GSCimbom İlginç Bilgiler Paylaşım Konusu - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
"Matrix'de makineler neden insanları enerji kaynağı olarak kullanıyor? bu çok mantıksız değil mi?" bence yerinde bir soru. ancak cevabı matrix serisinde veriliyor. ilk filmde morpheus diyor ki "savaşı kimin başlattığını bilmiyorum ama gökyüzünü karartan biziz." şimdi bu ayrıntıyı cebimize alıp hemen asimov'un 3 robot yasasını açıklamalı;



1) bir robot bir insana zarar veremez ya da bir insanin zarar gormesine seyirci kalamaz

2) bir robot 1. kuralla celişmedigi surece bir insanin emirlerine uymak zorundadir.

3) bir robot 1. ve 2. kuralla celişmedigi surece kendinin zarar gormesine izin veremez.



Bu yasalar 1942 yılında asmiov'un bir hikayesinde koyduğu yasalar ve kendinden sonra yazılmış ciddi miktarda bilim-kurgu eserini etkilemiş. matrix de bu etkilenenler arasında. şimdi gelelim savaşa.



Seride insanlar ve robotlar arasındaki ilk ayrılığı b166er isimli bozuk üretilmiş bir insansı robot olduğundan bahsediliyor. b166er imha edilmeyi reddedip sahibini öldürüyor ve bunun üzerine insanlar robotlara karşı muhafazakar bir hareket başlatıyorlar. bu hareketin neticesinde makineler arap yarımadasına kaçıp orada kendilerine ufak bir sehir-ülke kuruyorlar. şehrin ismi: 01



İşte robotların ilk defa yaratılış amaçlarını sorguladıkları ve üzerine ciddi bir plan yaptıkları dönem burada başlıyor. 01 önce ihtiyaçları olmamasına rağmen inanılmaz bir üretim gücü ile serbest piyasa ekonomisinin tepesine çıkıyor. ambargo yemesine rağmen. ardından 01'de makineler en büyük hamlelerini yapıyorlar. birleşmiş milletlere başvuruyorlar. bence sorunun cevabı işte burada gizli.



01 birlemiş milletler'e neden girmek istiyor? güvenlik için mi? çoktan uydular ile zekalarını taşıdılar. ambargo yüzünden mi? etkilenmezler. başvuruyorlar çünkü dünya siyasetinde etkin olmak amacındalar. bu çok önemli çünkü dünya siyaseti insanları yönetmek için kurulmuş bir düzen. makineler neden insanların yönetimi ile ilgilenmeye başlıyorlar? 3 robot yasasının en katı kuralı yüzünden:



1) bir robot bir insana zarar veremez ya da bir insanin zarar gormesine seyirci kalamaz.



Robotlar insan ırkının sonunun insan ırkı tarafından geleceğini biliyorlar. Onlar buna seyirci kalamazlar. Bu yüzden başvuruyorlar. ancak insanlar salak değil. ilk yasanın buna sebep olacağını anlıyorlar ve bu yüzden anında başvuruyu geri çeviriyorlar. bununla yetinmeyip aynı birleşmiş milletler'in askeri gücü ile tarihin en büyük haçlı ordusunu toplayıp 01'e saldırıyorlar. robotlar 3. yasa gereği kendilerini koruma kararı alıyorlar. bu karar ilk yasa ile artık çelişmiyor çünkü robotlar artık o derece güçlü ki, insanların kurtuluşu olabilecek halde. 01 bu kadar güçlü olmasa robotlar kendi kıyametlerine rahatça boyun eğecekler ancak 01 o denli güçlü ki, insanları insanlardan kurtarabilir. makineler savaşı büyük bir üstünlükle kazanıyorlar. hava karartılmış ve güneş enerjisi kullanılmaz hale gelmiş olsa bile kazanıyorlar. savaş bittiğinde makineler süratle insanların yönetim biçimini ortadan kaldırıyor. (birleşmiş milletler binasını nükleer bomba ile yerle bir ediyorlar) bu da seri için çok önemli bir hareket. çünkü savaşın sonucunda makinelerin derdi halen dünya siyaseti ve insan yönetimi.



Ardından insanları karantina altına alıp soylarını devam ettirmek için yeni bir yönetim sistemi buluyorlar. bu kısımları filmden ajan smith anlatsın;



"Size mükemmel bir dünya verdik. ancak zavallı zihinleriniz gerçekliği acı ve korku üzerine kuruyordu. hepinizi kaybetmek üzereydik." burada makinelerin insanlara ilk başta mükemmel bir dünya verdiklerini söylüyor ancak insanlar bu mükemmelliği anlamamış ve uyanmışlar. ikinci filmden mimar devam etsin;



"Cennette uyandığınızda bunun nedeninin tarih olduğunu düşündüm ve o mükemmel dünyayı sizin tarihinize dayandırarak tekrar ürettim. ancak tekrar uyandınız. sorun mükemmellikteydi. matematiksel mükemmellikten anlamıyordunuz. sonra size sizin istediğiniz dünyayı verdim. bunun için özel bir yazılım hazırladım. ben matrix'in babasıysam yazılım da annesidir." diyor. bahsettiği yazılım kahin ve istediğimiz dünya da 1999 yılı. (morpheus ilk filmde aynen bu tarihi veriyor matrix için)



Gelelim tüm bu açıklamaların nedeni olan soruya. "neden insanları yakıt olarak kullanıyorlar?"



Neo mimar'a dolaylı yoldan bu soruyu soruyor. diyor ki "bize muhtaçsınız biz olmadan yaşayamazsınız." bence koca serideki en önemli sahne budur. mimar bu tehdit karşısında mükemmel bir tepki veriyor. "lütfen, kabul edebileceğimiz başka yaşam formları da var." diyor. buradan bahsettiği köpekler, filler, vücudu ısı üreten diğer memeliler. neden bunlar değil de insanlar? neden matrix yazmak zorunda oldukları, kaybetmekten ölesiye korktukları, cenneti verdikleri insanlar?



Çünkü makineler ne yaparlarsa yapsınlar sadece insanlar için yapabilirler.



üç yasa ne olursa olsun değişmez halde. bu yüzden insanları yakıt olarak kullanıyorlar. onlar cennette birkaç gün daha yaşayabilsinler diye.
 
BwF5BGVCQAAPOpu.jpg:large




Neredeyse 1000 yaşında ki bir ağaç :) - İngiltere
 
BİLGİSAYAR HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER



* Metin belgesine 1milyondan fazla harf yazabilirsiniz ve boyutu 1.20 MB kadardır.



*c:Windowsta 9000'den fazla dosya 300'den fazla klasör bulunmaktadır.



*Metin belgesine yada klasöre asla con ismini veremezsiniz.



*Bir klasörün içine 50 binden fazla klasör açılabilir ve o klasörün içindeki her klAsörün içinede 50 binden fazla klasör açılabilir yani 250000000 kadar klasör oluşturabiliriz. Boyutu ise 0 bayttır ama silinmesi 10dk kadardır.



*Hesap makinesinde 2x2=4x2=8x2=16... şeklinde çarpımın devamında 106 çarpma sonucunda ortaya çıkan sayı "1,6225927682921336339157801028813e+32" şeklinde olacaktır..



*Ekranımıza sıralı olarak 127den fazla icon sığdıramayız.



*Bir klasörün isminin uzunlugu enfazla 204 harf olabilir.



*bir paintte cizdiğimiz resim bazen 20MB'dan daha büyük olabilir.



*ilginç şekilli yazılar yazmak isteyenler Başlat>programlar>donatılar>sistem araçları>karakter eşlem kombinasyonuyla dilediği kadar şekil yapabilirler.



*Cafede bir internet sayfasında yanlışlıkla beni hatırla kısmına tıklayıpta giriş yaptıysanız değiştirmek için araçlar>internet seçenekleri>tanımlama bilgisini sil'e tıklamanız yeterli olacaktır.



*Microsoft’un 2001 yılında piyasaya sürdüğü ve en çok kullanılan işletim sistemi “Windows XP” deki “XP” Eski Yunanca’da “MESİH” anlamına gelmektedir. Vatikan’ın Mesih’in 2000′li yıllarda geri döneceği inancını Microsoft’ta desteklemektedir. Böylece Microsoft piyasaya sürdüğü işletim sistemine “XP” adını vererek Vatikan’ın “Mesih Operasyonu” nu desteklemektedir.
 
BİLGİSAYAR HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER



* Metin belgesine 1milyondan fazla harf yazabilirsiniz ve boyutu 1.20 MB kadardır.



*c:Windowsta 9000'den fazla dosya 300'den fazla klasör bulunmaktadır.



*Metin belgesine yada klasöre asla con ismini veremezsiniz.



*Bir klasörün içine 50 binden fazla klasör açılabilir ve o klasörün içindeki her klAsörün içinede 50 binden fazla klasör açılabilir yani 250000000 kadar klasör oluşturabiliriz. Boyutu ise 0 bayttır ama silinmesi 10dk kadardır.



*Hesap makinesinde 2x2=4x2=8x2=16... şeklinde çarpımın devamında 106 çarpma sonucunda ortaya çıkan sayı "1,6225927682921336339157801028813e+32" şeklinde olacaktır..



*Ekranımıza sıralı olarak 127den fazla icon sığdıramayız.



*Bir klasörün isminin uzunlugu enfazla 204 harf olabilir.



*bir paintte cizdiğimiz resim bazen 20MB'dan daha büyük olabilir.



*ilginç şekilli yazılar yazmak isteyenler Başlat>programlar>donatılar>sistem araçları>karakter eşlem kombinasyonuyla dilediği kadar şekil yapabilirler.



*Cafede bir internet sayfasında yanlışlıkla beni hatırla kısmına tıklayıpta giriş yaptıysanız değiştirmek için araçlar>internet seçenekleri>tanımlama bilgisini sil'e tıklamanız yeterli olacaktır.



*Microsoft’un 2001 yılında piyasaya sürdüğü ve en çok kullanılan işletim sistemi “Windows XP” deki “XP” Eski Yunanca’da “MESİH” anlamına gelmektedir. Vatikan’ın Mesih’in 2000′li yıllarda geri döneceği inancını Microsoft’ta desteklemektedir. Böylece Microsoft piyasaya sürdüğü işletim sistemine “XP” adını vererek Vatikan’ın “Mesih Operasyonu” nu desteklemektedir.
 
BİLGİSAYAR HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER



* Metin belgesine 1milyondan fazla harf yazabilirsiniz ve boyutu 1.20 MB kadardır.



*c:Windowsta 9000'den fazla dosya 300'den fazla klasör bulunmaktadır.



*Metin belgesine yada klasöre asla con ismini veremezsiniz.



*Bir klasörün içine 50 binden fazla klasör açılabilir ve o klasörün içindeki her klAsörün içinede 50 binden fazla klasör açılabilir yani 250000000 kadar klasör oluşturabiliriz. Boyutu ise 0 bayttır ama silinmesi 10dk kadardır.



*Hesap makinesinde 2x2=4x2=8x2=16... şeklinde çarpımın devamında 106 çarpma sonucunda ortaya çıkan sayı "1,6225927682921336339157801028813e+32" şeklinde olacaktır..



*Ekranımıza sıralı olarak 127den fazla icon sığdıramayız.



*Bir klasörün isminin uzunlugu enfazla 204 harf olabilir.



*bir paintte cizdiğimiz resim bazen 20MB'dan daha büyük olabilir.



*ilginç şekilli yazılar yazmak isteyenler Başlat>programlar>donatılar>sistem araçları>karakter eşlem kombinasyonuyla dilediği kadar şekil yapabilirler.



*Cafede bir internet sayfasında yanlışlıkla beni hatırla kısmına tıklayıpta giriş yaptıysanız değiştirmek için araçlar>internet seçenekleri>tanımlama bilgisini sil'e tıklamanız yeterli olacaktır.



*Microsoft’un 2001 yılında piyasaya sürdüğü ve en çok kullanılan işletim sistemi “Windows XP” deki “XP” Eski Yunanca’da “MESİH” anlamına gelmektedir. Vatikan’ın Mesih’in 2000′li yıllarda geri döneceği inancını Microsoft’ta desteklemektedir. Böylece Microsoft piyasaya sürdüğü işletim sistemine “XP” adını vererek Vatikan’ın “Mesih Operasyonu” nu desteklemektedir.
 
Matematiğe devam,

2 haneli sayıları zihinden kolayca çarpabilirsiniz. Örneğin : 36 x 45

bunun için ondalıklar hanesindeki rakamları çarparak bir yere yazıyoruz, yani 3 x 4=12

sonra çapraz olarak sayıları çarpıp topluyor ve bir önceki bulduğumuz sayının yanına yazıyoruz, yani 3x5+6x4 =15+24 =39

son olarak da son 2 sayı birbiriyle çaprılıyor ve en sağa yazılıyor, yani; 6 x 5 = 30

12 39 30

bu gruplar 10 dan büyükse, ortdaki sayıdan başlayarak sayı sağındaki ondalık değer ile toplanıyor, yani; 39+3 = 42

sayı grubumuz şu hale geldi;

12 42 0

aynı mantıkla 12+4=16 yani sonuç;

1620

bulunur.

siz de deneyin, çok kolay yapacaksınız.
 
Matematiğe devam,

2 haneli sayıları zihinden kolayca çarpabilirsiniz. Örneğin : 36 x 45

bunun için ondalıklar hanesindeki rakamları çarparak bir yere yazıyoruz, yani 3 x 4=12

sonra çapraz olarak sayıları çarpıp topluyor ve bir önceki bulduğumuz sayının yanına yazıyoruz, yani 3x5+6x4 =15+24 =39

son olarak da son 2 sayı birbiriyle çaprılıyor ve en sağa yazılıyor, yani; 6 x 5 = 30

12 39 30

bu gruplar 10 dan büyükse, ortdaki sayıdan başlayarak sayı sağındaki ondalık değer ile toplanıyor, yani; 39+3 = 42

sayı grubumuz şu hale geldi;

12 42 0

aynı mantıkla 12+4=16 yani sonuç;

1620

bulunur.

siz de deneyin, çok kolay yapacaksınız.
Abi ben bunu yapana kadar 5 kere kafadan çarparim
 
Duyduğumuz zaman , bizi şaşırtan , ilginç bilgiler,makaleler,bilim ve deney tarzı konularla bizi hem bilgilendirecek hemde şaşırtacak paylaşımların yapılacağı bir konu olmasını istiyorum.



Ben başlıyayım:



Kredi kartlarındaki numaraların belli bir algoritmaya göre yazılması ve her rakamın bir anlamı olması.



Şöyle ki;



Bir kredi kartı numarası belirliyoruz.



Bizim örneğimizdeki numara 4417 1234 5678 9113 olsun.



İlk rakam kartın verildiği kurumun genel endüstri kimliğidir.



1 ve 2 hava yolları için,

3 seyahat ve eğlence şirketleri için,

4 ve 5 bankacılık ve finans şirketleri için,

6 pazarlama ve bankacılık şirketleri için,

7 petrol şirketleri için,

8 telekomünikasyon şirketleri için,

9 devlet işleri için kullanılır.



ilk 6 rakam kredi kartının sağlayıcısını belirtir.



4xxxxx visa için,

51xxxx - 55xxxx mastercard için kullanılır.

.



sonraki 9 rakam kişinin hesap numarasıdır. milyarlarca farklı ihtimal vardır.



son rakam ise luhn algoritması aracılığıyla kredi kartı numarasının doğruluğunu kontrol için kullanılır.



Luhn algoritması ise şöyle çalışır.



Kredi kartı numarasının rakamlarını ilk rakamdan başlayacak şekilde birer atlayarak 2 ile çarpıyoruz. daha sonra çıkan rakamların hepsini topluyoruz. eğer sayı 2 haneli olursa haneleri toplayarak bir rakam elde ediyoruz. örneğin 14 sayısı 1+4=5 olarak alınacak. toplam sonucunda bulduğumuz sayı 10'a (mod10) bölünüyorsa kredi kartı numarası geçerlidir.



(4*2)+4+(1*2)+7 + (1*2)+2+(3*2)+4 + (5*2)+6+(7*2)+8 (9*2)+1+(1*2)+3



8 2 2 6 10 14 18 2



4 7 2 4 6 8 1 3



8+4+2+7+2+2+6+4+1+0+6+1+4+8+1+8+1+2+3 = 70



70 sayısı 10 ile bölündüğünden örneğimizdeki kredi kartı numarası geçerlidir.



İstenilen herhangi bir kredi kartında bu test yapılabilir.





------------

Heuristic



Kabaca bu terimi "zihnimizde karar verme mekanizmalarımız işlerken danıştığımız küçük kısayollar" şeklinde tanımlayabiliriz. bu kısayolları kullanarak verdiğimiz kararların olumlu sonuçlanacağı garanti değildir ama geçmiş tecrübelerimiz ve bilgi birikimlerimiz bize doğru olduğu izlenimini verir. somutlaştırmak için bir örnek verelim hemen:



Diyelim ki kek yapacaksınız ve elinizde kekinizin tam ayarında olmasını sağlayacak şahane* bir tarif var. ama şeker kavanozunu almak için dolabın kapağını açıyorsunuz ve bir de bakmışsınız ki evde şeker kalmamış. o sırada gözünüze bir bal kavanozu çarpıyor ve geçmiş bilgi ve tecrübelerinizden balın da şekerli bir tadı olduğu verisini su yüzeyine çıkarıyorsunuz. şeker de tatlı, bal da tatlı diye bir eşleştirme yapıp şeker yerine bal kullanmayı seçiyorsunuz. heuristic mantığı bu şekilde işliyor ama verdiğiniz karar kesin doğru sonuçlanacak diye bir kaide yok dediğim gibi. hatta büyük ihtimalle yaptığınız "şekersiz ama ballı" kek pek de güzel bir şeye benzemeyecektir.



Kabaca özetlemek gerekirse, elinizdeki algoritmadaki bazı değişkenleri kendinizce değiştirerek yeni bir sonuca varırken başvurduğunuz mekanizmadır heuristic.



Aslında bizler günlük yaşantılarımızda bu kısayolları farkında olmadan kullanırız. demek istediğim; süreç bilinçdışında gelişir. daniel kahneman , yakın bir geçmişte* bu bug'ımızın farkına vararak ekonomi dalında nobel ödülü kazanmış. yaptığı araştırmayla ilginç bir sonucun altına imza atmış.



Tüketiciler, aldıkları ürün ne olursa olsun hep "ikinci en pahalı" olanı tercih ediyorlar. böylelikle:

1- kaliteden ödün vermedikleri,

2- paradan tasarruf edip kârda oldukları

hissine kapılıyorlar. bu davranışlarında aslında farkında olmasalar da kendilerince "pahalı olan iyidir" kısayolunu kullanıyorlar. günümüzde yeni ürünler de piyasaya sürülürken fiyat aralığı belirlemede bu durum gözetiliyor mesela (ürünün kalitesi ne olursa olsun). yani açık açık enayi yerine konuyoruz.



Şimdi de altın vuruşu yapalım:



Organik kimya laboratuvarı sonuçlarının aslında piyasadaki her tip sabunun aynı kaliteye sahip olduğunu gösterdiğini biliyor muydunuz? yani sağ yanağınızı yıkarken dove, sol yanağınızı yıkarken hacı şakir kullansanız da ikisi de yumuşacık oluyor.*



------

İntihardan kurtulmuş yaralı hastalara atılan dikişlerde anastezi kullanılmaması.



Bunun amacı ise psikolojisi bozuk yaralının uyuşturulmadan tedavi sırasında çektiği acı sayesinde intihara karşı bir korku duymasını sağlamakmış. böylece intiharla arasında önemli bir mesafe oluşurmuş.

üniversitede kriptoloji dersi aldığımda bende görmüştüm bunu. sadece kredi kartları için değil. eğer kriptoloji bilimyle alakalı araştırma yaparsanız inanaın daha karmaşık algoritmalar içinde buluyorsunuz kendinizi.
 
Üst Alt