmak son derece yanlış. Oradaki güvenliğin sağlanması çok önemli ama bu Fenerbahçe’nin stadında da Galatasaray’ın stadında da olsa etkisiz hale getirilmiş birine oyuncu atladığında bu sefer diğer taraftarlar da galeyana gelir. Olmaması gereken ama anormal olmayan bir şey.

Bu tartışmaların medyada da böyle olması gerekiyor. Niye bir şeylerin üstü örtülmeye çalışılıyor? Kime hata yapılıyorsa fark etmez. Tarafsız medyanın görevi tarafsız olarak tartışmak. Bunları adil bir şekilde tartışmayanlar tarafsız değil. Trabzonspor maçında yaşananlar milat olsun. Cesur olalım. Yanlışı yanlış olarak değerlendirelim. PFDK sevkleri bu baskılardan yapılamıyor. Yoksa çok basit bir olay.

Sevkte oyuncu sayısının azaltılacağı söyleniyor. Belki dedikodu belki değil. Onu bilemiyorum. Dedikodu olmadığını bilsem söylerim. Söylenilen, medyada yazılıp çizilen bu. Sevkle ilgili TFF’deki disiplin müfettişleri savcı gibidir. Bir şeye karışan insanları sevk eder. Onun nefsi müdafaa olup olmadığının karar mercisi PFDK. PFDK o yüzden var. Ben şu sebeple, şu kanıtla nefsi müdafaada bulundum der. Siz o insanların ve PFDK’nın iradesine geçip karışan oyuncuların içinden ayıklama yaparak sevk edemezsiniz. Bu son derece gayrı hukuki bir davranış olur. Kim karışmışsa sevk edersiniz. Buradaki fiil saldırıysa, saldırıya göre sevk edersiniz. Konunun sportmenliğe aykırılıkla bir alakası yok. Hangi kulüpten ve hangi takımdansa, birine dokunmamışsa bundan sevk edebilirsiniz. Adil olanı, doğru olanı, kitaba yüzde yüz uygun olanı engellemek için bize drama yaşatıyorlar. Engel olmak için muazzam bir baskı var.

“SİYASİLERE BİLE BASKI YAPILIYOR”

Bu konulara girmeyen oyuncuların etkilenmesi ayrı konu. Onları herkesin anlaması lazım. Müdahale eden, yerdeki insanlara vuran, koşan insana kramponla tekvandoda dönen tekme gibi bir şey atılması ayrı konu. Neden hepsini adil şekilde konuşmuyoruz? Sevklerin iki günde yapılması gerekirken bu baskı yüzünden bunlar oluyor.

Kamuoyuna baskı, siyasilere bile baskı yapılıyor! Sosyal medyadan, oradan buradan… Şu bilinmelidir ki hukuki olan şey müfettişlerin karışan herkesi sevk etmesidir. Karar PFDK’nın kararıdır. Meşru müdafaada orantılılık ilkesi vardır. Birisi size elinde tokatla geliyorken siz ona 10 tane yumruk atıyorsanız orada orantılılık yoktur. Yerde yatmış bir insan zaten tehlike arz etmiyordur. Yanınızdan koşup giden biri size saldırmıyor olabilir. Onu koşup yakalamak belki nefsi müdafaa olabilir ama tekme atmak değil. Toplum olarak Galatasaraylısı, Fenerlisi neyse adil olalım.

Sevkleri göreceğiz. Duyduğumuz şu. 10 kişiyken 4’e düşürülmüş, şimdi de 3' düşürülmeye çalışılıyor. Siparişle sevk yapılıyor gibi bir durum söz konusu. Hangi baskıyla bu yapılıyor? Kim kime baskı yaptı?

Futbolla seçimin ne alakası var? Futbol futboldur. Seçim seçimdir. Niye insanlara böyle bir baskı yapıyorsunuz? Galatasaray’ın da 35 milyon taraftarı var ama bununla bunun alakası yok. Bu tip şeylerin içine böyle şeylerin konulması yanlış. İki günde verilecek bir karar. Neden verilmiyor çünkü bir taraf ben kayırılmam lazım, adalet istemiyorum diyor. Konuları birbirine karıştırıyor. Nefsi müdafaa hafifletici nedendir. Saldırı çok açık. Bundan dolayı en az 3-4 oyuncunun sevk edilmesi lazım. Saldırı fiilinden sevk edilmezse bu nasıl bir hukuk garabetidir? Bunları, bu kadar görüntü varken kimse açıklayamaz.

“TAKIMIMIZDA CİDDİ İNANMIŞLIK VAR”

Takımımızda ciddi inanmışlık ve motivasyon var. Çok güzel bir kaynaşma var. En temelde kim hak ediyorsa o kazansın. Şahsen hak ettiğimizi düşünüyorum. Duamız o yönde. Oyuncuların morali son derece yüksek. Bu tip konular oyuncularımızı da etkiliyor. Onlarla bu konuları gerilimi artırmamak adına konuşmuyoruz. Herkes hayaliyle birleşti. En büyük güç, kendisi doğru bir şekilde mücadele edip yol yürüyorsa ona sahiptir. Hepimiz bu yolu o şekilde yürüdüğümüz için çok ciddi bir güç var takımda. İnşallah kazaya uğramadan bu şekilde devam eder.

Mayısla ilgili tek gündemimiz şampiyonluk olmak. Başka bir gündemimiz yok. Başka hiçbir şey konuşmamamız lazım.

“ACIMASIZ YORUMLAR YAPILIYOR”

Ziyech’i alırken adale kısmında sakatlığı vardı. O bölgeden sakatlık geçirerek maçların yüzde 50’sini kaçırması durumunda kulübünden bonservissiz bir artısı vardı. Ziyech başka bir sakatlık geçirdi. Şu an elimizde belli dönem fazla, belli dönem az performans aldığımız oyuncular var. Taliplisi olan birçok oyuncumuz var. Ziyech de bunlardan biri. Oyuncu ile ilgili, şunu alalım diye kesinlikle yorum yapmam. Bir oyuncuya karar veriliyor. Harcama limitlerine göre transfer yapılır. Kaliteli oyuncu için ciddi bonservis ödemeniz gerekiyor. Yönetici olarak vazifeniz seçilen oyuncuyu ikna edip doğru fiyata getirebilmek. Yıldız oyuncular daha zor.

Seferovic beğenilen bir oyuncuydu. 1 milyon maliyetle geri gönderdik. Angelino gibi herkesin listesinde bir numara olan bir oyuncuyu aldık. Olmayınca 750 bin euro ödedik kirasına. Oyuncularımıza birçok talip var. Galatasaray’a kazandırarak gidecekler ve kalacaklar olacaktır. O yüzden anlaşmaların değerliliğini anlatmaya çalışıyorum. Böyle oyuncuları detaylı sözleşmelere ikna etmek çok zor. Ziyech biz aldığımızdan 6 ay önce PSG’ye gitmişti. Son gün Chelsea evrakı geç verdiği için gidememiş. Toplumda tukaka edilmeye çalışılan oyuncu bu. Maaşının bir kısmını Chelsea’ye ödeterek oyuncuyu 1+1+1’e ikna ettik. Bence orada da çok ciddi acımasız yorumlar yapılıyor.

“LİGDEN ÇEKİLECEKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Kendi şahsi meseleleri. Ben ligden çekileceklerini düşünmüyorum. Neden böyle şeyler tartışılıyor? Kendilerine haksızlık yapılıyor mesajı vermek için. Bir taraftan biz diyoruz ki bize daha çok haksızlık yapılıyor. Başka takımlar da aynı şeyi söylüyor. Basit bir şey diyorum. Çağrımı tekrar ediyorum. Yabancı hakem Süper Kupa’yı yönetsin diyorlar. Tamam yönetsin. İsterse robot yönetsin dedim, şaka yaptı dediler. Kimin yönettiği önemli değil. Bir her platformda yarışmaya varız demek için söyledim. Yabancı hakem yönetsin. Onlara da bir sene boyunca bu baskı yapılırsa, evine insan gönderilirse, AVM’de çevirilse o nasıl karar verecek göreceğiz. İkisini eşit şekilde değerlendirip Türk hakemlerine haksızlık etmememiz gerekiyor.

“10 HAFTA CESURCA MAÇ YÖNETİN”

Türk hakemlerine çağrım kaygı ve korku yerine 10 hafta cesurca maç yönetsinler. Kim yapıyorsa bu zulmü bunlarla birlikte mücadele edelim. Madem yabancı hakemin saniyelik kararlarının daha adil olduğunu düşünüyoruz, üç hakem belirleyelim, tüm ligin röntgenini çeksin. Buradan çıkan sonuç kabulümüzdür diyelim. Bu neyi değiştirecek? Kupaları değiştirmiyor ama şunu değiştiriyor. Şampiyonluk olamamışsın, üstüne fazladan 8 puan almışsın ona rağmen şampiyonluk olamamışsın. Hakkı yenen herkesin hemen yarın bunu yapalım demesi lazım. Birlikte seçeceğiz, yabancı hakemlere vereceğiz. Geçmiş yılların hepsi yapılsın ve ortaya çıksın. Bundan daha güzel çare olabilir mi? Lütfen bu çağrıya kulak verin. Bunu yapalım ve futbolu rahatlatalım.

Konuşmanın tamamını YouTube kanalımızdan seyretmek için tıklayın!

 
çok sert gideceğini düşünüyorum çünkü erden timur yönetimde değil. Sportif'in başı. atış serbest gibi giydirecektir. (Yönetim konuşmamalı demek isterken bunu kastediyordum)

spor penceresinden çıkmadan çok tadında yapıştıracaktır.
 
çok sert gideceğini düşünüyorum çünkü erden timur yönetimde değil. Sportif'in başı. atış serbest gibi giydirecektir. (Yönetim konuşmamalı demek isterken bunu kastediyordum)

spor penceresinden çıkmadan çok tadında yapıştıracaktır.
Hitabeti en güçlü isim aynı zamanda. Diğerleri ile aynı şeyi anlatsa bile anlatma biçimi daha etkili.
 
biraz daha agresif ol Baskan. Yapicilik cok iyi ama agresif olunmali.

edit: ustte yazilanlari yeni okudum yayini da yeni actim, evet bu sekilde net ve agresif.
 
Üst Alt