Beşiktaş Hakkındaki Tüm Konular [Lütfen Başka Başlık Açmayınız!] - Sayfa 6 | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Beşiktaş Hakkındaki Tüm Konular [Lütfen Başka Başlık Açmayınız!]


Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
karakargalar forumlarında "şerefsiz galatasaray" topici açmışlar ve baş düşman olarak bizi ilan etmişler artık.çok zavallılar yaa.ben bunlara karşı oynarken heyecanlanmıyorum bile.maçı kazanınca coşmuyorum bile.o kadar küçük gördüğüm bir camia düşman olsa ne olur dost olsa ne olur :)
 
Ne biz birinin kardesiyiz nede birileri bizim kardesimiz!



Galatasaray'ın Galatasaray'dan baska dostu yoktur. Ama fenev kadar cirkef bir camia degildir sadece o kadar
 
Siyah-Beyaz isyan



7_237140_isyan2212_414_232.jpg




Son 10 maçta kaybedilen 16 puan, Beşiktaşlılar´ın sabrını taşırdı. 4-2´lik derbi mağlubiyeti sonrasında Ümraniye´de taraftarlar yönetimi istifaya davet etti.



Takım zirveden kopunca

Beşiktaş'ta sabırlar taştı... Mustafa Denizli yönetimindeki 10 haftada, 16 puan yitiren ve Fenerbahçe’den sonra Galatasaray’a da boyun eğen Siyah-Beyazlılar’da taraftarlar isyan etti. Ali Sami Yen Stadı’ndaki 4-2’lik farklı yenilginin ardından, taraftarlar sesini yükseltti. Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde biraraya gelen bir grup Siyah-Beyazlı futbolsever, futbol takımını protestoyla karşıladı.



‘Yıldırım Demirören yeter’

Başkan Yıldırım Demirören’i hedef alan Beşiktaşlı taraftarlar, “Yönetim istifa” ve “Yıldırım Demirören yeter” diye tempo tutup, yöneticileri istifaya davet ettiler. Jandarma ekipleri, taraftarların olay çıkarmaması için gereken önlemleri alırken, Beşiktaş otobüsü taraftarların tepkileri eşliğinde tesislere girdi. Beşiktaşlı taraftarların açtığı pankartlar da gözlerden kaçmadı.



Tesislerde özel toplantı

Karşılaşma sonrasında Siyah-Beyazlı futbolcuların moralsiz tavırları gözlerden kaçmadı. Taraftarların protestosu eşliğinde Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’ne giriş yapan kafile, burada bir toplantı yaptı. Teknik direktör Mustafa Denizli’nin tatil öncesinde oyuncularına sert bir konuşma yaptığı kaydedildi. Bu arada maçın ardından Demirören’in tesislere gitmediği öğrenildi.



Murat AKBAŞ
 
Kartal'a derbi zaferi haram!



7_237138_bjk_uzuntu2212_414_232.jpg




2008 yılının son derbisinde Galatasaray´a 4-2 yenilen Beşiktaş, son yıllarda rakiplerine diş geçiremiyor.



2008 yılının son derbisinde Galatasaray’a 4-2 yenilen Beşiktaş, son yıllarda rakiplerine diş geçiremiyor. Ligde son 4 sezonda ezeli rakipleriyle deplasmanda 8 maça çıkan “Kara Kartallar”, 6 mağlubiyet, 2 beraberlik aldı. Dış sahadaki 8 maçta rakip fileleri 9 kez havalandıran Kara Kartallar, kalesinde ise 16 gol gördü. Beşiktaş, derbilerde deplasmandaki son galibiyetini Fenerbahçe’yi 4-3 devirdiği 2004-2005 sezonundaki maçta almıştı.
 
Soyunma odasında kavga iddiası



7_237137_zapo2212_414_232.jpg




Derbi yenilgisinin ardından Beşiktaş´ta sinirler gerilirken, soyunma odasında Siyah-Beyazlı futbolcuların birbirlerine girdiği öne sürüldü.



Derbi yenilgisinin ardından Beşiktaş’ta sinirler gerilirken, soyunma odasında Siyah-Beyazlı futbolcuların birbirlerine girdiği öne sürüldü. Savunmada yaptığı hatalarla dikkat çeken İbrahim Toraman ile Zapo’nun maçın ardından birbirlerine bağırdıkları ve soyunma odasında gerilimin tavan yaptığı iddia edildi. Karşılaşma sonrasında iki futbolcunun da ağzını bıçak açmadı. Bilindiği gibi Metalist Kharkiv maçından sonra da Gökhan Zan ile Zapo’nun birbirlerine girdiği öne sürülmüştü.
 
"Penaltı oyunun dengesini bozdu"



7_237134_denizli570_414_232.jpg




Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Galatasaray karşısında gereksiz penaltı sonrası oyunun dengesinin bozulduğunu savundu.



Mustafa Denizli, maç sonrasında düzenlediği basın toplantısında Galatasaray’ın oyun anlayışına hazırlıklı olduklarını ifade ederek, "Rakibin başlama şekline hazırdık. Ancak gereksiz penaltı, oyunun dengesini bozdu" dedi. Ligin 16. haftasını bu şekilde kapatmayı arzulamadıklarını anlatan tecrübeli teknik adam, "Büyük takım gibi hücuma giderken, büyük takım gibi bitiremedik. Oyunu dengeleyebileceğimiz dönemlerde geriye düşmenin sıkıntısıyla bunu ancak bir kez başarabildik. Bu perdeyi kapattık, şimdi ikinci bölüm başlayacak" diye konuştu. Ligin ilk yarısının 17. maç sonunda tamamlanacağına dikkati çeken Denizli, şunları kaydetti: "17. maçın sonunda tabloyu göreceğiz. Liderin 5 puan gerisinde kapatırsak, çok önemli sorun yaşamayız. Bu kadro büyük takım olduğunu hem yaşayacak hem de yaşatacak. Beşiktaş büyük takımsa bu oyuncular büyük takım oyuncularıysa 26. ve 27. haftalarda Beşiktaş’ın ne durumda olduğunu hep beraber yaşayacağız."



"Şampiyonluğu hisseden futbolcularla devam edeceğiz"

Mustafa Denizli, şampiyonluğunu hisseden futbolcularla yollarına devam edeceklerini bu açıdan önümüzdeki bir haftalık sürecin kendileri için çok önemli olduğunu belirtti. Orta sahada yaşanan sıkıntı konusundaki soru üzerine Denizli, şunları söyledi: "Orta sahaya takviye olabilir. Ancak kadroda o bölgede bugün oynamayan oyuncular da var. Bazı futbolcular devam etmek istiyorsa benim istediklerimi mutlaka yapacak. Şampiyonluk karakterini hissetmek önemli. Bunu hissetmemiz gerekiyor. Takımda bunu hissedenler de var, hissetmeyenler de var. Hem yönetim, hem oyuncularla gerekli çalışmaları yapacağız."



"Delgado o hareketi yapmamalıydı"

Denizli, Galatasaray karşısında kırmızı kart gören Delgado’nun oyundan atılmasına neden olan hareketi yapmaması gerektiğini dile getirdi. Hakemlerin de futbolculara tolerans gösterebileceği durumlar olduğunu anlatan tecrübeli teknik adam, şunları kaydetti: "Hakeme yapılan anlık, ancak küçük düşürücü olmayan bir hareketti. Sadece konuşarak anlaşmak bazen mümkün değil. Bazen bu iletişim vücut diliyle de olur. Hareketi uzatırsa cezalandırabilir. Burada adil davranılmıyor. Birçok futbolcu yapıyor. Hakem daha sıcak karşılayabilirdi. Kart çıkaracağı kişi de önemli. Yine de Delgado’nun o hareketi yapmaması lazımdı."



"Psikolojik desteğe ve morele en fazla ihtiyacı olan benim"

Mustafa Denizli, maçtan sonra yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada ise takımı için önemli bir sürecin başladığını ifade ederek, "Bütün bunları değerlendireceğiz. Belki de şu anda psikolojik desteğe ve morale en fazla ihtiyacı olan benim" dedi. Denizli, sözlerine şöyle devam etti: "Ama onun dışında da bazılarının da uyarılmaya ihtiyacı var içimizde. Büyük takım futbolcusu nedir onları görecekler. Benim sayısal olarak 23-25 kişiyle devam etmem çok önemli değil. Şampiyonluklar yaşanarak hissedilerek ve çevreye yaşatılarak elde edilir. Bu Beşiktaş ise oynayacakları bu rakiplerse o zaman bu takımın ne kadar onur sahibi olduğunu önümüzdeki dönemde göreceğiz. Kupayla başlayacak mücadelede Beşiktaş’ın neler yapacağını ve 17. haftadan sonra tabloyu göreceğiz."



"Bir kişiye ihtiyacım var"

Beşiktaş’ın teknik direktörü Denizli, transfer istediğini ifade ederek, "Transfer iki kişiyi bulmaz büyük ihtimalle. Benim bir kişiye ihtiyacım var" dedi.Devre arasında takım olarak ideal Beşiktaş’ı ortaya çıkarmak için çalışacaklarını belirten Denizli, şunları söyledi: "Uzun süreli bir geçiş dönemi oldu, ama bunlar önemli değil. Ligin 26. ve 27. haftasında ne olduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koyacağız. Benim adım Mustafa Denizli ise bu takım da Beşiktaş ise ikinci yarı başladıktan 10 hafta sonra neyin ne olduğunu hem ben göreceğim, hem Türkiye görecek, ama önce içeride bir takım şeyleri, dengeleri kurmamız lazım. Bu kadro sayı olarak azalabilir. İhtiyaç hasıl olursa... Gayet tabii belli şeylerde zaafımız var. Telafi edecek süreç de var, imkan da oluşacaktır. Bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Takım savunması mantığında zaaflarımız var. Hem kendi içimizden hemde belki olabilirse transferle. Yani bu transfer iki kişiyi bulmaz büyük ihtimalle. Benim bir kişiye ihtiyacım var. Bir tanesi yerli olabilir. Derseniz ki olmazsa ne olur, hiç bir şey olmaz. Bu takımın ne olduğunu biliyorum, kendimin ne olduğunu biliyorum. Belli hatalarla belli puanları kaybettik. Nasıl telafi edileceğini hem bu takım hem diğerleri öğrenecek. Kaybetmek özellikle de dinlenme sürecine girerken hoş bir şey değil."Denizli Seriç’e görev vermesiyle ilgili olarak yöneltilen bir soruya da "Neticede bu adam Beşiktaş’a bu bölge için transfer edilmiş, bugün görev vermesen ne gün vereceğim?" şeklinde yanıtladı.



Milli takım antrenörlerinin stattan geri döndüğü iddiası

Öte yandan, Galatasaray ile Beşiktaş arasında yapılan derbi maçı izlemek için stada gelen Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in yardımcısı Müfit Erkasap ile (A) Milli Takım Antrenörü Metin Tekin’in stadın kapısından döndüğü iddia edildi.Erkasap ve Tekin’in statta kalabalık nedeniyle yer bulamadıkları için geri dönmek zorunda kaldıkları ileri sürüldü.
 
Beşiktaş derbi fakiri



7_237125_besiktas570_414_232.jpg




Turkcell Süper Lig´de 2008´in son derbisinde Galatasaray´a 4-2 yenilen Beşiktaş, son dönemde ezeli rakiplerini deplasmanda mağlup edemiyor.



Siyah-beyazlılar, Galatasaray ve Fenerbahçe ile son 4 sezonda rakip sahalarda yaptığı lig derbilerinde galip gelemedi. Ligde son 4 sezonda ezeli rakipleriyle deplasmanda 8 maça çıkan "Kara Kartallar", bunlardan 6’sını yitirdi, 2’sinde berabere kaldı, taraftarlarını dış sahada hiç sevindiremedi. Beşiktaş, deplasmandaki son 8 lig derbisinde ezeli rakiplerine toplam 9 gol atarken, kalesinde ise 16 gol gördü. Siyah-beyazlıların, Fenerbahçe ve Galatasaray’a karşı deplasmanda galibiyet alamadığı son 4 sezondaki lig derbileri şöyle:



Sezon Maç Sonuç Maç Sonuç

2005-2006 Galatasaray-Beşiktaş 3 - 2 Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 2

2006-2007 Galatasaray-Beşiktaş 1 - 0 Fenerbahçe-Beşiktaş 0 - 0

2007-2008 Galatasaray-Beşiktaş 2 - 1 Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 1

2008-2009 Fenerbahçe-Beşiktaş 2 - 1 Galatasaray-Beşiktaş 4 - 2
 
'Benim adım Mustafa'



7_237122_denizli2212_414_232.jpg




Denizli patladı: "Bu takımın ne kadar onur sahibi olduğunu ikinci yarıda göreceğiz. Adım Mustafa Denizli ise, 26. haftadaki tabloyu göreceksiniz..."



‘Böyle goller yenmez’

Fenerbahçe'den sonra Galatasaray’a da kaybeden Beşiktaş’ta Mustafa Denizli, 90 dakika bitiminde oyuncularına sert çıktı, olay yaratacak ifadeler kullandı. İşte kurt hocanın sözleri: Bu takım Beşiktaş ise, ne kadar onur sahibi olduğunu ikinci yarıda göreceğiz. Büyük takımın yemeyeceği goller yedik. Büyük takım futbolcusu nedir, bazıları anlayacak! Takım savunmasında zaaflarımız var. İçeride bir takım dengeleri kurmamız gerekiyor. Futbolcu sayısında azalma olabilir...



‘Aramızda duramazlar’

“Biz bu yenilgileri nasıl telafi edeceğimizi hem bu takım, hem de Türkiye görecek. Benim adım Mustafa Denizli ise, takımım Beşiktaş ise, ikinci yarı başladıktan 10 hafta sonra neyin ne olduğunu herkes görecek, kendimize güveniyoruz. Herşeyi ince eleyip, sık dokuyacağız. İki transfer yapabiliriz. Bu takımda görev yapan futbolcular, büyük takım futbolcusu ise ne yapacağını göstermeli. Bu çizginin dışında kalanlar aramızda duramaz...”



Orhan YILDIRIM
 
Çakır yaktı



7_237121_delgado_kirmizi2212_414_232.jpg




Hakem Cüneyt Çakır, maça damgasını vurdu. Servet´in golündeki faulü görmedi, Cim Bom´un 2. penaltısında ağır karar verdi. Delgado´nun atıldığı pozisyonda ise diyaloğu yanlış yorumladı.



Kural çok açık

Süper Lig’de ilk yarının son derbisinde hakem performansı merakla bekleniyordu. MHK’nın bu maça atadığı genç ama deneyimli bir isim olan Cüneyt Çakır’ın verdiği kararlar ise karşılaşmaya damgasını vurdu. Her şey Galatasaray’ın bulduğu ilk golle başladı. Servet, Rüştü’nün elleri arasındaki topa kayarak vuruyor, meşin yuvarlak ağlara gidip Çakır da golü veriyordu. Ancak kural kitabının 111. sayfasındaki metin hayli açık: Bir kaleci topa elleri ile sahip olduğunda bir rakip tarafından müdahale edilemez.



Delgado çıldırdı

Derbinin hakemi, ilerleyen bölümlerde de tartışılacak kararlara imza attı. Dakikalar 50’yi gösterirken Delgado, Baros’un faulüyle yerde kaldı. Arjantinli futbolcu, hakeme döndü ve vücut diliyle, “Benim ilk faulümde kart gösterdin. Şimdi nerede?” dedi. Ancak bu diyalog sonunda Cüneyt Çakır, kartı Baros’a değil, Delgado’ya gösterdi ve takımının eşitlik sayısını kaydeden yıldız oyundan atıldı. Galatasaray’ın 4. golü öncesinde ise Lincoln Uğur İnceman ile ceza sahasında ikili mücadelede yerde kaldı. Ortamada penaltılık bir durum olmamasına rağmen Çakır beyaz noktaya yürüdü.
 
Demirören patladı



7_237120_cakir_itiraz2212_414_232.jpg




Beşiktaş Başkanı, kırmızı karttan sonra çıldırdı, MHK Başkanı Oğuz Sarvan´ı hedef aldı. “Hesap vereceksiniz” diyen Demirören´in ağır hareketlerde bulunduğu da ileri sürüldü.



‘Artık orada kalamazsın’

Verdiği kararlarla derbiye damgasını vuran Cüneyt Çakır, Beşiktaşlılar’ı kelimenin tam anlamıyla çıldırttı. Maçı Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ile birlikte izleyen Siyah-Beyazlılar’ın başkanı Yıldırım Demirören, Delgado’ya gösterilen kırmızı karttan sonra protokolde fırtınalar estirdi. Karşılaşmayı kendisine yakın bir yerde izleyen Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan’ı hedef alan Demirören’in hayli ağır hakaretlerde bulunduğu ve “Hesap vereceksiniz. Artık kalamazsınız” dediği ileri sürüldü.



Kartal’dan VIP itiraz...

Hakemin kararları sebebiyle çılgına dönen tek isim Başkan Yıldırım Demirören değildi. Beşiktaşlı yöneticiler, hakeme itiraz etmek için soluğu son düdükle beraber Ali Sami Yen’in çimlerinde aldılar. Kenan Öner, Bülent Deriş, Ertunç Soğancıoğlu, Şeref Yalçın ve Hakan Aksoy, orta hakem Cüneyt Çakır ile yardımcılarının üzerine yürüdüler. Pozisyonlarla ilgili bilgi aldığı öğrenilen Siyah-Beyazlı idareciler, Çakır’a yüklendiler. Sahaya giren yöneticilere disiplin kuruluna sevk edileceği öğrenildi.



9_237141_polat_demiroren2212.jpg




‘Şerefin varsa bırak’

Protokolde Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan’a yüklenen Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in tribündeki diyaloglarını FANATİK açıklıyor... Kırmızı kartın ardından ayağa kalkan Siyah-Beyazlılar’ın patronu verilen kararları önce Oğuz Sarvan’a dönerek alkışlarla protesto ediyor, ardından da sinirlerine hakim olamıyor. Sinirden titreyerek, “Bitirdiler bizi. Top oynuyoruz şu işlere bak. Artık şerefin varsa bırak” dediği öğrenildi. Bu sırada ağır hakaretlerde de bulunan Demirören’e müdahale Federasyon Başkanı’ndan geldi. Mahmut Özgener, “Küfür etme Başkan” diyerek Demirören’i sakinleştirmeye çalışsa da başkanın tepkisi dinmedi. Demirören’in perşembe günü hakem hatalarıyla ilgili olarak detaylı bir basın toplantısı yapıp MHK’yı istifaya çağıracağı bildirildi.



‘Kart istemedim’

Beşiktaş’ın yıldızı Delgado, olay pozisyonla ilgili konuştu. İşte Arjantinli’nin sözleri: “Oyundaki ilk faulümden sonra kart gördüm. Bana yapılan faulden sonra da bunu hatırlattım. Yani niye kart göstermiyorsun demedim, sadece bana neden kart verdin diye sordum. Bunları ingilizce söyledim. Sanırım beni anlamadı. Atılmasaydım sonuç değişirmiydi bilmem ama en azından 11 kişi bitirirdik.”



‘Biz atınca yok...’

Kartal’ın yediği ilk golde sakatlanan ve hakeme uzun süre itirazda bulunan Rüştü, “Cüneyt Çakır büyük bir hata yapıp, golü geçerli saydı. Biz Belediye maçında aynı golü attığımızda, iptal edilmiş ve Nobre kart görmüştü. Ancak bugün Servet atınca geçerli sayıldı. Gördüğümüz kartlar, verilen golleri görünce, artık bu kararların bir anlamı olmalı diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Pazubant elden ele



7_237117_zan_kaptan2212_414_232.jpg




Beşiktaş´ta zorlu Galatasaray derbisinde Matias Delgado sahaya kaptan olarak çıktı ancak...



Beşiktaş’ta zorlu Galatasaray derbisinde Matias Delgado sahaya kaptan olarak çıktı. Kırmızı kart görene kadar pazubandı kolunda taşıyan Arjantinli yıldız, daha sonra kaptanlığı Mert Nobre’ye devretti. Ancak Sambacı’nın kaptanlığı da uzun sürmedi. Teknik direktör Mustafa Denizli Nobre’yi kenara alıp sahaya Bobo’yu sürünce, pazubant Gökhan Zan’a geçti. Gökhan Zan derbiyi kaptan olarak tamamladı.
 
"BEŞİKTAŞ'IN ŞAMPİYON OLMASINA İMKAN YOK"



Galatasaray-Beşiktaş derbisini yorumlayan Sergen Yalçın, maçın hakemi Cüneyt Çakır ile siyah beyazlı takımın yabancı futbolcularını sert bir dille eleştirdi!..



İşte Sergen Yalçın'ın Vatan Gazetesi'nde yer alan derbi yorumu!..





Altın gibi şehir şu İstanbul!



BENİ artık tanıyorsunuz, nasıl bir yorumcu olduğumu da biliyorsunuz.. Hakemlerle ilgili genellikle yorum yapmamaya çalışıyorum.. Ama dün Ali Sami Yen’de öyle bir hakem izledim ki, 2 laf etmezsem gece uyku uyuyamam.. Ben futbolculuk hayatım dahil, böyle kötü, böyle basiretsiz bir hakem görmedim.. Cüneyt Çakır, dün gece itibarıyla düdüğünü assın, Türk futbolunun iyiliği için bir daha da astığı yerden hiç almasın.. Sadece kırmızı kart için demiyorum bunu.. Bir hakem bütün inisiyatiflerini evsahibi takım lehine nasıl kullanır? Bu şartlarda futbol oynanabilir mi? Doğru dürüst bir ikili mücadele oynatmadı, her yere düşeni memnun etti, ‘zırt’ diye düdüğünü çaldı.. G.Saray’da hakemin bu zaafından faydalanacak tilki oyuncular var, affetmediler tabii, mesela Lincoln sürekli bunları kovalıyor, istediğini aldı.. “Yıldız oyuncuları koruyalım” diyorsa hakemler, oynamak isteyen yıldızları korusunlar, sahtekârlık yapanları değil..



DELGADO’NUN pozisyonu gözümün önünde oldu.. Adam “Bana yaptıkları zaman kart gösteriyorsun, ona niye göstermiyorsun?” diyecekti, diyemeden kendini dışarda buldu.. Üstelik 2 kere art arda faul yapıldıktan sonra, bunu bir refleks olarak yaptı.. Ama Çakır, sanki adam atmak için aportta bekliyor gibiydi.. En çok Türk hakemliğine yazık.. Hiç mi yurtdışındaki ligleri izlemiyorlar? Bu liglerin kaderini maalesef futbolcular filan değil, hakemler belirliyor.. Bu maçları bu şekilde oynamak zorunda kalanlara Allah kolaylık versin..



DERBİNİN teknik detayına bakarsak, özeti basit: Gerçek yabancılar (G.Saray) ile ‘fake’ (sahte) yabancıların (Beşiktaş) mücadelesiydi.. Ben bu kadar ‘canlı bomba’ yabancıyı bir arada görmedim.. Hakem madem böyle kötü niyetli, ona da fırsat tanımayacaksın.. 3 önemli maç, 3 kırmızı kart.. F.Bahçe’ye Cisse, Ankara Sivok, G.Saray’a Delgado.. Hep 10 kişi kalıyorsun.. Holosko haricinde hiçbiri dişe dokunur icraat yapamadı.. İlk 15 dakika ortada bariz bir üstünlük yoktu ama Beşiktaş yine kendi kalesine 2 gol attı.. Rüştü’nün ilk goldeki hatası affedilmez.. Holosko’nun penaltısını gözümle gördüm, senin ayağının ne işi var orada? Arda’ya böyle hata yaparsan, penaltıyı alır tabii.. Beşiktaş oyunu geride kabul edip, kontralarda şansını deneyecekti.. Böyle 2 gol buldu ama kolay goller yedi.. 3. golü 10 kişi kalmanın konsantrasyon bozukluğuna bağlasak bile takım savunmasında çok hata yaptılar..



MUSTAFA Denizli’nin en büyük taktik hatası Lincoln gibi adamı rahat rahat oynatmasındaydı.. Halbuki, vereceksin adam markajını, bir sorun kalmayacak.. Söylemekten dilimde tüy bitti, Beşiktaş’ın kadrosu kötü.. Maça hamle yapacaksın, giren adamların Uğur ile Serdar Özkan.. İkisi de güçsüz.. Tam bu maçın adamı Sivok cezalı.. Delgado atılıyor.. Bu şartlarda ne yaparsan yap!



AYRICA ben olsam Seriç’i derbide oynatmam.. Bütün sezon tek 90 dakikası olmayan adamı, alıp Ali Sami Yen’e çıkarıyorsun.. Koy Ekrem’i solbeke, madem Lincoln’e adam markajı vermeyeceksin, al İbrahim Toraman’ı sağbeke, klasik 4-4-2 oynat.. Maceraya girmenin ne anlamı var ki?



ŞU Beşiktaş’ın yabancılarına iki çift daha lafım var.. Senede 1.5-2’şer milyon Euro alıyorsunuz.. İçerdeki Denizli maçında varsınız, dışardaki hiçbir kritik maçta yoksunuz.. Ne güzel İstanbul! Gel buraya, paranı tıkır tıkır al, Beşiktaş 25. haftaya kadar zirveyi zorlasın, sonra ligi 4. bitirsin.. Kimsenin bir laf ettiği de yok.. Boğaz var, gece kulüpleri var, dünyanın en güzel şehirlerinden biri, “altın” İstanbul! Sizlerdan fazla bir şey bekleyende kabahat aslında! Beşiktaş’ın şampiyon olmasına imkan yok.. Bu takımda ne Zago, ne Giünti, ne Tayfur, ne İlhan var.. Bu yabancıları kim transfer etmiş, neye dayanarak almış sorgulamak lazım.. G.Saray’ın yabancıları maç kazandırırken, seninkiler kırmızı görüyorsa bu işte bir tuhaflık var..
 
40 YIL SONRA 4 GOL!..



Turkcell Süper Lig'de 2008'in son derbisinde Beşiktaş'ı 4-2 yenen Galatasaray, ezeli rakibine lig maçlarında tam 40 yıl sonra 4 gol birden attı.



Sarı-kırmızılı ekip, 26 Mayıs 1968 tarihinde Ali Sami Yen Stadı'nda 4-4 biten lig maçının ardından, 40 yılı aşkın süre sonra bir lig müsabakasında daha Beşiktaş'a 4 gol birden kaydetti.



Beşiktaş'a karşı 321 maçın sığdığı 84 yıllık rekabette en farklı skorlu galibiyetini 30 Haziran 1940 tarihinde yapılan Milli Küme maçında 9-2'lik skorla elde eden ''Cim Bom' ayrıca, 18 Temmuz 1997'de TSYD Kupası'nda 6-0, 31 Temmuz 1925'te 6-2, 10 Kasım 1943 ve 6 Ağustos 1975'te aynı sonuçlarla 5-1, 10 Ağustos 1977'de 4-0'lık skorlarla sahadan galip ayrıldı.
 
BEŞİKTAŞ AĞIR YARALI!..



64826_1_081221220956.jpg




Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunun 16 haftalık ilk bölümündeki son maçta ezeli rakibi Galatasaray'a 4-2 yenilen Beşiktaş, şampiyonluk yarışındaki puan kayıplarını sürdürdü.



Siyah-beyazlılar, 2 penaltı golü yedikleri ve Delgado'nun kırmızı kartı sonrası 10 kişi tamamladıkları derbiden mağlup ayrılarak, 16 haftalık ilk bölümü 28 puanla 6. sırada tamamladı.



Beşiktaş, ilk iki sırada yer alan Sivasspor ve Trabzonspor'un 6'şar, üçüncü Galatasaray'ın 5, dördüncü Fenerbahçe'nin 4, beşinci Ankaraspor'un da 2 puan gerisinde kalarak, zirvede ağır yara aldı.





-BEŞİKTAŞ YÖNETİMİNDEN HAKEMLERE TEPKİ-





Beşiktaşlı yöneticiler, maç bitiminde derbinin hakemlerine tepki gösterdi.



Siyah-beyazlı yöneticilerden Kenan Öner, Ertunç Soğancıoğlu, Hakan Aksoy ve Şeref Yalçın, maçın bitimiyle birlikte saha ortasında bekleyen Cüneyt Çakır ve yardımcılarının yanına kadar giderek, tepkilerini dile getirdi.



Beşiktaşlı yöneticilerin ayrıca kenara gelirken, numaralı tribün üst bölümündeki sarı-kırmızılı bazı taraftarlarla sözlü diyaloğa girdiği gözlendi.





-DEMİRÖREN'DEN GALATASARAY GOLÜNE TEPKİ ALKIŞI-





Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Galatasaray'ın Baros ile attığı 3. golü alkışladı.



Demirören'in, siyah-beyazlı takımın Delgado'nun kırmızı kartla atılmasının hemen ardından yediği golü, Merkez Hakem Kurulu (MHK) ve hakemlere tepki amacıyla alkışladığı öğrenildi.





-DENİZLİ YÖNETİMİNDE 10 MAÇTA 16 PUAN KAYBI-





Beşiktaş, Mustafa Denizli yönetiminde çıktığı 10 lig maçında toplam 16 puan yitirdi.



Ligin 7. haftasında siyah-beyazlı takımı Ertuğrul Sağlam'dan devralan deneyimli teknik adam, 10 maçlık görev süresi içinde 4 yenilgi 2 de beraberlik görürken, takımının toplam 16 puan yitirmesine engel olamadı.



Ligin 16 haftalık ilk bölümünü 6. sırada tamamlayan Beşiktaş, puan listesinde üst sıralarda yer alan 5 takımı da yenemedi.



Lider Sivasspor ve ikinci sıradaki Trabzonspor ile berabere kalan siyah-beyazlılar, Galatasaray, Fenerbahçe ve Ankaraspor'a ise yenildi.





-İKİNCİ DERBİYİ DE KAYBETTİ-





Beşiktaş, bu sezon ezeli rakipleriyle ligde yaptığı ikinci derbiyi de kaybetti.



Kadıköy'de Fenerbahçe'ye 2-1 yenilen siyah-beyazlılar, Mecidiyeköy'de de Galatasaray'a 4-2 mağlup oldu.





-BEŞİKTAŞ DEPLASMANDA ''KAYIP''-





Beşiktaş bu sezon deplasmanda yaptığı 8. maçta 3. yenilgisini aldı.



Sezon başından bu yana BJK İnönü Stadı dışında 8 maça çıkan siyah-beyazlılar, bu maçların sadece 2'sini kazanabilirken, 3'ünde berabere kaldı, 3'ünü ise yitirdi.



Deplasman maçlarında toplam 10 gol atıp, 11 gol yiyen ve 9 puan toplayan ''Kara Kartallar'', 7. haftadaki 3-1'lik Gençlerbirliği galibiyetinin ardından oynadığı son 4 dış saha maçını da kazanamadı.





-BEŞİKTAŞ, CÜNEYT ÇAKIR İLE YİNE YENİLDİ-





Beşiktaş, maçın hakemi Cüneyt Çakır yönetimindeki 3. Galatasaray derbisini de yitirdi.



Siyah-beyazlılar, 2005-2006 sezonunun ilk yarısında Ali Sami Yen Stadı'ndaki maçı 3-2, 2006-2007 sezonunun ilk yarısında yine Ali Sami Yen Stadı'ndaki müsabakayı da 1-0 yitirmişti.



Siyah-beyazlılar, aynı statta aynı hakemle bu akşamki derbiyi de 4-2 yitirdi.





-DELGADO 5 HAFTA SONRA GOL ATTI, KIRMIZI KART GÖRDÜ-





Beşiktaş'ın kaptanı Matias Emilio Delgado, ligde 5 hafta sonra golle buluştu.



Turkcell Süper Lig'deki gol sayısını 5'e yükselten Arjantinli futbolcu, son golünü 10. haftada Kocaelispor'a atmıştı.



Delgado, ikinci yarının başında çift sarı karttan gördüğü kırmızı kartla takımını yalnız bıraktı.



Bu arada, Holosko da bu sezonki 5. golünü kaydetti.





-ALİ SAMİ YEN STADI'NDA 11. MAÇTA 10. KEZ YENİLDİ-





Beşiktaş, Galatasaray ile Ali Sami Yen Stadı'nda yaptığı son 11. lig derbisinden 10. kez mağlup ayrıldı.



Beşiktaş, Mecidiyeköy'de son 11 lig derbisinden sadece, şampiyonluğa ulaştığı 2002-2003 sezonundaki maçı İbrahim Üzülmez'in golüyle 1-0 kazanabildi.



Ezeli rakipler arasında Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan son 11 lig maçında alınan sonuçlar şöyle:





Tarih Sonuç



---------- -----



28.02.1998 3 - 2



16.12.1998 2 - 0



12.12.1999 1 - 0



31.03.2001 2 - 0



09.03.2002 1 - 0



18.12.2002 0 - 1



05.03.2005 1 - 0



10.12.2005 3 - 2



17.09.2006 1 - 0



29.09.2007 2 - 1 (Seyircisiz)



21.12.2008 4 - 2





-BEŞİKTAŞ İKİNCİ DERBİDE DE EKSİK KALDI-





Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinin ardından Galatasaray maçını da kırmızı kart nedeniyle sayısal olarak rakiplerinden eksik tamamladı.



Fenerbahçe maçında Cisse, Galatasaray maçında da Delgado, kırmızı kart görerek takımlarını yalnız bıraktı.



Beşiktaş'ın kalecisi Rüştü Reçber de maçın büyük bölümünü sakat oynamak zorunda kaldı.



Galatasaray'ın attığı ilk golde sağ kol dirseğinden sakatlanan deneyimli file bekçisi, ikinci yarıda dirseklikle mücadele etti.
 
3D9BEF5985A4104FB884FC9Ex.jpg




Ona az bile



Başkan Demirören, "Az bile yaptılar" diyerek yöneticilerini sahiplenirken, hakem hatalarının artık son bulmasını istedi.



Sahaya indiler

Derbinin hakemi Cüneyt Çakır, siyah-beyazlıların öfke seliyle karşılaştı. Delgado'yu atışında ve 2. penaltıda ağır kararlar verdiği ileri sürülen Çakır, maçtan sonra Beşiktaşlı yöneticilerin tepkisiyle karşılaştı. Aralarında Ertunç Soğancıoğlu'nun da bulunduğu bir grup yönetici, sahaya inip Çakır'ın üzerine yürüdü, "Bu nasıl

kırmızı, bu nasıl penaltı" dedi.



Çok düşündürücü

Siyah -beyazlı yöneticiler güçlükle sakinleştirildi. Başkan Yıldırım Demirören ise yönetici arkadaşlarını sahiplenerek, "Bu tepki ona az bile!" diye konuştu. Demirören, Trabzon ve Fener maçlarındaki hakem hatalarının da düşündürücü olduğunu ve bu hataların artık son bulması gerektiğini belirtip, perşembe günü gerekli açıklamayı yapacağını söyledi.
 
254065328.jpg
Sanlı Sarıailoğlu/Yenişafak



Kartal'ı ustalar yaktı

Beşiktaş'ın gözbebeğiydi Delgado. Tüm umutlar ona bağlanmıştı. Maçın başında golünü de atınca beklenti daha da fazlalaştı. Ama takımını yaktı. Gerçi maçtan sonraki açıklamasına göre haksız yere atıldığı ortaya çıktı. Ama ne gerek var bu tür bir rizikonun içine girmeye. Hakemin yanlış anlama olasılığını neden hesap etmedi? Meğer 'Bana nasıl gösterdin o sarı kartı' demek istemiş. Hakemin ingilizcesi bunu çözmeye yetmemiş. Her şeye karşın bir kaptan nasıl böyle davranır? Daha ikinci yarının başı ve takımını bir eksik bırakıyor. Cepheden çekiliyor. Arkadaşlarını kaderleriyle baş başa bırakıyor.



Bir başka kaptan konumunda olan da Rüştü. Yılların kalecisi, deneyimli mi deneyimli. Milli takım denince ilk onun ismi akla geliyor... Ve tuttuğu topu rakibinin önüne bırakıyor. Eli topun üstünde miydi değil miydi bilemem. Öyle veya böyle. Beni şaşırtan Rüştü'nün acemiliği. Derbide takımının oyuna yenik başlamasına neden oluyor. Yani Beşiktaş'ın kaderini iki usta belirliyor. Biri kendisine yakışmayacak bir hata yapıyor, diğeri sorumluluk duygusunu saf dışı bırakarak takımına ihanet ediyor.



İlk yarıda erken bir gol. İkinci yarıda takımı 10 kişiyle oynamaya mahkum etmek ve yetmiyormuş gibi 66. dakikada da hediye edilen bir penaltı daha.



Beşiktaş en önemli maçında harakiri yaptı. Buna başka bir şey denmez. Bu maçta Mustafa Denizli'ye tek olumsuz laf edemem. Olaylar onun dışında gelişti. Kulübeden yapacağı hiçbir şey yoktu. Onu çaresizlik içinde gördüm. Rüştü, Delgado ve Uğur faturayı bir anda kestiler. Kimseye sözü bırakmadılar.



Liderle puan fark altı!





İlk yarıda iki takım da açık futbolu seçmişti. Ve pek çok da boş alanlar buldular. Ancak pozisyon sayısı çok sınırlıydı. Galatasaray'da Lincoln yine başrol oyuncusuydu. Müthiş işler yaptı. Baros'a ikinci goldeki asisti mükemmeldi. Baros'a al da at dedi. Bir de penaltı yaptırdı. Daha ne olsun. Lincoln takımını taşıdı, Delgado da yalnız bıraktı. İşte fark ortada.



Arda'nın her Beşiktaş atağında gerilere kadar gelip ceza alanından top çıkarması takımdaki yardımlaşma anlayışının en belirgin örneğiydi. Galatasaray'da eli belinde oyunu seyreden kimse yoktu. Beşiktaş'ta Cisse ayağındaki her topu sarı-kırmızılı oyunculara verdi. Rakipten top almak, Cisse'den almaktan daha zordu. Ve 90 dakika da sahada kaldı. Milan Baros gollerini atmaya devam ediyor. Beşiktaş'ta Nobre frene bastı. İşte iki golcü arasındaki fark da ortada. Holosko müthiş bir gol attı. Onun dışında da pek göremedik.



Mustafa Denizli, “Devre sonunda liderle aramızda beş puan fark bile olsa fark etmez” demişti. Şimdi fark altı. Önünde de pek çok takım var. Denizli neye güveniyor ben bilemiyorum. Ertuğrul Sağlam'dan sonra kaybedilen puan 16 oldu. Doğrusu böyle bonkör bir takım görmedim. Maşallah ikişer üçer dağıtıyorlar. Devam beyler devam.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt