The Athletic, "Türkiye'nin transfer çılgınlığı" başlıklı bir makale yayımladı.
İstanbul'un üç büyük kulübünden birinin eski yöneticisi: "Temel olarak başlangıç noktasına geri döndük. Harcamalar devam ediyor. Bütün büyük kulüpler kamuya ait kuruluşlardır, yani borsada işlem görmektedir. Fakat eğer başka şirketler olsaydı, yıllar önce borsadan çıkarılmış ve iflas etmiş olurlardı. Sosyal sonuçları nedeniyle tüm bu kulüpler başarısız olamayacak kadar büyük. Bunu herkes biliyor. Eğer işler kötü giderse hükümetin onları kurtaracağından oldukça eminler."
Avrupalı önde gelen bir menajer: "Tren şu anda rayda değil, çünkü çıldırdılar. Parayı nereden bulduklarından emin değilim."
The Athletic yazarı Nick Miller: "Ancak genel olarak futbolda olduğu gibi Türk futbolunda da en çok parayı harcamış olmanız mutlaka kazanacağınız anlamına gelmiyor. Son 10 yılda sadece 2 kez transfer piyasasında en çok harcama yapan kulüp şampiyon oldu."
Bir Süper Lig kulübünün eski bir sportif direktörü: "Galatasaray geçen sezon atılım yapmaya başladı, şampiyonluğu kazandı ve şimdi de transfer ettikleri oyuncularla daha da ileri gidiyorlar. Bu durum, Fenerbahçe gibi diğerlerini de aynısını yapmaya itti. Bir, üç, beş yılı değil, sadece yarını düşünüyorlar."
Türkiye'de çalışan ve ilişkilerini korumak için isminin açıklanmasını istemeyen bir menajer: "Borçla ilgili gerçek bir açıklama yok. Mesele kimin ligin zirvesinde olduğu ve kimin Şampiyonlar Ligi'nde olduğuyla ilgili."