Hangi Virüs Salgınında Kaç Kişi Öldü? (COVID-19,SARS,MERS) | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Hangi Virüs Salgınında Kaç Kişi Öldü? (COVID-19,SARS,MERS)


Dünya genelinde birçok ülkede hızla artan koronavirüs (COVID-19) kaynaklı ölüm ve vaka sayısı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ),koronavirüsü pandemi olarak nitelendirdiğini açıklamıştı. Peki, ülkeleri etkileyen koronavirüs SARS ve MERS ile karşılaştırıldığında ortaya nasıl bir sonuç çıkıyor? Hangi virüs ne kadar insanı etkiledi? İşte merak edilenler...

HANGİ VİRÜS KAÇ KİŞİYİ ETKİLEDİ?

2613788_6db008e568e924bc1e0cc20e791b7011.jpg


SARS TÜRKİYE'DE GÖRÜLMEDİ

SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome),2002 Kasım ayında Çin'de ortaya çıkan ve yine dünyanın öbür ucuna dek yayılan, bulaştırıcılık ve öldürücülüğü yüksek olan bir hastalıktı.

Türk Toraks Derneği'nin açıklamalarına göre; SARS Şubat ve Haziran 2003 tarihleri arasında önce arttı, daha sonra azalan bir şekilde dünya gündemini meşgul etti.

Çin, Tayvan, Singapur, ABD ve Kanada gibi SARS olguları ve ölümleri görülen ülkeler eylem planlarını yaparak hazırlandılar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) başta olmak üzere pek çok yerel ve küresel dernek ve kuruluşun yoğun işbirliğiyle SARS krizi aşıldı.

Türkiye bu aktivitelerin içinde SARS olgusu görülmeyen ülkelerden biri olarak yer aldı. Şubat 2003'de DSÖ tarafından alarm verilen SARS hastalığı Çin'in Guandong bölgesinden sonra özellikle Hong-Kong, Tayvan, Kanada, Singapur gibi ülkeleri en fazla etkiledi.

SARS HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER

Etken


Hastalık etkeni SARS-CoV olarak isimlendirildi. Düşman antijenik ve genomik yapısı farklı yeni bir coronavirus idi.
Coronavirusler, tek sarmallı RNA virusleridir. Hayvanlarda ve insanlarda üst solunum yolu infeksiyonları ve enterokolitlere yol açarlar. SARS etkeni olan coronavirus, ölümüne neden olduğu meslektaşımız Carlo Urbani anısına Urbani suşu olarak da adlandırılır.

sars2.jpg


Bulaşma Yolları:
  1. Damlacık (Droplet) İnfeksiyonu
  2. Hava yolu
  3. Vücut sıvıları


Bulaşmada yakın temas (Hasta bakımı, hasta ile birlikte yaşama, şüpheli olgunun solunum sekresyonları ve/veya vücut sıvıları ile direkt temas) önemlidir. Bu nedenle hastane personeli ve hasta yakınları birinci derecede risk altındadır.

Bulaştırıcılık özellikleri:
İnkübasyon dönemi 2-10 gündür (ortalama 7 gün). Virus vücuda ilk alındığında bulaştırıcılık yoktur. Coronaviruslerde görülen kişiden kişiye bulaştığında virulansta azalma özelliğinin SARS-CoV için geçerliği olup olmadığı henüz tam olarak bilinmemektedir. Ayrıca bazı olguların bulaştırcılığının çok yüksek olduğunun saptanmasının virusle ilişkisi de açığa kavuşmamıştır.
SARS-CoV dış ortamda 24 saat canlı kalabilir, dezenfektanlar virüs üzerinde etkilidir.

Hasta Tanımı

Şüpheli olgu 1:
*1 Kasım 2002'den sonra
*Yüksek ateş > 38oC VE
*Öksürük veya nefes darlığı VE
*Semptomların başlamasından önceki 10 gün içerisinde aşağıdakilerden biri yada daha fazlasının bulunması:
*SARS şüpheli yada SARS olası olgu ile yakın temas
*SARS'ın lokal olarak yayıldığı bölgede yaşıyor olmak
*SARS'ın lokal olarak yayıldığı bölgeye seyahat etmiş olmak

Şüpheli olgu 2: *1 Kasım 2002'den sonra
*Otopsinin yapılamadığı, açıklanamayan akut solunumsal hastalık nedeniyle ölüm VE
*Semptomların başlamasından önceki 10 gün içerisinde aşağıdakilerden biri yada daha fazlasının bulunması:
*SARS şüpheli yada SARS olası olgu ile yakın temas
*SARS'ın lokal olarak yayıldığı bölgede yaşıyor olmak
*SARS'ın lokal olarak yayıldığı bölgeye seyahat etmiş olmak

Olası olgu: *Şüpheli olgunun akciğer grafisinde pnömoni veya respiratuvar distress sendromu bulgular
*Şüpheli olguda SARS coronavirus için bir veya daha fazla laboratuvar kanıtı(seroloji, *CR,kültür)
*Şüpheli olgunun otopsisnde başka nedenle ilişkili olmayan respiratuvar distress sendromu bulguları

Dışlama:
*Bulguların başka bir tanıyla açıklanabilmesi

SARS'ın kuluçka dönemi 4-7 gündür ve diğer solunumsal viruslerle karşılaştırıldığında inkübasyon dönemi oldukça uzundur. İzolasyon önlemleri için sınır 10 gündür. 38oC'nin üzerinde titreme ve terlemenin eşlik edebildiği ateş öncü bulgudur. Kas ağrıları, hafif ateş, hafif solunumsal bulgular bu dönemde de gözlenebilir. 3-7 gün sonra tabloya alt solunum yolu infeksiyonu bulguları eşlik etmeğe başlar. Kuru öksürük, nefes darlığı, hipoksemi, pnömoninin klinik bulguları ve olguların %10-20'sinde de ARDS tabloya eklenir.

SARS'da saptanan radyolojik bulgular atipik pnömonilerde saptananlardan farklı değildir. Alt lob tutuluşu çok daha sıktır(%80). PA akciğer grafisi tanı ve izlem için yeterlidir. Ancak şüpheli yada olası SARS olgusunda grafide infiltrasyon yoksa ileri inceleme olarak HRCT yapılabilir. SARS olgularında kavite, kalsifikasyon, plörezi, adenopati görülmez.


Tanı

Solunum yolları için nazofarengeal aspirat / sürüntü, boğaz sürüntüsü, trakeal aspirat, BAL ve plevral sıvı örnek alınarak değerlendirilebilir. Kan, dışkı ve doku örneklerinde de çalışılabilir. Pozitif PCR testi viral RNA'nın varlığını gösterir. Ancak testin mutlaka DSÖ tarafından bildirilen referans laboratuarlarda tekrarlanması gereklidir. Serolojik testler (ELISA ve IFA) için 1. ve 21. günde alınan örnekler kullanılır. Akut örnekte negatif, konvalesan örnekte pozitif sonuç veya akut ve konvelesan örnekler arasında 4 kattan fazla titre artışı anlamlıdır. PCR ve serolojik yöntemlerin yanı sıra, PCR pozitif olan örnekten kültür yapılarak SARS-CoV izolasyonu yapılması tanıyı destekler.

Tedavi

SARS şüphesi altındaki hastalar, şüphe dışlanana kadar tipik ve atipik pnömoni etkenlerini kapsayan geniş spektrumlu antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Tedavide antiviral ajanlar ve kortikosteroidler önerilmektedir.

SARS'ın tedavisinde kullanılan antiviral ajanlar konusunda yapılmış prospektif çalışma sayısı çok azdır. Ribavirinle yapılmış 7 büyük çalışmadan sadece biri prospektif olarak düzenlenmiştir. Bu çalışmaların genel sonuçlarında ribavirinin etkinliği kanıtlanamamıştır. Antiviral tedavite ek olarak verilen kortikosteroid tedavinin klinik ve radyolojik iyileşmeden sorumlu ajan olabileceği belirtilmiştir. Ayrıca etkin ve hemoliz gibi korkulan yan etki oranı düşük, güvenli ribavirin dozu konusunda da bir konsensus yoktur. İnterferon alfa da antiviral olarak kullanılan ajanlardan biridir. Ancak ribavirinde olduğu gibi yeterli çalışma yoktur.

Hastalıkta temel tedavi ortaya çıkan solunumsal sorunlara yönelik destek tedavisi, gerekirse oksijen ve ARDS geliştiğinde invasiv mekanik ventilasyondur.

Mortalite

İleri yaş ve özellikle diabet ve kalp hastalığı başta olmak üzere eşlik eden hastalıklar ölüm oranını ve yoğun bakımda izlenme olasılığını arttıran faktörlerdir. Bazı çalışmalarda artmış serum LDH ve nötrofil düzeylerinin de kötü prognoz göstergesi olduğu bulunmuştur. Çocuklarda, özellikle de 12 yaş altında hastalık iyi gidişlidir.

SARS'a ilişkin mortalite hızları ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Ülkeler arasındaki farklılıkların; kalabalık yaşam tarzı, sağlık hizmeti sunum farklılıkları, genetik yatkınlık yada virusun virulansındaki farklılıklardan mı kaynaklandığı henüz bilinmezliğini korumaktadır.

Korunma

SARS'dan korunmadaki ilkeler, infeksiyonlardan korunmadaki temel ilkelerden farklı değildir. Damlacık yolu ile bulaşan bu infeksiyondan korunmada, şüpheli yada olası SARS hastalarının ateş ve solunumsal semptomlar kaybolduktan en az 10 gün sonrasına kadar toplumdan izole edilmesi en önemli basamağı oluşturmaktadır. Bu nedenle negatif basınçlı, saatte en az 6 kez oda havasının değiştiği odalarda hastalar izlenmelidir. Oda havasının sürekli temizlenmesi (HEPA filtresinden geçirilip resirküle etmesi yada temiz hava sirkülasyonu) ve oda havasının düşük basınçlı olması infeksiyonun diğer hastalara ve sağlık personeline yayımını engelleyen temel önlemdir. Odaya girecek sağlık personelinin en aza indirilmesi (eğitim amaçlı kalabalık vizitler, öğrenci teması kesinlikle olmamalıdır), bu kişilerin N95 HEPA filtreli maskeler ve eldivenlerle sağlık hizmeti sunmaları, eldivenlerini çıkardıktan sonra da sabunlu suyla yıkamaları yada alkol içeren dezenfektanlar kullanmaları önerilmektedir.

Hastanın maske takması gereklidir. Hastanın kullandığı bardak, tabak, havlu ve çarşaflar ortak kullanılmamalıdır. Hasta salgısı ile temas etmiş olan yüzeyler alkol içeren dezenfektanlarla eldiven giyilerek temizlenmelidir. SARS bulgusu olmayan ancak SARS tanılı hasta ile temas etmiş olan bireylerin evlerinde 10 gün süre ile izolasyonları gereklidir. Her gün telefonla bu kişilerden sağlıkları ile bilgi alınmalı ve semptomlar geliştiğinde bu iş için belirlenmiş ambulanslarla tüm korunma önlemleri alınarak hastaneye yatırılmaları gerekli görülmektedir.

Sağlık otoriteleri SARS'ın bu kış geri dönebileceği olasılığına karşı çalışmaktalar. SARS tekrar görülürse mücadelede en önemli adım, salgının erken tanınması olacaktır. SARS'ın dönüşü insanlar, hayvanlar ve laboratuarlar gibi rezervuarlarla olacaktır. SARS-CoV için insan rezervuarların olduğu kesin değildir. Nitekim salgın esnasında da virusun insandan insana yayılımı, hastaneler dışında virusun genel populasyonda kalmasına izin verecek oranda olmamıştır. Teorik olarak bu yayılım, etkilenmiş bölgelerdeki asemptomatik veya hafif hastalığa sahip kişilerle olabilir. Ancak yapılan çalışmalar virus yayan kronik persistan infeksiyona sahip insan olmadığı yönündedir. Zaten virusun son 5 aydır görülmemesi de insan rezervuar olmadığının kanıtıdır.
Halen SARS-CoV ile çalışan laboratuarların virus için bir rezervuar olması olasıdır, nitekim Singapur'da laboratuar kazası şeklinde bir SARS olgusu görülmüştür. Neyse ki laboratuardan edinilen hastalık hafif formdadır ve insanlara bulaşmaz.
Bu durumda rezervuar olarak suçlanan grup hayvanlardır. Gerçekten de Çin'in Guandong bölgesinde canlı hayvan pazarında satılan bazı hayvanlarda virüse rastlanması bu hipotezi desteklemiştir.

İşte Hastalık Kontrol Merkezi tarafından bildirilen tabloda (11 Haziran 2003) SARS vakalarının ülkelere göre dağılımı...

2613788_409b2d921612205d3342ba11091d1d5c.jpg



SARS'ta temel tedavi, ortaya çıkan solunumsal sorunlarına yönelik destek tedavisi, gerekirse oksijen ve ARDS (Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu) geliştiğinde invazif mekanik ventilasyondur. Yani hastaya cihaz aracılığıyla solunum desteği sağlanıyor. SARS'ın 2003 yılından beri görülmediği kaydedildi.

Son gelişmeler:

17 Aralık tarihinde Taywan Sağlık Bakanlığı ve DSÖ tarafından laboratuardan kazanılmış bir SARS olgusu bildirildi. 44 yaşındaki erkek olgu Taipei'de bir SARS laboratuarında çalışmaktaydı. 7-10 Aralık tarihlerinde bir tıp konferansı için Singapur'a giden hastanın 10 Aralık tarihinde ateş yüksekliği, grip benzeri bulgular ve daire yakınmaları başlamış. 16 Aralık tarihinde çekilen akciğer radyogramında sağda pnömoni saptanmış ve birkaç referans laboratuar tarafından da onaylandığı üzere PCR yöntemiyle SARS-CoV infeksiyonu doğrulanmıştır. Bu Eylül ayında Singapur'da görülen olgudan sonra laboratuardan kazanılmış ikinci SARS olgusudur. Hastanın Singapur ziyaretinden sonra Singapur'da da yaklaşık 70 kişi karantinaya alınmış olup halen SARS olgusuna rastlanmamıştır.

MERS EN ÇOK O HASTALARI ETKİLEDİ

MERS-CoV (Middle East Respiratory Syndrome Coronavirüs),ise 2012 yılının Eylül ayında ilk kez Suudi Arabistan’da ortaya çıkan ve solunum yolu infeksiyonuna yol açan bir virüstü.

MERS, dünya üzerinde 11 Haziran 2014 tarihi itibarıyla 699 hastada saptandı ve bu hastaların 209’u yaşamını kaybetti. Özellikle şeker, kronik akciğer, böbrek yetmezliği ve bağışıklık yetmezliği hastaları daha çok etkilendi.

Hastaların çoğu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde görüldü ancak MERS şu ülkelerde de görüldü: Katar, Umman, Ürdün, Kuveyt, Yemen, Lübnan, İran, İngiltere, Fransa, Tunus İtalya, Malezya, Filipinler, Yunanistan, Mısır, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Cezayir.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi Başkanlığı'na göre; MERS için özel bir tedavi olmaması, virüsün tam bilinmemesi nedeniyle uygulanan tedavi destekleyici, ikincil enfeksiyonları ve komplikasyonları önlemeye yönelik olarak yapılıyor.

MERS-CoV tanısı almış kişiler mekanik solunum desteği ve solunum izolasyonu sağlayabilecek bütün hastanelerde takip ve tedavi edilebiliyor. MERS'in 2014'ten beri görülmediği kaydedildi.
 
SARS ve MERS daha dar bir coğrafyada görülüp sona erdikten sonra bir daha görülmemiş. COVID-19 için de benzeri olur diyebilir miyiz? Yayılma hızı ve yayıldığı coğrafyanın genişliği buna engel midir yoksa?
 
Üst Alt