Kimse figüran değil doğru. Peki başrol kim? Ben söyleyeyim; hakemler. (Daha doğrusu hakemlere emir veren "amir"ler.) Hakemlerden bahsetmeyen bu yazı eksiktir. Türk hakemleri bulundukları yerlere "emirleri" yerine getirerek varabilirler. Rüşvetin döndüğü bir devlet dairesinde rüşvet almayan memur ya sürülür ya istifaya zorlanır. Eyyamcı olmayan hakem bu kategoriye ulaşamaz. Bana aksini sayfalarca anlatsanız da bu gerçek bende değişmez.
Hakemi de yeneceksin diye bir tabir var bu ülke futbolunda ama her maç hakemi yenemezsin bu mümkün değil. TS deplasmanında takımı hiç beğenmedim, son haftalar değil son yıllardaki en kişiliksiz, çaresiz futboldu. Belki beklentilerim yüksekti, bilemiyorum ama bu hakemin niyetinin apaçık ne olduğunu görmeme engel değil. O maç TS'yi yensek hakemi yenemezdik. Bu söylediklerim ikinci başkan hakem ağlaması değil Türk Futbolu gerçeğidir.
Ne yapmak gerek? Bence; her maç yüksek konsantrasyon ve disiplinle mücadele edip, puan kayıplarını her takıma karşı olası görüp, sezonun ilk yarsını 5-6 puan önde bitirmeliyiz. Ardından devre arası yeni transferlerle hem rekabeti arttırmak hem de kulübeyi zenginleştirmek gerek. Çünkü bir Türk Futbolu gerçeği de sezonun ikinci yarısında oynan maçların daha zorlu geçtiği gerçeğidir. Şampiyonluk, UEFA'ya katılım, küme düşme mücadelesi ve taraftar baskısı maçların zorluk derecelerini de arttırıyor. Puan primleri de cabası.
Hakemi de yeneceksin diye bir tabir var bu ülke futbolunda ama her maç hakemi yenemezsin bu mümkün değil. TS deplasmanında takımı hiç beğenmedim, son haftalar değil son yıllardaki en kişiliksiz, çaresiz futboldu. Belki beklentilerim yüksekti, bilemiyorum ama bu hakemin niyetinin apaçık ne olduğunu görmeme engel değil. O maç TS'yi yensek hakemi yenemezdik. Bu söylediklerim ikinci başkan hakem ağlaması değil Türk Futbolu gerçeğidir.
Ne yapmak gerek? Bence; her maç yüksek konsantrasyon ve disiplinle mücadele edip, puan kayıplarını her takıma karşı olası görüp, sezonun ilk yarsını 5-6 puan önde bitirmeliyiz. Ardından devre arası yeni transferlerle hem rekabeti arttırmak hem de kulübeyi zenginleştirmek gerek. Çünkü bir Türk Futbolu gerçeği de sezonun ikinci yarısında oynan maçların daha zorlu geçtiği gerçeğidir. Şampiyonluk, UEFA'ya katılım, küme düşme mücadelesi ve taraftar baskısı maçların zorluk derecelerini de arttırıyor. Puan primleri de cabası.