STSL 18/19 H:24 | Erzurumspor 1-1 Galatasaray | MS | 3 Mart - Sayfa 112 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu
Ne olursa olsun 2000 rakımda oynadık açıkçası Hatay sonrası direk buraya gitsek daha iyidi.

Bu kadar yüksek rakımda insan nefes problemleri bile yaşar ve adapte olamaz.

Yine de Marcao olmasa kazanırdık maçı her şeye rağmen sağolsun sayesinde şampiyonluğu kaybettik.

yediğimiz gol kadar ilk yarının sonunda feghouli'nin karşı karşıya pozisyonda bozuk zemine çarpıp dışarı çıkan şutu da bu işin olmayacağını anlatmaya çalışıyordu sanki.
 
Sampiyonlugu cok önce kaybettik ama su maci kazanmamiz tamamen Terim'e bagliydi.

Deplasmanlarda Linnes ve Donk'suz cikmayi hala marifet saniyor.

Ayrica haftalardir dökülen Onyekuru sorumsuzu yerine direk olarak Emre Akbaba ile cikilmaliydi, adam kafa golü bile atabiliyor Hatay macinda görüldügü üzere. Forvete yakin oynadigi zaman ligde her zaman etkili, tamam duran top kullanamiyor ama onu baskasi yapardi.

Muslera
Linnes Luyindama Marcao Emre
Feghouli Donk Ndiaye Belhanda
Emre Mitroglou

Hamle gücü olarak da oyunu tutmak adina cok da kötü oynamayan Selcuk ve kanatlar icin Yunus'u böylece oyuna atabilirdik.
 
Fatih terimdeki eski istek gitmiş buda normal birsey o yaştaki insan için bu yuzden neden 5 sene kontrat yapildi anlayamiyorum.Hocanin harbiden taktik bilgisi yok bu mac veya diger deplasman maclarinda oynadigimiz futbola bakin ne oynadigimiz belli degil. Her sezon deplasmanda adam akilli mac kazanamayan takim izlemek istiyorsaniz buyrun devam etsin ft. Sadece ftde degil kaliteli futbol kaliteli oyuncularla oynanir fas masli oyunculardan adam olmuyor hep istikrarsiz isteksiz oyuncular bize hirsli kaybetmeyi sevmeyen oyuncular gerekiyor Avrupa'daki oyunculara bakin nasil oynuyorlar.
Gorduk vizyonlu tdleri harikalar yarattilar birakin bu isleri
 
Fatih terim taktik bilmiyor diyor bazı arkadaşlar da. Taktik bilmediğini sizler nereden çözdünuz. Taktik bilgisi olmayan adamı İtalya'da hoca yapmasını geç kapıcı yapmazlar.

Ayrıca taktik bilgisi olmayan herhangi birisi teknik direktörlük yapamazdık adar başarılı şekilde.

Bu imkansız bir şey.
 
Arkadaşlar şunları kabul etmemiz gerekiyor bir an önce. Yoksa yanlış düşüncelerinize inanıp üzülmeye ve kaygılanmaya devam edeceksiniz.

Bu takım kırılgan yapıda, bireysel ayaklara bağlı olan ve en önemlisi baskıyı kaldıracak fazla oyuncusu olmayan bir takım. Bu yüzdendir deplasman performansı ile iç saha performansı uçurum kadar farklı. Bireysel olarak bağlı oyuncuların da istikrarsız olunca sık puan kayıpları yaşaman doğal oluyor. En önemlisi hücumda Onyekuru'ya bağlıyız. Ceza sahasına girmeye çalışan nerdeyse tek oyuncumuz ve çoğunlukla s*çıp batırıyor. Feghouli ve Belhanda'nın performansı dalgalı. Kolaya kaçan, zora gelemeyen oyuncular. Lider karakterli, takımı sırtlayacak oyuncular değiller. Geriye maçı alacak pek oyuncun kalmıyor zaten. Ligde diğer takımların küçülmeye gitmesi, daha kötü kadroları olması sebebiyle 2.yiz ve iyi gözüküyoruz. Yaz ayında büyük temizlik ve kadro yapılanması umudundan başka gerçekçi olmayan hayaller kurmayın önerisini yapmak istiyorum. Aksi halde üzülmeniz çok olası.
 
Her sene şampiyon olacak değiliz, kaldı ki her sey bitmis degil daha. Başakşehir'in 4 haftalık periyotta oynayacağı 4 maç cok onemli. Hatta 4 haftalık periyottan sonra rize macı da var adamların. Basaksehiri yenecegimizi farz ediyoruz hep, puan farkı 5 su an. 10 haftalık periyotta basakla macımızı cıkınca 9 hafta kalıyor. 5 puan hicbir sey degil. En büyük avantajımız besiktasın başakşehirin arenaya gelmesi. En büyük dezavantaj da kadıköyde macımızın olması. 30 puanlık fiksturde 24-25 puanı gormek hayal degil bizim gibi takımlar icin. Gecen sezon son 7 maçı kazanmıstık. O zamanki fiksturumuz de bu seneye benzerdi. Besiktas'ı basaksehir'i arenada ağırlamıstık. Tabii biz 24-25 puan toplarken basaksehir bizim mac haric kalan 9 haftada 10 puan kaybeder mi, biraz zor. Başta da söyledigim gibi şu 4 haftalık periyot her seyi belli edecek.
 
Marcao Benfica maçında bir hata yaptı tur gitti, Erzurum maçında benzeri hatayı tekrarladı belki de şampiyonluk gitti. Olumlu taraflarını görünce övdük ama devre arası aldığım adam bana ligde ve Avrupa'da katma değer sağlayacak. Bu arkadaş ise tam tersi büyük zarar verdi. Fatih Hoca maçta Semih Kaya'yı sağ bekte başlattı. Sebebi ise Linnes'in sakatlığıymış. İyi güzel de sakat adam benim bildiğim maç kadrosuna alınmaz ama Linnes 18'deydi ve sakat denen adam 2.yarıda oyuna girdi. O zaman benim kafam karışır arkadaş. Linnes girdikten sonra sağ kanattan bayağı güzel ataklar yaptık 2.yarıda. Diğer kanat ise hiç çalışmadı. Onyekuru dünya kadar top kaybı yaptı, hiçbir pozisyonda karşısındaki rakibi ekarte edemedi. Üstelik o tarafı rakipte Serkan Kurtuluş savunurken bu madeni bile işleyemedik. Maçın yıldızı Erzurumlu Rashad Muhammed'di. Bir bizde büyük umutlarla alınan Diagne'ye, Mitroglu'ya bakıyorum bir de Rashad'a. Bizdekiler forvet nasıl olmamalı diye örneklemeli olarak gösterirken adam forvet nasıl olurun dersini verdi maç boyu. Fizik olarak ayakta kaldı, top saklayıp arkadaşlarına alan açtı, attığı golde Marcao'nun hatasını kollayan fırsatçılığı ve birinci sınıf gol vuruşuyla da geceye damgasını vurdu. Şahsen bu maçtan önce bile şampiyonluktan zerre umudum yoktu. 25 yılı aşkın zamandır futbolu ve Galatasaray'ı takip ederim, ben bu takımın ne zaman şampiyon olacağını ve ne zaman şampiyon olamayacağını az çok kestiririm. Müneccimlik ya da futboldan çok anlamakla alakalı değil, Galatasaray şampiyon olacağı zaman coşkusuyla, inancıyla, oynadığı maçlarla hissettirir bunu. Bu sezon ise ben şampiyon olacağım diyen bir takım göremiyorum ne yazık ki. Bin tane şey bahane edersin, maç günüydü, zemindi, dış mihraklardı, siyasetti, lobiydi, hakem hatasıydı carttı curttu. Ama Galatasaray'ın şampiyon olduğu yıllarda da çok farklı koşullarda oynanmıyordu bu ülkede futbol. O açıdan demem o ki herşey Galatasaray'da başlar Galatasaray'da biter.

Hakem Cüneyt Çakırla ilgili de birşeyler karalayayım. Bu maçtan önce oynanan Yeni Malatyaspor-Başakşehir maçında hakem sonucu doğrudan etkileyen hata yaptı bunu inkar edemeyiz. Ama o maçı referans alarak diğer maçın hakemine yüklenmek, yani o maçın öfkesiyle Erzurum maçını yöneten Cüneyt Çakır'a kontrolsüzce sallamak benim ölçütlerime göre hakkaniyetli bir davranış olmaz. Bence Cüneyt Çakır, zaman zaman sinir harbi şeklinde geçen, tansiyonu yüksek maçı olabildiğince az hatayla yönetti. İlk yarıda Egemen'in kafa topuna çıktığı pozisyon belki kitabi olarak penaltı şeklinde yorumlanabilir ama reel futbolda hakemler böyle pozisyonlara pek çalmıyorlar.
 
Sampiyonlugu bu sene kaybetmis olmamizin nedenleri

1- Yonetim. Ilk yari boyunca forvetsiz oynadik. Iyi bile dayandik. Forvetsiz takim mi olur?
2- Basaksehirin bizden daha iyi bir takim olmasi. Sadece kadro olarak degil. Saha ici takim organizasyonu da bizden daha iyi.
3- Fahis hakem ve VAR hatalari.

Biz her sene sampiyon olacagiz diye bir kaide yok. Ancak Basaksehire gecilmek sampiyonluk yarisinda Galatasaraya yakismadi. Bundan sonra hedef mutlak 2.lik olmali. Sampiyonlar ligine gidebilirmiyiz bilmem ama en azindan denememiz lazim sansimizi.
 
Gel de uyu şimdi...
Banyo musluğundan su damlıyor..
Uzakta bi ekip arabasının sireni kulaklarıma tecavüz ediyor...
İstanbul-Bomontide başka bir gece ve kız arkadaşım yan odada masumca uyuyor...
Lanet olsun...Etraftaki duvarlar yıkılsa da onun o güzel yüzünü görebilsem..
Biliyorum, Galatasaray puan kaybedince ben de kendimi kaybediyorum..Birazdan sabah olacak ve benim aklımda hala bugun kurulan bu iğrenç tezgah var.Ne yapacağım bilmiyorum...
 
Hiç kimseye kötü söz kullanmadım. Buna rağmen Linnes konusunda yanıldım bana sarfedilen sözler :

"Ruh hastası"

"Sakat oyuncu kadroya alınmaz bunu o aklına sok"


Bu sözleri forumun takdirine bırakıyorum. Mümkünse bu sözleri sarfedenlerle bir daha muhatap olmak istemiyorum.

Moderatör olmuşsunuz ama önce başkalarına saygılı olmayı öğrenin.

Bana o resimleri attın diye çıkışanlar olursa o konuları açan kişi ben değilim ve şu an resim paylaşmıyorum.

O konular ve resimler rahatsızlık veriyorsa hepsini kaldırmak moderatörlerin elinde !
 
Üst Alt