Hamza Hamzaoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
* 42 yaşındayken Süper Lig alıştırmıyorsam, 45 yaşında büyük takım çalıştırmıyorsam ben kendimi iyi ve yeterli bir teknik direktör olarak görmem. Koyduğum hedef buydu.
* Bir sürü çevren var, milletvekili falan birini araya sok, iyi yerden başla... En aşağıdan başladım. Başardıkça bir yere varmak beni mutlu ediyor. Birisi bugün götürsün beni Milan'ın başına koysun. Mutlu olmam.
* Ben bir şeyleri yaptıktan sonra oraya layık olmalıyım. Asla hiçbir göreve talip olmadım. Ben istenmeliyim. Hiçbir zaman giderken de ben bunu hak ediyorum demedim. Ondan sonra hak ettiysem layık görülür.
* Fatih (Terim) hocayla görüşüyoruz ama sık sık değil. Gelmeden önce ondan izin aldık. Teklif geldiğinde şaşırmadı, sadece 'Yapabilir misin?' dedi. 'Yaparım' dedim, 'Devam et' dedi.
* Biz insanız, yaptığımız şey de spor. Hataya müsaitiz. Futbolda da birisi kazanacak, birisi kaybedecek. Bazen biz kaybedeceğiz. Benden daha üstün oynayanı tebrik etmeyelim mi?
* Oyuncu, uzun toplantıları sevmez. Oturup saatlerce oynadığım maçı izlemeyi ve özellikle hocanın uyarılarını istemezdim. Bu bir oyun ve talebenize bunu öğretirken, ona bunun bir oyun olduğunu ve eğlenerek öğretmeniz gerekir.
* Mersin maçından önce oyuncular antrenmanı bitirmek istemedi. Şevklerini kırmadım ve devam ettik.
* Geriye yaslandığınız zaman gol yiyoruz. Bunu Gençlerbirliği'nde yaşadık. Bu alışkanlıklardan kaynaklanıyor. Onları aşmamız lazım.
* İnsan mutlu olmadığı bir yerde mutlu olmadığı bir ortamda başarılı olamaz. Selçuk herhalde mutlu değildi. Ya da kendinden her şeyi verecek bir ortamı bulamamıştı.
* Fenerbahçe'ye verilen penaltılara bakmıyorum. Hakemler hata yapıyorlar. Ama kasıtlı yaptıklarını sanmıyorum. Etkilenmiyorlar mı, etkileniyorlar. Ama biz hep hataları görüyoruz. Onların yaptığı doğru şeyi görüyor muyuz? Görmüyoruz.
* Borçlar yavaş yavaş insanları doğru yola getiriyor. Yerli oyuncular ve teknik adamlar o yüzden daha revaçta. 10 tane yabancı teknik adam gelsin kaç kişi başarı için gelir? Çok azı. Çoğu para için gelir. Ama yarın ekonomimiz düzelsin yine uçarız, para savururuz. Aidiyet duygusu olmadan hiç birşey olmaz.