Sıradaki İsim Tin Jedvaj! - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Sıradaki İsim Tin Jedvaj!


Tabi fevkalade bir isim ama malesef getiremeyiz Türkiye ye o cocugu. 22 yasinda daha cocuk. Onun sanssizligi önünde Kroos ve Modric gibi iki adamin olmasi, hatta Casemiro'yu da sayabiliriz. Keske Real degil de baska bir takima gitseydi, yazik oluyor cocuk istikrarli sekilde oynayamiyor.

Geçen yaz Liverpool kiralamak istiyordu bunu Real mi vermemişti çocuk mu Liverpool'u istememişti tam hatırlamadım şimdi, Real'in kiralama yerine satabileceği yazılıp çiziliyordu. Juventus Roma Milan gibi kulüpler de istiyordu bunu, hatta Tuchel de galiba Dortmund'a kiralamak istemişti bi ara.

Türkiye'ye belli yaşa kadar ancak oynadığı takımla maç yapmaya gelir, maçını oynar ve gider bence.
 
Son düzenleme:
Bayern daha birkaç hafta önce Arsenal'e 2 maçta 10 gol attı, son oynadıkları 3 maçta 15 gol atıp 3 gol yedi, yani öyle bi kere iki kere olan birşey de değil, Hamburg'la oynadıkları gibi oynadılar 3 maçta da.

Tottenham'ı da Bayer Leverkusen'in grubunda gördük. Sonra da gittiler AL'de Belçika liginde 8. sırada olan takıma yenildiler, ki tam kadro çıktılar maça. Öyle önemsememek diye birşey yok, karşındaki takım Belçikaliginde 8. ve tam kadro çıkmış herif maça daha neyi önemsemeyecek. İngilizler özellikle ŞL'ini gayet önemsiyor ayrıca. Bu yüzden Avrupa ligini Manchester United önemsiyor mesela, çünkü orayı kazanan CL'ye direk gidiyor, Manchester United kulübü de CL'ye gitmek istiyor. İlk 4'e giremezse gidemeyecek ve CL'ye gidemezlerse sponsor ve TV gelirinden oluyorlar vs Adidas'ın mesela sponsorluk anlaşmasında bunlarla CL şartı var, para kesiyormuş gidemezse. Avrupa olmayınca yine daha iyi oyuncular Avrupa'da da oynayacakları takımları tercih ediyorlar. Liverpool geçen sene istediği bazı oyuncuları bu yüzden alamadı. Dembele'yi de Dortmund'a kaptırdılar..

Birbirleriyle olan maçları elimizdeki tek somut kıstas, onun dışındaki her arguman kişisel tercihe dayalı spekülasyon bence, İngiliz tarzını seven o daha iyi der, İspanyol seven o daha iyi der.

İngiltere liginin formatı bence de FA Cup ve League Cup da eklenince biraz sıkıntılı, 1-2 haftalık bi moel tatili olsun mu diye konuşuyorlardı bi ara, bakalım yaparlarmı. Ama 2000'lerde 3 İngiliz takımı CL'de yarı final oynadığında da aynı format vardı, format o zaman sıkıntı yaratmıyordu, o zamanki takım kaliteleriyle şimdiki bence aynı değil.

Bence şu anki halleriyle Bayern Premier ligi de Chelsea'nin ettiği gibi domine eder.

İlerde değişir tabi, sırayla Almanların, İngilizlerin, İtalyanların, İspanyolların çok iyi oldukları dönemler oluyor, Almanya ve İspanya bir süredir yakaladıkları iyi jenerasyonlarla ve iyi de transferlerle öne çıktılar. İngilizler de şimdi dediğim gibi kıtadan Conte, Pep, Mourinho, Pochettino, Klopp gibi çok iyi hocalar getirdiler, bu hocalar kendi ekipleriyle geldi, iyi takımlar kuruyorlar, 1-2 seneye Avrupa'da eskisi gibi güçlü bir dönem yakalayacaklarına inanıyorum.

Eger Galatasatay Fenerbahce ile yaptigi maclari kistas olarak alirsak, sonuc bizim lehimize islemez. Ama genel basarilara bakarsak, Galatasaray fazlasi ile öndedir.
Premierleague´in hem mac yogunlugu, hemde oyun stili bu müsabakalarda dezavantaj yaratiyor. Ingiliz kulüplerin 2011 yilindan beri formsuz olmasi, Almanya´nin ise tarihindeki en yüksek formunu yakalamasi, bana göre o yüzden sadece anlik bir fotoraf.

Champions League >> Siegerliste

Burada bakarsak yine görebiliyoruz. Almanya Ligi simdiye kadar Bayern Münih disinda sampiyonlar liginde sadece iki takim ile kazanabildi. Liverpool´un 30 küsür yildir sampiyonlugu olmamasina ragmen, bir Sampiyonlar Ligi kupasi var.

Almanya avrupa ligini kullanarak, yükselmesi ile birlikte rankginde (gerci sonra sistem degistirildi) buraya biraz daha ciddiye alma tesebbüsü olabilir. Ama ne Fransizlarin, ne de Ingilizler´in ne maclarda durus, ne de kadro tercihleri olarak Avrupa Ligini ilk plana asla almadiklari ortadadir. Bunu o ülkenin, hangi taraftarina sorsan, aynisini söylerler. Kendi ulusal ligleri, her daim daha önemlidir.

Bayern Münih´de bu sisteme girdigi vakit, yavas yavas yipratilmaya baslanir. Ingilizlerin futbol sistemleri, hizli pas, yüksek tempo üzerine kurulu. Milli takim bazinda da bu oyun stilinin, bu K.O sistemi icerisinde, etkisiz olabildigini gördük. Yani Ingiliz futbolu bir turnava sistemine uygun degildir kanimca...
Ancak lig sistemi, yine ayri bir mecradir. Biri K.O digeri ise Marathon sistemidir. Birinde istikrarki iyi olmak zorundasin, digerinde günlük form belirleyici olabilir, sans faktörü daha belirgindir.

Almanya´da maddi manevi rekabet edebilecek hic bir takim yok. Premierleague´de ise Chelsea, Manchester United, Manchester City gibi üc tane takim bulunuyor. Yine Arsenal, Liverpool gibi takimlar oralari zorlayabilen takimlar. Kümeye oynayan takimlara kadar, yine hep maddi acidan belirli seviyede olan takimlar var... Bu ligde 2-3 sene gibi sürelerce sampiyonluktan süreklilik ile mahrum kalmasi realistdir, ancak Bundesliga´da bunu son 20 küsür senede sadece bir kere yasamistir. Bayern´in Premierlgini Bundesliga gibi domine edebilecegini düsünmek, o yüzden rasyonal bir aciklama degildir.

Genel bir formsuzluk var Premierleague´de. Ama uzun vadede K.O sisteminde de Bundesliga´nin önünde yer alabilecek güctedir, ki zaten 10 yillardir da öyle olmustur. Su an ise sadece son 5 senenin, anlik fotorafini görüyoruz.
 
Son düzenleme:
Geçen yaz Liverpool kiralamak istiyordu bunu Real mi vermemişti çocuk mu Liverpool'u istememişti tam hatırlamadım şimdi, Real'in kiralama yerine satabileceği yazılıp çiziliyordu. Juventus Roma Milan gibi kulüpler de istiyordu bunu, hatta Tuchel de galiba Dortmund'a kiralamak istemişti bi ara.

Türkiye'ye belli yaşa kadar ancak oynadığı takımla maç yapmaya gelir, maçını oynar ve gider bence.

Yazik oluyor cocuga gercekten dedigim gibi. Ileride Modric'in yerini alabilecek kapasitede ama Modric daha 31 yasinda ve bence rahat bi 3 sene daha oynar acayip form düsüklügü falan yasamadigi sürece cünkü adam klas futbolcu.

Kiralasinlar bari oynayabilecegi bir takima 22 yasinda daha, mutlaka istikrarli bir sekilde oynamali bu cocuk. Körelmemeli.
 
Eger Galatasatay Fenerbahce ile yaptigi maclari kistas olarak alirsak, sonuc bizim lehimize islemez. Ama genel basarilara bakarsak, Galatasaray fazlasi ile öndedir.
Premierleague´in hem mac yogunlugu, hemde oyun stili bu müsabakalarda dezavantaj yaratiyor. Ingiliz kulüplerin 2011 yilindan beri formsuz olmasi, Almanya´nin ise tarihindeki en yüksek formunu yakalamasi, bana göre o yüzden sadece anlik bir fotoraf.

Champions League >> Siegerliste

Burada bakarsak yine görebiliyoruz. Almanya Ligi simdiye kadar Bayern Münih disinda sampiyonlar liginde sadece iki takim ile kazanabildi. Liverpool´un 30 küsür yildir sampiyonlugu olmamasina ragmen, bir Sampiyonlar Ligi kupasi var.

Almanya avrupa ligini kullanarak, yükselmesi ile birlikte rankginde (gerci sonra sistem degistirildi) buraya biraz daha ciddiye alma tesebbüsü olabilir. Ama ne Fransizlarin, ne de Ingilizler´in ne maclarda durus, ne de kadro tercihleri olarak Avrupa Ligini ilk plana asla almadiklari ortadadir. Bunu o ülkenin, hangi taraftarina sorsan, aynisini söylerler. Kendi ulusal ligleri, her daim daha önemlidir.

Bayern Münih´de bu sisteme girdigi vakit, yavas yavas yipratilmaya baslanir. Ingilizlerin futbol sistemleri, hizli pas, yüksek tempo üzerine kurulu. Milli takim bazinda da bu oyun stilinin, bu K.O sistemi icerisinde, etkisiz olabildigini gördük. Yani Ingiliz futbolu bir turnava sistemine uygun degildir kanimca...
Ancak lig sistemi, yine ayri bir mecradir. Biri K.O digeri ise Marathon sistemidir. Birinde istikrarki iyi olmak zorundasin, digerinde günlük form belirleyici olabilir, sans faktörü daha belirgindir.

Almanya´da maddi manevi rekabet edebilecek hic bir takim yok. Premierleague´de ise Chelsea, Manchester United, Manchester City gibi üc tane takim bulunuyor. Yine Arsenal, Liverpool gibi takimlar oralari zorlayabilen takimlar. Kümeye oynayan takimlara kadar, yine hep maddi acidan belirli seviyede olan takimlar var... Bu ligde 2-3 sene gibi sürelerce sampiyonluktan süreklilik ile mahrum kalmasi realistdir, ancak Bundesliga´da bunu son 20 küsür senede sadece bir kere yasamistir. Bayern´in Premierlgini Bundesliga gibi domine edebilecegini düsünmek, o yüzden rasyonal bir aciklama degildir.

Genel bir formsuzluk var Premierleague´de. Ama uzun vadede K.O sisteminde de Bundesliga´nin önünde yer alabilecek güctedir, ki zaten 10 yillardir da öyle olmustur. Su an ise sadece son 5 senenin, anlik fotorafini görüyoruz.

[Uzun bir yazı yazmışım, sabredeceksen oku :D]

Ben de zaten şu an daha iyiler dedim, tüm zamanlar en iyi diye ülke bazında CL başarısı olarak alırsak o zaman zaten sıralama 1-İspanya, 2-İtalya, 3-İngiltere, 4-Almanya diye gidiyor,

UEFA Champions League - Wikipedia

Ülke olarak milli takımları baz alırsak bu sefer Ingiltere 5 büyük ligin içinde son sıraya düşüyor, Almanya birinci sıraya geliyor. Burda da ülkelerin yetiştirdiği oyuncu ve teknik adam kalitesi ortaya çıkıyor zaten.

Kulüpler olarak evet İngiliz takımları tarihsel olarak Avrupa'da daha iyi, ben şu an Alman takımları daha iyi diyorum zaten, tüm zamanlar için konuşmadım. Şurda 2-3 sene önce yapılmış güzel bir karşılaştırma var, Nothingham Forest, Aston Villa, Hamburg gibi bi an parlayıp sönmüş takımları saymazsan Ingiltere'de büyük olarak Manchester United, Liverpool, Chelsea, Almanya'da da Bayern'le biraz Dortmund öne çıkıyor, onun yanında da Arsenal, Leverkusen, Monchengladbach, Leeds United gibi final oynayıp kupa alamamış takımlar var.

Premier League v Bundesliga: Which is better? - Telegraph

Ingiliz takımları genelde daha iyi olsalar da orda "League table of Champions League matches involving Premier League and Bundesliga teams" diye gösterdiği tabloda Avrupa kupalarında birbirlerine karşı oynadıkları maçları baz alan puan tablosunda gayet karışık duruyorlar.

İngiltere liginde futbol hızlı tempolu oynanıyor ama Almanya'da da futbol İngiltere kadar hızlı tempolu, hızlı paslarla oynanıyor. Hatta oyun hızı bazı maçlarda İngiltere'den hızlı, koşu mesafeleri de İngiltere'nin üstünde diye hatırlıyorum, açıp bakarız ama.

İngilizlerin TV geliri deniyor ama Ingilizler çok iyi oyuncu yetiştiremedikleri için çok para harcayıp Belçika, Fransa, Hollanda, son yıllarda da İspanya ve Almanya'dan değerinin üstünde oyuncu alıyorlar. Veya İngiltere'den değerinin 3 katı yerli oyuncu alıyorlar. Almanlar ve İspanyollar genel olarak hem milli takım seviyesinde iyi oyuncular yetiştiriyorlar, hem de ucuza kaliteli oyuncular buluyorlar, Fransızlar da öyle.

Örneğin Manchester City Sterling'i 70 milyona aldı, Bayern 67 milyona Douglas Costa ve Vidal'i aldı. 8.5 milyona Kimmich'i aldı, Bayern'de orta saha ve bazen stoper oynuyor, Alman milli takımında da sağ bek oynuyor, Euro 2014'ün en iyi 11'ine sağ bek olarak seçildi, seneye Bayern de onu sağ bekte düşünüyormuş belki. Manchester City seneye 25-30 milyona onun gibi bir bek almaya çalışıcak. Yani çok para=çok daha iyi oyuncu olmuyor her zaman, Alman takımları daha az parayla da o kalitede veya daha iyisini alabiliyor. Dortmund Lewandowski'yi 5 milyona almıştı, onun yerine şimdi oynayan Aubemeyang'ı 13 milyona Dembele'yi 15 milyona aldı, yani Manchester City'nin Sane için ödediği paranın hemen hemen yarısına bu ikisini maletti Dortmund. Alman orta sıra takımlarında da iyi herifler oynuyor, İngilizler gibi 5 milyonluk adama 25 milyon vermiyorlar. Mesela şu an Premier ligde ilk 4'ü kovalayan Liverpool'u Hoffenheim'in 4 milyona Brezilya'dan bulduğu ve sonra 40 milyona Liverpool'a sattığı Firmino sırtlıyor bu sene. Hoffenheim o 40 milyonun 3'te biriyle gidip 2 tane daha Firmino gibi adam alıyor, sen var be Premier Ligde ne yıldızlar oynuyor 40 milyona adam alıyor diyorsun. Anlatabiliyormuyum? Pulisic'i istedi Dortmund'dan Liverpool, hem Dortmund hem Pulisic Liverpool'u reddetti. Alt yapıdan yetiştirdiği herif, Liverpool ona da 35-40 milyon bayılacaktı sanırım. Emre Can oynuyor işte, Bayern'in alt yapısından çıkan, yetersiz bulup Leverkusen'e sattığı adama 12 milyon verip aldılar. Al yine Bayern II'den çıkan Hojbjerg diye bi çocuk vardı, Bayern Augsburg'a kiraladı, sonra Schalke'ye kiraladı, tutunamadı hiçbirinde, geçen yaz Southampton'a sattı, orda oynuyor şimdi.

Yani Premier ligde iyi oyuncular var da harcanan paralar gözünü almasın, Bundesliga'dan o kadar da çok daha iyi oyuncular yok ordaki takımlarda da, ordaki adam oraya transfer oluyor (genelde gerçek maliyetinin üstünde), öbürü de yerine başkasını koyuyor. Premier Lig çok iyi pazarlandığı için en alttaki takımı bile çok iyiymiş geliyor beğenenlerine, ama Alman İspanyollarla filan oynadıklarında da o kadar iyi olmadıklarını görebiliyorsun. Ayrıca Almanya'nın da yeni TV anlaşması 1-2 seneye devreye girecek. Bayern'in şu an TV gelirinden aldığı para 50 milyon mu ne mesela, Dortmund bir miktar daha az (Almanya'da yakın dağıtılıyor gelirler), o zaman daha hakettiği bir değeri alacak. Şu haliyle bile de geliri Arsenal'den hatta Chelsea'dan yüksek Deloitte'e göre.. Ve borcu yok.

Taraftarlar farklı düşünse de İngilizi de Almanı da Avrupa maçını kabul ediyor kıstas olarak. Tabi İngiltere ligi normalde daha fazla takımın zirveye ortak olabildiği lig, bu doğru, Bayern veya Juventus gibi ligi domine eden bir takımları yok, vardı, Alex Ferguson emekli olunca bitti o iş. Alex Ferguson varken Manchester United daha bile dominant'tı, Manchester United zaten o dönem baya kupa kazandı, Avrupa'da da 2 veya 3 kupa aldılar o dönem galiba.

İngiltere'de birkaç senedir yaşanan şey formsuzluk değil kalitesizlik. O yüzden KO sistemi veya maraton farketmez, bugünkü kadro kaliteleriyle Bayern affetmez.

Alex Ferguson'lu Manchester United'la daha birkaç sene önce bile CL finali oynayan Paul Scholes daha evelsi sene "Bayern, Real veya Barcelona Premier Lige gelseler ligi 10-15 puan farkla alırlar" derken de bu oyuncu kalitesi ve taktiksel kaliteden bahsediyordu, İngiliz takımlarının oyuncuları Avrupa'lı rakiplere göre daha kalitesiz (INFERIOR kelimesi kullanmış) yorumlarını okuyabilirsin:

Real Madrid, Barcelona or Bayern Munich would easily win Premier League, says Manchester United hero Paul Scholes | Daily Mail Online

Geçen seneki Bayern-Arsenal eşleşmelerinden ve İngilizlerin yine CL'de erken elenip yarı finali görememesinden sonra yine benzer yorumlar çıkmıştı. Geçenlerde de 2 maçta Bayern Arsenal'e Hamburg muamelesi yapınca Rio Ferdinand da benzer şeyler söyledi, ben maçtan sonraki yorumları izledim biraz çünkü.

Nedir şimdi bu oyuncu kalitesi meselesi?

Şimdi aç bak Manchester United'ın, Arsenal'ın, Manchester City'nin, Tottenham'ın filan bugünkü kadrolarındaki kaç futbolcusu Bayern, Real, Barcelona'da Juventus'ta filan direk ilk 11'e girebilir?

Sonra Bayern, Real Madrid, Barcelona, Juventus, hatta Atletico 11'lerini aç ve 11'lerindeki hangi futbolcu yukarda saydığım İngiliz takımlarına gitse ilk 11'e giremez diye bir bak. Yedekleri de karşılaştır istersen, zira lig kupa uzun maraton ve geniş kadronun önemi büyük.

Bi de çok genç yetenekli bir takımla Manchester City'e fena dayak atan Monaco var piyasada, ellerinde o kadroyu çok tutabileceklerini sanmıyorum birçok kulüp üşüşecektir. İngilizler de üşüşecektir. Arsenal, Tottenham'ın da Dortmund'dan filan iyi olduğunu düşünmüyorum. İlerde kısmetse, şu an değiller bence.

Yukarda saydığım İngiliz takımlarından Chelsea, City, United ve Liverpool bence 2-3 seneye Avrupa'nın büyükleriyle aynı duruma gelebilirler. Hem Avrupa'dan çok iyi hocalar aldılar (hepsinin hocası kıta futbolundan gelme, İngiliz futbolu filan yok artık) hem de eksik yerlere kaliteli oyuncular alıp farkı kapatacaklardır.

Ama onlar alırken diğerleri de boş durmayacak, Çok para harcamak da her zaman en iyi futbolcuyu getirmiyor.

Şu anda o kaliteye sahip olmadıkları için İngiltere'de de şu an futbolun içinde olan birçok kişi de bu takımlar Premier lige gelse Premier Ligi de 10 puan farkla alır gider diyorlar, ki şu an bi Real-Bayern-Juventus-Barcelona seviyesinde olmayan Chelsea bile 10 puan farkla götürüyor o ligi zorlanmadan. İlerde tabi ki değişir. Ben büyük İngiliz takımlarının ciddi bi upgrade yapacaklarını düşünüyorum.


Düzeltme: Emre Can'ı 12 milyona almış Liverpool, başkasıyla karıştırmışım.
 
Son düzenleme:
[Uzun bir yazı yazmışım, sabredeceksen oku :D]

Ben de zaten şu an daha iyiler dedim, tüm zamanlar en iyi diye ülke bazında CL başarısı olarak alırsak o zaman zaten sıralama 1-İspanya, 2-İtalya, 3-İngiltere, 4-Almanya diye gidiyor,

UEFA Champions League - Wikipedia

Ülke olarak milli takımları baz alırsak bu sefer Ingiltere 5 büyük ligin içinde son sıraya düşüyor, Almanya birinci sıraya geliyor. Burda da ülkelerin yetiştirdiği oyuncu ve teknik adam kalitesi ortaya çıkıyor zaten.

Kulüpler olarak evet İngiliz takımları tarihsel olarak Avrupa'da daha iyi, ben şu an Alman takımları daha iyi diyorum zaten, tüm zamanlar için konuşmadım. Şurda 2-3 sene önce yapılmış güzel bir karşılaştırma var, Nothingham Forest, Aston Villa, Hamburg gibi bi an parlayıp sönmüş takımları saymazsan Ingiltere'de büyük olarak Manchester United, Liverpool, Chelsea, Almanya'da da Bayern'le biraz Dortmund öne çıkıyor, onun yanında da Arsenal, Leverkusen, Monchengladbach, Leeds United gibi final oynayıp kupa alamamış takımlar var.

Premier League v Bundesliga: Which is better? - Telegraph

Ingiliz takımları genelde daha iyi olsalar da orda "League table of Champions League matches involving Premier League and Bundesliga teams" diye gösterdiği tabloda Avrupa kupalarında birbirlerine karşı oynadıkları maçları baz alan puan tablosunda gayet karışık duruyorlar.

İngiltere liginde futbol hızlı tempolu oynanıyor ama Almanya'da da futbol İngiltere kadar hızlı tempolu, hızlı paslarla oynanıyor. Hatta oyun hızı bazı maçlarda İngiltere'den hızlı, koşu mesafeleri de İngiltere'nin üstünde diye hatırlıyorum, açıp bakarız ama.

İngilizlerin TV geliri deniyor ama Ingilizler çok iyi oyuncu yetiştiremedikleri için çok para harcayıp Belçika, Fransa, Hollanda, son yıllarda da İspanya ve Almanya'dan değerinin üstünde oyuncu alıyorlar. Veya İngiltere'den değerinin 3 katı yerli oyuncu alıyorlar. Almanlar ve İspanyollar genel olarak hem milli takım seviyesinde iyi oyuncular yetiştiriyorlar, hem de ucuza kaliteli oyuncular buluyorlar, Fransızlar da öyle.

Örneğin Manchester City Sterling'i 70 milyona aldı, Bayern 67 milyona Douglas Costa ve Vidal'i aldı. 8.5 milyona Kimmich'i aldı, Bayern'de orta saha ve bazen stoper oynuyor, Alman milli takımında da sağ bek oynuyor, Euro 2014'ün en iyi 11'ine sağ bek olarak seçildi, seneye Bayern de onu sağ bekte düşünüyormuş belki. Manchester City seneye 25-30 milyona onun gibi bir bek almaya çalışıcak. Yani çok para=çok daha iyi oyuncu olmuyor her zaman, Alman takımları daha az parayla da o kalitede veya daha iyisini alabiliyor. Dortmund Lewandowski'yi 5 milyona almıştı, onun yerine şimdi oynayan Aubemeyang'ı 13 milyona Dembele'yi 15 milyona aldı, yani Manchester City'nin Sane için ödediği paranın hemen hemen yarısına bu ikisini maletti Dortmund. Alman orta sıra takımlarında da iyi herifler oynuyor, İngilizler gibi 5 milyonluk adama 25 milyon vermiyorlar. Mesela şu an Premier ligde ilk 4'ü kovalayan Liverpool'u Hoffenheim'in 4 milyona Brezilya'dan bulduğu ve sonra 40 milyona Liverpool'a sattığı Firmino sırtlıyor bu sene. Hoffenheim o 40 milyonun 3'te biriyle gidip 2 tane daha Firmino gibi adam alıyor, sen var be Premier Ligde ne yıldızlar oynuyor 40 milyona adam alıyor diyorsun. Anlatabiliyormuyum? Pulisic'i istedi Dortmund'dan Liverpool, hem Dortmund hem Pulisic Liverpool'u reddetti. Alt yapıdan yetiştirdiği herif, Liverpool ona da 35-40 milyon bayılacaktı sanırım. Emre Can oynuyor işte, Bayern'in alt yapısından çıkan, yetersiz bulup Leverkusen'e sattığı adama 12 milyon verip aldılar. Al yine Bayern II'den çıkan Hojbjerg diye bi çocuk vardı, Bayern Augsburg'a kiraladı, sonra Schalke'ye kiraladı, tutunamadı hiçbirinde, geçen yaz Southampton'a sattı, orda oynuyor şimdi.

Yani Premier ligde iyi oyuncular var da harcanan paralar gözünü almasın, Bundesliga'dan o kadar da çok daha iyi oyuncular yok ordaki takımlarda da, ordaki adam oraya transfer oluyor (genelde gerçek maliyetinin üstünde), öbürü de yerine başkasını koyuyor. Premier Lig çok iyi pazarlandığı için en alttaki takımı bile çok iyiymiş geliyor beğenenlerine, ama Alman İspanyollarla filan oynadıklarında da o kadar iyi olmadıklarını görebiliyorsun. Ayrıca Almanya'nın da yeni TV anlaşması 1-2 seneye devreye girecek. Bayern'in şu an TV gelirinden aldığı para 50 milyon mu ne mesela, Dortmund bir miktar daha az (Almanya'da yakın dağıtılıyor gelirler), o zaman daha hakettiği bir değeri alacak. Şu haliyle bile de geliri Arsenal'den hatta Chelsea'dan yüksek Deloitte'e göre.. Ve borcu yok.

Taraftarlar farklı düşünse de İngilizi de Almanı da Avrupa maçını kabul ediyor kıstas olarak. Tabi İngiltere ligi normalde daha fazla takımın zirveye ortak olabildiği lig, bu doğru, Bayern veya Juventus gibi ligi domine eden bir takımları yok, vardı, Alex Ferguson emekli olunca bitti o iş. Alex Ferguson varken Manchester United daha bile dominant'tı, Manchester United zaten o dönem baya kupa kazandı, Avrupa'da da 2 veya 3 kupa aldılar o dönem galiba.

İngiltere'de birkaç senedir yaşanan şey formsuzluk değil kalitesizlik. O yüzden KO sistemi veya maraton farketmez, bugünkü kadro kaliteleriyle Bayern affetmez.

Alex Ferguson'lu Manchester United'la daha birkaç sene önce bile CL finali oynayan Paul Scholes daha evelsi sene "Bayern, Real veya Barcelona Premier Lige gelseler ligi 10-15 puan farkla alırlar" derken de bu oyuncu kalitesi ve taktiksel kaliteden bahsediyordu, İngiliz takımlarının oyuncuları Avrupa'lı rakiplere göre daha kalitesiz (INFERIOR kelimesi kullanmış) yorumlarını okuyabilirsin:

Real Madrid, Barcelona or Bayern Munich would easily win Premier League, says Manchester United hero Paul Scholes | Daily Mail Online

Geçen seneki Bayern-Arsenal eşleşmelerinden ve İngilizlerin yine CL'de erken elenip yarı finali görememesinden sonra yine benzer yorumlar çıkmıştı. Geçenlerde de 2 maçta Bayern Arsenal'e Hamburg muamelesi yapınca Rio Ferdinand da benzer şeyler söyledi, ben maçtan sonraki yorumları izledim biraz çünkü.

Nedir şimdi bu oyuncu kalitesi meselesi?

Şimdi aç bak Manchester United'ın, Arsenal'ın, Manchester City'nin, Tottenham'ın filan bugünkü kadrolarındaki kaç futbolcusu Bayern, Real, Barcelona'da Juventus'ta filan direk ilk 11'e girebilir?

Sonra Bayern, Real Madrid, Barcelona, Juventus, hatta Atletico 11'lerini aç ve 11'lerindeki hangi futbolcu yukarda saydığım İngiliz takımlarına gitse ilk 11'e giremez diye bir bak. Yedekleri de karşılaştır istersen, zira lig kupa uzun maraton ve geniş kadronun önemi büyük.

Bi de çok genç yetenekli bir takımla Manchester City'e fena dayak atan Monaco var piyasada, ellerinde o kadroyu çok tutabileceklerini sanmıyorum birçok kulüp üşüşecektir. İngilizler de üşüşecektir. Arsenal, Tottenham'ın da Dortmund'dan filan iyi olduğunu düşünmüyorum. İlerde kısmetse, şu an değiller bence.

Yukarda saydığım İngiliz takımlarından Chelsea, City, United ve Liverpool bence 2-3 seneye Avrupa'nın büyükleriyle aynı duruma gelebilirler. Hem Avrupa'dan çok iyi hocalar aldılar (hepsinin hocası kıta futbolundan gelme, İngiliz futbolu filan yok artık) hem de eksik yerlere kaliteli oyuncular alıp farkı kapatacaklardır.

Ama onlar alırken diğerleri de boş durmayacak, Çok para harcamak da her zaman en iyi futbolcuyu getirmiyor.

Şu anda o kaliteye sahip olmadıkları için İngiltere'de de şu an futbolun içinde olan birçok kişi de bu takımlar Premier lige gelse Premier Ligi de 10 puan farkla alır gider diyorlar, ki şu an bi Real-Bayern-Juventus-Barcelona seviyesinde olmayan Chelsea bile 10 puan farkla götürüyor o ligi zorlanmadan. İlerde tabi ki değişir. Ben büyük İngiliz takımlarının ciddi bi upgrade yapacaklarını düşünüyorum.


Düzeltme: Emre Can'ı 12 milyona almış Liverpool, başkasıyla karıştırmışım.

Aslinda cok fazla tartismaya merak ettigim konu degil ama emege saygi. Ancak kendi paylastigin istatistik demek istedigim olayin ip ucunu da vermektedir.

Team

[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
[TR="class: mod2zero"]







[/TR]
[TR="class: mod2notZero"]







[/TR]
Played Won Draw Lost Points Points per game Bayern Munich 26 11 8 7 41 1.57 Manchester United 25 11 7 7 40 1.60 Arsenal 22 9 5 8 32 1.45 Chelsea 15 8 3 4 27 1.80 Borussia Dortmund 12 5 3 4 18 1.50 Liverpool 6 4 1 1 13 2.16 Bayer Leverkusen 16 2 3 11 9 0.56 Schalke 10 2 2 6 8 0.60 Manchester City 6 2 1 3 7 1.16 Newcastle United 2 2 0 0 6 3.00 Tottenham 2 1 1 0 4 2.00 Stuttgart 4 1 1 2 4 1.00 Werder Bremen 4 1 1 2 4 1.00 Hertha Berlin 2 1 0 1 3 1.50 Hamburg 2 0 0 2 0 0.00 Wolfsburg 2 0 0 2 0 0.00

Önemli olan bana göre mac basi puan, ve burada Alman takimlari oldukca basarisiz kaliyor, bir hasbelkader Dortmund ve tabiki Bayern Münih disinda.

Premierligi takimlari son yillardaki basarisizligina bakarsak, Premierligi seviyesi üzerine populist yorumlar yapilmasi dogal.

Hizli oynama konusunda demek istedigimi daha acik ifade edeyim.

Premierligi ve Ingiliz takimlarin oyunu patlayicigila dayali, hep sprint halinde oynaniyor. Sprint halinde, hizli pas ve kombinasyonlar ile, birer sah eser gibi kombinasyonlar yapabiliyorlar. Ancak bu sekilde oynamak, oyunu zor oynamaktir, ve tek, K.O modunda bir dezanavantaj teskil edebiliyor. Bunu her daim Ingilizlerde görmek mümkün, cok kopmplike bir oyun tarzlari var, sprint halinde cok degisik paslar deniyorlar... Premierligde yapabildikleri bu kombinasyonlarda, turnavalarda oturamadigini, cokca görebiliyoruz. Cünkü bu sistemde, hata yapma lüksün yok.

Almanlar ise turnuva takimi. Almanlar basit oynarlar, hizli ama basit. Italyanlar daha da basit oynuyorlar, bir de agir ama cok kosarlar Italyanlar, yani mesele kosu mesafesi degil. Bunlar turnavalarda genel olarak tutan oyun tarzlari. Konsantre olmak, ve basit oynamak. O yüzden zaten almanlar da,Italyan´larda turnava takimi. Kanimca Ingiliz takimlari, oyun tarzlari ile Marathon´a daha uygun.

Demek istedigim... Lig ve Kupa ayri sistemler... Bir tanesinde avantajli olan, bir digerinde dezavantaj teskil edebilir. Bu yüzden tek kistas, bana göre avrupa kupa maclari degil. Cünkü ayri bir sistemde oynaniyor.

Dedigim gibi Premierligi formsuz olsa da, bana göre asiri derecede yaniltiyor son yillarda edinilen avrupa performanslari.

NBA tarzinda bir lig sistemi olsa Avrupa´da, bana göre bunu daha rahat görebilirdik. Real Madrid´in, Barcelona´nin seviyesi ap ayri, Bayern Münih su an ücüncü sirada gelir net olarak, ama Premierligi takimlari bu sistem icinde bu durumda bile, zannedilenden cok daha iyi görüntü veririler.
 
Son düzenleme:
Üst Alt