Yani sporda her zaman olan ve olacak bir sakatlık durumu neden bu kadar dramatize edildi anlamadım. Biz demir adam diye aldığımız Linderoth'u da 2 maç sonra kaybettik, Elmander'den sonra tek planlı santrafor transferimiz olan Sigthorsson'u da. Adam ömrü boyunca cam adam olsa hadi neyse diyeceğim, sol 4 yılında 150 maç oynamış adamın adı birden kronik sakata çıkarıldı. Sonuçta yazı iyi geçirmeyen, kafası saha içi hedeften ziyade saha dışı transferinde olan bir oyuncu için makul bir sakatlık yaşadı. Siz kendi bireysel idmanlarınızı ne kadar iyi yaparsanız yapın saha içi yarışmacı mücadele, toplu oyun çok daha farklı bir meydan okuma. Onda veya bunda suç aramanın lüzumu yok. Falcao'nun sakatlanması da normal, ligin 4. haftasında, ŞL'nin arefesinde her kritik maçta terinin son damlasına kadar Fatih hoca tarafından kullanılması da. Ha tabi gönül isterdi ki Falcao'yu çok daha verimli olabileceği çift santraforlu sistemde kullanıp daha ısınma turlarındayken daha düşük bir eforla faydalanalım ama yapacak bir şey yok artık bu saatten sonra. ŞL'de bir hedefimiz kalmadığı, Brugge'u de Falcao'suz da olsa yenme durumunda olduğumuz düşünülürse gerekirse 2. yarıda tam sağlıklı, ara dönem kampını yemiş Falcao, şimdiki haliyle zorla oynatılan, mücadeleden imtina eden bir oyuncudan çok daha faydalı olacaktır. En nihayetinde 2.5 yıl daha bizim oyuncumuz bu adam, bu kadar kolay vazgeçmenin mantığı yok.