Imparatorlugun En Uzun Yüzyili, Osmanli Imparatorlugunda Alman Nüfuzu ve Osmnali Imparatorlugunda Iktisadi ve Sosyal Degisim Kitaplarini okudum. Entellektüel bir düsün adami degildir olsa bir sistem ya da metodoloji kurar. Kitaplarini okurken dikkat etdiysen direk bilgi aktaran havasindadir bunlari derleyip toplayip ordan bir sonuca cikamaz cogu zaman. Su söyle oldu bu böyle oldu havasinda gider ve yavan yorumlar sunar. Ama bir Cemil Meric olsun ya da Hikmet Kivilcimli olsun toplum ve siyasal sonuclara daha fazla cikar. Bu sorun sadece Ilber Ortaylinin da degil Türkiyedeki tarihcilerin temel sorunudur. Bilir Türk aydini padisahin ya da bilmem neyin yatagina kadar bilir ama iste sadece bilir Hikmet Kivilcimli kadar toplumsal ve siyasal yapiya dair derin cözümlemeler gerceklestiremez Ortayli. Bilgiyi direk aktarmak ögretmenliktan daha ileri birsey degildir. Entellektüel ile ögretmen arasindaki temel fark tam da budur. Foucault mesala ya da Habermas belki Ortayli kadar egildikleri konularda bilgileri yoktur belki diyorum emin degilim ama bir seyler söylerler. Birisi burjuva kamusal alan der olayla alakasi olmayan bir Türk tarihcisi burjuva kamusal alan teorisi ile Osmanli yenilesmesini örtüstürebilir. Demek istedigim buydu. Gayet de okudum onun disinda da cogu yazari okudum. Bir entellektüel degildir Ortayli cok bilgili bir ögretmendir.
kendi görüşleri doğrultusunda subjektif tarih değerlendirmesi entellektüellik değildir. siyasi yönü ve biligisi ile öne çıkan insanları alanları dışında kaynak kabul etmek bence mantıklı değil saydığınız isimler ile fes takan tarihçi denilen insanlarla arasında fark göremiyorum.