Gün geçmiyor ki takımımızda değişik skandallar sorunlar ortaya çıkmasın.
Fakat sanki bu sorunların ortaya çıkmasında en ufak hata Riekerinkin. En büyük hata ise efendi görünümlü kaşar futbolcularımız mı dersiniz? yoksa yönetim mi?
Sözlerime başlarken Riekerinkin kusursuz mükemmel en üst seviye bir antrenör olmadığı belirtmek isterim özellikle oyuncu değişimleri üzerinde sıkıntıları olduğu açık ama ortaya bir anda patlak veren kötü gidişatın sorumlusu sizce bu mu?
Bu arkadaşımızdan bahsetmek istiyorum biraz. Geldiği ilk zamanlar takımda yeniyken futbolculuk özellikleriyle hepimizin gönlünde taht kurduğu çok açık.
Takımdaki yeri oturdukça futbolculuğunun üstüne koymak yerine sürekli geri gitmiş bir arkadaş. Nadiren önemli işler yapar hala , soğukkanlılığı da güzel , ama bir kaptan ya da yıllanmış futbolcu olarak bize ne katabiliyor?
Mancini
Avcı
Prandelli
Ve Riekerink
Yukarıda adı geçen bu dört değerli teknik adamın gönderiliş süreçlerini düşündüğümüzde şu noktaya vardım.
Selçuk'un takımdaki yerinin tartışılış zamanı.
Ne yazıkki Selçuk ne zaman takımdan kesilmek istenip bir sıkıntı yaşasa (eskiden) takımdaki belli oyuncularda tam performans vermiyor , antrenörler basının önüne atılıyor ve taraftarı gaza getirip gönderiliyor.
Ve bu içten pazarlıklı arkadaşımız fazla konuşmuyor gibi gözüksede , basın üzerinde lobisi olan bir arkadaş olduğu herkes tarafından malum. En yakın arkadaşının Arda ve Burak olduğu da bu bilgiyi destekler nitelikte.
Gelelim
Elinde motorlu testerelerle , çekiçlerle Galatasarayı kesmeyi bekleyen basının önüne , daha önce A takım seviyesinde çalıştırmamış bir adamı en başta emanetçi olarak getirdiğini belirtip
Bütün yaz hoca aradık hiçbiriyle anlaşamayınca zoraki kendisine kaldık imajıyla yeni sezonda takımın başına Riekerinki oturtan
Yanına ona yardım etmesi arka çıkması için Taffarel gibi yıllarca takımda durmuş bir antrenöründe gittiğini bi dönemde , sadece Karşıyaka ve Sarıyerde başarısız olmuş Ayhan Akmanı ve Orhan Atiki oturtup , bir sportif direktör bile atamayan
Yerli piyasadaki yerli ve yabancı oyuncular için paralar saçıp her fırsatta yabancı piyasa için parası olmadığını ifade eden
basiretsizlerimize
Yazdıklarım yeterli sanırım bunlar için
Gelelim Riekerinke .
Hepimizin özlediği Fatih Terimin 3-4 sene önceki yürekli kadrosunun şu aşamaya kadar kazandığı puandan 1 puan daha fazla kazandığı (basın asla bu bilgiyi paylaşmaz ) ve yaklaşık 250 günlük bir sürede 2 kupa kazandığını da hatırlatmak isterim sözlerimin başında.
Sene başında adaletli bir biçimde forma dağıtır ve takım tam kadro oldugunda stadı yeniden doldurtacak şekilde takım gibi top oynarken ne olduda bir anda zoraki gibi bir futbol oynatan , gençlere fırsat vermeyen , adaletli forma dağıtmayan Selçukun , Yasinin , Sabrinin oyuncağı olmuş bir adam haline geldi.
Bakın bu adamında hatalarını sayabiliriz. Fener maçında Eren yerine Cavandayı alması , Linnesi yemesi , Sabriyi kesmemesi , hatalı oyuncu değişiklikleri
Ama başımıza gelmiş en büyük hocalardan Fatih Terim Aydın Yılmazda ısrar ederken , Yiğit Gökoğlana milyonlar saydırırken , Mancini Ceyhunda ısrar edebilirken , bu adamın hata yapmamasını beklemek imkansız değil mi?
Zaten basın tarafından yeterince ısırılan bir adamın
Mesela yukarıdaki sözüme örnek olarak koca yaz dönemi Hollanda Liginden ve Hollandalı milyonlarca oyuncu yazılıp , Riekerink takıma Hollandalıları topluyor imajı verilmesi.
Koca yaz döneminde Hollandalı olarak sadece 3.tercih De Jongu aldık. (Leiva ve Diarra olmayınca)
Yönetim hocayı bırakabileceği kadar yalnız bırakmış , takım içindeki kaşarlaşmış yerlilerimiz yemek istiyorken , basın en başından beri hocayla uğraşıyorken biz de hocayı yalnız bırakırsak bu adam baskıyı bi yere kadar kaldırır , sonra sıkışıklıktan basının istediği gibi oynatır. Hamza vari bi yerli sevici gelir , yerliler bayram eder biz gene azap çekeriz.
Son düzenleme: