Her yapının temelini oluşturan şey, orada yaşayan insanların kültürüdür. O kültürü bu topluma inşa edemedikçe ne futbolda, ne bilimde, ne de başka bir şeyde oradaki gibi düşünüp uygulayan bir toplum yaratmak mümkün değil.
İkisini de örnek alamayız.
PSG gibi paramız yok.
Kopenhag gibi rekabetten uzak ligde mücadele edip her sene CL geliri alarak kendi yağıyla kavrulup 20 senede 1 kere, o da savunma futboluyla gruptan çıkınca deliler gibi sevinecek durumda da değiliz.
Bizim klasmanımız
PSV Eindhoven
A.Madrid
AC Milan
vb. takımlar. Hem yetiştirici hem de rekabet edip ulusal ligde en başarılı olacak kadar da rekabetçi olmak zorundayız. Ama yukarıdaki takımlardan farklı olarak bizde 2. olmak başarı değil çünkü CL'yi garanti etmiyor.
Takım kimyası gözetilerek dengeli transfer yaparak, vasat altı yaşlı ve genç her futbolcudan uzak durmalıyız.
Alacağımız isimler vasatın üstü takım oyuncuları ile çok iyi ve lider vasıflı komutanlar olacak şekilde olmalı.
Bir yerde egosu yüksek 6 isim de olmaz asker 6 isim de.
Bakın geçen sene ki Rashica ile bu sene ki Rashica turnusoldür. Generali yeteri kadar olan (İcardi, Gomis, Muslera, Kerem vb.) takımda skor olarak olmasa da oyunsal açıdan ciddi faydalı olurken, her tarafı yaralı asker dolu Beşiktaş'ta kendi kariyet vasatının da çok altında kaldı.
Biz
Muslera
Ziyech
Kerem
Zaha
İcardi
gibi dik karakterleri hem de çoğu aynı mevkiye olacak şekilde yığdık.
Bu sene bu huzursuzluk ondan.
Davinson-Defansif Lider
Torreira yanına- Melo tipi lider (alamadık)
Tete + Zaha+ Ziyech yerine (Sneijder tipi keskin zeki ve şutör biri)
alıp Kerem'i ve İcardi'yi de ekleyip Türk lideri olarak geri kalanı takım oyuncularından seçecektik (Sol bek, sağ kanat, Boey,Bardakçı,Torreira, BAY vb. )
PSG gibi paramız yok.
Kopenhag gibi rekabetten uzak ligde mücadele edip her sene CL geliri alarak kendi yağıyla kavrulup 20 senede 1 kere, o da savunma futboluyla gruptan çıkınca deliler gibi sevinecek durumda da değiliz.
Bizim klasmanımız
PSV Eindhoven
A.Madrid
AC Milan
vb. takımlar. Hem yetiştirici hem de rekabet edip ulusal ligde en başarılı olacak kadar da rekabetçi olmak zorundayız. Ama yukarıdaki takımlardan farklı olarak bizde 2. olmak başarı değil çünkü CL'yi garanti etmiyor.
Takım kimyası gözetilerek dengeli transfer yaparak, vasat altı yaşlı ve genç her futbolcudan uzak durmalıyız.
Alacağımız isimler vasatın üstü takım oyuncuları ile çok iyi ve lider vasıflı komutanlar olacak şekilde olmalı.
Bir yerde egosu yüksek 6 isim de olmaz asker 6 isim de.
Bakın geçen sene ki Rashica ile bu sene ki Rashica turnusoldür. Generali yeteri kadar olan (İcardi, Gomis, Muslera, Kerem vb.) takımda skor olarak olmasa da oyunsal açıdan ciddi faydalı olurken, her tarafı yaralı asker dolu Beşiktaş'ta kendi kariyet vasatının da çok altında kaldı.
Biz
Muslera
Ziyech
Kerem
Zaha
İcardi
gibi dik karakterleri hem de çoğu aynı mevkiye olacak şekilde yığdık.
Bu sene bu huzursuzluk ondan.
Davinson-Defansif Lider
Torreira yanına- Melo tipi lider (alamadık)
Tete + Zaha+ Ziyech yerine (Sneijder tipi keskin zeki ve şutör biri)
alıp Kerem'i ve İcardi'yi de ekleyip Türk lideri olarak geri kalanı takım oyuncularından seçecektik (Sol bek, sağ kanat, Boey,Bardakçı,Torreira, BAY vb. )
Turkiyede hangi takim bugune kadar sitemi olmuşta bizim olacak. Turkiyede sistem işlemiyor malesef. Sistemin işlemesi icin t.direktör en az 3-4 sene o takimin basinda kalip istedigi oyun uzerinde israr etmeli ve her transfer dönemi 10 oyuncu gönderip 10 oyuncu alinmamali
Turkiyede bam bam dan baska bir sistem işlemiyor
Turkiyede bam bam dan baska bir sistem işlemiyor
Bizi kurtaracak tek çözüm amca yeğen modelidir
ver o resmiiiii
Kopenhag cityle eşleşti ne psgsi
Ya kimlerle aynı forumdayız okumak takip etmek bu kadar zor mu
Ya kimlerle aynı forumdayız okumak takip etmek bu kadar zor mu
@Mustafa Canaslan konu kapanmış gözüküyor üstat?
Psg olabilmek için satılmamız, copenhag olabilmek için küçülmemiz gerekmekte.
Bizim için daha spesifik örnekler ekonomik özgürlük sahibiysek rennes, girona, e.frankfurt modelleri olmalı.
Aslında terim dönemi transfer stratejimiz en doğru olanıydı onda işin afedersiniz bokunu çıkardık yanlış olan oydu.
Misal zaha yine alınacak anca karşı tarafa tete ziyech değil yeni bir kerem bulmak gerekirdi.
Ve sirkülasyonu sağlamamız lazı ne kadar oyuncuları sevsem de max 2 sene oynatıp satmak zorundayız.
Taylan-berkan kumarı yerine berkan-torreira-gedson kumarına girilmeliydi.
5 sene forvet bulamayıp bir anda doğru çalışmayla icardiyi alabiliyorsun.
Bazı stratejik yerlerde kesinlikle tecrübeli oyuncular olmalı olmak zorunda ancak dinamizm isteyen bölgelerde ise gençlerden yararlanmalıyız.
Bekler her daim boey clone olmalı yaş, atletizm, antomik yapı vs hep bu kurguda olmalı.
Forvette her zaman bir rus, ukraynalı yada daha yukarısı bu tip bir yedek forvet olmalı.
Bazı futbol ülkelerinin bazı futbol kültürleri var ve bunları önce filtreleyip bölgelere entegre etmemiz lazım.
Bizim için daha spesifik örnekler ekonomik özgürlük sahibiysek rennes, girona, e.frankfurt modelleri olmalı.
Aslında terim dönemi transfer stratejimiz en doğru olanıydı onda işin afedersiniz bokunu çıkardık yanlış olan oydu.
Misal zaha yine alınacak anca karşı tarafa tete ziyech değil yeni bir kerem bulmak gerekirdi.
Ve sirkülasyonu sağlamamız lazı ne kadar oyuncuları sevsem de max 2 sene oynatıp satmak zorundayız.
Taylan-berkan kumarı yerine berkan-torreira-gedson kumarına girilmeliydi.
5 sene forvet bulamayıp bir anda doğru çalışmayla icardiyi alabiliyorsun.
Bazı stratejik yerlerde kesinlikle tecrübeli oyuncular olmalı olmak zorunda ancak dinamizm isteyen bölgelerde ise gençlerden yararlanmalıyız.
Bekler her daim boey clone olmalı yaş, atletizm, antomik yapı vs hep bu kurguda olmalı.
Forvette her zaman bir rus, ukraynalı yada daha yukarısı bu tip bir yedek forvet olmalı.
Bazı futbol ülkelerinin bazı futbol kültürleri var ve bunları önce filtreleyip bölgelere entegre etmemiz lazım.
TR kulüplerinin başarı için yöneldiği yolun mümkün olan en pahalı ve fiyakalı transferleri yapmak olduğunu; oysa bizim takımların daha önemli açmazının 'takım' olgusu noktasında olduğunu anlatmaya çalıştım ve örnekleme maksadıyla bu kulüplerin ismini kattım...
İsteyen bu iki kulüp yerine uygun olacağını düşündüğü başkalarını, hatta bir üçüncüsünü koyarak okusun ki ben ille ve tümüyle filanca kulüp model alınmalı da demedim. Zaten bizim kulüplerin transfere ayırabilecekleri bütçeler ne kadar yüksek olabilir de tüm sorunları o şekilde çözebilirler? Oysa takım olgusunu güçlendirmek için yapılması mümkün olan çok şey mevcut; transfer edilecek futbolcuların beirlenmesinde kullanılacak kriterler de buna dahildir ve en önemli hususlardan biridir hatta...
Entelektüel düzeyini gayet yeterli gördüklerim dahil onca insan konunun ana temasını atlayıp alakasız noktalara takılı kaldığına göre, meramımı iyi anlatamamışım demektir. Bir daha başlık açarsam, argümanlarımı daha da yalın cümlelerle ifade etmeye çalışmam gerektiği sonucu çıkıyor...