Kesinlikle bunun etkisi büyük. Diğer kronik sorunlar bir kenara adalet konusunda şüpheler hepimizde vardı ve bu olaydan sonra artık kimse haklı olarak bu işin adil yürüdüğüne inanmıyor. Biz de dahil herkes birbirini suçlama ve algı yönetme derdinde, ki bu doğal bir reaksiyon. Bu da hem huzurlu hem de istikrarlı bir futbolu engelliyor çünkü kimse uzun vadeli bir yatırımın olumlu dönüşü olacağına güvenemiyor. Buna taraftar da dahil. Neden adil olduğundan şüpheli olduğum bir ligi izlemek için bir sürü para verip yayıncı kuruluşa abone olayım? Ya da başarısı engellenecek diye düşünüyorsam neden takımımı desteklemek için para harcayayım? Aynı durumdan dolayı normalde dünya genelinde henüz tam oturmasa da hataları azaltacağına inanılan VAR mevzusu Türkiye'de tersine etki yaratıyor. Ben şahsen VAR'ın maçları manipüle etmek için mükemmel bir araç olduğunu düşünüyorum ve özellikle geçen sezonki ne idüğü belirsiz "hakem temizliği" ve bu seneki ne idüğü belirsiz "yapay zeka" mevzuları ile beraber düşünürsek bugün öyle kullanıldığına dair ciddi şüphelerim var. Bir takım lehine/aleyhine mevzusu da değil sadece. Bunun bahisi var, şusu var busu var...
Futbol Türkiye'de artık spor ve eğlence unsuru olmaktan çıkıp bir kısmın alışkanlıktan veya bir takıma zamanında gönül vermiş olmaktan dolayı pek de zevk almadan izlediği, diğer fanatik bir kısmın da bir yerlere aidiyet hissedip tartışmaya/kavgaya girerek deşarj olduğu bir araç haline geldi. Çuvaldızı kendimize batırayım; adam transferi havaalanında karşılarken, "X Fener'i bilmemne yap" diye tezahurat yapıyor. FB maçı öncesi falan değil yani, sezon başında havaalanında bu. Bu nasıl sağlıklı bir ruh hali olsun ki? Halbuki orada gerekli cezaları bir şekilde artık açığa çıkmış ve sanıklar tarafından da kabul edilmiş delillere uygun şekilde kıvırmadan uygulasalar FB de Türk futbolu da büyüklüğünden bir şey kaybetmezdi. Hatta uzun vadede bu olgunlukla cezaları uygulayabilmiş ve kabul edebilmiş olmaları saygınlık kazandırırdı ve kurumlara güven aşılanırdı. O zaman belki biraz saha içine odaklanıp hem oraya yatırıp yapıp hem de keyif alabilirdik.
Bir de diğer pencereden şunu ekleyeyim; o kadar olay ayyuka çıktıktan sonra iş kumpas mumpas olduğuna bağlanacaksa bile madem ceza vermeden en azından o sezonu oynanmamış falan kabul ederek bir adalet mesajı verilebilirdi çünkü eğer iddia ettikleri gibi birileri bir takıma kumpas kurmaya çalıştıysa zaten o sene lig öyle veya böyle manipüle edilmiş demektir. Belki bu kumpası kurabilmek için FB yöneticileri değilse bile başkaları FB'yi suçlu gösterebilmek için şike teklifleri falan yapmıştır veya bir şekilde maç bağlamıştır. Çünkü bir takımı ve yöneticilerini şikeyle suçlayabilmen için de önce o takımın şampiyon olması lazım değil mi? Bunu bile düşünmekten acizler. Yani kısacası ister şike, ister kumpas de, her iki türlü de her şeyi kılıfına uydurup, hasır altına süpürüp milyonların bunu hazmetmesini beklemek çok büyük bir hataydı ve hatta zaten önceden de sallantıda olan güveni yeniden inşa etmek için bir krizle de olsa ele gelen ciddi bir fırsatın kaçırılmasıydı.