Gelişmiş ölçümlere göre ligin başa oynayan takımlarında tarz değişikliği var mı? Yoksa aynı tas, aynı hamam mı?
Opta’nın yeni oyuncakları Diziler ve Topla Oynamalar’la ilgili Sayılarla Süperlig yazımız oldukça ilgi gördü. Yazıda ve sonrasında kaydettiğimiz podcast’te bu verilere erişebildikçe bazı şeyleri daha da didikleyeceğimizin sözünü vermiştik. O sözün bir kısmını tutmaya başlayalım.
2015-16 sezonundan bu yana, içinde bulunduğumuz sezonla birlikte dört sezonda Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Medipol Başakşehir’in oyun yaklaşımlarında nasıl değişiklikler olmuş bunu inceledik. Bu dört sezonluk dönemde Beşiktaş ve Medipol Başakşehir teknik adam değişikliğine gitmezken diğer üç takım en az beş farklı teknik adamla çalıştılar. Yani Beşiktaş ve Başakşehir özelinde bir değişiklik varsa, bunu takımın şekil değiştirmesi ve / veya teknik direktörün fikir değişikliğiyle açıklayabilirken diğer üçünde hocalar arası geçişleri farklardan sorumlu tutabilecek durumdayız.
Fenerbahçe, Pereira döneminde bunu en çok yapan takımken devam eden sezonun ilk yarısında da bu unvanı geri almış, ancak aradaki iki sezonda zirveyi kaptırmış. Geçen sezonun önde en çok top kapan takımı olan Medipol Başakşehir’in ise bu sezon bu beşli içinde sonuncu olması dikkat çekici.
2015-16 sezonunda rakiplerin dizilerini en çok dar eden takım yine Fenerbahçe, onu Beşiktaş ve Başakşehir takip etmiş. Galatasaray ve Trabzonspor ise daha az pres yapan takımlar olmuşlar. Burada ilgi çekici olan o sezon 11-17 ortalamaya yayılan bu beş takımın bu sezonun ilk yarısında çok dar bir aralıkta benzer bir pres tavrında buluşmuş olmaları. Bir de 2016-17 sezonunda Yanal’ın gelmesiyle Trabzonspor’un bu beş takım içinde sonunculuktan birinciliğe çıkması yine bir bildiğimiz gerçeği doğruluyor; Yanal pres sever.
Sayının küçük olmasının İYİ olduğu defansif aksiyon başına yaptırdığı pas (DABYP/PPDA) kategorisinde de yine Pereira döneminde en iyi ortalamayı yakalayan Fenerbahçe ile 2016-17 sezonunda bu alanın en iyisi olan Ersun Yanal Trabzonspor’u dikkat çekici. Bir önceki örnekte olduğu gibi takımların bir buluşma hali söz konusu ancak Beşiktaş diğer dörtlüye “Siz gidin, ben gelmiyorum” diyerek son iki sezonun en iyi ortalamasına sahip olmuş durumda.
Oyun kurulumunda hücum tarzları açısından Sayılarla Süperlig konusunda iki sezonuna baktığımız Başakşehir’in nereden nereye geldiği gerçekten çok çarpıcı. 2015-16 sezonunda maç başına 5’in biraz üzerinde 10 pas üstü dizi yapan Başakşehir bu sayıyı yaklaşık üç katına çıkartmış durumda. Ben büyük sıçramayı 2016-17’den 2017-18 sezonuna geçerken yaşayan İstanbul temsilcisi bu dönemde en yüksek sayıyı yakalamış durumda. 2016-17 sezonunda Jan-Olde Riekerink ve Igor Tudor’la yönetilen Galatasaray kendi zirvesini yakalarken, geçen sezon ve bu sezon hemen hemen aynı sayıda 10 pas üstü dizi ortalamasını tutturmuş durumda. Trabzonspor’un 2016-17 sezonunda Yanal’la gördüğü en düşük ortalamasının üstüne iki sezondur yükseliş sergilediği görülebiliyor. Fenerbahçe Pereira’dan Advocaat’a, Advocaat’tan Kocaman’a geçerken yine ortalamasını üst üste yükseltirken bu sezon Cocu – Koeman – Yanal üçgeninde (bu araştırmada Yanal’ın sadece iki maçı var) Kocaman döneminin altına ama Advocaat ve Pereira ortalamasının üstüne bir ortalamaya gelmiş durumda. Burada dikkat çekici bir şey da tabii ki Beşiktaş’ın seyri. Taraftarlarına büyük bir futbol / oyun tatmini veren 2015-16 ve 2016-17 sezonundan bu yana iki sezondur düşüşteler. Topu ayaklarında uzun uzun tutmayı daha az tercih eder hale geldiklerini söylemek mümkün.
İçinde en az 10 pas olup şutla veya rakip ceza sahasında topla buluşmayla biten hücumlar şeklinde tanımladığımız organize hücum kategorisinde de Başakşehir’in önlenemez yükselişi burada da devam ediyor. 2016-16 sezonunda 1.21 olan ortalamasını da 3.35’e yükseltiyor lacivert-turunculular ve bu beşli içinde kendilerinden sonra en yüksek ortalamaya sahip Trabzonspor’un neredeyse iki katı ortalamaya sahipler. Galatasaray ve Beşiktaş’ın yay çizen trendleriyle zigzag yapan Fenerbahçe grafiğin diğer takımları. Üç büyüklerin üçünün de geçen sezona göre düşüşte olmaları bu sezon üçünün de hayalkırıklığı yaşatan kimi performanslarıyla el ele tutuşuyor olabilir.
Beş takımın dört sezonda dizilerinin hızları ile her bir dizilerinde kat ettikleri ortalama mesafeyi grafiğe dökünce Galatasaray’ın bu beşli içerisinde hep yavaş tarafta kaldığını görüyoruz. Başakşehir kararlı bir şekilde hızlıdan yavaşa geçerken kat ettiği ortalama mesafeyi ise çok değiştirmemiş. Fenerbahçe Aykut Kocaman döneminde hem yavaş, hem yana oynayan bir profil sergilerken diğer üç sezonunun tamamında daha direkt hareket ediyor gözüküyor. Beşiktaş bu sezon 2015-16 sezonuyla hemen hemen aynı ortalama hızla topu gezdirirken kat ettiği mesafeyi biraz azaltmış. 2016-17 sezonu ise öne gittikleri ama nispeten yavaş oynadıkları sezonları olarak göze çarpıyor. Trabzonspor her hızlı tarafta yer alıyor ancak bu sezon kendi adlarına en yavaş sezonları. En çok öne koştukları sezon üç teknik direktörle bitirdikleri 2015-16 sezonu.
Barış Gerçeker/Goal
2015-16 sezonundan bu yana, içinde bulunduğumuz sezonla birlikte dört sezonda Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Medipol Başakşehir’in oyun yaklaşımlarında nasıl değişiklikler olmuş bunu inceledik. Bu dört sezonluk dönemde Beşiktaş ve Medipol Başakşehir teknik adam değişikliğine gitmezken diğer üç takım en az beş farklı teknik adamla çalıştılar. Yani Beşiktaş ve Başakşehir özelinde bir değişiklik varsa, bunu takımın şekil değiştirmesi ve / veya teknik direktörün fikir değişikliğiyle açıklayabilirken diğer üçünde hocalar arası geçişleri farklardan sorumlu tutabilecek durumdayız.
2015-16 sezonunda rakiplerin dizilerini en çok dar eden takım yine Fenerbahçe, onu Beşiktaş ve Başakşehir takip etmiş. Galatasaray ve Trabzonspor ise daha az pres yapan takımlar olmuşlar. Burada ilgi çekici olan o sezon 11-17 ortalamaya yayılan bu beş takımın bu sezonun ilk yarısında çok dar bir aralıkta benzer bir pres tavrında buluşmuş olmaları. Bir de 2016-17 sezonunda Yanal’ın gelmesiyle Trabzonspor’un bu beş takım içinde sonunculuktan birinciliğe çıkması yine bir bildiğimiz gerçeği doğruluyor; Yanal pres sever.
Sayının küçük olmasının İYİ olduğu defansif aksiyon başına yaptırdığı pas (DABYP/PPDA) kategorisinde de yine Pereira döneminde en iyi ortalamayı yakalayan Fenerbahçe ile 2016-17 sezonunda bu alanın en iyisi olan Ersun Yanal Trabzonspor’u dikkat çekici. Bir önceki örnekte olduğu gibi takımların bir buluşma hali söz konusu ancak Beşiktaş diğer dörtlüye “Siz gidin, ben gelmiyorum” diyerek son iki sezonun en iyi ortalamasına sahip olmuş durumda.
Oyun kurulumunda hücum tarzları açısından Sayılarla Süperlig konusunda iki sezonuna baktığımız Başakşehir’in nereden nereye geldiği gerçekten çok çarpıcı. 2015-16 sezonunda maç başına 5’in biraz üzerinde 10 pas üstü dizi yapan Başakşehir bu sayıyı yaklaşık üç katına çıkartmış durumda. Ben büyük sıçramayı 2016-17’den 2017-18 sezonuna geçerken yaşayan İstanbul temsilcisi bu dönemde en yüksek sayıyı yakalamış durumda. 2016-17 sezonunda Jan-Olde Riekerink ve Igor Tudor’la yönetilen Galatasaray kendi zirvesini yakalarken, geçen sezon ve bu sezon hemen hemen aynı sayıda 10 pas üstü dizi ortalamasını tutturmuş durumda. Trabzonspor’un 2016-17 sezonunda Yanal’la gördüğü en düşük ortalamasının üstüne iki sezondur yükseliş sergilediği görülebiliyor. Fenerbahçe Pereira’dan Advocaat’a, Advocaat’tan Kocaman’a geçerken yine ortalamasını üst üste yükseltirken bu sezon Cocu – Koeman – Yanal üçgeninde (bu araştırmada Yanal’ın sadece iki maçı var) Kocaman döneminin altına ama Advocaat ve Pereira ortalamasının üstüne bir ortalamaya gelmiş durumda. Burada dikkat çekici bir şey da tabii ki Beşiktaş’ın seyri. Taraftarlarına büyük bir futbol / oyun tatmini veren 2015-16 ve 2016-17 sezonundan bu yana iki sezondur düşüşteler. Topu ayaklarında uzun uzun tutmayı daha az tercih eder hale geldiklerini söylemek mümkün.
İçinde en az 10 pas olup şutla veya rakip ceza sahasında topla buluşmayla biten hücumlar şeklinde tanımladığımız organize hücum kategorisinde de Başakşehir’in önlenemez yükselişi burada da devam ediyor. 2016-16 sezonunda 1.21 olan ortalamasını da 3.35’e yükseltiyor lacivert-turunculular ve bu beşli içinde kendilerinden sonra en yüksek ortalamaya sahip Trabzonspor’un neredeyse iki katı ortalamaya sahipler. Galatasaray ve Beşiktaş’ın yay çizen trendleriyle zigzag yapan Fenerbahçe grafiğin diğer takımları. Üç büyüklerin üçünün de geçen sezona göre düşüşte olmaları bu sezon üçünün de hayalkırıklığı yaşatan kimi performanslarıyla el ele tutuşuyor olabilir.
Barış Gerçeker/Goal
Son düzenleme:
