Rezaletlere Sevinmek! | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Rezaletlere Sevinmek!


90'lı yılları hiç hatırlamayan biri olmama rağmen okuduklarım ve gözlemlerim ile Türk futbolunun zirveden nasıl çöküşe geçtiğini anlatmak istedim. O dönemi yaşayanlar belki daha ayrıntılı şeyler sunabilir.

Türk futbolu 90'larda başlayan yükselişini 2000'lerin başında zirveye çıkarmış ve üst üste başarılar gelmişti. Peki bu başarılar nasıl geldi? Doğru yapılanma,istikrar,gelen yabancıların öylesine değil gerçekten fark yarattığı bir sistem kurulmuştu. Peki ya sonra???

2000'de UEFA şampiyonluğu öyle bir anda olmadı. 4 sene üst üste şampiyonluğun adeta kreması gibiydi. O dönem ASY stadı çağın çok gerisinde kalmıştı. Maddi olarak da pek iyi değildik. 2001'de ismi Süper Lig oldu. LigTV yayın haklarını aldı ve her şey o zaman başladı. Belki lig amatör ve parasız gözüküyordu ama bu parasızlık, akıl getiriyordu.
2002'de 90'ların başından beri istikrarlı şekilde oynayan jenerasyon meyvesini 3. olarak aldı ve kontağı kapattı.

O dönem sadece 3 takım değil Anadolu takımları bile fark yaratıyordu. Denizlispor, Lyon gibi o dönem Fransa'nın tartışmasız en güçlü takımını elemişti. Gençlerbirliği; Lizbon,Blackburn,Parma gibi önemli takımları elemiş, o senenin açık ara en iyi Avrupa Ligi takımı Valencia'ya tek yenilgisini yaşatmıştı. Gaziantep,Roma'yı yeniyordu vs...

Bu zirve yıllarımızda milli takım saçma sapan şekilde önce Letonya'ya ardından hala konuşulan olaylı İsviçre maçıyla 2004 ve 2006'daki turnuvalara gidemedi. Gidebilseydik önemli başarılar alacağımıza kesin gözüyle bakılıyordu.

Gelelim bu zirve yıllarından bugüne...

Yukarıda bahsettiğim yayın ihalesi her şeyi bana göre bitirdi. Endüstriyel futbola hiç bir şekilde adapte olamadık. Takımlar tamamen bu havuzdaki paradan en çok ben alacağım kavgası yapmaya başladı. Üreten takımlar bir anda tüketen takıma döndü. Sürekli transfer-sürekli sirkülasyon yapılıyordu. Altyapılara hiç bakılmıyordu. Taraftarlar da bundan son derece memnundu. 30 yaş üstü gelen yabancılar omuzlarda karşılandı. Geleceği planlayan ve bunun için Derwall,Piontek vs. gibi önemli yabancı hocaları Türkiye artık tamamen günlük yaşayan bir ülke olmuştu. Bundan hem başkan, hem teknik adam,hem medya,hem taraftar kısaca herkes memnun gözüküyordu.

Neyse çok uzatmayacağım..

Son 15 senede zaman zaman günlük olarak tatmin olacağımız başarılar ama genele baktığımızda son derece skandal bir tablo ortaya çıkıyor. Yaklaşık 10 senedir Avrupa'nın en çok para harcayan 6.ligi olmamıza rağmen Avrupa'da başarılarımız oldukça kısıtlı. Milli takım düzeyinde zaten rezalet ötesi durumdayız. Lig desen izlenecek hali kalmadı. 2 sene önceki yayın ihalesi de kaliteyi değil gelen 30 yaş üstü bitik yabancıların bankadaki parasını arttırdı.

Taraftarlar artık tamamen müşteri konumuna geçti. Bundan 10 sene önceye kadar Süper Ligde oynanan Kayseri-Manisa maçı bile yayınlanmazdı ama tribünler tıklım tıklımdı Kayseri'de. Diğer anadolu şehirleri de buna dahil elbette. Bugün ise 1-2 şehir hariç hepsi takım ancak şampiyonluğa veya Avrupa'ya oynarsa geliyor. Passolig,şehir dışına taşınan statlar,bilet fiyatları çok büyük etken.

5-6 sene önceye kadar başarısızlık çoğu kez tesis yetersizliğine falan bağlanırdı. Ancak bugün sözde Avrupa'nın en iyi statlarıyla,tesisleriyle donatıldık ama halimiz ortada. Dünya Kupası'nda 2.olan ve Ballon Dor kazanan oyuncuyu çıkaran Hırvatistan'ın ne düzgün bir ligi, ne düzgün bir stadı, ne büyük nüfusu var. Sadece Hırvatlar değil tüm Yugoslavya böyle. Bugün Sırbistan,Bosna bizden çok daha iyi durumda. Slovenya ve Karadağ ile eşitiz, Makedonya ve Kosova'da yeni çıkmasına rağmen bize yaklaştı. Düşünün durumu.

Eskiden Avrupa'nın baş takımlarıyla oynadığımızda başa-baş oynardık, bugün ise bir oyuncunun maaşı kadar değeri olan takımlara yenilmek normalleşmiş durumda. Peki takımların taraftarları ne yapıyor?

Hepsi birbirinin yenilgisiyle dalga geçiyor. Halbuki hepsi birbirinden rezil durumda. Adeta kim daha rezil olacak yarışı yapılıyor ve kimse de bundan şikayetçi gözükmüyor. Bundan 5 sene sonra bugünleri bile arayacağımız kesin. Çünkü artık tükete tükete ortada deniz kalmadı..
 
Aralık ayında yazmıştım. Bugün Mart ayına gelmeden temsilcimiz kalmadı. Kendimizi dev aynasında görmeye devam edelim biz. Çekya bile bizden iyi durumda.
Aynen. Eleştirilerde zaten bu dev ayna sayesinde aşırı saçma oluyor açıkçası.

Avrupa'da yarıştığın takımların her yönden kulüp olarak senin önünde.

Kadro kalitesi, tesisleşme, ülkelerinde oturmuş istikrarlı sabit kaliteli yarışmacı takımlar.

City real Bayern seviyesinden kendini görenler var. Ama Benfica seviyesinde bile değiliz.
 
Aynen. Eleştirilerde zaten bu dev ayna sayesinde aşırı saçma oluyor açıkçası.

Avrupa'da yarıştığın takımların her yönden kulüp olarak senin önünde.

Kadro kalitesi, tesisleşme, ülkelerinde oturmuş istikrarlı sabit kaliteli yarışmacı takımlar.

City real Bayern seviyesinden kendini görenler var. Ama Benfica seviyesinde bile değiliz.

ya ne Benfica'sı? Krasnodar bile değiliz. 33-35 yaşındaki adamlara yüklü kontratlar verince Avrupa'nın dev kulübü olmuyorsun. Üstelik, biz bu aldığımız isimleri doğru şekilde dünyaya tanıtamıyoruz bile. Drogba geldi ama ne kadar tanıtabildik mesela? Beşiktaş, Pepe'yi aldı ama ne kadar tanıtabildi?

Avrupa'da başarı da yok. TR futbolunun son yıllardaki belki de tek doğru hamlesi yabancı kuralı oldu. Onu da değiştirmeye çalışılıyorlar.

Bu zihniyetin yönettiği futboldan başarı beklemek hayalcilik değil aptallık zaten.
 
ya ne Benfica'sı? Krasnodar bile değiliz. 33-35 yaşındaki adamlara yüklü kontratlar verince Avrupa'nın dev kulübü olmuyorsun. Üstelik, biz bu aldığımız isimleri doğru şekilde dünyaya tanıtamıyoruz bile. Drogba geldi ama ne kadar tanıtabildik mesela? Beşiktaş, Pepe'yi aldı ama ne kadar tanıtabildi?

Avrupa'da başarı da yok. TR futbolunun son yıllardaki belki de tek doğru hamlesi yabancı kuralı oldu. Onu da değiştirmeye çalışılıyorlar.

Bu zihniyetin yönettiği futboldan başarı beklemek hayalcilik değil aptallık zaten.
Gönül işi olmazsa izlenmez zaten bu futbol.

Özelikle yabancı liglerin bir çok yerde yayınlandığı bu devirde bir çok maç hiç çekilmiyor izlerken.

Bir bizim maçlar işte az çok heyecan katıyor insana oda tutkumuzdan dolayı.
 
Gönül işi olmazsa izlenmez zaten bu futbol.

Özelikle yabancı liglerin bir çok yerde yayınlandığı bu devirde bir çok maç hiç çekilmiyor izlerken.

Bir bizim maçlar işte az çok heyecan katıyor insana oda tutkumuzdan dolayı.

aynen öyle. Medyamız diyor ki, sürekli hakemler konuşuluyor.. Futbolun bu kadar leş ise ne konuşacağız ki? 12-13 senedir sürekli stad yapan,30 yaş üstü oyunculara milyonlar bayılan bir ülkeyiz. Ancak bu sene doların artışı ile kulüplerin takkesi düştü.

Herkesin keli gözüktü artık. Geç oldu ama çoğu kulüp doğru hamleleri yeni yeni anlamaya başladı. 5 sene boyunca gittikçe düşen bir ülke futbolu olacak. Bu dönemde bu sene yapılan doğru hamleleri artarak sürerse tekrar çıkışa geçeriz. Yok eğer popülist ve günü kurtaran yaklaşımlar sürerse kaybetmeye ve hızlı batmaya devam ederiz.
 
aynen öyle. Medyamız diyor ki, sürekli hakemler konuşuluyor.. Futbolun bu kadar leş ise ne konuşacağız ki? 12-13 senedir sürekli stad yapan,30 yaş üstü oyunculara milyonlar bayılan bir ülkeyiz. Ancak bu sene doların artışı ile kulüplerin takkesi düştü.

Herkesin keli gözüktü artık. Geç oldu ama çoğu kulüp doğru hamleleri yeni yeni anlamaya başladı. 5 sene boyunca gittikçe düşen bir ülke futbolu olacak. Bu dönemde bu sene yapılan doğru hamleleri artarak sürerse tekrar çıkışa geçeriz. Yok eğer popülist ve günü kurtaran yaklaşımlar sürerse kaybetmeye ve hızlı batmaya devam ederiz.
Başka bir konuda bir kaç genç arkadaş suçlu ben miyim şimdi gibi görüşü dar mesajlar atığı için....

Suçlu kim? Biraz yazalım mı?

Suçlu ve suçlular listesi okadar uzun ki aslında...

En başta ergen kendilerini Zeki zanneden kendilerini ve spor kulübümüzü dev aynasında görenlerde.

Sonra bu dev aynaya çanak tutan ve hadilerini açan harcamalarda bulunmuş ve bulunan yönetimler.

Sonra evet bu kalitesiz ortamı bildikleri halde millete büyük başarı sözü veren teknik direktörlerde.

Suçlu kim..... Uzar da yeterli olur bu şimdilik. Fazlası siyasete girer
 
Başka bir konuda bir kaç genç arkadaş suçlu ben miyim şimdi gibi görüşü dar mesajlar atığı için....

Suçlu kim? Biraz yazalım mı?

Suçlu ve suçlular listesi okadar uzun ki aslında...

En başta ergen kendilerini Zeki zanneden kendilerini ve spor kulübümüzü dev aynasında görenlerde.

Sonra bu dev aynaya çanak tutan ve hadilerini açan harcamalarda bulunmuş ve bulunan yönetimler.

Sonra evet bu kalitesiz ortamı bildikleri halde millete büyük başarı sözü veren teknik direktörlerde.

Suçlu kim..... Uzar da yeterli olur bu şimdilik. Fazlası siyasete girer

abi hep söylüyorum. Bizim insanımız balık hafızalı. Sen ne zaman başarılı olmuşsun? 96-2008 arası. Peki bu başarılar bir anda gökten mi geldi?

Müthiş stadlarla,dünya yıldızlarıyla mı geldi? İstikrar ile geldi. 90'da Piontek geldi ve yardımcısı Terim'di. 3 sene Piontek çalıştı, yeni taktikler,sistemler ve oyuncular kazandırdı ülkeye. Terim'de bu dönemde hem Piontek'e yardım etti hem de alt yaş oyuncularıyla ilgilendi.

Sonunda 93'te Akdeniz Oyunlarında genç takımımız şampiyon oldu. Terim o oyunlarından sonra Milli takımın başına geldi. O takımın iskeleti ile tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonasına gittik. Üstelik elemelere 5.torbadan girmiştik. O turnuvada istediğimizi yapamadık ama iyi işler olacağı belliydi. Sonrası da malum zaten.

Peki sonra? Futbolu bilen isimler el çektirildi. Süleyman Seba,Alp Yalman gibi isimler yerine futbolu bilmeyen ama parası olan,siyasetçilere yakın kişiler işin içine girdi. Ekonomi büyüdü,stadlar gelişti,tesisler gelişti ama vizyon küçüldü. Altyapıya hiç bir önem verilmedi. Başarılı olan jenerasyonda gidince başarısızlıklar,hayal kırıklıkları gelmeye başladı.

Kendi başarılı olduğumuz sistemi terk ettik. Özeti bu. Ne zamanki o döneme dönülür o zaman başarı gelebilir.
 
Evet bir senedir değişen yok, gittikçe daha kötüye gidiyoruz.. Bırakın ilk 10 dışında kalmayı, bu gidişle ilk 15 dışı bile çok yakın.

İnsanlar hala ne olacak canım toparlarız falan sanıyor.. Avrupa futbolundan herkes bi haber. En geç 3 seneye ilk 15 dışına çıkacağız. Şaka değil bu.
 
Evet bir senedir değişen yok, gittikçe daha kötüye gidiyoruz.. Bırakın ilk 10 dışında kalmayı, bu gidişle ilk 15 dışı bile çok yakın.

İnsanlar hala ne olacak canım toparlarız falan sanıyor.. Avrupa futbolundan herkes bi haber. En geç 3 seneye ilk 15 dışına çıkacağız. Şaka değil bu.

Altyapi yok
Scouting yok
Sistem yok
Oyun felsefesi yok
B C D planlari yok
Duran top orginazyonu yok
verkaclar yok
ucgenler yok
uzaktan sut yok

Nasil gol atacaz biz acaba
 
Bilic gibiler sistem kurarken Şenol Güneş faydalanıyor bundan sonra da giderken enkaz bırakıyor. Bunu göremeyenlerin olduğu yerde kırılmsz bu kartel.

bunları okurken gözlerim doluyor

fikirlerimiz admin kademesinde paylaşılması bize umut veriyor

memleketin hiç bir sektöründe vasata tamah etmeyeceğiz

futbolda da bu vasatın kırılması konusunda güzel günler yakın

biz bir şey yapmsak da dibe vuruş geldi çattı
 
Cok guzel konu, yayin ihalesi pastanin buyumesi kulupler icin firsat olacakken onlari hantallastirdi aptallastirdi. Ama kabahat yayin ihalesinde degil kuluplerin yonetilis sekillerinde, bizim yonetimi 3000 kisi yarisi 19. Yyda kalmis kisi seciyor.
 
Üst Alt