Çocukluk Hayallerinizi Gerçekleştirebildiniz mi? | GSCimbom - En İyi Galatasaray Taraftar Portalı ve Forumu

Çocukluk Hayallerinizi Gerçekleştirebildiniz mi?


maxresdefault.jpg


Hangimizin yoktu ki hayalleri..

Peki siz o hayalleri gerceklestirebildiniz mi? :)
 
muzık piyasasındaki çöpleri temizlersem hayalime ulasmıs olacagım.bi de verdiğim sözler var,onları tutmalıyım
 
21 Ekim 1999 sabahı.

13 yaşımdayım.

Sabah uyandım ve babam televizyon başında iki gözü iki çeşme ağlıyordu. Kucağına koştum ve “ne oldu niçin ağlıyorsun baba” dedim. “Büyüdüğünde anlarsın oğlum” cevabını verdi. Büyümeyi beklemek istemiyordum. O an öğrenmek istiyordum. Ekranda Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü haberini görünce, babamın o adamın arkasından ağladığını anladım. Peki ama kimdi bu Ahmet Taner Kışlalı!

Babamla beraber bütün gün televizyon izledim. Onunla ilgili haberleri izledim. Günlerce. O yaşta o günler, benim meslek seçimimde etkili oldu. Gazeteci olmaya kesin karar vermiştim. Henüz ortaokulda netleştirmiştim. Üstelik daha ileri gitmiş Ahmet Taner Kışlalı’nın okulunda, onun ders verdiği sınıflarda okuyacaktım. O yaşta neler yapacağıma karar verdim. İstediğim gibi oldu. Yıllarca Ahmet Taner Kışlalı dersliğinde Siyasetin Bilimini, Gazeteciliği öğrendim. Hayallerimi gerçekleştirdim. Peki Türkiye hayal ettiğim seviyede miydi; değildi ve gün geçtikçe özellikle medya açısından ülke hayal edilen noktadan çok uzakta.


GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
21 Ekim 1999 sabahı.

13 yaşımdayım.

Sabah uyandım ve babam televizyon başında iki gözü iki çeşme ağlıyordu. Kucağına koştum ve “ne oldu niçin ağlıyorsun baba” dedim. “Büyüdüğünde anlarsın oğlum” cevabını verdi. Büyümeyi beklemek istemiyordum. O an öğrenmek istiyordum. Ekranda Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü haberini görünce, babamın o adamın arkasından ağladığını anladım. Peki ama kimdi bu Ahmet Taner Kışlalı!

Babamla beraber bütün gün televizyon izledim. Onunla ilgili haberleri izledim. Günlerce. O yaşta o günler, benim meslek seçimimde etkili oldu. Gazeteci olmaya kesin karar vermiştim. Henüz ortaokulda netleştirmiştim. Üstelik daha ileri gitmiş Ahmet Taner Kışlalı’nın okulunda, onun ders verdiği sınıflarda okuyacaktım. O yaşta neler yapacağıma karar verdim. İstediğim gibi oldu. Yıllarca Ahmet Taner Kışlalı dersliğinde Siyasetin Bilimini, Gazeteciliği öğrendim. Hayallerimi gerçekleştirdim. Peki Türkiye hayal ettiğim seviyede miydi; değildi ve gün geçtikçe özellikle medya açısından ülke hayal edilen noktadan çok uzakta.


GSCimbom Forum kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Türkiye'de gazeteci/yazar olmak her zaman tehlikeli bir is gercekten. (Hasan Tahsin), Ugur Mumcu, Abdi Ipekci, Necip Hablemitoglu, Ahmet Taner Kislali, Hrant Dink ve Cetin Emec gibi degerli insanlar fikirleri sebebiyle katledildi maalesef...
 
Çeçenistan henüz özgürken grozny'i ziyaret edecektim maalesef olmadı işbirlikçi kadirovun dansöz oynatıcısı oğluna kaldı...
 
Yok gerçekleştiremedim.

Benim çocukluk hayalim yoktu, gençlik hayalim vardı. Hayalperest ve hayal edip peşinden koşan bir karaktere sahip değilim, zaman zaman da bu bir 'gayesizlik' yaratsa ve bundan şikayetçi olsam da, tıynet meselesi, değiştirmem zor.

15'li yaşlarımda, belki de ilk defa bir hayal silsilesi gerçekleştirmiştim, bunlar;

-Kitapçı/sahaf olmak.
veya
-Meyhane sahibi olmak.
-Çocuklar için yardım vakfı kurmak.

1.si ve 2.si benim en sevdiğim ve mutlu olduğum yerler, hem aşk hem iş, hatta işçi İtalyan kesiminin 'iş, aş, aşk' felsefesine birebir uygun.

Gerçekleşmedi henüz fakat ileride n'olur, bilemiyorum. Gerçekleşebilir bir tanesi, belki de ikisi birden olur. Ümitvarım.

3.sü biraz ütopik, kendimi çok güçlü/popüler/zengin olarak hayal edip tüm bu yetilerimi tüm dünya çocuklarına yardım eli uzatabilmek amacıyla kurulacak bir vakıf düşüncesiydi. Yetemeyeceğimi bilsem de bu uğurda mücadele isteğiydi. Ve bu vakıf sadece çocuklara oyuncak uzatan, üstü başı pejmürde olan gariplere kıyafet alıp misyonunu tamamlamış gibi dönüp giden bir vakıftan ziyade bu çocuklara ulaşıp, onların tüm sağlık, eğitim, barınma ihtiyaçlarını karşılayacak, taa ki kendi ayakları üzerlerinde durmaya başlayana, bir tahsil, bir iş sahibi olduklarında sonlanacaktı.

Geriye yapılan iyiliklerin hazzı kalacaktı. O haz da beni hep canlı tutacaktı.

Çünkü Aristoteles'in öğrencisi III. Aleksandros'a da öğütlediği gibi; 'İyilik yapmadan geçen gün boşa geçmiş demektir.'

***

Benimkilerde dahil iyi olan tüm hayallerin gerçekleşmesi dileğiyle.
 
Hiç çocukluk hayalim olmadı hiç bi zaman hayalperest bi insan olamadım. 22 yaşına geldim şimdi çok büyük isteklerim var hala hayal kuramıyorum bunlar sadece isteklerim ama gerçekleştirmek için ne kadar uğraşıyorum tartışılır.
 
Yok Peaky Blinderstan. İzlemediysen tavsiye ederim renktaş
olur renktai ben genelde sert siyasi mücadeleli kardeşlik ve dava filmlerini severim, sen izlemiş miydin the wind that shakes the barley'i ken loach'un bence en iyi filmi normalde tarafsız olamaz bence burada oldukça tarafsızdı solculuğunu dizginleyebilmişti.
 
İzlememiştim ama listeye ekledim mutlaka bakicam
İzlememiştim ama listeye ekledim mutlaka bakicam
bak bak hatta bugün izle müteşekkir kalırsın ciddiyim bana değil tabii loach'a...şöyle söyleyim ama büyük kardeş haklıydı gerek yoktu küçük kardeşin bağımsızlık dışında ütopya peşinde koşmasına zira kendisi pasifist iken ağabeyi militaristti bağımsızıktan sonra garip bir şekilde küçük kardeş şiddet yanlısı ağabey barış taraftarı oldu....Michael Collins-Eamon De Valera analojisini çok çok güzel vermiş başrol kardeşlerin karakterleri üzerinden Loach ve bugünün serbest irlanda-ira meselesine kendince değinmiş vesselam :)
 
Üst Alt