2004'te ilk üniye adım attığımdan beridir Eskişehir'deyim. Eskişehir'i kazandığım için sadece öğrenci şehri olmasından değil, bir futbol şehri olması sebebi ile de, 18,19 yaşında bir futbol manyağı olarak çok memnundum. Lakin henüz 2. günümde, yerlestiğim yurdun yan odasındaki ve henüz tanımadığım bir elemanı Gs formalı dışarı çıktığı için dövüp formasını gasp eden ve bunu hâlâ, şu saniye bunları yazarken bile hak gören zihniyetteki bir şehrin kulübünden bir boncuk tanesi bile satın almadım şu zamana kadar.
Tabii ki bir futbol sever olarak maçlarına gider, yeri gelir eğlencelerine katılır vs vs hayaller, henüz 2. günümde büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştü. Tabi bu hayal kırıklığı da özellikle Galatasaray açısından bir çok şeyden mahrum kaldığım için zamanla yerini kızgınlığa bıraktı. Kaç sene geçmiş bakiyorum da, 1 kere tuttuğum takım forması ile dışarı çıkamadım. Bu yüzden hâlâ ilk günkü gibi kırgın ve kızgınım bu kulübe ve taraftarına.
O zamandan bu zamana gram değişmeyen zihniyeti ile gelip geçen milyonlarca öğrenciden veya Eskişehir'li olmayan kişilerden elde edebileceği deli gibi gelirlerden İstanbul kompleksi ile kendini mahrum bırak, sonra elin gavur takımlarından el açıp para dilen. Yakışır. Hâlâ her derbi maçı gününde toplanıp etrafta 3 büyük formalı avına çıkan taraftar gruplarınız kurtaramıyor mu sizi ?
Anlatsam daha 2 sayfa yazarım da, neyse.
Amatöre kadar yolun var, umarım da tez vakitte kapanırsın.
Haa, zamanında bastırıp şehrin billboard'larına astirdiginiz 'Eskisehir'de doğdum Eskişehirspor'luyum' temalı kompleks dolu, faşizan afişleriniz de şimdi bi tarafınıza girsin. Su veren itfaiyenin hortumunu.