Mircea Lucescu milli takımın başına geçti. Önce hayırlı olsun diyelim inşallah başarılı olur. Ama bence son derece yanlış bir iş yapıldı. Lucescu parlak bir kariyere sahip, buna lafımız olmaz. Ama Luce daha yeni başarısız bir Rusya macerası geçirdi. Yaşını başını da epey aldı. TFF'nin yani Türkiye'deki futbolun en üst makamının başındaki zat kalkıp Lucescu'nun ayağına gidiyor onu ülke milli takımının başına geçirmek için. Artık teknik direktörlükten hevesini almış ve eski dinamizmini kaybetmiş bir adamın kapısına gidip onu rica minnet getirmek bu ülke insanına yapılan büyük bir ayıptır. Neden bir kısır döngü gibi sürekli Lucescu-Fatih Terim-Mustafa Denizli isimlerinin etrafında dönüyoruz bunu da anlamak zor. Ya arkadaş bu ülkede ulusal takımı çalıştıracak adam mı kalmadı? İşte buyurun Abdullah Avcı duruyor orada. Tüpçü kafasına estiğinde gidip Galatasaray'ın,Beşiktaş'ın hocalarına kanca atıyor ama nedense Abdullah Avcı ismi hiç gündeme gelmiyor. Hem Başakşehir aynı zamanda hükümet destekli bir takım. Milli takım hocalığı gündeme gelse Avcı'nın bu görevi kabul etmesi siyasilerin de desteğiyle hiçte zor olmayacaktır. Üstelik Başakşehir'de yaptıkları ortada. Ayrıca çok genç ve istikbali parlak bir isim. Eski kaşarlara defalarca şans tanınırken bu adama neden şans tanınmaz muamma. Hadi onu geçtim Aykut Kocaman mesela bence yıllar içinde kendini çok geliştirdi. Milli takım hocalığı için düşünülemez mi?
Lucescu ile ilgili birşeyler daha yazmak istiyorum. Kariyerine lafım yok ama ben kendisinden fazla hazzetmem. Biliyorum gerek bu forumda, gerekse de Türkiye'deki futbolseverler nezdinde sevilen bir isim ama ben iyi bir insan olduğunu düşünmüyorum. Kendisine teklif geldiğinde oğlu için de şart koşması resmen bir fırsat düşkünlüğüdür, ballı kaymak arayışıdır. Bu adamın Türkiye'de geçirdiği 4 senede verdiği maç sonu beyanatlarına açın gazete arşivlerinden bakın bir zahmet. Hiçbir zaman sorumluluk kabul ettiği görülmemiştir. Ya hakem kötü o yüzden kazanamadık der, ya zemin çok rezildi o yüzden kötüydük der, ya maç saatleri kötü ayarlanmış biz 1 saat erken oynadık der, hiçbiri olmazsa ben taktiği verdim futbolcular uygulamadı suç onlarda der. Beşiktaş'ın Chelsea'ya yenilerek elendiği maçtan sonra kendi takımı için küçümseyici ve aşağılayıcı yorumlar yapmıştı da Beşiktaş taraftarı bu ne hadsizliktir diye köpürmüştü o dönem. Balık hafızalı olduğumuz için unutuyoruz bazı şeyleri. Bakın Fatih Terim'in de kusurları çoktur, maçodur, egosu şişmiştir filan ama kaybettiğinde çıkıp suçlu benim, bir hesap varsa benden sorun diyebilen bir adamdır. Ama bu Luce'nin tuzu her zaman kuru. Ben bu tip insanları pek sevmem kusura bakmayın.