#9 Elano Ralph Blumer - Arşiv - Sayfa 4 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

#9 Elano Ralph Blumer - Arşiv


Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Cevap: # Elano Blumer



transfermarkt sitesinde 9.400.000 aldıgımız gorunuyor 28 yasındaki bi oyuncu icin buyuk para kalitesini tartısmak haddime bile degil



81 doğumlu oyuncu yeni 28 oldu yani en verimli çapında denebilir ofansif orta saha oyuncusu için. O yaşta ve üst kalitedeki oyunculara baktığın zaman 15 milyona kadar çok olağandır bence. Örneklerde tamamen bunu gösteriyor transfer piyasasına bakınca.
 
Cevap: # Elano Blumer



ebgs.jpg










Hoşgeldin son Aslan.
 
Cevap: # Elano Blumer



Evet bu yılın en iyi transferi oldu Elano ardından Keita idi bence yönetime özellikle Haldun Abiye teşekkürler bu kadroyu kurdukları için :)
 
Cevap: # Elano Blumer



81 doğumlu oyuncu yeni 28 oldu yani en verimli çapında denebilir ofansif orta saha oyuncusu için. O yaşta ve üst kalitedeki oyunculara baktığın zaman 15 milyona kadar çok olağandır bence. Örneklerde tamamen bunu gösteriyor transfer piyasasına bakınca.



ben demistım 8 milyon sterlin(9,3 M avro) oldugunu
 
Cevap: # Elano Blumer



Elano Blumer

Yeni takımı: Galatasaray

Önceki takımı: Manchester City

Yaşı: 28

Uyruğu: Brezilya

Boyu: 1.74




Transferde bazen mantık işlemiyor; bu açık: İki sezon önce Lincoln için 14 milyon avroyu âdetâ çöpe atan Galatasaray, yarı fiyatına, Lincoln'dan en az 2 kat daha kaliteli bir futbolcu aldı. Elano Blumer, aynı Lincoln gibi, takımın hücum organizasyonunu olduğu gibi yönetmeye talip bir Brezilyalı. Bu sezon inanılmaz harcamalar yaparak resmen yeni bir takım kuran Manchester City, yeni düzeneğinde Elano'ya yer bulamadığından, bu oyuncuyu satmaya karar vermişti. Her zamanki gibi sessiz sedasız bu ismin peşine düşen Cimbom; Inter, Milan, Köln gibi takımların da gündeminde olan 28 yaşındaki yıldızı renklerine kattı.



Teknik özellikleri



Elano tam anlamıyla bir oyun kurucu, bir 10 numara. Açıkçası, sakatlıklar nedeniyle yaşanacak olası kadro sıkıntıları nedeniyle mecburen sağ kanada konulmadığı sürece, Galatasaray'ın ve oyunun tam merkezinde oynamasında yarar var. Goal.com'un İngiltere editörlerinden Sulmaan Ahmad, yüksek performans göstermesi hâlinde Brezilya Milli Takımı'na çağrılmaya devam edebileceğini belirttiği Elano'nun, biraz baskın bir futbol karakteri olduğunu vurgulayarak, "Takımın yıldızı gibi oynatılmalı" diyor. Santrforların hemen arkasında 10 numara olarak oynayan Elano, hem asistleriyle golcüleri, hem de pas dağıtıcılığıyla kanatları besleyebiliyor.



Yer yer müthiş driblingler yapmak suretiyle rakip savunma oyuncularını çaresiz bırakabilen Elano, gerek hareketli gerekse de duran toplarda uzaktan goller bulabiliyor. Ayrıca neredeyse hiç penaltı kaçırmıyor.



Kariyeri



Profesyonel futbol yaşamını, Sao Paolo yakınlarındaki Campinas şehrinin Guarani kulübünde başlatan Elano, burada kısa sürede yıldızının parlaması üzerine 2001 yılında Santos'a transfer edildi. Brezilya'nın ünlü kulübünde geçirdiği 4 sezonda toplam 131 karşılaşmada forma giyen Elano, bu maçlarda 33 gole imza attı. Bir ayrıntı verelim: Elano, bir süredir City'de yanyana oynadığı Robinho'yla ilk kez Santos'ta aynı formayı giymişti. Aynı kadroda, şimdi Werder Bremen'den Juventus'a geçen Diego ve Chelsea'nin stoperi Alex de vardı. Santos'la 2002 ve 2004 sezonlarında şampiyonluk yaşayan Elano, daha sonra, oldukça tanıdık bir isim tarafından, evet, Mircea Lucescu tarafından keşfedilerek Shakhtar Donetsk'e getirildi. Lucescu O'na hiçbir zaman ilk 11'in tartışılmaz futbolcusu muamelesi göstermediyse de, yer yer kendisinden faydalanmasını bildi. Shakhtar'da forma giydiği sırada Brezilya Milli Takımı'na çağrılmaya devam eden Elano, Ukrayna Ligi'nde forma giyip de Sambacıların ulusal kadrosuna çağrılan ilk isim oldu. Shakhtar'da forma giydiği 3 sezonda toplam 44 maça çıkan Elano, bu karşılaşmalarda 15 gol buldu.



Elano, kendisini dünyaca ünlü bir futbolcu hâline getiren bir transferle 2007-2008 sezonu öncesinde Premier League'in güçlü ekiplerinden Manchester City'ye transfer oldu. Yaklaşık 9.3 milyon avroluk bedelle İngiliz kulübündeki yerini alan Elano, geçtiğimiz iki sezon içerisinde City'ye önemli katkıda bulundu. İlk sezonunda 34 lig maçında forma giyip 8 gol atan Brezilyalı yıldız, geçtiğimiz sezonsa ligde 28, Avrupa Kupaları'nda 9 olmak üzere toplam 37 maçta oynarken, Premier League'de 7, UEFA Kupası'nda 2 gole imza attı.



Brezilya Milli Takımı'na ilk kez 2004 yılının Ekim ayında, olimpiyatlar öncesinde düzenlenen CONMEBOL turnuvası için çağrılan Elano, Samba formasıyla ilk golleriniyse Eylül 2006'da Arjantin'le oynanan hazırlık maçında kaydetti. Brezilya'yla şu âna kadar 34 maça çıkan Elano, milli takım formasıyla bugüne dek 6 gol kaydetti. Elano, geçtiğimiz ay Güney Afrika'da düzenlenen Konfederasyon Kupası turnuvasında da Brezilya Milli Takımı kadrosunda yeralmıştı.











Doğru transfer mi?



Kelimenin tam anlamıyla mükemmel bir transfer. Yıllardır "Yeni Hagi" özlemiyle yanıp tutuşan sarı-kırmızılı takım, bu kez aradığı ismi bulmuş gibi görünüyor. Artık geriye, Elano'nun rahatça oynamasını sağlayacak bir ortam yaratmak kalıyor. Ancak bu da küçümsenemeyecek bir ayrıntı. Zira Elano'nun en büyük kusuru, kendisine yeterince değer verilmediği, yeterince yıldız muamelesi gösterilmediği zaman hemen küsmesi, kapris yapmaya başlaması. Dolayısıyla gerek Teknik Direktör Frank Rijkaard, gerekse de Galatasaray yönetimi, belki tavizler vererek değil; ancak yer yer esnek davranarak Elano'nun moralini üst düzeyde tutmak zorundalar.



Elano, eğer her şey yolunda giderse, Galatasaray'a en az 3-4 sene birinci sınıf bir 10 numara olarak hizmet verebilecek bir oyuncu. Goal.com'un İtalya editörü dostumuz Sergio Stanco'ya, "Sence Galatasaray, Elano'yu alarak iyi iş yaptı mı?" diye sorduk ve bize, aynen aktarıyorum, "Elano; Deco ve Hleb'in aksine Inter için doğru tercih olacaktı. Ayrıca karizmatik oyuncu arayan Milan için de iyi olurdu" yanıtını verdi. E biz daha ne diyelim şimdi?



Erhun Geyisi, Goal.com
 
Cevap: # Elano Blumer



İnanılmaz üzgünüm ilk sayfalarda bir arkadaş bu adam takıma sınıf atlatır demiş aynen öyle.offf offf Bu kadrolarıyla anadolu maçlarını kaybetmezler.Yai kafayı yiycem nasıl laırlar para bizdeni onlardamı belli değil.dua edin aurlio ve neilide almasınlar dua edin!



Antu :rolleyes:



Hatim indirin hatim ;)
 
Cevap: # Elano Blumer



elano kesinlikle klasik bir 10 numara değil, bu önce bir açıklığa kavuşsun!



ofansif yönü daha ağır basan sürekli bahsedilen ve aranan iki yönlü bir oyuncudur.



alex'in koşanı, lincoln'ün disiplinlisi diyelim. stil olarak lincoln gibi gösterişli değil, kaka gibi diyelim; gösterişsiz ama etkili.



tabii ki her brezilyalı gibi onun da duygusal bir yanı var, keyfine göre oyunuyor demiyelim de max. performans sağlaması için kendisini değerli hissetmesi gerek diyelim.



bir blogda evli ve kızına çok düşkün diye okumuştum. düzenli bir aile hayatına sahip olması önemli tabii ki.



mehmet demirkol (yanılmıyorsam) kendisi için "brezilyanın alman futbolcusu." gibisinden birşeyler demişti.



cümle biraz benim tarafımdan uydurulmuş olabilir ama ana fikir bu yöndeydi yani.
 
Cevap: # Elano Blumer



Elano ve neden Beşiktaş taraftarına sigara yasağı uygulanmamalı!



Bravo Haldun Üstünel'e... Hayatta Beşiktaş için yapmak isteyip de yapamadığım her şeyi Galatasaray için yapıyor. Elano! Elano ne demek biliyor musunuz? Glenn Hoddle, Zico, Socrates ekolü demek; futbol topuna bir elmasa, dünya güzeli bir kızın beline dokunuyormuş gibi dokunan başlı başına bir görsel şölen, futbol bienali demek!

Evet, Elano biraz fazla narindi Premier Lig için, orası kesin ve belli. Şimdiden Hagi tartışmaları başlamıştır ama ben en baştan söyleyeyim Hagi'nin o isyankar mücadeleciliğinin M'si yok Elano'da... Ama Lincoln'den sonra Elano demek her şeyden önce sarı kırmızılılar için Hagi'nin bıraktığı yerden frikiklerin birçoğunun penaltıdan farksız olması demek...

Bundan 1.5 yıl önce Elano Manchester'ın açık mavi yakasında Hagi'nin eşdeğeriydi: Sven Goran'ın paraları alıp kaçmadan önce Man City'nin futboluna uzun zamandır ihtiyacı olduğu şiir dozunu eklemek için getirdiği bir numaralı oyuncuydu. En başlarda sürekli attı, attırdı... 4-4-1-1'in orta saha ile forvet hattı arasındaki serbest 1'iydi Elano. Takım arakadaşlarının top teknikleriyle onunkini karşılaştırınca sanki Elano'nun ayağı mıknatısın artı kutbu top da eksi kutuptu! Uzun zamandır Ginola ve Di Canio'dan beri ilk kez Ada'da zirveden uzak bir takımın yabancı oyuncusuna top bu kadar yakışıyordu. Ne de olsa Santos'tan Robinho ve Diego'nun takım arkadaşıydı!

Shakhtar Donetsk'teki performansıyla Ukrayna Ligi'nden Brezilya Milli Takımı'na seçilen ilk sambacı olurken, zaman alsa da gittiği her yere bir şekilde alışabilecek kapasitede olduğunu, insanın su gibi olabileceğini girdiği şişenin şeklini alsa da hep su olarak kalabileceğini kanıtlayan ender Güney Amerikalı futbolculardan birisi oldu.

Ama sonra malumunuz, dünyanın en zengin adamları Man City'yi aldı. Orta sahanın sağına Aaron Lennon'la beraber Ada'nın en iyi yerlisi olan Shaun Wright Phillips geldi. Elano önlibero oynayamayacak kadar narindi. Orta sahanın ortasındaki diğer yer ise City altyapısından çok uzun yıllardır çıkan en önemli yetenek ki (bence ayrıca Roy Keane dahil, Wenger'in muhteşem altyapısının gizli patronu olan Liam Brady'den beri gelmiş geçmiş en iyi İrlandalı orta saha) Stephen Ireland'a kalmıştı.

Galatasaray'a da uzun yıllardır Ada'da oynayan en izlenilesi futbolculardan birisini kapmak düştü. Song, Kewell gibi evrensel futbol mücevherlerinde olduğu gibi yine "fark"lı bir transfer yapan Galatasaray'ı ayakta alkışlıyorum (Bu satırı grçekten de ayağa kalkıp yazdım!).



Bana ise 10 yabancısı varken ve bir zamanlar Leeds United'ın yaptığı gibi kiralıdığı oyuncuların bile maaşlarını vermeye devam ederken hala Quaresma, Deco diye sayıklayan efsane (!) bir başkana rağmen Beşiktaş'ın ne yapacağını beklemek düşüyor. Beklerken tabii en iyi dostum faşist yasağa inat sigaram ve çocukluk düşlerim (+ The Stone Roses dinlemek). Bir kısmını sizle paylaşıyım dedim:



Son rakamı çift olan yani Dünya Kupası-Avrupa Şampiyonası'nın olduğu muhteşem yazlardan birinde fark etmiştim Rigobert Song'u... Herhalde kayıp babasından sonra en çok ben sevmişimdir onu... Liverpool'a gelip futbol tarihinin en sıkıcı teknik direktörü olarak sigarayı günde iki pakete çıkarmama sebep olan (2004 şampiyonu Yunanistan'ı mükemmel bir takım olarak nitelemişti!) Gerard Houllier zamanında onu o dünya güzeli kırmızı formayla gördüğümde mutluluktan havalara uçmuştum, maçı izlerken sıkıcı cahil spikerin (Murat Kosova ya da Fuat Akdağ anlatmıyordu o gün) sesini bastırmak için Liverpool'dan çıkan son şahane grup The La's'in "There She Goes"unu sonuna kadar açıp mutluluğun sınırlarını kendi çapımda yeniden çizmiştim. Ama bir gün "Futbola Karşı İşlenen İnsanlık Suçları" mahkemesinde yargılansa müebbetle bile yırtması zor olan Houllier, Song'u 3-5-2'de orta sahanın solunda oynatarak günde 2 paket içtiğim sigaralardan bazılarını ters yakmama bile sebep olmuştu.



Sonra bir sabah gazeteler "Song, Galatasaray'da" manşetleri attığında hayatımın albümü The Stone Roses'ı üst üste defalarca dinlemiştim. Bilmiyorum aranızda bir albümü günde 8 kez hiç sıkılmadan hatta her seferinde daha da çok zevk alarak dinleyen bir deli daha varsa tam olarak nasıl hissettiğimi anlayabilir herhalde. Belki Beşiktaş'a gelmemişti ama olsun en azından Türkiye'deydi, daha da ötesi burada herkese nasıl efsanevi bir savunma sanatçısı olduğunu gösterecek, herkes benim kadar mutlu olacaktı...

Ya Kewell? Herhalde dünyada aldığı her darbeyi kendi vücudumda hissettiğim ikinci bir insan yoktur. Bir başka Houllier kurbanı (4-5-1'in sağ kanadına sıkıştırılmış bir Kewell düşünsenize başlı başına müebbetlik bir futbol suçu değil mi Houllier'nin yaptığı?) olarak kariyeri sakatlıklar nedeniyle düşüşe geçtiğinde "Belki bu sefer olur, belki burada ona karşı hissettiğim sonsuz futbol sevgisini hisseder siyah-beyaz olur" demiştim ki yine olmadı. Beşiktaş da o yaz bir solak aldı: Gordon'dan sonra dünyanın en futbol özürlü Hırvat'ı Seriç! Sadece sinan engingillere mahsustu 6 ay içinde iki kötü Hırvat oyuncu alabilmek ki ben o güne kadar 7 Dünya Kupası, 6 Avrupa Şampiyonası görmüş ama Eski Yugoslavya'dan çıkma yeteneksiz tek bir futbolcu bile görmemiştim! O yüzden ben ve benim gibilere o faşist sigara yasağını uygulamak insanlık suçudur, empati özürlü olmaktır. Nasıl zamanında lise tuvaletinde bir şekilde içiyorsak yine içeriz çünkü nasıl yaşayacağımıza karar verenlere karşı nasıl öleceğimize özgürce karar vermek en doğal hakkımız!

Bu yasak bu yaz olmamalıydı! Biraz empati kurmayı deneyin biraz! Bu sadece çalışan sınıfı kalbinden vuran adi aşağılık krizde, üstelik de Owen bedavaya Man Utd'a gitmişken, ben her şekil içerim arkadaş!
https://aliece.blogspot.com/2009/07/elano-ve-neden-besiktas-taraftarna.html
 
Cevap: # Elano Blumer



Sabah kalktim ise gidecem, biraz zamanim vardi cep telefonla bi girdim internete bakim dedim, Galatasaray.org baktim nolmus Elano felan filan dedim yok artik biri hack yapmistir yazmistir. Simdide gercekten gelmis su antu'yu verin bana ezikler neyaziyo.
 
Cevap: # Elano Blumer



Tek korkum Güney Amerikalı ve Latin ülkerlerinden olması,bu ülkeye gelen Güney Amerikalıların sabıkası çok kabarık,parasını alamadığı için idmanda takım arkadaşının sırtına vuran Tello'yumu diyim,milli takım oyuncularını birbirine düşüren çirkef Lugano mu diyim,TSL'de takım içi çete oluşturan Brezilyalılar mı diyim,bir zamanlar Türkiyeye gelipte kanı ısınmayan oynadığı kulübü zor duruma düşüren Arjantinli Ortega mı diyim,bizim malum eski disiplinsiz ve nasılbir insan olduğu belli olmayan Lincoln mü diyim,otoparkta kendi vatandaşıyla kavga eden Brezilyalılar mı diyim,orasına burasına bayrak tutup taraftarı tahrik eden Deivid mi diyim,milyonlarca euroluk tazminatları cebe indiren vasıfsız ama meşhur İspanyol teknik direktörler mi diyim,daha az para kazanmalarına rağmen Türkiye'den kurtulmak için yurtdışına kaçan Güney Amerikalılardan mı bahsediyim bilemiyorum,bir türlü kanım ısınmıyor bu insanlara...



Neyse Elano beni yanıltır :) Manchester City'den gelmesine rağmen Doğu Avrupa'da oynamışlığı var özellikle Shaktar Donetskte 3 sezon geçirmiş,çok fazla uyum problemi çekeceğini zannetmiyorum..
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt