Geriye düştüğümüz golden sonra hayatı sorguladım. Hani bir insanın ölmeden önce yaşadıkları film şeridi gibi gözünün önünden geçer ya. Aha dedim fbnin Denizli faciasını yaşarsak, sahamızda akbilsporlular şampiyonluk kutlarsa vs. 2. yarı başlayana kadar onları düşündüm. Demek son maçta şampiyonluk kaybetmek böyle bir duyguymuş diye fenerlilerin yerine koydum kendimi.
Yemeği de devre arasına getirmiştik maçla birlikte çakışmasın diye. Tv'nin sesi açık. İçerden goooll sesleri geliyor. Aha dedim içerden, bu spiker bu kadar çok bağırdıysa kesin yine gol yemişizdir. Dayanamadım koştum tv'nin önüne. Daha 46. dakika bile olmadan golü atınca bıraktım yemeği maçı izlemeye başladım. 10 dakikada 4 gol atmıştık. Onyekuru'nun attığı son golde hadi bunu da iptal etsene diye hakeme küfür ettiğimi hatırlıyorum. O golü atınca emin oldum buradan şampiyonluk vermeyiz. 19.05'e yakışır bir maçtı. Galatasaray düşmanlarını bir kez daha üzmüştük. Maç sonunda soluğu Kızılay meydanında almıştım. Ankaralılar bilir burası İstanbul'un Taksim meydanı gibidir şampiyonluklar burada kutlanır.
Velhasıl müthiş bir geceydi.