Hakan Şükür ruhunu terörist birine satmış birisidir. Şu kadar olaydan sonra hala Fethullah Gülen denilen teröre ve o örgüte laf edemiyorsa diyecek bir şey yoktur. Ama sırf Erdoğan düşmanı diye biri Galatasaray'dan atılamaz.
Yapma Adem kardeşim. Onca itiraf ve ifşadan sonra ne AKP si, ne kurgusu Allahını seversen?...
Böyle düşünen cemaatçi yok da geçen biriyle konuştum; 2 ay içerde kaldıktan sonra suçu ispatlanamayınca çıkmış, hala bilmem kaç ülkede okullar açtıklarından filan bahsetmeye başlayınca konuyu kestim, muayenesini yapmıştım zaten, ilaçlarını yazıp gönderdim adamı. Büyük çoğunluğunun ''Hoca Efendi Hazretleri en iyisini bilir'' düsturundan çıkamayacaklarını bir kez daha görmüş olmaktan üzüntü duydum tabi...
Kendin acikliyorsun zaten Mustafa Bey kardesim. Adamlar ne deniliyorsa, inaniyorlar hoca efendilerine. Onu mülahim, mehdi seviyesinde bir varlik olarak görmekteler.
Söyle bir durum var cünkü, bunu ön görmek cok zor olmayacak. Tarih gecicidir, ve 50 sene sonra kimse Hakan Sükür´ü fetöcü diye hatirlamayacak, futbolcugu ile hatirlanacak, bu olaylarin da sulari durulmus olacak. Bazi degerler, sahislara ragmen korunmalidir. Hakan Sükür kendi mirasina zarar vermektedir su an, Galatasaray Hakan Sükür konusunda sorumlu degilse bile, en azindan o mirasi muafaza etmek zorundadir.
Daha bir hafta önce Cagatay Kilic Alman Propgramlarinda konustu. Tutuklanan gazeteci deniz yücel konusunda, mahkemelerimiz özerk felan diyordu. O halde davalari daha sonuclanmamisken, hic kimseyi ihrac etme zorunlulugumuz da yok. Mahkeme karar verdiginde zaten düsecektir üyelikleri.
O şizo şahsı mehdi seviyesinde görenler cezalandırılıyor, suçu sabit ise cezalandırılmalıdırlar da. Bu konuda kimseye imtiyaz tanınmamalıdır...
''Paralel yapı'' ile ilişkisi olsun olmasın, tek geçim kaynağı olan elindeki diploması geçersiz sayılıp açlığa mahkum edilmiş pek çok insanın bulunduğu bir ülkede, uzun profesyonel kariyerinde kazandıklarıyla ve kendi ifadesiyle 'Yedi sülalesine yetecek' birikim yapmış, o davanın neferi olmayı onur saymış birine üzülmem için sıra gelmez!...
50 sene sonra belki futbolculuğundan da çok FETÖ cülüğüyle hatırlanacak olması kesindir, çünkü o zaman attığı golleri ancak youtube dan bilenler olacaktır, darbe girişimi ise futboldan-Galatasaray' dan filan çok daha önemli bir tarihi gerçekliktir...
Seninle girilen bir diyaloğun sonunun gelmeyeceğini iyi bilenlerdenim. Anlattıkların gerçeği değiştirmeyecek...Fetö olayi Türkiye-Fetö´den ziyade, bir AKP-Fetö dini bir ic savasidir. O yüzden hic suc islemese bile, sadece o örgüt ile ufacik bir bagi olmus, herkesi cadi gibi avliyorlar. PKK´ya karsi bile bukadar sert bir tavir gösterilmedi hic bir zaman, cünkü PKK´nin direk hedefi hic bir zaman hükümet kadrolari olmadi. Ki bu örgütün 40 yildir sadece insani acidan, 40 bin cana mal olmutur.
Fetö örgütünün hedefi de temel olarak AKP hükümetini indirmek. Buna karsilik halk canli kalkan olarak sokaklara yollanmistir. Belki bu hic gerekmiyordu bile, ancak darbeye karsilik, darbe yapildigina inaniyorum, ve halk bunun ilk ayagi olarak tanklarin önüne sürülmüstür.
Fetö Türkiye devletinin organlarini ele gecirip, yönetmeye kalkan bir suc örgütüdür. Silaha bulastiklari icin de terrör örgütü de diyebiliriz. Ancak Türkiye yakin tarihine incelersek, bu konuda pek bir yalniz olmadiklarini da görürüz. Türkiye ban a göre bir failed democracy, her daim icerde kadrolasip ülkenin yönetimine talip olunmustur.
Bakiniz. Daha dün darbeci ve terrör örgütü diye itibarlari yerle bir edilen insanlar, bugün özgürlügüne kavustular. Demekki bu ülkede kimin terrörist olup, olmadigini tarih karar veriyor, degil mi ? Daha dün Ergenekon gibi bir örgüt vardi, hedefte yine hükümet kadrolari oldugu icin, cadi gibi avlandilar zamaninda.
Hepimiz aslinda, milletce, riyakar bir düzende, kocaman bir yalani yasiyoruz 10 yillardir.
Seninle girilen bir diyaloğun sonunun gelmeyeceğini iyi bilenlerdenim. Anlattıkların gerçeği değiştirmeyecek...
FETÖ 40 küsur yıllık sinsi bir projedir. Özal başta olmak üzere, Demirel-Ecevit dahil bütün siyaset liderlerini kullanarak bu noktaya gelmiştir. Gülen, bir tek ilk baştan iş birliği teklif ettiği Erbakan tarafından kesin bir tavırla reddedilmiş ve bu sebeple de hep aleyhinde olmuştur...
AKP döneminde ise ''Kirli menfaat ortaklığı'' diye tarif edip hep tiksinti duyduğum iş birliği ile ülkenin canına okudular; ne Emniyet, ne Adalet, ne sınav sistemi kaldı ırzına geçmedikleri. Tam bir zafer sarhoşluğu içindeydiler. Bildiğim örnekleri var, sıradan bir adam cemaatçi biliniyor ve AKP nin il-ilçe düzeyinde bir yerinden tutunmuşsa büyük güç elde ediyordu...
Neyse uzatmayayım. Özetle; şerden hayır doğmuş, süreç sancılı olsa da ülkemiz bir beladan kurtulmuştur. Verdiğin başka örneklerde olduğu gibi bugünden yarına değişebilecek bir şey değil...
Uzlaşmamız gerekmiyor, kafa karışıklıklarını kendi içinde yahut başkalarıyla yaşarsan memnun olurum...Zaten bu konular için GSCF un uygun bir platform olmadığını düşündüğümden pek girmek istemiyorum da aslında...
@Adem Çakar...
PKK-Ergenekon-FETÖ yü kıyaslamakla çıktığın hiçbir yol seni doğru adrese götürmez, her biri çook farklı özelliklere sahip mevzular. Detayına girersem saatler yetmez, yarınki iddialı tenis maçım için artık yatmam gerekiyor...
Yalnız şunu söyleyeyim; tıpkı son cümlende ifade ettiğin düşüncedeydi darbeciler. Çok şükür ki daha en başından muhalefet partileri de dahil olmak üzere kendilerini fena halde yanılttılar. Sana ne oluyor da hala o tellerden çalıyorsun yahu?...