Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor - Sayfa 3 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor


Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



Eskişehir rakip görür olduk mesele burda bence rakibi aşağıldağımdan küçümsediğimden falan değil ama yener miyiz berabere kalsak iyi gibilerinden düşünceye kapılmıyor değilim içimden beni veya ben gibileri bu hale getirenler utansın artık sorumlusu kimse bu takım top oynamıyor çok erken filanda ben inanmıyorum bu nidalara ve bu maçtanda çok ümitsizim açıkcası Eskişehir iyi oynadığı için değil biz çok kötü oynadığımız için favori onlar.



Düşüncelerimi yazmışsın aynen. Problem bizde. Her maça acaba ile çıkar olduk. Galatasaray bu değildi bu olmamalıydı!



En kötüsü terimin bir sistemi yok. Ne oynadığımızı bilmiyoruz. Elmander, Melo ve Reira ya çok iş düşecek. Hem defansif hem ofansif oynamaları gerek. Ayrıca ben kaleden uzun top istemiyorum. Pas yaparak çıkmayı öğrenelim artık!
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



Hakem hatalarını konuşmayı bırakmalıyız, adamların bir önceki maçta 1 golü 1 penaltısı verilmedi. Futbol bu hakem hatası olur. İngiltere ve ispanya ligi izliyorsan ordaki hatalar emin ol burdakinin çok önünde. Adamlara burdaki kadar baskı olmadığından mı artık bilemiyorum çok daha bariz hatalar yapıyorlar. Sonuçta hakeden genellikle alır maçı. Kadıköyde manisa da 10 kişi kaldı, bizim gibi 1 puana yatmadı. Bir organize atak yapamıyoruz. 3-1aldığımız samsun maçında 2 gol uzaktan 1 gol penaltı. Karabüke attığımız gol penaltı. İBB ye golümüz yok. 3 maç oynadık, ceza sahası etkinliğimiz 270 dakika boyunca 0 neredeyse.



Biraz takımı eleştir bence hakemlerden önce.
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



öncelikle kendi sahamızda oynadığımız her maçın favorisi biziz. burada söylenenlerin eskişehir maçının zorlu geçeceğidir. tamam takımımız tam olarak oturmadı. hala eksikliklerimiz var. ama bariz hakem hatalarını görmezden gelmek yanlış olur. İki maçtan bahsediyoruz ard arda oynanan ve hakemlerinin aynı olduğu. kalecinin yanında bizim defans oyuncumuz varken yani bariz gol şansı yokken ortada verilen bir kırmızı kart var. şayet bu kartın rengi kırmızı ise kayseri maçında yapılan hareketlerden doğacak kırmızı kart sayısı en az 3 tür. aynı hakemin göz göre göre 2 tane penaltı çalmamasıda ayrı ilginç bir durum oluşturmakta. senin oyuncunu yere indirirler hakem devam kararı verir. ama rakip oyuncuya en ufak bir temasta faul düdüğü çalınırsa oyuncuyu da seyirciyi de galyana getirmiş olursun. federasyonun rengi ortada. Şimdi bütün bunlar olurken taraftarın hakemlerden korkmasının fazla eleştirilmemesi gerekiyor. sen istediğin gibi kanat oyunu oyna ileride pres yap topu kap rajip oyuncu seni devirsin ve hakem buna sesini çıkartmasın bir yararı olmaz.



bu günkü tek korkum kale. saçma sapan bir gol yemez ise kaleci maçı biz kazanırız. kendi seyircimiz önünde oynayacağımız maçlardan yana korkum yok çok şükür. ancak hakem hatalarını boşverin demek olayları görmezden gelmek büyük bir hata olur bizim için. bu ülkede kim sessiz kalırsa o eziliyor. bu arada Karabük ve Kayseri maçında hakemlerin yaptığına hata demek olaylara çok çok iyimser gözlükle bakmaktır.
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



bu mac ile beraber galibiyet serisi baslayacakdir kesinlikle
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



öncelikle kendi sahamızda oynadığımız her maçın favorisi biziz. burada söylenenlerin eskişehir maçının zorlu geçeceğidir. tamam takımımız tam olarak oturmadı. hala eksikliklerimiz var. ama bariz hakem hatalarını görmezden gelmek yanlış olur. İki maçtan bahsediyoruz ard arda oynanan ve hakemlerinin aynı olduğu. kalecinin yanında bizim defans oyuncumuz varken yani bariz gol şansı yokken ortada verilen bir kırmızı kart var. şayet bu kartın rengi kırmızı ise kayseri maçında yapılan hareketlerden doğacak kırmızı kart sayısı en az 3 tür. aynı hakemin göz göre göre 2 tane penaltı çalmamasıda ayrı ilginç bir durum oluşturmakta. senin oyuncunu yere indirirler hakem devam kararı verir. ama rakip oyuncuya en ufak bir temasta faul düdüğü çalınırsa oyuncuyu da seyirciyi de galyana getirmiş olursun. federasyonun rengi ortada. Şimdi bütün bunlar olurken taraftarın hakemlerden korkmasının fazla eleştirilmemesi gerekiyor. sen istediğin gibi kanat oyunu oyna ileride pres yap topu kap rajip oyuncu seni devirsin ve hakem buna sesini çıkartmasın bir yararı olmaz.



bu günkü tek korkum kale. saçma sapan bir gol yemez ise kaleci maçı biz kazanırız. kendi seyircimiz önünde oynayacağımız maçlardan yana korkum yok çok şükür. ancak hakem hatalarını boşverin demek olayları görmezden gelmek büyük bir hata olur bizim için. bu ülkede kim sessiz kalırsa o eziliyor. bu arada Karabük ve Kayseri maçında hakemlerin yaptığına hata demek olaylara çok çok iyimser gözlükle bakmaktır.



Kesinlikle katılmıyorum. Fenerbahçenin maçlarını konuşmak çok anlamsız ancak kayseri maçında ilk pozisyon net çarpma 2. si penaltı. Manisa maçında 1 gol 1 penaltıları yendi. Oluyor bunlar. Musleranın pozisyonunda kırmızı-sarı tartışması yapmayacağım. Hakem hareketin sertliğinden ötürü de kırmızı vermiş olabilir. Ancak orda diyeceğim tek birşey var oda şu: kaleci eğer çıkma kararı verdiyse, topa müdahale edecek! İBB ve Karabük maçlarında muslera takım düzenini tamamen bozdu kabul. Ancak benim üstüme basa basa söylediğim şey şu; manisada 10 kişi kaldı 1-0 gerideyken ancak bizim kadar anlamsız bir futbol oynamadı.



Tekrar ediyorum ceza sahası etkinliğimiz 0. Yazıyla: sıfır. Gollerimiz penaltı ve uzaktan şut. Baros ve Sercan gibi iki adama elmander destekcin var. Selçuk, Melo, Reira'n var. Kazım'ın var. Bu oyuncularla bir maçta en az ama EN AZ 3 pozisyona girmen gerekiyor. Giremiyoruz.



Duran top etkinliklerimiz çok kötü. Gökhan Zan'a bir parantez açmak istiyorum. Tam anlamıyla 0 bir futbolcu. Bizim artık şu kaleci degajlarından kurtulmamız ve defansdan top çıkarmaya başlamamız gerek. Futbol oynamış biri olarak şunu söyleyebilirim, eğer orta saha oyuncuların kafa toplarında EZİCİ üstün değillerse rakibe karşı, degajla çıkmanın hiç bir anlamı yok. Vurursun duvara çarpar geri döner.



Orta sahada ve ilerde top tutamıyoruz. Bu da rakibin sık aralıklarla defansımıza ve arkasına koşu yapmasına sebebiyet veriyor, defans aşırı yoruluyor.



Özetle en büyük problem hücumdaki organizasyon eksikliği. Terim'e kesinlikle katılmıyorum. Baros, Elmander ve Sercan 3lüsü bugün Fenerin'de TS'nin de Bursa'nında forvet hattından daha iyiler. Bunu kullanamıyorsak kendimizde aramalıyız hatayı. Yeni transferler çözüm değil.



Bana göre şu takımda sadece 2 oyuncu transferine ihtiyaç var: Gökhan Zan'ın yerine bir stoper (Egemen alınabilirdi), Baltanın yerine orta açmasını ve top saklamasını bilen bir sol bek.



Bir şeyi daha tekrarlıym; Eğer karabükü yenemiyorsan kırmızı kartı bahane olarak kullanmamalısın. Eğer eskişehir maçı öncesi çekiniyorsak, bahanemiz olmamalı. Takım iyi değil.



ÖZET: Hakemin, Rakibin konuşulduğu Galatasaray forumunda net bir gerçeklik gün yüzüne çıkar: Takım iyi oynamıyor demektir! Unutma, 97-2002 arası ne hakem umursadık, ne rakip!
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



Kesinlikle katılmıyorum. Fenerbahçenin maçlarını konuşmak çok anlamsız ancak kayseri maçında ilk pozisyon net çarpma 2. si penaltı. Manisa maçında 1 gol 1 penaltıları yendi. Oluyor bunlar. Musleranın pozisyonunda kırmızı-sarı tartışması yapmayacağım. Hakem hareketin sertliğinden ötürü de kırmızı vermiş olabilir. Ancak orda diyeceğim tek birşey var oda şu: kaleci eğer çıkma kararı verdiyse, topa müdahale edecek! İBB ve Karabük maçlarında muslera takım düzenini tamamen bozdu kabul. Ancak benim üstüme basa basa söylediğim şey şu; manisada 10 kişi kaldı 1-0 gerideyken ancak bizim kadar anlamsız bir futbol oynamadı.



Tekrar ediyorum ceza sahası etkinliğimiz 0. Yazıyla: sıfır. Gollerimiz penaltı ve uzaktan şut. Baros ve Sercan gibi iki adama elmander destekcin var. Selçuk, Melo, Reira'n var. Kazım'ın var. Bu oyuncularla bir maçta en az ama EN AZ 3 pozisyona girmen gerekiyor. Giremiyoruz.



Duran top etkinliklerimiz çok kötü. Gökhan Zan'a bir parantez açmak istiyorum. Tam anlamıyla 0 bir futbolcu. Bizim artık şu kaleci degajlarından kurtulmamız ve defansdan top çıkarmaya başlamamız gerek. Futbol oynamış biri olarak şunu söyleyebilirim, eğer orta saha oyuncuların kafa toplarında EZİCİ üstün değillerse rakibe karşı, degajla çıkmanın hiç bir anlamı yok. Vurursun duvara çarpar geri döner.



Orta sahada ve ilerde top tutamıyoruz. Bu da rakibin sık aralıklarla defansımıza ve arkasına koşu yapmasına sebebiyet veriyor, defans aşırı yoruluyor.



Özetle en büyük problem hücumdaki organizasyon eksikliği. Terim'e kesinlikle katılmıyorum. Baros, Elmander ve Sercan 3lüsü bugün Fenerin'de TS'nin de Bursa'nında forvet hattından daha iyiler. Bunu kullanamıyorsak kendimizde aramalıyız hatayı. Yeni transferler çözüm değil.



Bana göre şu takımda sadece 2 oyuncu transferine ihtiyaç var: Gökhan Zan'ın yerine bir stoper (Egemen alınabilirdi), Baltanın yerine orta açmasını ve top saklamasını bilen bir sol bek.



Bir şeyi daha tekrarlıym; Eğer karabükü yenemiyorsan kırmızı kartı bahane olarak kullanmamalısın. Eğer eskişehir maçı öncesi çekiniyorsak, bahanemiz olmamalı. Takım iyi değil.



ÖZET: Hakemin, Rakibin konuşulduğu Galatasaray forumunda net bir gerçeklik gün yüzüne çıkar: Takım iyi oynamıyor demektir! Unutma, 97-2002 arası ne hakem umursadık, ne rakip!



fener maçlarından benim enazından bahsetmemim sebebi. hakemlerin aynı kararların farklı oluşundandır. ben iki penaltınında penaltı olduğunu düşünüyorum öncelikle ve fenerinde kırmızı ile atılması gereken bir sürü oyuncusu olduğunu aynı zamanda kayserininde bi iki oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Muslera nın hareketi sertti demişsin ama kayseri maçını izlersen adam sakatlamaya yönelik en az 4 5 pozisyon görürsün. dengesiz hareket farklı kasti hareket farklıdır. şayet o kırmızı ise diğer maçtaki pozisyonların hepsi de kırmızıdır.



Peki niçin hakem hataları üzerinde konuşuyoruz? Çünkü onca yıldır kötü yönetilen futbolcu kalitesi bakımından futbol mantalitesi bakımından çökmüş bir galatasaray tekrar oluşturulmak istenmekte. Doğal olarak bu bir süreç gerektiriyor. Nasıl savaştan çıkan bir ülke bir günde eski haline gelemiyor ise Galatasaray ımızında bir kaç maç içerisinde eski günlerini bulması hayalperestliktir. Yenmeyi unutmuş bir takımın en azından psikolojik olarak yenebilme gücünü tekrar kazandırması da zaman alacak bir olaydır. Fakat bu yolda ilerlerken hakemlerin takıma çelme takması süreci uzatacaktır. Benim tepkim bunadır.



Gökhan Zan ve Balta konusunda seninle hemfikirim. Yapılan transferlerde bu iki mevkiye daha çok özen gösterilebilirdi. yapılan en büyük hata Ersan la çok uğraşılarak diğer yerlilerin elden kaçırılması ve en sonunda oyuncunun duygusal olarak taraftarı olduğu takıma transferini gerçekleştirerek bizim elimizin boş kalmasıydı. Ben Semih in Gökhandan çok daha verimli olabileceğini düşünüyorum. En azından sakatlaancağım korkusu taşımadan rakibe karşı önlem alabilecek olmasıdır.



97-2002 arasında da sıkıntılı zamanlarımız oldu. daha sezon başında fenerden 4 gol yiyerek başladık sezona. antalya samsun antep maçlarında ardarda 3 mağlubiyet aldığımızı da hatırlıyorum. Ama yine de doğru söylüyorsun. önceki yazımda takımın nasıl defansa ileriden başlayarak maç gözetmeksizin her maçta ayrı ayrı ölesiye mücadele ettiklerini yazmıştım. o günlere geri dönmemiz gerektiğini de belirttim. bunun emarelerinin inter ve liverpool maçlarında görüldüğünden de bahsettim. ama işte bu zaman isteyen bir olgu.



Niyetler aynı. Sabır konusunda biraz daha toleranslı olmamız gerektiğini ve dış etkenlerin bu süreci uzattığı görüşü bulunmakta bende.
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



Rakip Eskişehirspor asla küçümsenemez iyi bir kadroları var lige iyi başladılar açıkçası korkutuyor beni Eskişehirspor!
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



fener maçlarından benim enazından bahsetmemim sebebi. hakemlerin aynı kararların farklı oluşundandır. ben iki penaltınında penaltı olduğunu düşünüyorum öncelikle ve fenerinde kırmızı ile atılması gereken bir sürü oyuncusu olduğunu aynı zamanda kayserininde bi iki oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Muslera nın hareketi sertti demişsin ama kayseri maçını izlersen adam sakatlamaya yönelik en az 4 5 pozisyon görürsün. dengesiz hareket farklı kasti hareket farklıdır. şayet o kırmızı ise diğer maçtaki pozisyonların hepsi de kırmızıdır.



Peki niçin hakem hataları üzerinde konuşuyoruz? Çünkü onca yıldır kötü yönetilen futbolcu kalitesi bakımından futbol mantalitesi bakımından çökmüş bir galatasaray tekrar oluşturulmak istenmekte. Doğal olarak bu bir süreç gerektiriyor. Nasıl savaştan çıkan bir ülke bir günde eski haline gelemiyor ise Galatasaray ımızında bir kaç maç içerisinde eski günlerini bulması hayalperestliktir. Yenmeyi unutmuş bir takımın en azından psikolojik olarak yenebilme gücünü tekrar kazandırması da zaman alacak bir olaydır. Fakat bu yolda ilerlerken hakemlerin takıma çelme takması süreci uzatacaktır. Benim tepkim bunadır.



Gökhan Zan ve Balta konusunda seninle hemfikirim. Yapılan transferlerde bu iki mevkiye daha çok özen gösterilebilirdi. yapılan en büyük hata Ersan la çok uğraşılarak diğer yerlilerin elden kaçırılması ve en sonunda oyuncunun duygusal olarak taraftarı olduğu takıma transferini gerçekleştirerek bizim elimizin boş kalmasıydı. Ben Semih in Gökhandan çok daha verimli olabileceğini düşünüyorum. En azından sakatlaancağım korkusu taşımadan rakibe karşı önlem alabilecek olmasıdır.



97-2002 arasında da sıkıntılı zamanlarımız oldu. daha sezon başında fenerden 4 gol yiyerek başladık sezona. antalya samsun antep maçlarında ardarda 3 mağlubiyet aldığımızı da hatırlıyorum. Ama yine de doğru söylüyorsun. önceki yazımda takımın nasıl defansa ileriden başlayarak maç gözetmeksizin her maçta ayrı ayrı ölesiye mücadele ettiklerini yazmıştım. o günlere geri dönmemiz gerektiğini de belirttim. bunun emarelerinin inter ve liverpool maçlarında görüldüğünden de bahsettim. ama işte bu zaman isteyen bir olgu.



Niyetler aynı. Sabır konusunda biraz daha toleranslı olmamız gerektiğini ve dış etkenlerin bu süreci uzattığı görüşü bulunmakta bende.



Hakemler konusu hariç, aynı şeyleri konuşuyoruz. Ben özellikle ispanya ve ingiltere liglerini izlemeye başladıkdan sonra hakem konuşmayı bıraktım. Orada gerçekten akıl almaz hakem hataları oluyor 3-4 oyuncu net ofsaytta hakem çalmıyor, top içerden çıkıyor golü vermiyor vesaire. Burda olsa haftanın olayı olacak olaylar oralarda her maç yaşanıyor nerdeyse.



Mühendis kafasıyla bakarsak, elimizde bu var, önümüzde şöyle bir süreç var dediğimizde neler yapılabileceğini düşünüyorum. Çözüm üretmeye çalışıyorum ama olmuyor. Çünkü bir oyun şablonu oturtma çabamız yok. Inter, Real, Liverpool, O.cos, olmak üzere 4 hazırlık 3 lig 7 maç oynadık. Her maç farklı bir 11, her maç farklı bir düzen var. Beni korkutan bu. Rıdvan da doğru söylüyor, bir şablona inanmalı ve onda ısrar etmeli Terim derken.



Karabük maçınca 10 kişi kalmış olsakda 0-0 a 1-1 e yatma çabamız beni çılgına çevirdi. Bakalım bu akşam nasıl bir 11, nasıl bir taktik anlayışımız olacak.



Klübün şunu anlaması lazım, 3 senedir bu taraftar çile çekiyor, batmış ülke borsası gibi dibe vurdu grafiğimiz. Ezeli rakibimiz küme düşme dalgası geçti bizimle. Avrupada ön elemede bile yokuz, hiç alışık olduğumuz birşey değil. Bu raddelere geldik ama gene statı dolduruyoruz elimizden geldiğince. Çok tehlikeli bi durum var, eğer bu takım 10. haftaya ilk 5 de giremezse taraftarı küstürebilir. Fenerbahçenin kafaya oynadığı bi sezonda hele. İşte o olursa, taraftar desteğide çekilirse zor toparlarız...



Çok karamsar oldum kusura bakmayın...
 
Cevap: Rakip Analizi | 4. Hafta | Eskişehirspor



Hakemler konusu hariç, aynı şeyleri konuşuyoruz. Ben özellikle ispanya ve ingiltere liglerini izlemeye başladıkdan sonra hakem konuşmayı bıraktım. Orada gerçekten akıl almaz hakem hataları oluyor 3-4 oyuncu net ofsaytta hakem çalmıyor, top içerden çıkıyor golü vermiyor vesaire. Burda olsa haftanın olayı olacak olaylar oralarda her maç yaşanıyor nerdeyse.



Mühendis kafasıyla bakarsak, elimizde bu var, önümüzde şöyle bir süreç var dediğimizde neler yapılabileceğini düşünüyorum. Çözüm üretmeye çalışıyorum ama olmuyor. Çünkü bir oyun şablonu oturtma çabamız yok. Inter, Real, Liverpool, O.cos, olmak üzere 4 hazırlık 3 lig 7 maç oynadık. Her maç farklı bir 11, her maç farklı bir düzen var. Beni korkutan bu. Rıdvan da doğru söylüyor, bir şablona inanmalı ve onda ısrar etmeli Terim derken.



Karabük maçınca 10 kişi kalmış olsakda 0-0 a 1-1 e yatma çabamız beni çılgına çevirdi. Bakalım bu akşam nasıl bir 11, nasıl bir taktik anlayışımız olacak.



Klübün şunu anlaması lazım, 3 senedir bu taraftar çile çekiyor, batmış ülke borsası gibi dibe vurdu grafiğimiz. Ezeli rakibimiz küme düşme dalgası geçti bizimle. Avrupada ön elemede bile yokuz, hiç alışık olduğumuz birşey değil. Bu raddelere geldik ama gene statı dolduruyoruz elimizden geldiğince. Çok tehlikeli bi durum var, eğer bu takım 10. haftaya ilk 5 de giremezse taraftarı küstürebilir. Fenerbahçenin kafaya oynadığı bi sezonda hele. İşte o olursa, taraftar desteğide çekilirse zor toparlarız...



Çok karamsar oldum kusura bakmayın...



Kusura bakma iş çıkışıma denk gelmiş yazın şimdi okuyabiliyorum ancak... Eskişehir maçı bitti ve belki biraz sonuca görü yorum yapmış olacağım ama dün akşamki oyun beni fazlasıyla tatmin etti. Anlatmaya çalıştığım buydu. Takım hazırlık maçlarında bu oyunun belirtilerini göstermişti. Bundan sonra da göstereceğine inanıyorum. Tamam takımda hala eksik bir çok şey var ancak bunlar zamanla rayına oturacaktır. Takımı da dünkü mücadeleci oyunundan dolayı kutlamak gerekir.
 
Üst Alt