Yiğit Şardan: "Galatasaray acilen satılmalı" - Sayfa 4 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Yiğit Şardan: "Galatasaray acilen satılmalı"


Kulübü satmaya gerek yok rivadaki arazileri satsak ve o paranın tamamını kulüp için kullansak zaten baya rahatlarız ama liselilerin başka planları var. Rivayı aralarında pay edip birbirlerine peşkeş çekecekler gibi geliyor bana ve bu ihtimal her geçen gün dahada artıyor yol yakınken elden çıkarmamız gerek bunları.
 
Bu baslikta klup satilsin diyenler de , satilmasin diyenler de bilgisizlikten aslinda bosuna konusuyorlar . Bir satis olabilmesi icin ortada bir sahiplik olmasi ve bu sahipligin para karsiligi el degistirmesi gerekir.

Oncelikle su an klubun bir sahibi yok , klup yonetimin degil , seyircinin degil , kongrenin de degil , cunku klup denen sey bir dernek . Satisi soz konusu olabilecek tek sey klubun kurdugu sportif as ve benzeri sirketler

Bunlardan konumuzla alakali olan sportif as , spk ya uzun bir taahhutle halka acikligi olan bir sirket ,bu aciklik da 30% un biraz uzerinde . Geri kalan hisseler klubun yani dernegin mali durumunda..

Oncelikle kongrenin 100% aciklik ile sirketi halka veya bir kisiye sunmasi gerekir. Ancak bu durumda bile 30% kusur aciklik halkin elindedir . Bunlari satip satmamak halka ait bir karardir

Bir an icin 100% un satildigini varsayin , bu da yetmez, karar hissesi yine dernegin elindedir (AIG konusunda da gundeme gelmisti bunlar) , kongrede de birak cogunlugu , 1 kisi bile bu maddeler icin el kaldirmaz

Velev ki hepsi gecip satilsa bile bu satistan gelen para dernegin olur , ve ortada kontrol edilecek bir sirket kalmadigi icin o satistan gelen astronomik para da dernegin yani kongre uyelerinin olur

Kisaca utopik bir sey konusuyoruz
 
Yiğit Şardan iyi gürlerdi ama yönetime girdikten sonra sesi soluğu kesilmişti.
Kulübün satılması imkansız fakat satılmasına da gerek yok.Tüzükte yapılacak 1-2 değişiklik ile sorun çok rahat çözülür.
1-Önce Riva satılacak ve borçlar sıfırlanacak
2-Üyelik taraftara açılacak
3-Her yönetim kazandığının %80-%90 oranını geçmeyecek şekilde harcayabilir ve belirlenen oranları geçerse kendi cebinden ödeyecek kuralını getirirsen yeter.
Gelirimiz 100 milyon euro ise harcadığımız 80 milyon euro bizi bir daha borç batağına saplamaz.Kalan 20 milyon euronun bir kısmı da sosyal faaliyetler ve sosyal yardımlar için kullanılabilir.Mesela depremzedeler için-yoksul öğrencilere yardım vs vs gibi.Mesela ben bizim kulübün depremzedelere GS armalı battaniye-giyecek vs vs yardımı götürmesini çok isterim.Veyahut yoksul öğrencilere GS armalı çanta-kalem-eşorfman vs vs gibi ürünler göndermesini çok isterim.
Şu yazdıklarım çok rahat yapılabilir ama istemiyorlar.
 
Galatasaray lisesi bilim ve irfan yuvası olarak zaten gerekli saygıyı görüyor ülkenin pek çok bilim adamının ünlü sanatçısının mezun olduğu bir okuldan bahsediyoruz orayı kazanmak okumak her babayiğidin işi değil galatasarayın önemli bir değeri hiç kimse bunu yok sayalım tarihimizi çöpe atalım diye bir şey demiyor hiç bir Galatasaraylı da bunu demez ! burada bizim sıkıntımız dinazorus zihniyeti olarak adlandırdığımız her şeyi biz biliriz kol kırılsın yen içinde kalsın 3000 kişi biz her şeye karar verelim başkan hep bizden olsun mantığıdır yani sen bilim adamı olabilirsin başarılı iş adamı olabilirsin ama futbol ayrı bir olay ! Galatasaray futbolda aldığı üstün başarılardan dolayı bu kadar büyük bir taraftar kitlesine sahip oldu xamax maçını yaşayıpta o senelerde benim gibi kısa pantolonla gezen hangi çocuk cimboma aşık olmadı ki !! o zaman lisenin varlığından bile haberim yoktu ben o armaya renklere prekazinin kısa şortuna 14 sene çile çeken ama cimbombom diye bağıran o büyük taraftara aşık oldum liseye değil ! şu anki global dünyada dışa açılmadan statükoyu savunarak hangi alan olursa olsun başarı kazanmak mümkün değil milyar dolarlık futbol ekonomisinde de aynı şey geçerli ! Portekiz örneği verilmiş bir arada hep ajax örneği verilirdi ama bizim futbol karakterimiz buna ters işte telles bruma ontivero jose carole bulabildiğimiz genç yetenekler bunlar !! daha yeteneklisini bulmak ve Portekiz ekolü gibi bir ekol olmak için belki en az 10 yıl şampiyonluk ve avrupada başarı göremeyiz koltuklar havada uçar bir senede 3 değil 5 teknik direktör değişir ve daha büyük kaoslar olur !! biz aslanız kralız Galatasarayın genlerinde zafer var !! böyle her sene acaba bu oyuncu nasıl çıkacak joseyi kanada mı koysak şiş kebab mı yapsak acaba yada linnes stoper mi oynasa bunlarla uğraşamayız ! real Madridli barçalı bayernli sahada dandik oyunculardan kurulu kadro görse neler olurdu !! arda gibi bizim yıldız sandığımız oyuncunun düştüğü durum ortada !! aysalı eleştiriyoruz ama para harcayarak getirdi drogbayı şinoyu parasız saadet asla olmaz !! arena stadı tıklım tıklımdı şimdi sinek avlıyor ! sürekli yeni bir aysal gelecek bizi kurtaracak diye bekleyemeyiz liselilerin kongrede sürekli riva hayallerinden evlat söylemlerinden baygınlık geldi ! ben yıldız istiyorum prof yönetim istiyorum sürekli medyada cimbom iflas etti uefadan tokat yedi haberlerinden kusacam artık yorgunum bitkinim üzgünüm aslanımın kükremesini istiyorum artık yeter !!!

Yapılamaz dediğiniz "Portekiz sistemi" ne bana bir açıklarmısınız ne olduğunu?

Ben anlatayım, sen kendi Türk sisteminle Bruma'yı Ontivero'yu Carole'u bulursun, o ise her ülkede anlaştığı scoutlar ve menajerler sayesinde eliyle koymuş gibi Hulk'u, Jackson Martinez'i, Falcao'yu bulur, o külüpten transfer ettiği scout yöneticileriyle Shakhtar Donetsk eliyle koymuş gibi Douglas Costa'yı Willian'ı Alex Texeira'yı bulur.

Sen paranı boşa harcarsın "kendi evlatlarına güvenerek", o profesyonellerle çalıştığı için daha doğru adamları bulur getirir.

Bu.

Öyle global açılmak filan da söylediğin kadar kolay olsa herkes yapar, zaten yapıyor. Zaten global açılmayı düşünürken İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya zaten açıldı.

Bunların içinde de İngiltere, İtalya ve İspanya global nüfusta en fazla nufuz/etkiye sahip oldukları için en büyük pastayı götürenler. Mesela İngiltere'nin Asya'dan Avustralya'ya Amerika kıtasına heryerde zamanında imparatorluğu sayesinde nufuzu olduğu için buraları kültürel olarak parsellemiş, İtalya ve İspanya da öyle.

Yani sen de yaparsın da bunların önüne nüfuz ve ticari açıdan öyle geçemezsin. Bunu Avrupa'lılar, mesela Portekiz'liler, Hollanda'lılar, Fransızlar, Ruslar vs de biliyor.

Herkes kendine göre sistemini kurmuş, gerçekleri neyse ona göre kurmuşlar sistemini, VİZYON diye olmayacak hayaller peşinde koşmamışlar. Fransa mesela biliyor Güney Amerika'da Asya'da öyle global nüfuzu olmadığını, gidiyor Cezayir'de Tunus'ta nüfuzu olan Afrika ülkelerinde yapıyor yetenek bulma işini, veya göçmen nüfuzundan topluyor. Almanya da bunların gerisinde, o da bir yandan Japonlara ve Amerikalılara sulanırken daha çok ülke içinde yetiştiriyor veya Avusturya, İsviçre gibi ülkelerden yetenek topluyor.

Bak Shaktar'ın sahibi Ukrayna'nın en zengin en nüfuzlu adamı, o da hayal peşinde koşmamış, gitmiş Porto'nun scout işlerini yapan direktörü ve ekibini transfer etmiş, "Ontivero, Carol" gibi ne idüğü belirsiz transferler yapacağıma transfer hedeflerini sen belirle, Porto için nasıl yapıyorsanız bizim için de yapın demiş, onlar da Porto'nun yapacağı transferleri yapmışlar ve Carol Ontivero gibi adamlar yerine 6-7 milyona Douglas Costa, Willian gibi adamlar bulup getirmişler. (Willian'ı 14 milyona almışlar gerçi, ama 35'e sattılar).

Sistem dediğin bu aslında. Yani sen doğru oyuncu bulmayı beceremiyorsun, çünkü network'ün yok, "yabancıya güvenmem" diye kendi dünyayı tanımayan adamlarınla iş yapmaya çalışıyorsun, öbürü bulmayı bilen network'ü olan adamla çalışıyor.

Sadece bu da değil Porto'nun sistemi. Bazı oyuncuları menajer firmalarıyla fonlarla transfer ediyorlar, hani bi ara Beşiktaş da yapacaktı da "yabancıdan kazık yiyecek, para onlara kalacak" diye ortalığı ayağa kaldırdılar.

Evet mesela Porto bazı futbolcuları o fonlar vasıtasıyla transfer ediyor, oyuncu transfer olduğunda da parası o fonun cebine gidiyor, ama Porto taş gibi oyuncuyu 2 sene oynatıp başarılı oluyor, başka oyuncular da "Porto'da kendimi gösterirsem İspanya'ya Ingiltere'ye transfer olurum" diyerek koşa koşa gidip eşek gibi oynuyorlar orda.

Sonuç: Porto'nun 2 şampiyonlar ligi kupası var.
 
Son düzenleme:
Yapılamaz dediğiniz "Portekiz sistemi" ne bana bir açıklarmısınız ne olduğunu?

Ben anlatayım, sen kendi Türk sisteminle Bruma'yı Ontivero'yu Carole'u bulursun, o ise her ülkede anlaştığı scoutlar ve menajerler sayesinde eliyle koymuş gibi Hulk'u, Jackson Martinez'i, Falcao'yu bulur, o külüpten transfer ettiği scout yöneticileriyle Shakhtar Donetsk eliyle koymuş gibi Douglas Costa'yı Willian'ı Alex Texeira'yı bulur.

Sen paranı boşa harcarsın "kendi evlatlarına güvenerek", o profesyonellerle çalıştığı için daha doğru adamları bulur getirir.

Bu.

Öyle global açılmak filan da söylediğin kadar kolay olsa herkes yapar, zaten yapıyor. Zaten global açılmayı düşünürken İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya zaten açıldı.

Bunların içinde de İngiltere, İtalya ve İspanya global nüfusta en fazla nufuz/etkiye sahip oldukları için en büyük pastayı götürenler. Mesela İngiltere'nin Asya'dan Avustralya'ya Amerika kıtasına heryerde zamanında imparatorluğu sayesinde nufuzu olduğu için buraları kültürel olarak parsellemiş, İtalya ve İspanya da öyle.

Yani sen de yaparsın da bunların önüne nüfuz ve ticari açıdan öyle geçemezsin. Bunu Avrupa'lılar, mesela Portekiz'liler, Hollanda'lılar, Fransızlar, Ruslar vs de biliyor.

Herkes kendine göre sistemini kurmuş, gerçekleri neyse ona göre kurmuşlar sistemini, VİZYON diye olmayacak hayaller peşinde koşmamışlar. Fransa mesela biliyor Güney Amerika'da Asya'da öyle global nüfuzu olmadığını, gidiyor Cezayir'de Tunus'ta nüfuzu olan Afrika ülkelerinde yapıyor yetenek bulma işini, veya göçmen nüfuzundan topluyor.

Bak Shaktar'ın sahibi Ukrayna'nın en zengin en nüfuzlu adamı, o da hayal peşinde koşmamış, gitmiş Porto'nun scout işlerini yapan direktörü ve ekibini transfer etmiş, "Ontivero, Carol" gibi ne idüğü belirsiz transferler yapacağıma transfer hedeflerini sen belirle, Porto için nasıl yapıyorsanız bizim için de yapın demiş, onlar da Porto'nun yapacağı transferleri yapmışlar ve Carol Ontivero gibi adamlar yerine 6-7 milyona Douglas Costa, Willian gibi adamlar bulup getirmişler. (Willian'ı 14 milyona almışlar gerçi, ama 35'e sattılar).

Sistem dediğin bu aslında. Yani sen doğru oyuncu bulmayı beceremiyorsun, çünkü network'ün yok, "yabancıya güvenmem" diye kendi dünyayı tanımayan adamlarınla iş yapmaya çalışıyorsun, öbürü bulmayı bilen network'ü olan adamla çalışıyor.

Sadece bu da değil Porto'nun sistemi. Bazı oyuncuları menajer firmalarıyla fonlarla transfer ediyorlar, hani bi ara Beşiktaş da yapacaktı da "yabancıdan kazık yiyecek, para onlara kalacak" diye ortalığı ayağa kaldırdılar.

Evet mesela Porto bazı futbolcuları o fonlar vasıtasıyla transfer ediyor, oyuncu transfer olduğunda da parası o fonun cebine gidiyor, ama Porto taş gibi oyuncuyu 2 sene oynatıp başarılı oluyor, başka oyuncular da "Porto'da kendimi gösterirsem İspanya'ya Ingiltere'ye transfer olurum" diyerek koşa koşa gidip eşek gibi oynuyorlar orda.

Sonuç: Porto'nun 2 şampiyonlar ligi kupası var.
komisyoncuların menajerlerin cirit attığı adam kayırmanın hat safhada olduğu donk gibi bir kazmaya sözleşmesinin bitmesine 4 ay kala 2.5 milyon Euro bonservis verecek kadar zeki , grosskreutz transferini imza yüzünden beceremeyecek kadar vizyon sahibi bir zihniyet sizin dediğiniz saat gibi çalışan bir scout sistemini kuracak öylemi :) siz buna gerçekten inanıyormusunuz ? şampiyonluklarımızı inceleyin formül şu = terim + 5 nokta yıldız transferi =şampiyonluk !! evet yapılması gereken sizin yazdığınız sistem buna itirazım yok eyvallah !! ama bu sistem için kulübün tümden kabuk değiştirmesi lazım buda bizim gibi kulübe yeni üye bile zor alan bir kulüpte imkansız
 
komisyoncuların menajerlerin cirit attığı adam kayırmanın hat safhada olduğu donk gibi bir kazmaya sözleşmesinin bitmesine 4 ay kala 2.5 milyon Euro bonservis verecek kadar zeki , grosskreutz transferini imza yüzünden beceremeyecek kadar vizyon sahibi bir zihniyet sizin dediğiniz saat gibi çalışan bir scout sistemini kuracak öylemi :) siz buna gerçekten inanıyormusunuz ? şampiyonluklarımızı inceleyin formül şu = terim + 5 nokta yıldız transferi =şampiyonluk !! evet yapılması gereken sizin yazdığınız sistem buna itirazım yok eyvallah !! ama bu sistem için kulübün tümden kabuk değiştirmesi lazım buda bizim gibi kulübe yeni üye bile zor alan bir kulüpte imkansız

Bak, komisyon da vereceksin, menajere para da kazandıracaksın. Para kazandırmadan kazanmak yok bu dünyada. Türkiye insanıyla dünyanın kalanını ayıran en önemli şeylerden biri sanırım bu: "o kazanmasın bana kazandırsın". Niye kazandırsın sana kendi kazanmayacaksa?

Grosskreutz transferini geçtim, o yönetim faciası da, şimdi Galatasaray ve diğer tüm Türk kulüplerinin genel olarak yıllar içinde yaptığı transferlerin ne kadar kumar ve karavana olduğu ortada.

Sen şimdi Türkiye'de yetenekli oyuncu bulmak istersen kiminle çalışırsın, Almanla veya İngilizle mi çalışırsın? Türkle çalışırsın, Alman İngiliz nerden bilecek, onlar da Türkiye'de oyuncu tespit ettiklerinde (mesela Enes Ünal) önce Türk hoca ve scoutlar vasıtasıyla tespit edip sonra kendi adamlarıyla izlemeye alıyorlar, yoksa Alman İngiliz gelip karış karış Türkiye'yi gezmiyor.

Arjantin'de Brezilya'da oyuncu bulacaksan kiminle çalışırsın? Türkle mi? Bizimkiler Türkle çalışıyorlar. Onun için Ontivero filan geliyor.

Para kazanacaksan para kazandıracaksın, iyi yetenek bulmak istiyorsan işi iyi yapan adama para kazandıracaksın, ki o da başka kulübe değil sana getirecek bu yeteneği. Yoksa gider Ahmet Mehmet'le çalışırsın, Carol gelir Ontivero gider.

Porto'yla bizim kulüplerin farkı bu.

Barcelona Messi'yi 13 yaşında buldu, kulübün evlatlarını mı gönderdi oraya gezmek için? Onların da scout direktörü ordaki alt yapılarla scoutlarla çalışıyor, parasını da güzelce ödüyor, ordaki adam da "bak Messi diye bi çocuk var gelin bi izleyin" diyorlar, gidip izliyorlar. Aman komisyon gitmesin diye bişey yok güzel kardeşim, ne kadar ekmek o kadar köfte. Komisyon gitmesin menajer kazanmasın dersen dünyadan haberi olmayan 2-3 adamın gider Ontivero'yu bulur getirir onun bunun tavsiyesiyle.

Shaktar'ın adını 10 yıl önce duyan var mı? Yok. O heralde çok aptal, kendi futbolcu arayacağına bunu yapmayı bilen ekibi transfer etmiş, paralarını da vermiş, çatır çatır porto'ya transfer eder gibi Shaktar'a oyuncu transfer ediyorlar sen burda Carole'la uğraşıyorsun.
 
Bir sorun da , hadi geldi, gelenlerin hic birinde ilerleme de olmuyor , yani adami yanlis almissindir , 10 uzerinden 4 luk adamdir ama sen bunu dogru sekilde egitip belki 5-6 ya cikarabilirsin ,biz bunu da beceremiyoruz ki
 
Bak, komisyon da vereceksin, menajere para da kazandıracaksın. Para kazandırmadan kazanmak yok bu dünyada. Türkiye insanıyla dünyanın kalanını ayıran en önemli şeylerden biri sanırım bu: "o kazanmasın bana kazandırsın". Niye kazandırsın sana kendi kazanmayacaksa?

Grosskreutz transferini geçtim, o yönetim faciası da, şimdi Galatasaray ve diğer tüm Türk kulüplerinin genel olarak yıllar içinde yaptığı transferlerin ne kadar kumar ve karavana olduğu ortada.

Sen şimdi Türkiye'de yetenekli oyuncu bulmak istersen kiminle çalışırsın, Almanla veya İngilizle mi çalışırsın? Türkle çalışırsın, Alman İngiliz nerden bilecek, onlar da Türkiye'de oyuncu tespit ettiklerinde (mesela Enes Ünal) önce Türk hoca ve scoutlar vasıtasıyla tespit edip sonra kendi adamlarıyla izlemeye alıyorlar, yoksa Alman İngiliz gelip karış karış Türkiye'yi gezmiyor.

Arjantin'de Brezilya'da oyuncu bulacaksan kiminle çalışırsın? Türkle mi? Bizimkiler Türkle çalışıyorlar. Onun için Ontivero filan geliyor.

Para kazanacaksan para kazandıracaksın, iyi yetenek bulmak istiyorsan işi iyi yapan adama para kazandıracaksın, ki o da başka kulübe değil sana getirecek bu yeteneği. Yoksa gider Ahmet Mehmet'le çalışırsın, Carol gelir Ontivero gider.

Porto'yla bizim kulüplerin farkı bu.

Barcelona Messi'yi 13 yaşında buldu, kulübün evlatlarını mı gönderdi oraya gezmek için? Onların da scout direktörü ordaki alt yapılarla scoutlarla çalışıyor, parasını da güzelce ödüyor, ordaki adam da "bak Messi diye bi çocuk var gelin bi izleyin" diyorlar, gidip izliyorlar. Aman komisyon gitmesin diye bişey yok güzel kardeşim, ne kadar ekmek o kadar köfte. Komisyon gitmesin menajer kazanmasın dersen dünyadan haberi olmayan 2-3 adamın gider Ontivero'yu bulur getirir onun bunun tavsiyesiyle.

Shaktar'ın adını 10 yıl önce duyan var mı? Yok. O heralde çok aptal, kendi futbolcu arayacağına bunu yapmayı bilen ekibi transfer etmiş, paralarını da vermiş, çatır çatır porto'ya transfer eder gibi Shaktar'a oyuncu transfer ediyorlar sen burda Carole'la uğraşıyorsun.
söylediklerinizde yüzde 100 haklısınız buna en ufak itirazım yok !! lucesculu shaktarın bizim sözde avrupanın boss u olan yızdıvlar topluluğu fenevi eleme maçında üstelik 3 tane önemli yıldızlarını satmasına rağmen nasıl paçavraya çevirdiğini hep beraber gördük ukraynada kriz olmasına rağmen adamlar yine UEFA kupasında yarı finale çıktılar resmen kaç senedir tarih yazıyorlar bizde hala 2000 senesindeki başarıyla övünelim !! işte bizimde shaktar ekolünü oturtabilmemiz için öncelikle kulübü yeniden dizayn etmemiz lazım ! valla bilemiyorum ama gerçekten zor günler bekliyor bizi :(
 
söylediklerinizde yüzde 100 haklısınız buna en ufak itirazım yok !! lucesculu shaktarın bizim sözde avrupanın boss u olan yızdıvlar topluluğu fenevi eleme maçında üstelik 3 tane önemli yıldızlarını satmasına rağmen nasıl paçavraya çevirdiğini hep beraber gördük ukraynada kriz olmasına rağmen adamlar yine UEFA kupasında yarı finale çıktılar resmen kaç senedir tarih yazıyorlar bizde hala 2000 senesindeki başarıyla övünelim !! işte bizimde shaktar ekolünü oturtabilmemiz için öncelikle kulübü yeniden dizayn etmemiz lazım ! valla bilemiyorum ama gerçekten zor günler bekliyor bizi :(

Abi kulübü dizayn değil, aklı başında bi adam gelecek doğru adamı oraya koyacak, gerisine karışmayacak. Aziz Yıldırım'lık yapmayacak yani.

Aziz Yıldırım örneğini özellikle verdim, bunlar sene başında italyan bi herif getirdiler menajer diye. O herif çok basit bişey yaptı. Ellerinde birkaç Portekiz'li ve Brezilya'lı adam var, buna nasıl teknik direktör gider? Portekizli veya Brezilyalı. Gitti Porto'nun eski hocasını getirdi. Eminim Aziz karışmıştır, yoksa bunlar gidip daha ucuza ofansif orta saha filan da alırdı, ama Aziz karışmıştır, bence fena bi takım kurmadılar. Mini-Porto oldular. Ama orası Fener, karışması gayet normal, o oynayacak bu oynamayacak sistemini oturtamadan seneyi de kaybediyorlar şimdi.

Bunlar aynı şeyi o Zico zamanında da "tesadüfen" yapmışlardı. Zico iyi hoca kötü hoca tartışılır ama 8 Brezilya'lının olduğu takımı Brezilya'lı veya Portekiz'li saygı gören biriyle çalıştırmak akıl karı, ama tabi öyle bir fikirle yola çıkmadıkları için o takıma takviye yapacaklarına hocalarını kovup Fenerli kafasını ortaya koydular. Hatırlarsanız o Alex'i getirdikleri dönemde bunlar bi menajerle çalışmaya başlamışlardı, adını hatırlamıyorum şişko bi herifti, Uruguay'da Brezilya'da dükkan açmış oraların en büyük menajerlerinden biri deniyordu, bu Robinho filan gibi oyuncuları da o pazarlıyordu. Kaç para verirsen o kadarlık oyuncu getiriyordu sana. Bunlar o zaman bu Lugano, David, Alex vs gibi adamları alıp getirdiler, Türkiye'ye Kaka Ronaldinho getiremeyeceğine göre iyi adamlar getirdiler. Başlarına bi Brezilyalı koyunca ilk defa (ve bence son defa) şampiyonlar liginde de çeyrek final gördüler, şimdki Benfica gibi olabilecekken Aziz Azizliğini yaptı mesela, ne oldu bilmiyorum kovdu heralde, Zico'yu filan da kovdu, kestiler çalışmayı, ondan sonra da düzgün transfer yapamadılar farkındaysanız. Pahalı adamlar aldılar ama hep sıradan adamlar aldılar. Aynı terane devam ediyorlar.

Birkaç yıldır bizde de devam ediyor, mesela bi hoca geliyor, neye göre yapılıyor bilmiyorum 3-4 adam transfer ediliyor, o hoca gidiyor o oyuncular yedek kalıyor kendisi başka oyuncu istiyor, sonra o hoca da gidiyor başkası geliyor bambaşka şeyler var kafasında.

Biz Lucescu ve Fatih Terim döneminde bu işi yapabilirdik, Lucescu'yu "korkak" diye kovduk (yazın bi kenara), Terim'e de yazık ettik bence biraz.

Hocan iyi olacak, transferi yapan ekibin profesyonel olacak. İkisi de doğru olursa Shaktar'ın yaptığını biz de yaparız rahatça. Shaktar'la aramızdaki fark Shaktar 2'sini de doğru yaparken biz sürekli daldan dala atlayıp durduk.
 
Bak örnek olsun diye yazacaktım, sistem icat etmeye gerek yok, Porto'nun sportif direktörü kimmiş, git konuş, yılda kaç para alıyorsun, 1.5 milyon (atıyorum), ben sana yılda 2.5-3 milyon vericem (atıyorum), ekibine de para vericem, gel burda futbolun başına geç scoutingi filan siz yapın diye. Bundan ne taraftarın haberi olur ne basının (davul zurnayla yapmazsan), yani sabredemeyiz gibi bi durum da yok, zor bişey de değil, mesela şu an Galatasaray'ın scout ekibinin başında kim var hiç haberim bile yok, "Alexander Sixallander" diye bi adam olabilir, hiç bilmiyorum, ben televizyonu açıyorum takımı izliyorum, mesela Carole'u görüyorum nerden bulmuşlar bunu diye düşünüyorum. O kadar.

Google'da arayınca Porto'nun futbol direktörünün Antero Henrique olduğunu öğrendim, Chelsea kulübü de benim gibi düşünmüş, onu transfer edip futbolun başına geçirmek istemişler, meraktan bir aramayla haberini buldum. Ama haber 2011 tarihli heralde yapmamışlar, şimdi de çok iyi sonuçlar almıyorlar. Bir sürü yanlış transfer yapıp sokağa para atacağına bu işin zaten sistemini kurmuş ekibi transfer eder parayı ona verirsin, sana düzgün transferler yapar alt yapısını da hazırlar, doğru hocayı da bulur getirir, arkana yaslanır puronu yakar takımını izlersin.


Chelsea are smitten by all things Porto and wanted to bring Antero Henrique to replace Frank Arnesen - Telegraph

Aynı işi 2010 yılında Shakhtar Donetsk kulübü yapmış, yaptıkları transferler ortada:

FC Porto expert to scout for FC Shakhtar: 2.8.1

"İlim Çin'de olsa gidip alınız" diye bir söz var.
 
Bir kısım taraftardaki lise düşmanlığı nereden geliyor anlamak mümkün değil.

Herkesi eşit şartlarda alan bir okul için ayrımcılık iddiaları fazlasıyla gerçek dışı.

Sınava çalışsaydın sen de girseydin güzel kardeşim. Kazandın da okuyamazsın seni almıyoruz diyen mi oldu?

Ha mezunlarının kongre üyeliği için bir avantajı olacak mı elbette olacak, kulüp liseden doğmuş nihayetinde, desteklerken bu gerçekleri göz önünde bulundursaydınız derler.

Bana kalırsa Galatasaray Üniversitesi için de benzer bir üyelik kriteri ortaya konulabilir.
 
Bir kısım taraftardaki lise düşmanlığı nereden geliyor anlamak mümkün değil.

Herkesi eşit şartlarda alan bir okul için ayrımcılık iddiaları fazlasıyla gerçek dışı.

Sınava çalışsaydın sen de girseydin güzel kardeşim. Kazandın da okuyamazsın seni almıyoruz diyen mi oldu?

Ha mezunlarının kongre üyeliği için bir avantajı olacak mı elbette olacak, kulüp liseden doğmuş nihayetinde, desteklerken bu gerçekleri göz önünde bulundursaydınız derler.

Bana kalırsa Galatasaray Üniversitesi için de benzer bir üyelik kriteri ortaya konulabilir.


Can bu sistem dogru degil ,yorumlarimdan ve gordugum tepkilerden anlamissindir ki , ben zaten buradaki ekseriyet gibi dusunmuyorum cogu konuda , fakat dusmanligi destekleyecek olmasam da senin dediklerin de surdurulebilir degil

Ben uyeligin herkese acilmasi konusuna bakis getirmek isterim , uyelik herkese zaten acik , fakat oncelik dedigin gibi once liselilere ,sonra eski sporculara ,sonra uye cocuklarina sonra da bunun disinda kalanlara sira geliyor

Burada asil sorun , yukarida saydigim siralamada , 600 - 1250 - 2500 - 10000 TL seklinde bir uyelik ucreti olmasinda. Once bu duzeltilmeli.

Ancak ve ancak bu duzeltildikten sonra ,fiyat tektip olduktan sonra, ayrilan kontenjanin dagilimi ile ilgili ,ya da secim kriteri ile ilgili yorumlar mantikli olur

Orda da kalmaz ,oradaki dagilim duzeltildikten sonra da bu duzeltilmis dagilim uzerinden toplam alim sayisi yeniden duzenlenmeli .

Ya da dagilim ve secim kriterinden ONCE alim sayisi arttirilir .

Mekanizmalar var uygulanabilecek
 
Rus, Arap falan Turkiyeden takim almaz. Burasi olu yatirim. Bir kere lig avrupada hic izlenmiyor. Ayrica klup sirtinda yaklasik 400 milyon dolar borc ile geliyor. Boyle bir masrafin altina girecegine gider avrupada taraftar potansiyeli yuksek bir klubu satin alir.
 
Onceki sayfalarda anlattim , ulkemizde klupler alinip satilabilir nitelikte degil ki nereden cikiyor bu sacma sacma adamlar ,cikip bir de eski yonetici sifati ile hukuk vs bilmeden ahkam kesiyorlar
 
Bir kısım taraftardaki lise düşmanlığı nereden geliyor anlamak mümkün değil.

Herkesi eşit şartlarda alan bir okul için ayrımcılık iddiaları fazlasıyla gerçek dışı.

Sınava çalışsaydın sen de girseydin güzel kardeşim. Kazandın da okuyamazsın seni almıyoruz diyen mi oldu?

Ha mezunlarının kongre üyeliği için bir avantajı olacak mı elbette olacak, kulüp liseden doğmuş nihayetinde, desteklerken bu gerçekleri göz önünde bulundursaydınız derler.

Bana kalırsa Galatasaray Üniversitesi için de benzer bir üyelik kriteri ortaya konulabilir.

Olur mu oyle sey hic. Galatasaray Turkiyeye hatta dunyaya mal olmus bir marka. Galatasaray lise takimi olarak kurulmustur dogru ancak artik lise takimi degildir. Hatta bana kalirsa kurumsal olmak isteniyorsa liseyle tarihsel haric bir baglantisi kalmamalidir. Durumu olan taraftar liseliymis degilmis orta okulu zor bitirmis yada Harvard Mezunuymus diye bakilmadan uye yapilmalidir.


Vesayetci sistem ile klup yonetilmez. Galatasaray belli bir guruhun degil tum Turkiyenin takimidir ve bu renklere gonul veren kim varsa esit sartlarda olmalidir.
 
Bu arada belki bilinmiyordur, lise kontenjani denen sey aslinda liseyi bitirmeyi bile gerektirmiyor, su anki tuzukte 2 sene okumus olmak yeterli, emin olmamakla beraber eskiden bu 2 donem hatta 1 donem bile olabilir. Yani liseye giren bu kontenjani hakediyor denebilir. Adam sonra ordan atilsa veya ayrilsa ,ornegin fb lisesinden mezun olsa da tuzuge gore bu uyelik kontenjani ona acik

Diger yandan inan kirac , polat doneminde , polattan bu liseli kontenjan ayricaliginin GS universitesi icin de genisletilmesini istedi, polat bunu kabul etmedi ,ben lisenin bile ayricaligini dogru bulmuyorken bunu asla yapmam dedi , ve basina gelenlerin bundan oturu oldugu soylenir camiada

oncelikle GS kimindir sorusu sacma . GS bir dernek ve sirketler olarak yapilanmis ise , zaten teorik olarak birinin olamaz , klup ne taraftarindir, ne kongrenindir , ne de hisse sahiplerinindir

Elbette farkli sebeplerden hepsinin farkli yollardan klupte soz hakki vardir , hisse sahipleri sirkete para koydugu icin , seyirciler bir musteri ve sempatizan olma gucu ile , kongre uyeleri dernek ve oy hakki ile ...

Bu kisir tartismalari bir yana birakip , once su parasal uyelik mevzusunun acilen degismesi lazim , ben 2004 senesinde uye oldugumda 1.250 odemistim , sene 2016 halen 1.250 , once uyelik ucretlerinde ciddi bir artis ve mutlaka kategorilerin ucretlerinde esitleme yapilmasi gerekir

Ornegin 20 bin liraysa ,herkese 20 bin .. Cunku 600 lira oldugunu duyan her lise mezunu kluple alakasi olsun olmasin uye oluyor , altin bilezik diyor .. ama 20 bin lira gibi bir gider olsa, dusunur , geregi var mi der .

Bunun disinda kontrol mekanizmasini bozacagi icin ben uyelik aliminin rakam olarak yukseltilmesini savunmuyorum. Al iste , ornek , adam lise mezunu , mehmet demirkol , kani sari lacivert ama bizde baskanlik seciminde oy atabiliyor

bu verdigim ornegi bir de ulke capinda dusunun .. bir ara bjk o hataya ucundan dustu ,son asimile ettiler bir sekilde, bir kismini attilar ettiler cozduler ama cok zorlandilar ,firsat esitligine evet ama manasiz bir buyume seklinde de degil
 
Olur mu oyle sey hic. Galatasaray Turkiyeye hatta dunyaya mal olmus bir marka. Galatasaray lise takimi olarak kurulmustur dogru ancak artik lise takimi degildir. Hatta bana kalirsa kurumsal olmak isteniyorsa liseyle tarihsel haric bir baglantisi kalmamalidir. Durumu olan taraftar liseliymis degilmis orta okulu zor bitirmis yada Harvard Mezunuymus diye bakilmadan uye yapilmalidir.


Vesayetci sistem ile klup yonetilmez. Galatasaray belli bir guruhun degil tum Turkiyenin takimidir ve bu renklere gonul veren kim varsa esit sartlarda olmalidir.

Üye alımı kontrollü şekilde artmalı ona ben de katılıyorum ama öyle liseyle bağlantıyı kesemezsin.

Niye? Liseyi inkar aslını inkar anlamına gelir.

Sonuçta burası sadece imtiyazlı bir kesimin okuyabildigi bir okul değil, her vatandaşın çocuğu gereken başarıyı gösterirse kazanabiliyor. Yani temelinde bir eşitlik var esasında.

Kriterlerde değişikliklerin şart olduğu kesin tabii ama o da tek taraflı olmaz. Eğitim kurumlarının önemi camia için çok büyük bunun da korunması için belirli avantajlar mutlaka olacak bunu kabul etmek lazım.

Can bu sistem dogru degil ,yorumlarimdan ve gordugum tepkilerden anlamissindir ki , ben zaten buradaki ekseriyet gibi dusunmuyorum cogu konuda , fakat dusmanligi destekleyecek olmasam da senin dediklerin de surdurulebilir degil

Ben uyeligin herkese acilmasi konusuna bakis getirmek isterim , uyelik herkese zaten acik , fakat oncelik dedigin gibi once liselilere ,sonra eski sporculara ,sonra uye cocuklarina sonra da bunun disinda kalanlara sira geliyor

Burada asil sorun , yukarida saydigim siralamada , 600 - 1250 - 2500 - 10000 TL seklinde bir uyelik ucreti olmasinda. Once bu duzeltilmeli.

Ancak ve ancak bu duzeltildikten sonra ,fiyat tektip olduktan sonra, ayrilan kontenjanin dagilimi ile ilgili ,ya da secim kriteri ile ilgili yorumlar mantikli olur

Orda da kalmaz ,oradaki dagilim duzeltildikten sonra da bu duzeltilmis dagilim uzerinden toplam alim sayisi yeniden duzenlenmeli .

Ya da dagilim ve secim kriterinden ONCE alim sayisi arttirilir .

Mekanizmalar var uygulanabilecek

Sistemi ben de savunmuyorum hocam dediğin gibi günün şartlarına uymayan tarafları var benim itiraz ettiğim konu liseyle ilgili sürekli nefret mesajları okumaya başladık bu da ciddi anlamda rahatsız edici.

Liseciliğe karşı olmakla liseye karşı olmak arasında çok fark var yani demek istediğim o.

Yoksa dışarıdan kontrollü bir şekilde üye alımında kriterlerin esnetilmesi şart tabii.

Lisenin hakları korunsun, hatta bence üniversite için de bir takım benzer avantajlar getirilebilir sonuçta orası da Galatasaray'ın çok önemli bir değeri..

Fakat aynı zamanda lisenin en öncelikli ilkesi "Çağdaş insan yetiştirme" kriterine ve diğer Galatasaray geleneklerine uyum sağlayabilmiş ancak bu kurumlarda okuma şansı bulamamış Galatasaraylılar için de daha geniş kapsamlı bir şans yaratılsın.

Böylelikle kulübün yapısından ve ilkelerinden taviz verilmeden önemli bir atılım yapılabilir.
 
Son düzenleme:
Üst Alt