N’Golo Kante: "Bir gün mutlaka Türkiye’ye gelip futbol oynamak istiyorum" | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

N’Golo Kante: "Bir gün mutlaka Türkiye’ye gelip futbol oynamak istiyorum"


60bfe37e7af507147c27fb66

Son olarak İngiliz ekibiyle Şampiyonlar Ligi kupasına uzanan, Fransa Milli Takımı ile Dünya Kupası şampiyonluğu yaşayan Chelsea’nin Fransız ön liberosu N’Golo Kante tam bir Türkiye hayranı.​

Paris’te bir araya geldiği Sivaslı Çağrıcı ailesi sayesinde Türkiye ve Türk kültürü ile tanışan N’Golo Kante, İstanbul’a hayran olduğunu, ev köftesi, sütlaç ve çaya bayıldığını söyledi.

Şampiyonlar Ligi’nin son şampiyonu Chelsea’nin ön liberosu N’Golo Kante tam bir Türkiye hayranı... Fransız futbolcunun bu hayranlığının nedeni ise Paris’te spor ve iş dünyasından birçok kişinin gittiği diş hekimi Dr. Gökhan Çağrıcı ile tanışması... Aslen Sivaslı olan Çağrıcı ailesiyle yakın dost olduğunu belirten yıldız futbolcu, öyle ki M. City zaferi sonrası Çağrıcı ailesini arayarak “Dualarınızla beni motevi ettiniz” demiş ve teşekkür etmiş. İşte Kante’den Hürriyet’e özel açıklamalar...

HEPSİ AİLEM GİBİ
Yaklaşık 1 yıl önce diş tedavisi nedeniyle önce Gökhan sonrasında ailesiyle tanıştık, dost olduk. Onları ailemin bir parçası gibi görüyorum. Hatta Gökhan’ın annesine ben de ‘Hatun Anne’ diyorum. Annem gibi...

TÜRK YEMEKLERi HARiKA
Hatun anne bana Türk lezzetlerini tattırdı. Fransa’da Michelin yıldızlı usta aşçılara şapka çıkartacak kadar lezzetli yemekler yapıyor. Özellikle ev köftesi, sütlaç ve çayı muhteşem. Gökhan’ın hem sohbeti hem de aile ortamı beni inanılmaz etkiledi. ‘

DUALARLA KAZANDIM’
Ne zaman sıkılsam huzur bulmak için Hatun Anne’yi ararım. Bana sürekli destek ve moral veriyor. Porto’daki Şampiyonlar Ligi finali öncesinde bana moral ve motivasyonu Hatun Anne verdi. Bana dua ettiğini söyleyince kendimi daha güçlü hissettim.

SULTANAHMET’TE SABAH NAMAZI ANLATILMAZ, YAŞANIR
Türkiye benim için inanılmaz bir manevi atmosferi olan ülke... Kasımpaşa’daki Koita, Fenerbahçe’de oynayan Nabil Dirar, Erzurumspor’da oynayan Aatif ve birkaç arkadaşım Türkiye’de oynadılar ve çok seviyorlar. Benim de Türkiye’ye inanılmaz sevgi bağım var.

Gökhan ile İstanbul’a gelerek camileri gezdim. Özellikle Sultanahmet’te sabah namazında inanılmaz bir huzur ve rahatlık yaşadım. Bu atmosfer anlatılmaz yaşanır... İstanbul tablo gibi. Boğaz’da bir otelde konakladım, büyülendim.

Dünyanın en çok tarih kokan kenti bence İstanbul. Her köşesinde ayrı bir hikaye görebiliyorsunuz. Özellikle Türkiye hakkında bulduğum tüm kitapları okuyorum.

GENÇLiĞiMDE SOKAKTA ÇöP TOPLADIM
Futbolculuk çok zor bir meslek. Ben zorluklardan geldim. Gençliğimde hem çöp topladım hem de zorluklarla mücadele ederek antrenmanlar yaptım. İnanmak başarmaktır. Futbolcu olmak isteyenler yüreğinde çalışmayı hissetmeli.

THOMAS TUCHEL ÇOK ZEKi
Chelsea’de çok mutluyum. Her geçen gün kendimi geliştiriyorum. Sistemli oynuyoruz. Şampiyonlar Ligi’ni kazanmamızın şifresi tüm takım arkadaşlarımla yardımlaşma ve sistemli oynamamızdır. Teknik Direktörümüz Thomas Tuchel çok zeki ve sisteminin sahada uygulanması konusunda konuda çok hassas.

ÖNCE TAKIMIN BAŞARISI
Şampiyonlar Ligi finalinden sonra gazeteciler bana Ballon d’Or alacağımı söylediler. Benim için ödülün ikinci planda olduğunu ve takımının başarısının her şeyin önünde geldiğini belirttim.

BURAK, YUSUF VE ZEKİ HARİKALAR
Fransa Ligi’ni takip ediyorum. Burak, Yusuf ve Zeki harika birliktelik oluşturdular ve tüm Fransız futbolseverlerin gönlünü çaldılar. Fransa futboluna inanılmaz katkıda bulundular. Umarım daha büyük başarılara ulaşırlar.

TATiLE GELiYORUM
Türkiye’ye tatile geleceğim. Şimdiden heyecanlanıyorum. Arkadaşım Gökhan Çağrıcı ile Antalya, Alanya, Marmaris ve Çeşme’ye gitmenin programını yapıyoruz.

DAHA CHELSEA’DEYiM
Türkleri ve Türkiye’yi çok seviyorum. Chelsea’de görevim daha bitmedi. Bir gün mutlaka Türkiye’ye gelip futbol oynamak istiyorum.

Spor Arena / İsmail ER
 

İbo Jordan'ı şaşırttı​



NBA şampiyonluğu için Utah Jazz'la final serisi maçlarına çıkan C. Bulls'lu yıldızlar, Türkiye'deki transfer rakamlarına inanamadı.Jordan, İbrahim Kutluay'ın aldığı transfer ücretini duyunca, ‘‘Dalga mı geçiyorsun’’ derken yüksek rakamları eleştirdi.


Bulls'un uğur merkezi

Yer: Chicago Drake Otel. Burası, Bulls'un karargahı. Otelin alt katında Blues Bar var. Ve burası Chicago Bulls oyuncuları için uğur merkezi. ‘‘Ne zaman bir maçtan önce buraya gelirsek kazanıyoruz’’ diyorlar. Ve bu otele basın mensuplarının girmesi yasak. Ancak büyük tesadüf, Türkiye'den rezervasyonumuzu buraya yaptırmışız. Çaresiz bizi kabul ediyorlar. Tek şartları var; fotoğraf çektirmemek. ‘‘Tamam’’ diyoruz.

Yine mi Efes?

Blues Bar'da, Michael Jordan, Scottie Pippen, Toni Kukoç Luc Longley, Jud Buechler, Steve Kerr birarada. Ve sonra güzel bir sohbet başlıyor. Önce Avrupalı Toni Kukoç geliyor. Ve ilk sorusu, ‘‘Türkiye'de kim şampiyon oldu, gene mi Efes?’’ diye soruyor. ‘‘Hayır’’ diyorum, ‘‘Ülker oldu bu sene.’’ ‘‘Değişiklik iyi’’ diyor Kukoç ve ekliyor, ‘‘Ama Ülker bir türlü Avrupa'da iyi yerlere gelemiyor.’’

Avrupa, ilkokul

Biz Kukoç'la Avrupa'daki basketbolu konuşurken Scottie Pippen araya giriyor, ‘‘Siz neyi konuşuyorsunuz? Avrupa hala bizim ilkokulumuz’’ diyor. Kukoç dönüp ona cevap veriyor, ‘‘Ama ben Avrupa'dan geldim’’. Başta Jordan olmak üzere diğerleri takılıyorlar, ‘‘Hala ilkokuldasın.’’ Sonra ‘‘Türkiye'yi tanıyor musunuz’’ diye soruyorum.

Jordan'ın yorumu

Hepsinde ufak tefek bir imaj var. Ama en iyi bilgiyi Kukoç veriyor. ‘‘Biliyor musunuz, Türkiye'de ortalama bir oyuncu yılda 2 milyon dolar kazanıyor.’’ İşte burada basketbolun efsanevi adamı Michael Jordan lafa giriyor, ‘‘Yanlış yapıyorsunuz. Dışarıdan oyuncu alarak, para vererek, onları transfer ederek hiçbir yere varamazsınız. Kendi ürününüzü kendiniz yetiştirmeniz gerekir.’’


Postacı'dan yılın itirafı


Utah Jazz'ın ‘‘Postacı’’sı ve büyük silahı Karl Malone, kaybedilen ikinci maçtan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Malone şunları söyledi: ‘‘Bütün Jazz taraftarlarından özür diliyorum. Kazandığımız ilk maçta da, kaybettiğimiz ikinci maçta da son derece kötü oynadık. Eğer ben bu kadar kötü oynarsam, biz bu seriyi kazanıp şampiyon olamayız.’’ Bu açıklamalar Amerikan basınında, ‘‘Yılın itirafı’’ olarak değerlendirildi.









Dalga geçiyorsun?

Bu arada, İbrahim Kutluay'dan bahsederek devreye giriyorum, ‘‘Bir Türk oyuncu, bir başka kulübe yaklaşık 10 milyon dolara transfer oldu’’ diyorum. Cevap hemen geliyor, ‘‘O zaman niye NBA'e gelmedi. NBA'de 10 milyon dolarlık transfer yok.’’ İbrahim'in 3 yıl için 5.5 milyon dolar alacağını söylüyorum, ‘‘Dalga geçiyorsun’’ diyip devam ediyor:

Para vermelisin

‘‘Bu parayla NBA'den takımı Avrupa'da kupalara taşıyacak oyuncular alırsınız, doğru düşünün. Basketbol parayla oynanmaz. Elbette para kazanılır. Ama önce oyuncu basketbol oynamayı istemeli. İşler paraya geldi mi belirli bir noktadan sonra olmalı. Yani benim gibi. Attığım adım para. Sana şimdi bunları söylüyorum, bunlar da para olmalı.’’

Denge gerek

Bu sırada Scottie Pippen devreye giriyor, ‘‘Türkiye'nin yükseldiğini duyuyorum. Ama ne olduğunu bilmiyorum. Fakat bu paralar çok. Önce dengeyi kurmak gerek’’. Ve sonra yeniden NBA'e dönüyoruz. Hepsi, ‘‘Biz Utah'ta bir maç kazanmamız gerektiğini biliyorduk. Onu yaptık ve bundan sonra da işi bitireceğiz’’ diyorlar.
 
Bir bitmedi bu Kante seviciliği. Neymiş efendim Kante bir gün arkadaşının doğum gününe bir kutu çikolata götürerek gitmiş, sorduklarında da hiç doğum gününe gitmediğini söylemiş. Ulan kaplama, televizyondan da mı görmedin.
 
Üst Alt