26 doldu abey 7 ay sonra 28 oluyor
Seni fifa'da yenmemden dolayi gecirdigin sinir krizleriyle biyolojik yasin rahat +30 olmustur
26 doldu abey 7 ay sonra 28 oluyor
[media]https://www.youtube.com/watch?v=kWTAd5lYdjc[/media]
Bunu hatırlayan dinazorun önde gidenidir
Şu bölüm cidden muhteşemdir. ''Sorumsuz değildim ki, acıkmıştım.'' Ne zaman izlesem, kopuyorum. Şarkı da cabası
[media]https://www.youtube.com/watch?v=J58HdiYvy7o[/media]
Alf adamım benim be... Pazar sabah kahvaltasından sonra 1 Alf ve 1 kovboy filmi...Gelmez o günler...
Bunun bir Ferrari bölümü vardı unutamam o Ferrari sürüşünü Tabii Müşfik Kenter'i de saygıyla analım. Alf'in bu derece sevilmesinin baş aktörlerinden olduğunu, başka bir kişinin dublajıyla daha iyi anlıyorsun...
Sürüş sonrası buydu sanırım. Sürerken o kafasındaki tüylerin uçuşu falan muhteşemdi Ses çok önemli. Müşfik Kenter'in dublajı cidden muhteşemdi. Çok güzel oturmuştu Alf'e. Orijinal versiyonlarda o ses tınısı yakalanamadığı için bence biz çok şanslıyız Alf konusunda. Bu arada Alf anahtarlığında var mıydı senin ?
[media]https://www.youtube.com/watch?v=Ce4TsZsei4I[/media]
Aynen buydu. Telefonda konuşması falan vardı hatta arabanın içinde. Evin kızına sarkmalar,kediyi yemeye çalışmalar,babaya devamlı laf giydirmeler falan... Vardı Alf anahtarlığı,o zamanın çocuklarında olması gerektiği gibi. Zaten öyle biblo tipinde anahtarlıklardan bayağı edinmiştim geçmişte. Ha bir de bende büyük bir "Pembe Panter" oyuncağı vardı.Babamın başının etini yemişim aldırtmak için zamanında
Karakterler oldukça fazlaydı Ozan o zamanlar bilirsin sende. Şimdi bir karakter çıksa bile hemen kayboluyor,iz bırakamıyor. "Özel"lik yok yani şu an...O zamanın çizgi filmleri dahi şahane,şimdikiler 3 boyutlu. Teknolojiyi çizgi film gibi saf bir şeyde kullanma kaygısı taşımamalı sektör aslında. Çocuk saftır sonuçta aramaz,ama beynine sokarsan ne gördüyse onu arar,çabuk sıkılır.
Hatırlarsan sinema üzerine de benzer bir konuşma yapmıştık. Bizim dönemimizdeki karakterler olabildiğince yalındı. Kişinin karakterle bağ kurabilmesi bu yüzden çok daha kolay oluyordu. Misal ''Alf''. Şimdilerde çocukların sarılabileceği bu tarz bir karakter yok. Karakterler gelip geçici. Tam da tüketim toplumu hazretlerinin buyurmuş olduğu gibi. Kullan at. İzle yenisine geç. Sadece görselliğe dayalı mütemadi karakter üretimleri.
Benzer teknoloji odaklı seri üretim karakterlerde, hal böyleyken çocuklarda hiç bir iz bırakmıyor. Biz neden ''Edi ile Büdü''yü veyahut ''Kırpık''ı unutmuyoruz. Neden ''Malmoth'' çocukken kabuslarımızı süsledi. Örnekler arttırılabilir. Özetle ''Popüler Kültür'' illeti çocuklarımızın bile zihnin ırzına geçti. Kötü olansa ebeveynler dahil çoklarımızın bunu fark etmekten uzak oluşu. Açalım izlesinler. Sıkılırsa nasıl olsa yenisi bulunur
[media]https://www.youtube.com/watch?v=xfbEfkI0gys[/media]
[media]https://www.youtube.com/watch?v=wRKZmeqvVuk[/media]
Nerede o eski Formula 1 yarışları. Grafikleri bile bir başkaydı..