Rezan Epözdemir - Sayfa 4 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Av. Dr. Rezan Epözdemir, kürsüye gelerek Oğulcan Çağlayan davası ve son hukuki gelişmeler ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Sayın Başkan, kıymetli Divan üyeleri ve kıymetli hazirun öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Özmızrak’ın atfı, tenkit ve eleştirileri kıymetlidir. O konuda dikkat ederiz. Hassasiyet gösteririz. O konuda kendisinin bir endişesi olmasın. Oğulcan Çağlayan meselesini kısaca anlatayım: Affınıza sığınarak bütün Galatasaray kamuoyu da kısmen vakıf ve muttali ama buradaki kıymetli Divan Kurulu üyeleriyle de paylaşmak isterim. Rizespor tarafından Oğulcan Çağlayan’ın transferiyle ilgili UÇK’ya bir haksız fesih tazminatı başvurusu yapılmıştı 1 Milyon 250 bin ve 530 bin TL’lik bir tazminat talebi söz konusuydu. Oyuncumuza da 6 maçlık bir mahrumiyet cezası verilmişti. 6 maçlık bir men cezası… Bizim yönetimimizden önceki Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri döneminde hukuk birimimiz bu karara itiraz etmiş, Tahkim Kurulu bu tazminatı aynen onuyor ve fakat 6 maçı 3 maça indiriyor. Bu karar bu haliyle kesinleşiyor. Fakat o dönem oyuncudan bir taahhüt alınmış, olur da Galatasaray bu yükümlülükle karşılaşmak zorunda kalırsa ve edimlerini ifa etmek zorunda kalırsa oyuncu kendisi zaten Galatasaray’ın sosyalleşme süreci, değer yargıları ve kültürüne uygun bir şekilde Galatasaraylılık bilinciyle taahhüt vermiş. Oyuncu ben kendi ücretlerimden bu paranın mansup edilmesini kabul ediyorum demiş ve yazılı bir taahhüt vermiş. Bizim dosyamızda zaten mevcut. Sonraki gelişmeleri anlatayım; yeni dönemde bir taahhüt aldık. Biz yönetsel olarak oyuncuya bunu rücu etme niyet ve irademiz yok. Çünkü oyuncunun bizden alacağı 3 yıllık ücret zaten bu tutara tekabül etmiyor. Mümkün değil oyuncunun bunu karşılaması. Fakat bu karar bir hukuk garabeti. 6 maç kala haksız fesih yapılmış. Hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz bir karar! Herhalde Türk spor tarihinde yargılama kurullarının böyle bir karar vereceğini tahayyül etmiyorum. Bir daha böyle bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Bana göre başkaca parametreler ve etmenlerle verilmiş bir karar. Anlamsız bir karar. Hukuk garabeti mahiyetinde bir karar. 6 maçlık tutarda bir tazminata hükmetmeniz gerekirken siz bütün sezonu artı bonservisini hesaplıyorsunuz ve diyorsunuz ki: ‘’Bu kadar ödeyeceksin!’’. İyi de yani sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan zarar 6 maçlık tutara tekabül etmeliydi normalde. Dolayısıyla çok ölçüsüz bir tazminat kararı görüyoruz burada. Biz göreve geldikten hemen sonra baktık bir transfer yasağı var. Bir Tudor meselesi ve Oğulcan meselesi. Tudor meselesini ödemek suretiyle kesinleşmişti. Tahtayı açmak için başvurduk. Oğulcan Çağlayan konusunda ise Yönetim Kurulu’na başvurduk. Çünkü Tahkim Kurulu’na direkt başvuramıyorsunuz. Anayasanın 59.maddesine göre Tahkim Kurulu kararları idari, sportif ve yönetsel kararlar bağlayıcı ancak iktisadi sonuçlara ilişkin kararlarda biliyorsunuz yargı yolu açık. O da Yargıtay’ın kesinleşmiş müstakel içtihatlarıyla verilmiş. Biz burada Yönetim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ‘Bu transfer yasağını kaldırın. TFF Yönetimi’nin sistematik olarak ne yazık ki uzun zamandır Galatasaray ile ilgili anlamlandıramadığımız bir bakış açısı ve perspektifi var. Bu talebimiz reddedildi. Tahkim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ‘Oğulcan Çağlayan kararı ile ilgili biz Bölge Adliye Mahkemesine başvurduk. Hukuki süreç nihayete ermedi. Kanun yolu aşaması devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yoktur. Dolayısıyla bu transfer yasağını kaldırın. Gerçekten talimata baktığınız zaman 12.maddeye kesinleşmiş bir alacak olmadığından hukuki süreç devam ettiği için burada transfer yasağının konulmaması lazım.”

“Çünkü Bölge Adliye Mahkemesi’nde dosya. Tahkim Kurulu tarafından bu talebimiz 40 gün önce kabul edildi. Dedi ki ‘Evet burada hukuki süreç devam ediyor. Yargılama süreci devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak kalemi söz konusu değil. Dolayısıyla ben Galatasaray Spor Kulübü’nün, Oğulcan Çağlayan ile ilgili transfer yasağını kaldırıyorum’ dedi. Bu olması gereken bir karardı ve transfer yasağımız kalktı. Sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi başvurunun reddine karar verdi çünkü burada kıymetli meslek büyüklerimiz, hukukçu meslektaşlarımız ve üstatlarımız varsa onlar da bilir. Hakem kararları bizde esasa ilişkin denetime elverişki değil. Hakem kararları şekli kararlara elverişli. Kamu düzenine aykırılık var mı?, Heyetin oluşmasında usule aykırılık var mı?, Yetki, görev ve zaman aşımıyla ilgili bir sorun var mı? Usulden bir incelemeye tabii. Yargıtay’a başvurduk. Dosya hala Yargıtay’da. Temyiz ve kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Olağan hukuk yolu nihayete ermemiş. Fakat birden baktık 40 gün sonra bize transfer yasağını kaldırdılar. Tahkim Kurulu ve fakat oyuncumuza vize ve lisansını vermediler. Bunun üzerine direkt Tahkim Kurulu’na ve yargılama kurullarına başvuru yapmamız takdir edersiniz ki mümkün değil. Yeniden TFF Yönetim Kurulu’na başvurduk. Dedik ki ’40 gün önce Tahkim Kurulu’nun emsal mahiyetinde bir kararı var. Hukuki süreç devam ediyor. Dosyası da zaten Yargıtay’da. Kanun yolu devam ediyor. Kesinleşmiş bir alacak yok. Birinci fıkraya göre kulüp transfer yasağını kaldırdınız. Üçüncü fıkraya göre oyuncuya da vize ve lisansı vermeniz lazım. Aynı madde, aynı vaka, aynı hukuki süreç devam eden derdest bir yargılama süreci… Dolayısıyla burada hukuki süreç devam ediyor. Olağan kanun yolu devam ediyor deyip transfer yasağını kaldırırken; oyuncunun da çalışma özgürlüğünü kısıtlamayın. Çünkü bu tavır Anayasa’nın 13.maddesine aykırı olur. Hakkın özüne dokunmuş olursunuz.”

“Demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı davranırsınız. Siz bunu kısıtlayamazsınız. TFF, tam 3 hafta bizim talebimizle ilgili karar vermedi. Ben 3 haftalık süreç içerisinde hem sayın Başkanımız, hem biz belki 50 defa TFF Başkanvekilleriyle görüştük. Yani bunun bize göre başka bir izahatı yok. Bu kararı verin. Tahkim’e gidelim. Gerekiyorsa reddedin biz de hak arama özgürlüğümüzü kullanalım. 3 hafta karar verilmedi. Araya bayram süreci girdi. Bizim baskılarımız sonucunda mecbur karar vermek zorunda kaldılar. Bu arada biz oyuncuyu listeye yazdırmak istiyoruz ki oynatalım. Orada da takdir edersiniz ki terminler var. Dolayısıyla geldiğimiz noktada biz dedik ki ‘Bir an önce karar verin. Bizim baskılarımız neticesinde TFF beklediğimiz kararı verdi. Ret. Bunun üzerine biz Tahkim Kurulu’na başvurduk. Oyuncu da hemen hemen her gün arıyor, görüşüyoruz. Avukat meslektaşımız da bilgi veriyoruz. Ona da dedik ki Tahkim’in verdiği 40 gün önce verdiği karar var. Değişen bir şey yok. Kuvvetle muhtemel lisans ve vize yasağı kaldırılacak. Başvurumuzu yaptık. İnanılmaz bir şekilde o akşam internet sitesine girdik hukuk hemen savunma verdi. Şöyle bir karar gördük ‘Oy çokluğuyla başvurunuz reddedilmiştir’ 22:33’te karar faks ile bize geldi. Çünkü listeyi vermemiz lazım. Ve fakat oy birliği ile başvurumuzun reddedildiği yazıyor. İnternet sitesinde karar metni var ‘Oy çokluğu’. Bize gelen resmi tebligatta ‘Oy birliği’ yazıyor. İnanamadık! Vaka aynı, hukuki süreç aynı. Devam eden bir hukuki süreç var. Kesinleşmiş bir alacak yok. Dosya Yargıtay’da. İnanılmaz bir şekilde bizim oyuncumuzla ilgili vize ve lisans başvurumuz reddediliyor. Buradaki arka plandaki amacın şu olduğunu biz biliyoruz. Yaptığımız temaslardan da… Bize kesinleşmemiş bir alacağı psikolojik baskı suretiyle ödettirmeye çalışıyorlar. Bir kısım aktörler devreye giriyor ve ödettirmeye çalışıyorlar. Öyle olunca biz buna sonuna kadar yasal çerçevede hukuken direndik. Galatasaray’ın menfaatlerini savunmak için biliyorsunuz ertesi gün bir basın toplantısı düzenledim. Orada da belgeleri yansıtarak etraflıca anlattım. Tahkim Kurulu üyeleri hakkında da görevi kötüye kullanmadan şikayetçi olacağımızı söyledik. Çünkü bunlar kamu görevlisi. Yargıtay 5.Ceza Dairesi’nin kararları var. Türk futbol tarihinde hiç kimse bir şikayet hakkını kullanmamış. Biz bu konuda da bir duruş sergilemek istiyoruz. Çünkü böyle keyfi, takdiri, kulübümüzü ve oyuncularımıza zarar veren kararlar hukuken ve fiilen kabul edilemez. Birinin de burada hukuki aksiyon alması lazım. Bunu ifade ettik.”

“Tahkim Kurulu’nu istifaya davet ettik. Bu sırada TFF’den, kulüp hukuk direktörümüz Petek Hanım’a telefon geldi. Anladığım kadarıyla oradaki Tahkim Kurulu üyeleri endişe ettiler ki iki üye arayıp ‘Biz muhalif kaldık. Oy çokluğuyla karar vermişler. 5’e 2.’ Şikayet etmeyelim diye Bir karar var ortada. Bu kararın saygınlığı ve güvenilirliği nasıl tartışılır? Kıymetli hazirunun dikkatini çekmek istiyorum. Önce oy çokluğu deniliyor. Karar bize oy birliği diye geliyor. Ertesi gün şikayet hakkımızı kullanacağız ve istifa istiyoruz Tahkim Kurulu üyeleriyle ilgili dediğimizde; TFF’den, 2 tane muhalefet var. Biz yapmadık. 5 kişiyi şikayet edin mahiyetinde bir cevap aldık. Şimdi TFF’ye yazdık. Dedik ki ‘Tahkim Kurulu’nda kimler muhalif? Bildirin. Biz de ona göre hak arama özgürlüğümüzü kullanacağız. Onu da bildirmediler. Bugün itibarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde Tahkim Kurulu üyeleri hakkında Galatasaray Spor Kulübü olarak, Sportif A.Ş. halka açık şirket biliyorsunuz şikayet hakkımızı kullandık. Bu idari ve yönetsel bir karar olduğu için 59.maddeye göre yargı yolu kapalı. Oğulcan Çağlayan’la da yaptığım görüşmede yeni dönemde böyle bir niyetimiz yok. Bu Galatasaray’ın değer yargılarına, sosyalleşme sürecine, kültürel birikimine ve müktesebatına uygun değil dememize rağmen kendisi bir taahhüt verdi. Ben, kulübüm bu işten zarar görürse alacaklarımdan feragat ediyorum. Gerekirse zarar tazmin edilsin dediği yazılı bir taahhüt aldık. Mevcut taahhüt de zaten dosyada var. Bizim böyle bir reaksiyon gösterme niyetimiz yok. Çünkü oyuncunun alacağı ücret zaten bu tazminatı karşılamaya yetmez. Son olarak şunu vurgulayayım: Öteden beri Tahkim Kurulu’nun, Disiplin Kurulu’nun, UÇK’nın Başkanımız, önceki Yönetim Kurulu üyelerimiz, sporcularımız, teknik heyetimize karşı ölçüsüz cezalar verdiğini görüyorduk. İtirazlar da garip bir şekilde reddediliyordu. Bu konuda da bizler Ankara’da TFF Genel Kurulu’nda öncü olduk. Çalışma hazırladık. Statü değişikliğini sabaha kadar ben yazdım. Sabah 09.00’da yetiştirdik. Artık bu Tahkim Kurulu ve UÇK’yı, kurulları TFF Genel Kurulu seçecek. Bir sonraki Genel Kurul’da seçilecek. 4 yıl süreyle görev yapacak. Özlük, sosyal ve huzur haklarını ise bizim ödediğimiz harçlardan alacaklar. Buradaki hedefimiz TFF yargılama kurullarının adil hakkaniyet zemininde ekonomik ve fiziksel bağımsızlığını sağlamak. Çünkü bazen adil olmak kadar adil görünmek de önemlidir. Bu kurullar ne adil, ne adil görünüyorlardı. Burada Galatasaray Spor Kulübü, sayın Başkan önderliğinde değişimin öncüsü olduğu için zannediyorum bu kurumlar hasmane ve rövanşist tavırlar ihdas etmeye gittiler. Çünkü görevleri sona eriyor. Bugün itibarıyla hak arama özgürlüğümüzü kullandık. Oyuncudan da bir taahhüt aldık. Dinleme nezaketi gösterdiğiniz için selam ve saygı sunuyorum.”
 
Az önce Münevver Karabulut’un avukatlığını yaptığını öğrendim. O karaktersiz katilin intihar muhabbetlerinden sonra , çeşitli spekülasyonlar yayıldı etrafa ve bir kısmının ucu Rezan Bey’i de etkileyecek cinsten. Keşke bu bilgiyi hiç öğrenmemiş olsaydım
 
Az önce Münevver Karabulut’un avukatlığını yaptığını öğrendim. O karaktersiz katilin intihar muhabbetlerinden sonra , çeşitli spekülasyonlar yayıldı etrafa ve bir kısmının ucu Rezan Bey’i de etkileyecek cinsten. Keşke bu bilgiyi hiç öğrenmemiş olsaydım

bize alakadar etmez

Galatasaraya faydasi olsun gerisi umrumda degil
 
s70FhNu.jpg


Apo dan Rezan bey'e biz neler cektik aga bu yillarca.

Has cimbomlu Rezan beyin arkasindayiz.
 
Üst Alt