Almanya'nın Güçlü Olmasının Sebepleri - Sayfa 2 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Almanya'nın Güçlü Olmasının Sebepleri


mantalite farki. Bizimkiler komploya, suya, buna, inanip kendilerine sacma sapan Düsmanlar yaratirken, adamlarin dertleri baska.
Biz kendimize celme takarken, adamalar digerlerine nasil takariz, kendimizi nasil yükseltiriz diye düsünüyor.
En basit örnek secimler. Bizimkiler 1123213 saat secim konusurken, adamlar oy veriyor, aksam saat 6 da kazanan kim belli oldumu diye bakiyor o kadar. Daha sonrasi lay lay lom, islerine devam bakiyorlar.
Adamlar sogukkanli, hemen köpürmüyorlar. En önemlisi de Dinleri sorguladiktan sonra, neyin dogru, neyin gercek olmasini, ne kadar inanilmasini kararlastirmislar (tabiki halen cok dinine düskün olanlar var, az olani var). Bizdekiler gibi dinin arkasina durup söyle böyle demiyorlar.
Halk ayirimi yok. yok onlar öyle, bunlar böyle diye. Ic savas durumlari yok. PEKSES YOK. Herkes ekonomi pazarina girebilir, devlet destekliyor. Kayirma yok, sanslar az cok esit.


Almanlar kadar güclü olmamiz imkansiz. Karakter farki. Yarisi olsak bile yeter de artar.
 
Coğrafi, sosyolojik, siyasi, diğer güçlerin yaptıkları yapmadıkları vs pek çok sebebi var tabi ama ana sebebi bana göre reform hareketlerinin o coğrafyada başlamış olması ve prensliklerin aralarındaki yıkıcı olmayan bilimsel rekabetidir. Siyasal birleşmenin ardından birbiriyle rekabet halinde olan bu yapının sistematik biçimde uyumlanması ortaya muazzam bir şey çıkardı. ABD ve SSCB büyük oranda 300-400 yılda olgunlaşan yapının ekmeğini yedi, teknik anlamda gelişmelerin hemen hepsinde bir Alman dokunuşuna rastlamak mümkün.

İkinci dünya savaşı sonrası dönem ise apayrı bir hikaye, büyük oranda karakterini kaybetmiş bir ulusdan bahsediyoruz bu sebeple ikinci dünya savaşı dönemini ayrı değerlendirmek gerek zira gelişmişlik ile ''güç'' arasında çok ciddi bir fark var. Marshall yardımları ülkeyi kalkındırdığı ölçüde ulusu da ''karaktersizleştirdi''.

Ek olarak uluslararası ilişkilerde gücün de pek çok tanımı ve şekli var, bugünün Almanyası çok gelişmiş bir ülke olmakla birlikte ekonomik ve buna paralel AB çatısı içindeki yönlendirme gücüne oranla düdük gibi bir askeri gücü var, dolayısıyla AB etki alanı dışında kalan bölgelere etkisi oldukça sınırlı, bu sebeple de küresel bir oyuncu değil. ABD'deki bir düşünce kuruluşunda hocanın birinin söylediği çok hoşuma gitmişti, Almanya için '' vezir satrançta her ne kadar en güçlü taş olsa da en nihayetinde oyun kurucunun(oyuncunun) emrindedir. ''. Çok kısa ve güzel bir şekilde günümüz Almanyasını uluslararası ilişkiler içindeki rolü bakımından özetleyen bir cümle.

Yukarıda bir arkadaş genetik ve değişmez gibi bir şey söylemiş, kesinlikle katılmıyorum buna. İnsan ömrü kısa olduğundan güncel realiteleri sonsuza kadar devam edecek veya daha önce de hep böyleydi yanılgısına düşüyor. Almanya'nın başarı hikayesi hepi topu 200-300 yıllıktır, çok değil 600 sene öncesinde biz de 200-300 yıllık dönemde avrupanın en güçlü devleti idik. Bunlar değişken şeyler.

Esas tartışılması gereken konu teknolojik gelişmelerin insanoğlunu ne yönde etkileyeceği, devletlerin gücü ve rolü aynı kalacak mı vs bu sorular sorulmalı. Gün geçtikçe devlet dışı, özel teşebbüsler korkunç başarılara imza atıyorlar teknolojinin gelişiminde de yine bu yapılar başat aktör. Uzayda bile devlet tekeli kırılmaya başladı, ABD-Rusya-Almanya vs diye konuşuyoruz ama gelecek çok başka bir yere doğru gidiyor.
 
Öz Saygı ve iş ahlakı.

Türkiye'de herkes suçlu arar ve suçu başkasına atar. Almanya gibi ülkelerde sorumluluk bilinci de yüksek ve öz eleştiri yapabiliyorlar.
 
Yaklaşık 15 yıldır Alman bir bayan ile birliktelik yaşıyorum.
İki çocuk sahibi olduk ki onlarda Alman daha çok..

Ben bile daha çok almanım kültürel anlamda özel hayatımda ama bazı noktalarda türk genlerim ve duygularım doğal olarak ortaya çıkıyor yinede.

Almanlar bu şekilde başarılı olmasının nedeni bence kolay anlatılacak bir durum değil. Genlerinde mi yatıyor bu özellikleri gerçekten bilmiyorum ama tahh ikinci dünya savaşından öncesinde bile en çok bilim adamları çıkartan bir ülkeydi.

İşlerine olan disiplinli bakış açıları mevcut evet ama bu duruma nasıl geldiler veya nedeni nedir tam olarak ? Konuştukları lisans ile alakalı da olabilir. Almanca kuru, sert ve direk bir dildir.Ayrıca detaylı lisans. Hiçbir romantik tarafı yok bizim veya bir çok lisans ile. Japonlar lisansı da bu şekilde.

Kültürel açılarına bakınca neden bukadar başarılı oldukları nedenini bilmiyorum. Heriflerin halk kültürü bira içmek ile bazı toplumsal etkinlikler ile tamamlaya biliriz yahu :)

Eğitim sistemleri de unutmadan önemli bir yer alıyor bu konuda.

Türkiye'de olduğu gibi düz lise ile eskiden benim bildiğim Anadolu lisesine kadar seviye basamakları mevcut. Anadolu liseleri , burada ismi olan Gymnasium, diğer liseler ile arasında ki fark yalnız baya yüksek. Zaten istisnalar dışında büyük beyinler bu okuldan çıkıyor. İstisna dedim çünkü diğer alt basamaklı okullarda üniversite için gerekli olan Abitur basamaklarını geçe bilmen için şans veriyorlar öğrenci kendisini geliştirmesini bilmiş ise.

Okul sistemlerine okadar fazla da girmek istemiyorum şimdi yoksa uzayıp gidecek yazı.

Son olarak ülke olarak bukadar iyi durumda olmaların nedenleri de yaşadıkları iki dünya savaşı yenilgileri olabilir.
 
Öz Saygı ve iş ahlakı.
hele ikincisi. Robot gibiler. Türkiye'de nasil bilmiyorum, ama eskiden okula giderken, 1-5 saniye bile gec geldiginde yemedigin laf, yazilmayan satir kalmiyordu. Adamlarin cezalari bile öyle ki, ister istemez 5 dk 10 dk öncesinde orada oluyordun. Öyle hunharca seyler degil, egite egite ceza yiyordun
 
mantalite farki. Bizimkiler komploya, suya, buna, inanip kendilerine sacma sapan Düsmanlar yaratirken, adamlarin dertleri baska.
Biz kendimize celme takarken, adamalar digerlerine nasil takariz, kendimizi nasil yükseltiriz diye düsünüyor.
En basit örnek secimler. Bizimkiler 1123213 saat secim konusurken, adamlar oy veriyor, aksam saat 6 da kazanan kim belli oldumu diye bakiyor o kadar. Daha sonrasi lay lay lom, islerine devam bakiyorlar.
Adamlar sogukkanli, hemen köpürmüyorlar. En önemlisi de Dinleri sorguladiktan sonra, neyin dogru, neyin gercek olmasini, ne kadar inanilmasini kararlastirmislar (tabiki halen cok dinine düskün olanlar var, az olani var). Bizdekiler gibi dinin arkasina durup söyle böyle demiyorlar.
Halk ayirimi yok. yok onlar öyle, bunlar böyle diye. Ic savas durumlari yok. PEKSES YOK. Herkes ekonomi pazarina girebilir, devlet destekliyor. Kayirma yok, sanslar az cok esit.


Almanlar kadar güclü olmamiz imkansiz. Karakter farki. Yarisi olsak bile yeter de artar.

 
adam celiski icinde yasiyor zaten. Her secim her bosluk oldugu dönemlerde kendisine düsman yaratmasi gerek, düsman lazim. Yoksa secilemeyecegini biliyor. Dini kullanmasi gerek, daima basta olmasi gerek, yoksa herseyi bütün kötülükleri, para calmalari vb. ortaya sak diye cikip, sonu iyi olmayacagini biliyor.

Yahu suna bak


ZDF/ARD (almanyanin trtsi ), Merkeli seyin icine soktular problem cikmadi. Düsünsene bunu Türkiye'de yapiyorlar. Sonucu ne olur sence?
Kadini hitler yerine koydular
birakiyor diye sevinc gösterileri, parodiler herseyler. Türkiye bunu yapmayi, kabul etmeyi ögrendigi an yükselir. Bizde hersey baski altinda, gerilmis durumda, ipler kopma durumunda.
 
Adamlarin siyasetcileri memleketin yarisina zillet, illet falan demiyor. Adam akilli egitim sistemleri var. Cumhurbaskanlari yerel secimler icin miting yapmiyor. Ayrica otobüsten 200 gramlik cay firlatmiyor. Dünya lideriyim falan demiyor. Wikipedia'yi engellemiyorlar. Bir kisinin koltugunu korumasi icin beka meka gibi sacma sapan seyler uydurmuyorlar.
 
Coğrafi, sosyolojik, siyasi, diğer güçlerin yaptıkları yapmadıkları vs pek çok sebebi var tabi ama ana sebebi bana göre reform hareketlerinin o coğrafyada başlamış olması ve prensliklerin aralarındaki yıkıcı olmayan bilimsel rekabetidir. Siyasal birleşmenin ardından birbiriyle rekabet halinde olan bu yapının sistematik biçimde uyumlanması ortaya muazzam bir şey çıkardı. ABD ve SSCB büyük oranda 300-400 yılda olgunlaşan yapının ekmeğini yedi, teknik anlamda gelişmelerin hemen hepsinde bir Alman dokunuşuna rastlamak mümkün.

İkinci dünya savaşı sonrası dönem ise apayrı bir hikaye, büyük oranda karakterini kaybetmiş bir ulusdan bahsediyoruz bu sebeple ikinci dünya savaşı dönemini ayrı değerlendirmek gerek zira gelişmişlik ile ''güç'' arasında çok ciddi bir fark var. Marshall yardımları ülkeyi kalkındırdığı ölçüde ulusu da ''karaktersizleştirdi''.

Ek olarak uluslararası ilişkilerde gücün de pek çok tanımı ve şekli var, bugünün Almanyası çok gelişmiş bir ülke olmakla birlikte ekonomik ve buna paralel AB çatısı içindeki yönlendirme gücüne oranla düdük gibi bir askeri gücü var, dolayısıyla AB etki alanı dışında kalan bölgelere etkisi oldukça sınırlı, bu sebeple de küresel bir oyuncu değil. ABD'deki bir düşünce kuruluşunda hocanın birinin söylediği çok hoşuma gitmişti, Almanya için '' vezir satrançta her ne kadar en güçlü taş olsa da en nihayetinde oyun kurucunun(oyuncunun) emrindedir. ''. Çok kısa ve güzel bir şekilde günümüz Almanyasını uluslararası ilişkiler içindeki rolü bakımından özetleyen bir cümle.

Yukarıda bir arkadaş genetik ve değişmez gibi bir şey söylemiş, kesinlikle katılmıyorum buna. İnsan ömrü kısa olduğundan güncel realiteleri sonsuza kadar devam edecek veya daha önce de hep böyleydi yanılgısına düşüyor. Almanya'nın başarı hikayesi hepi topu 200-300 yıllıktır, çok değil 600 sene öncesinde biz de 200-300 yıllık dönemde avrupanın en güçlü devleti idik. Bunlar değişken şeyler.

Esas tartışılması gereken konu teknolojik gelişmelerin insanoğlunu ne yönde etkileyeceği, devletlerin gücü ve rolü aynı kalacak mı vs bu sorular sorulmalı. Gün geçtikçe devlet dışı, özel teşebbüsler korkunç başarılara imza atıyorlar teknolojinin gelişiminde de yine bu yapılar başat aktör. Uzayda bile devlet tekeli kırılmaya başladı, ABD-Rusya-Almanya vs diye konuşuyoruz ama gelecek çok başka bir yere doğru gidiyor.

Yazın çok güzel beğenerek okudum. Yalnız bizim yani (Türklerin) bir yeri işgal etmekten başka geçmiş yıllarda çok övünecek bir yanımız yok gibi. Bir mucit gibi bir deha gibi başka ülkelerden çıkmış insanları o zamanlarda çıkartamamışız. Çok eskilerden bu zamanlara gelen süreçte ciddi olarak elde tutulur bir olayımız yok. Zaman ilerledikçe teknoloji olayını da ele alamadık. Almanya - Amerika - Japonya liderliğinde hep geride kaldık. Onlar hep üretti geliştirdi biz hep alan olduk.

Aslında tarihimiz açısından çok üzücü şeyler ama burda eksikleri söylemek zorundayız.
 
Bizim peder 80'lerin sonu ve de 90'larda toplam 5-6 yıl kadar çalışmıştır Almanya'da. 20 yıldır da Türkiye'de çalışıyor. İki kelimeyle özetliyor farkı.

İş ahlakı.
 
Aslında 2 tane etken var.

2 tane majör özellikleri. Bu ikisi çoğu şeyi direk etkiliyor tüm ülke de.

Disiplin ve iş ahlakı.

sent via GSC
 
Kismen dogru ama arada birkac onemli fark var

Japonya ve Almanya'nin feodalizm altyapisi, kendi kendine endustriyellesmis olmasi onemli etkenler. Toplumsal evrimin muhim sureclerini atlatmis toplumlar yani. Bunun bilimsel/felsefi/kulturel karsiligi da var ayrica bunyelerinde

Guney Kore cok daha fazla proje ulkesi

Tamam ama İslam dünyası da 1200'lerde Osmanlı da 1500'lerde teknolojik olarak zirvedeydi ama şuan neredeler. Ne imparatorluklar yıkıldı ne kavimler yok oldu tarihte. 2. dünya savaşı gibi bir savaşı kaybeden Nazi Almanyası gibi bir toplumun bir daha doğrulamamak üzere yok olması lazımdı. Sovyetlere karşı jeopolitik olarak şanslı konumları ve USA'nın varlığı onları ayakta tuttu. Nurnberg duruşmalarında üst düzey katliamcılar hariç bilfiil savaş suçuna bulaşmış olanların tamamı affedildi. USA'nın Almanlara yaptığı kıyağı tarihte hiçbir toplum bir başkasına yapmamıştır.
 
Bir de su var.
Turkiyede 738292991172719 tane üniversite varken, almanyada cok daha azi mevcut. Herkes Universite gidecek diye kural gormuyorlar. staj yapsinlar, meslek okuluna teşvikler vb. Cabuk ise , is hayatina yonlendirmeye calisiyorlar
 
Tamam ama İslam dünyası da 1200'lerde Osmanlı da 1500'lerde teknolojik olarak zirvedeydi ama şuan neredeler. Ne imparatorluklar yıkıldı ne kavimler yok oldu tarihte. 2. dünya savaşı gibi bir savaşı kaybeden Nazi Almanyası gibi bir toplumun bir daha doğrulamamak üzere yok olması lazımdı. Sovyetlere karşı jeopolitik olarak şanslı konumları ve USA'nın varlığı onları ayakta tuttu. Nurnberg duruşmalarında üst düzey katliamcılar hariç bilfiil savaş suçuna bulaşmış olanların tamamı affedildi. USA'nın Almanlara yaptığı kıyağı tarihte hiçbir toplum bir başkasına yapmamıştır.

Ben hic teknolojide zirvede gibi bir tabir kullandim mi? Toplum evrimidir muhim olan.

Feodalizmden cikis, ronesans, reform, aydinlanma, endustriyellesme gibi durumlarin hem Alman hem de Japon toplumlarinda karsiliklari var. Yani bu ulkelerin aslinda bu halde olmalarinin tek sebebi ABD'nin Cin'e ve SSCB'ye tampon olusturmak istemesi degildir. Bu da muhim bir etkendir ama Japon ve Alman toplumlari ne olursa olsun sefil kalamayacak toplumlardir.
 
Üst Alt