Maçın ilk 45 dakikası 1-0 bitmişti.
UEFA'nın, 'gözde' takımı Real Madrid, ofsayt kokan bir golle 1-0'ı bulmuş, kendi sahasındaki 3 farklı galibiyetin de getirdiği özgüvenle, yarı finali 'garantilemişti bir anlamda.
Öyle ya; 45 dakikada 5 gol mü yiyecekti koskoca Galactikos!
Bırakın 5 golü, savunma futbolunun ustası Mourinho'nun takımı en fazla 1 gol yerdi son bölümde.
Ama...
Evet, ama öyle bir 2. 45 dakika oynandı ki Türk Telekom Arena'da; vay, vay, vay...
Sadece Hamit çıkmış, yerine Amrabat girmişti.
Ama ilk yarıda sadece 2 kez rakip kaleyi yoklayan Galatasaray'a bir şeyler olduğu kesindi.
Belki, Fatih Terim'in, devre arasında, "Sonuna kadar gidin... Vazgeçtiğiniz an elenmişsinizdir" sözü etkili olmuştu.
Önce, Sneijder'ın taşıdığı topta Eboue'nin füzesi.
Galiba, Fil Dişili sağ bek, geldiğinden beri en iyi oyunu oynuyordu o dakikalarda.
Kara tren gibiydi...
Ardından Sabri sağdan kesti, Snejder...
Hemen sonra bir orta Amrabat'tan Drogba'nın fantastik topuk golü.
2 dakikada 2 gol...
İnanılır gibi değildi.
Ve tribünler '5,5,5' demeye başlamıştı.
Karşınızdaki rakip Real Madrid'di ve 50 bin Galatasaray taraftarı, bazen Türkçe, bazen İngilizce '5,5,5' diye bağırıyordu.
O ana kadar sakin sakin maç izleyen Mourinho, yardımcılarına dönmüş, sahaya taktik vermeye başlamıştı İspanyol kulübesi.
Albiol, Pepe ve Coentrao, orta alandaki arkadaşlarına çıkışıyordu:
"Yardım edin... Savunmayı gelin..."
Vaay bee.
Real Madrid'i titretiyordu Galatasaray.
Çünkü İspanyollar biliyordu ki 4. gol gelse, o Galatasaray ne yapar, eder 5. golü atardı.
O yüzden inanılmaz kapandılar.
Yere yattılar, zaman çaldılar...
90. dakika geldiğinde ise artık Fatih Terim'in devre arasındaki sözü gerçek oluyordu; "Vazgeçtiğiniz an elenmişsinizdir."
Uzatmalardaki 2. Ronaldo golü de bu vazgeçilmişliğin ürünüydü.
Madrid turu geçmişti.
Hakem desteği, şu, bu..
Ama Avrupa medyası Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyordu.
"Tutto Sport: Galatasaray şov yaptı ama Real tur atladı" başlığını atarak, "Fatih Terim'in çocukları, Avrupa'nın en büyük yarışından çıktı ama bunu başları dik yaptı" yorumu yaptı. Maçın hiç kimsenin beklemediği gibi başladığını aktaran gazete, "Bu bir Türk saldırısı mı? Söylemeye bile gerek yok"
Corriere dello Sport: Drogba ve Sneijder, Mourinho'yu korkuttu
La Gazzetta dello Sport: Galatasaray'ın elenmesi bekleniyordu ama böyle bir rezillik" hayır . Bu sefer lekeli bir zaferle gidiyor.
Keza İspanyol basını da kendi takımları turu geçtiği halde benzeri yorumlar yapıyor, hatta maçın 45. dakikasında, "Tribünde uyuyorum" diye yayın yapan İspanyol televizyoncu, yerden yere vuruluyordu..
Evet, nereden, nereye!
Bu takım 2 yıl önce küme düşme hattındaydı, şimdi ise Real Madrid önünde tarafırna, "beş, beş" diye bağırtıyor.
Tebrikler Fatih Terim...
Yazının kaynağı
UEFA'nın, 'gözde' takımı Real Madrid, ofsayt kokan bir golle 1-0'ı bulmuş, kendi sahasındaki 3 farklı galibiyetin de getirdiği özgüvenle, yarı finali 'garantilemişti bir anlamda.
Öyle ya; 45 dakikada 5 gol mü yiyecekti koskoca Galactikos!
Bırakın 5 golü, savunma futbolunun ustası Mourinho'nun takımı en fazla 1 gol yerdi son bölümde.
Ama...
Evet, ama öyle bir 2. 45 dakika oynandı ki Türk Telekom Arena'da; vay, vay, vay...
Sadece Hamit çıkmış, yerine Amrabat girmişti.
Ama ilk yarıda sadece 2 kez rakip kaleyi yoklayan Galatasaray'a bir şeyler olduğu kesindi.
Belki, Fatih Terim'in, devre arasında, "Sonuna kadar gidin... Vazgeçtiğiniz an elenmişsinizdir" sözü etkili olmuştu.
Önce, Sneijder'ın taşıdığı topta Eboue'nin füzesi.
Galiba, Fil Dişili sağ bek, geldiğinden beri en iyi oyunu oynuyordu o dakikalarda.
Kara tren gibiydi...
Ardından Sabri sağdan kesti, Snejder...
Hemen sonra bir orta Amrabat'tan Drogba'nın fantastik topuk golü.
2 dakikada 2 gol...
İnanılır gibi değildi.
Ve tribünler '5,5,5' demeye başlamıştı.
Karşınızdaki rakip Real Madrid'di ve 50 bin Galatasaray taraftarı, bazen Türkçe, bazen İngilizce '5,5,5' diye bağırıyordu.
O ana kadar sakin sakin maç izleyen Mourinho, yardımcılarına dönmüş, sahaya taktik vermeye başlamıştı İspanyol kulübesi.
Albiol, Pepe ve Coentrao, orta alandaki arkadaşlarına çıkışıyordu:
"Yardım edin... Savunmayı gelin..."
Vaay bee.
Real Madrid'i titretiyordu Galatasaray.
Çünkü İspanyollar biliyordu ki 4. gol gelse, o Galatasaray ne yapar, eder 5. golü atardı.
O yüzden inanılmaz kapandılar.
Yere yattılar, zaman çaldılar...
90. dakika geldiğinde ise artık Fatih Terim'in devre arasındaki sözü gerçek oluyordu; "Vazgeçtiğiniz an elenmişsinizdir."
Uzatmalardaki 2. Ronaldo golü de bu vazgeçilmişliğin ürünüydü.
Madrid turu geçmişti.
Hakem desteği, şu, bu..
Ama Avrupa medyası Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyordu.
"Tutto Sport: Galatasaray şov yaptı ama Real tur atladı" başlığını atarak, "Fatih Terim'in çocukları, Avrupa'nın en büyük yarışından çıktı ama bunu başları dik yaptı" yorumu yaptı. Maçın hiç kimsenin beklemediği gibi başladığını aktaran gazete, "Bu bir Türk saldırısı mı? Söylemeye bile gerek yok"
Corriere dello Sport: Drogba ve Sneijder, Mourinho'yu korkuttu
La Gazzetta dello Sport: Galatasaray'ın elenmesi bekleniyordu ama böyle bir rezillik" hayır . Bu sefer lekeli bir zaferle gidiyor.
Keza İspanyol basını da kendi takımları turu geçtiği halde benzeri yorumlar yapıyor, hatta maçın 45. dakikasında, "Tribünde uyuyorum" diye yayın yapan İspanyol televizyoncu, yerden yere vuruluyordu..
Evet, nereden, nereye!
Bu takım 2 yıl önce küme düşme hattındaydı, şimdi ise Real Madrid önünde tarafırna, "beş, beş" diye bağırtıyor.
Tebrikler Fatih Terim...
Yazının kaynağı