Hamza Hocanın -benim gözümde- bariz olarak sınıfta kaldığı maçtır. Çıkardığı 11 aslında doğru gibi görünse de sonuç olarak başarısız bir performans olmuştur. Semih, Selçuk ve Burak'ın yokluğuna yorgun Chedjou ile Sabri'nin sakatlığı eklenince ligin en formda takımına karşı 2 puan kaybetmedik 1 puan kazandık.
Maça oldukça kötü başladık, ilk 10 dakika baskı yedik ve bol pozisyon verdik, çizgiden çıkan toplar, Muslera ile karı karşıya kalan Bursalılar maçın tehlikesini ortaya koyuyordu. Bu baskıyı biraz atlatır gibi olduğumuzda ters kanata deplase olan Olcan'ın güzel ortasında Umut, Rize maçında daha kolayını kaçırdığı pozisyonu golle bitirdi. Golü attıktan sonra takım biraz daha canlanır gibi olmuştu ama biz son sürat pozisyon vermeye, Bursa'da aynı süratle pozisyonları kaçırmaya devam ediyordu. Atak varyasyonlarını Sneijder önderliğinde daha iyi uygularken Sabri'nin sakatlığı gerçekleşti. Herkes Tarık hamlesi beklerken Hamza Hoca genç Sinan'ı oyuna sürdü.
Tribünde herkes gibi bende Sinan'ın süre alacak olmasına sevinmiştim ancak sağ beke -ağır- Koray'ın geçecek olması endişelendiriyordu, bu değişikliğin hemen ardından Volkan Şen'de sol tarafa geçerek Koray'ın karşısında oynamaya başladı. Çok geçmeden defans arkasına atılan topa Koray, Balta ve Chedjou arasından hareketlenen Volkan devre biterken skoru eşitledi. Sabri çıktıktan sonra sürekli uzun oynamaya çalıştık ancak hem Serdar hem Civelli; Umut'a bariz bir hava üstünlüğü kurarken atılan toplar adeta duvara çarparak geri dönmeye başlamıştı. Pozisyon üstüne pozisyon yakalayan Bursa golü Volkan'ın kornerinde Fernandao ile buldu. Volkan'ın golden sonra tribünlere tahrik dolu hareketleri neden bu kadar yetenekli olup da bir tık daha ileriye gidememesinin özeti gibiydi.
Galatasaray geriye düştükten sonra oyununda pek bir değişiklik olmadı, atılan uzun toplar sürekli ger geliyordu, orta sahada sürekli eleştirilen Selçuk'un eksikliği fazlasıyla hissediliyordu. Hamza Hoca Yekta değişikliğiyle Chedjou'yu oyundan aldı ve takımın dizilişini komple değiştirdi. Dakikalar Galatasaray aleyhine işlerken önemli bir duran topa eliyle müdahale eden Volkan hem Galatasaray'a penaltı armağan edip hem de takımını eksik bıraktı.
BU dakikadan sonra Sneijder ve Sinan'la iki önemli fırsattan yararlanamayıp kötü oynadığımız bir maçta Bursa gibi bir takımı evimizde yenebilmeyi elimizin tersiyle ittik. Bu beraberlikle hem ligin ilk devresinde aldığımız Bursa deplasman galibiyeti sıradan bir galibiyet oldu, hem de ligin ikinci yarısında evimizde fazla maç oynama avantajımızı kullanamamış olduk.
Takımda uzun zamandır gözüme çarpan bir konuya dikkat çekmek istiyorum, dakika 60 civarı skor 1-2 kendi sahamızda mağlup durumdayız ama futbolcularda ne bir acele, ne bir hırs yok. Kendi kullanacağımız duran topu bile yarım dakikadan aşağı kullanmıyoruz, rakip duran topları 1 dakikadan fazla sürede kullanıyor kimseden bir tepki yok. Koyun sürüsü gibi herkes kafa önünde olayın bitmesini bekliyor. Oysa şampiyonluk yarışındaki diğer takımlara baktığımızda bırakın yenilgi durumunu maç berabere seyrederken bile hemen topu oyuna sokma, oyunu hızlandırma gayretindeler. Özellikle bu duran topu oyuna yavaş sokma konusu oldukça canımı sıkıyor.
Son olarak devre arasında transfer yapmayan yönetim ve Hamza Hoca'ya bir alkış gerek, defans ve hücum hattı bu kadar yetersizken transfer düşünmemek ahmaklıktır. Umuyorum bu -geçici- yönetim çok daha fazla hasar vermeden tarihe gömülür.