20 Kasım, tarihi gün
16.11.1999
Galatasaray Spor Kulübü'nün önümüzdeki günlerde yani ayın 20'sinde olağanüstü genel kurulu var. Bu kurulun oluşmasını Süren yönetimi talep etti. Gayeleri genel kurul üyelerini oldu bittiye getirmekti. Üç senelik yönetimleri ile Galatasaray'ı maddi-manevi bataklığın ta göbeğine getirmişlerdi, onu sessiz sedasız temizlemek istediler. Nasıl temizleyeceklerdi, 32 milyon dolar borcu nasıl ödeyeceklerdi? Her yıl 6.5 milyon dolar gibi inanılmaz bir rakamı dolar faizi olarak nasıl ödeyeceklerdi. Bunu hiçbir matematik uzmanı çözemez doğrusu. Ancak Faruk Süren çözdü:
Galatasaray Aş
‘‘Galatasaray Spor Kulübü'nün bir Galatasaray AŞ'si var. Bu AŞ'nin yüzde 42 hissesini 30 milyon dolara yakın bir paraya satarım, bunu da Galatasaray'a büyük bir hizmet olarak gösteririm. Zaten hiçbir olayı incelemeden gelen Galatasaray Genel Kurul üyelerinden okeyi alırım ve günümü gün ederim. Sonrası da Galatasaray'ı ilgilendirir.’’
Galatasaray'ın geleceği satılmıştır, onun hiç umurunda değildir. Esasında bu bir hisse senedi satışı değildir. Aradaki AIG şirketi ile yapılan ön anlaşmaya göre bu, yılda yüzde 40 faizle alınan bir dolar kredisidir. Bütün olaylar çıplaklığıyla meydandayken dahi, dikkat edin, Faruk Süren ve arkadaşları çırpınıyor.
7 BÜYÜK GALATASARAYLI
Galatasaray Divan Kurulu'nda Mehmet Cansun, Fenerbahçe Kulübü Başkanı'ndan bahsetti. Kardeşim Cansun, bize ne Fenerbahçe Başkanı'nın söylediklerinden? Olayı niye çarpıtmak istiyorsun. Sen bu ön anlaşmanın şartlarındaki gerçeği anlatsana. Süslü sözlerle divan heyetindekileri kandırma yolunu seçmesene. Yedi tane Galatasaray'ı hayatları gibi gören komisyon üyesi, sizlere isimlerini tekrar hatırlatmak isterim. Bu saygın kişiler kendi konumlarının en üst düzey isimleridir. Prof.Hayri Domaniç, Prof.Oğuz İmregün, Prof.Duygun Yarsuvat, Prof.Hamdi Yasaman, Yüksek Mühendis, Odalar Birliği İkinci Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, Dr.Avukat Yiğit Okur, Yeminli Mali Müşavir Refik Arkan.
Şimdi Faruk Süren'e sorulacak bir sualim var. Bu saydığım kişiler sana göre Galatasaraylı değil, öyle mi? Ellerindeki ön anlaşmayı anlayamayacak beyin yapılarına sahip öyle mi? Bu kişiler senin düşmanın değil mi? Bu kişiler herşeyi bir kenara bırakmışlar, Galatasray'ı batırmak istiyorlar. Vay, vay, vay... Sen neymişsin be Faruk Süren? Sana söylenecek bir sözüm var. Sen sen ol, ağzını kapat. Tetikçilerini de sustur. Bu 7 kişi Galatasaray'ı felaketten geri çevirmiştir. Bu 7 kişi Galatasaray tarihinde altın harflerle yazılması gereken kişilerdir. Sen ve arkadaşlarını sorarsan, en kısa zamanda istifa etmek durumundaki başkan ve yönetim kurulu üyelerisiniz. Daha sonra da sizleri Genel Kurul ibra etmeyerek, Galatasaray için hazırladığınız içinden çıkılamayacak tuzağın hesabını sormak boyunların borcu olmalıdır.
HAYATA DÖNÜŞ GÜNÜ
Başkan ve yönetim kurulu o kulübün her türlü maddi manevi menfaatlerini korumak durumundaki kuruluş değil midir? Siz bunun tam aksini yapıyorsunuz, Galatasaray'ı satıyorsunuz ve size ‘‘Dur arkadaş’’ diyenlere de çamur atıyorsunuz. ‘‘Bunlar Galatasaray'a ihanet ediyor’’ diyecek kadar da ileri gidiyorsunuz. Muhasebecin Mete Başoğlu çıkıyor, divan heyetinde, ‘‘Yüzde 40 faiz nereden çıktı’’ diyor. Sayın Duygun Yarsuvat ona gereken cevabı vermiş. Ancak arzu ederse bu yüzde 40'ın nereden çıktığını gelsin ben de ona anlatayım.
20 Kasım, Galatasaray Spor Kulübü'nün tekrardan hayata dönüş günü olacaktır. Öyle inanıyorum ki, her yıl 20 Kasım Galatasaray için bir bayram günü olarak hatırlanacaktır.
Mühim not: Faruk Süren, ‘‘Fatih Terim'i biz bulduk, getirdik’’ demiş. Gene sallamış. Faruk Bey, sen Fatih Terim'i Türk Milli Takımı başından aldın. Ki o Fatih Terim, 7 yıl süre ile Göztepe'de, Ankaragücü'nde, Ümit, Amatör milli takımlarda ve en sonunda A Milli Takım'da teknik direktörlük yaptı. Milli Takımımız 2 bin seyirciyle oynarken tribünleri 30 bine çıkardı. Ümit ve amatör milli takımı şampiyon yaptı. En sonunda ay yıldızlı formayı Avrupa Şampiyonası finallerine götürdü. Şimdi sorarım sana, sen mi bulmuşsun Fatih Terim'i, kenar mahallede bulup çıkarmışsın? Konuşurken dikkatli ol.